Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Aşk Dediğin...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #61
    Ynt: Aşk Dediğin...


    s.a

    bu açıklamanıza sadece gülerimm..

    ;D

    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #62
      Ynt: Aşk Dediğin...

      S.A
      Kerbela Kardeşim şiirlerin için sağol. Şiirler Kalbini, ALLAH Aşkı ile doldursun. Her kelime tesir ede ede kalbine girsin...
      İNŞALLAH O şiirlerin içininde yok oluruz...
      HAK yarattı alemi, Aşkına Muhammed'in
      Ay ü günü yarattı, Şevkine Muhammed'in

      Yorum


        #63
        Ynt: Aşk Dediğin...


        Ademe secde ettinse, uzak değil yakındasın
        İmama biat ettinse, elestünün farkındasın


        Nuh nebiyi düşündünse, tufan görmüş ummandasın
        Ehl-i Beyte yüz sürdünse, sultan ile sultandasın


        Nefis putunu kırdınsa, İbrahim’le divandasın
        Benlik arından geçtinse, İsmail’le kurbandasın


        Sabır yolunu seçtinse, Yusuf ile zindandasın
        Eyüp sırrını bildinse, her dertliye dermandasın


        Kendi Tur’una çıktınsa, Musa ile Sina’dasın
        Ali’ye turab oldunsa, Fatime’yle Mina’dasın


        Davut’a sapan oldunsa, Filistin’de devrandasın
        Gerçeğe agâh oldunsa, İsa ile seyrandasın


        Ahmediyeti çözdünse, aşk denilen fermandasın
        Ebül Ervah’ı gördünse, Muhammed’le Kur'andasın


        Tevhid nurunu bildinse, Lâ’da değil İlla’dasın
        Sırrın o aşka KERBELA ise, Allah ile Allah’tasın…




        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          #64
          Ynt: Aşk Dediğin...

          [quote author=Kerbela44 link=topic=9302.msg62029#msg62029 date=1258647396]

          s.a

          bu açıklamanıza sadece gülerimm..

          ;D
          [/quote]

          bizi üzmeniz ve küçümsediğinize dair oluşan duygumuz sebebiyle size hakkımızın geçtiğini bilmelisin kardeşim. böylece üzerinize, bana açıklama borcunu yüklenmiş bulunuyorsunuz... sizi güldüren nedir? benim Ayeti açıklama konusunda alimlerden öğrendiklerim midir yoksa Hz. Humeyni (k.s.) 'ın şiirlerine yaklaşımım mı? sizin şiirlerinizi de okudum hiç ilahi bağ, kaygı ve sınır olmaksızın sadece bir beşere hissedilen duygular işleniyordu.. ayrıca sizin bu şahsi duygularınıza İmam (k.s.) ı alet etmeniz ayrı bir hatadır... bunlara biz gülemiyoruz...

          biz sizin şiirlerinizle imamın şiirlerinizin farklı olduğuna inanıyoruz. buraya alıntılayın sizin silinen en olumlu şiirinizle İmam (k.s.)ın şiirinize en yakın gördüğünüz şiiri, birlikte inceleyelim. sonuçta bu konu sadece sizin düştüğünüz bir durum değildir. böylece dışlayıcı ve kınayıcı değil, aydınlatıcı ve anlaşılır olmuş oluruz.. ben sizi kendime rakip olarak değil yanımda bir kardeşim olarak görüyorum..

          Yorum


            #65
            Ey gönlüme değen gözyaşım!



            Ey gönlüme değen gözyaşım!
            Zamanın tenhalığında eğrilen gönlünü sakla gerçek aşklar için!
            Yangın bitmese de gözlerinde, damlaların hiç durmadan aksın o yar’in özüne…


            Kalp süvarisi değildin sen unutma!
            Sevmek, sevilmek ömründe tek sermayendi senin ey gönlüm!
            Damlalar içinde biriksin boş ver!
            Yalın hayatların ıssızlığı çelimsizdir…
            Hazin olur sonsuzlukları…


            Sen gözlerinden düşürdüğün yaşları biriktir avucunda…
            Al yanaklı bebeklerin temizliğinde orucun olsun susuşun…
            Dökülsün dehlizime, akıntıma kapılsın günahlar…
            Geçmişime mübarek sayılsın gözlerimden dökülen bu yaşlar…


            Omuzlarında devleşen yükün ağırlığından feryad etmeye meylettiğinde yüreğin, sadece tut dilini…
            Kara zindanı andıran gözlerinde bir ışık haresi oluşsun…
            Bir kıvılcım, bir ateş, bir sus, bir can oluşsun…
            Ağlamaktan sakın korkma ey gönlüm!
            Matem tutmak değildir bu ve gidenin ardından yas tutmak hiç değil…
            Gelene sevinmek, acıyan yaralara tuz basmak değil…


            Çölde susuz kalmış bir ceylanın çaresizliğine su bulmaktır…
            Kanadı kırk yerden kırılmış bir serçenin diline bir damla can dokundurmaktır…





            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #66
              Ynt: Aşk Dediğin...

              [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=9302.msg62042#msg62042 date=1258662130]
              [quote author=Kerbela44 link=topic=9302.msg62029#msg62029 date=1258647396]

              s.a


              bu açıklamanıza sadece gülerimm..

              ;D
              [/quote]

              bizi üzmeniz ve küçümsediğinize dair oluşan duygumuz sebebiyle size hakkımızın geçtiğini bilmelisin kardeşim. böylece üzerinize, bana açıklama borcunu yüklenmiş bulunuyorsunuz... sizi güldüren nedir? benim Ayeti açıklama konusunda alimlerden öğrendiklerim midir yoksa Hz. Humeyni (k.s.) 'ın şiirlerine yaklaşımım mı? sizin şiirlerinizi de okudum hiç ilahi bağ, kaygı ve sınır olmaksızın sadece bir beşere hissedilen duygular işleniyordu.. ayrıca sizin bu şahsi duygularınıza İmam (k.s.) ı alet etmeniz ayrı bir hatadır... bunlara biz gülemiyoruz...

              biz sizin şiirlerinizle imamın şiirlerinizin farklı olduğuna inanıyoruz. buraya alıntılayın sizin silinen en olumlu şiirinizle İmam (k.s.)ın şiirinize en yakın gördüğünüz şiiri, birlikte inceleyelim. sonuçta bu konu sadece sizin düştüğünüz bir durum değildir. böylece dışlayıcı ve kınayıcı değil, aydınlatıcı ve anlaşılır olmuş oluruz.. ben sizi kendime rakip olarak değil yanımda bir kardeşim olarak görüyorum..
              [/quote]

              s.a

              sizi küçümsemek kesinlikle değildir niyetim. Hakkınızı helal edin..

              üstadım ben ayeti kendinize ( o ayetin muhatabı belkide bu yorumu yaparak siz oluyorsunuzdur. ) değilde sırf bana karşı kullanmanıza güldüm..


              İmam Ali a.s ın bir sözü vardır onlara ayetlerle gitmeyin, zira ayetleri kendi diledikleri gibi tevil ederler. onlara hadislerle gidin zira onları tevil edemezler..

              Bana züleyhanın Hz. yusufa olan beşeri 25 yıllık aşkının sonunda rabbimin onun eski güzelliğini vermesini ( son yılında iman etmiştir ) ilahi aşklamı yorumlarsınız yoksa saflıkla-bağlılıkla-muhabbetle-AŞK la mı neticede hz yusufu sevmiş ona bağlanmıştı karşıt cins olarak..??


              mecnunun leylaya olan aşkı ve diğerleri ki, islam şairlerinin methiyelerine mazhar olmuşlardır. imam yazdığım birinci şiirinde meyhane şarap ve kadehten başka bir şeyden bahsetmiyor nerden bunu ilahi bir sonuca bağlıyorsunuz ? bilmeyenler imamı ayyaş zanneder ve tekfir eder.?

              ben hiçbir ehli beyt önderinin beşeri AŞK a karşı genel veya özel methiyelerden sakındırdığına dair bir hadis görmedim.eğer insanı şirke-kul hakkına-şehvete v.s davet etmiyorsa..

              size silinen bir örnek şiiride yazıyorum eğer bu tür konular yazılamayacaksa insanlar hiçbir şekilde hiçbir şeyi sevemez diyorsunuzdur ?


              Ask …
              Sarp kayalarin dehlizinde sakli,tilsimli define gibidir…
              Ele gecirilmesi bir hayli zordur…
              Sabir ve mesakkat ister…
              Ele gecen definenin muhafazasi ise,
              O defineyi bulmaktan daha zordur…
              Sadakat ve istikamet ister…
              Masuk …
              Kaf daginin ardindaki zümrüdü anka kusu gibidir…
              Pek nazlidir..Hic ihmale gelmez…
              Teslimiyet ve muhabbet ister…
              Asik …
              Asigin durumu ise cok farklidir…
              Ne Cehennem ister o..Ne de Cennet…
              Ne saltanat ister..Ne de servet…
              Sevildigini bilmek yeter ona…
              Buna da diyet ister…
              En mühimi ise…
              Koca bir yürek ister…


              burda tarifler yapılmış bunu bile silmişler üstadım bence ilmi değil bu silişler

              wesselam..

              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                #67
                Ynt: Aşk Dediğin...

                Rum, 30:21 Kendileriyle huzura kavuşmanız için size kendi nefislerinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunlarda düşünen bir kavim için ayetler vardır.

                Karı koca sevgisi Allah'ın ayetlerindendir ve bu kutsaldır.

                kimseye sevmeyecek ve bu duygunu kimseyle paylaşmayacaksın deme hakkına sahip olmadığımız gibi böyle bir yasağı İslami de göremeyiz.

                ancak tüm sevgiler böyle kutsal mıdır. Şeytanın sevgi alanına müdahalesi yok mudur varsa nelerdir ve nasıldır? bunun için sevgi konusunda biraz durmak gerekir..

                sevgi çok özel ve insani bir duygudur. ama çeşitleri vardır. insanın eşine karşı duyduğu özel sevgi mahremdir bunu sadece onunla paylaşmalıdır. oysa diğer sevgiler geneldir ne kadar paylaşılırsa o kadar güzeldir bunun zıttına olarak..

                peki bu iki sevgi arasındaki fark nedir dersek:

                mahrem olan sevgi eşlere özeldir. bu sevgi paylaşılırsa günah olacağı gibi, ailenin yıkımına ve bu sevginin yok oluşuna kadar gider. örneğin eşler birbirlerini sevdikleri için kıskanırlar. eşinin kimse tarafından kendi gibi görülmesini kendi gibi sevilmesini asla kabullenemezler bunu istemezler...

                oysa kişinin çocuğuna ya da Allah'a, Resulu s.a.a.'e ve Ehlibeyt a.s.'a karşı olan sevgisi böyle değildir. örneğin eşini biri sevecek diye her türlü gizleme tedbiri alan kişi çocuğunun herkes tarafından sevilmesinde bir sakınca görmez hatta sevilsin ister.. çünkü buna karşı hisssettiği sevgi mahrem değildir. kişiye ait özel sevgi değildir...

                düşünün biri karısını çok sevdiğini şiire aktarmış. ey sevgilim o güzel gözlerine binler hülyalarımı adarım... (atıyorum) ee bu durumda birinin eşini merak edip onu sevebileceğini düşünüp rahatsız olmaz mı onu kıskanmaz mı.. bu sevgisini paylaşır mı diğerleriyle.

                sevmesiyle övünmek ve bu sevgisinin yüceliği uğruna sevgisini ve sevgisini teşhir etmek dha mı basit kalır...

                soranlara derdim ki karşı cins bir beşere karşı hissettiğiniz sevginin ilahi mi şeytani mi olduğunu nasıl ayırt edebilirsiniz? eğer bu sevginiz evlenme ile sonuçlanmışsa bu sevgi ilahi ve kutsaldır yok eğer sizi günaha sevketmiş namahrem sınırlarını çiğnetmişse bu sevgi şeytandandır...

                şeytandan olan sevgiler bir gün biter ve sahibine acı ve ızdırap verir. Allah sanki onları cezalandırı. sen misin sevilmesi gerekenleri bırakıp şeytanın güzel gösterdiği birine güzel gösterdiği şekilde sevgi besledin! öyleyse işte ızdırap tat bakalım..
                peki karşılığı? sevap mı cennet mi rızai ilahi mi! hiç biri

                Hz. Humeyni (k.s.) ve İlahi aşk temsilcisi şairler ise, kullandıkları kelimelerin farklı anlamları vardır. Örneğin içki içen biri nasıl aklı başından gidiyorsa burdaki benzetme ile Allah aşkı uğrunda aklını ve tedbiri bir kenara atmış yüce aşk yiğidinin durumu açıklanır. O da aynen haram olan içkiyi içenin aklını kaybettiği gibi Allah'ın emri hususunda aklını kaybetmiştir. o kadar ki bu uğurda İbrahim misali oğlunu bile kesebilcek kadar...

                buraya alıntıladığınız silinmiş şiir de bu tür mahrem olan bir sevgiyi paylaşmaya yönelik olduğu için biz bunu sakıncalı gördük. yönetimin editlemesini ben sitenin en başta da sizin hayrınıza görüyorum.. sizce bu mahrem kalması gereken bir şiir değil midir. kişinin eşine ya da eş adayına duyduğu bir sevgi değil midir. bu duygunun başkalarından kıskanılarak saklanması daha temiz değil midir? bu sevginin asaletine yakışmaz mı bu?

                yanlış mı anlıyoruz şiirinizi? eğer burdaki ilahi aşk ya da genel bir sevgi ise bununla ilgili renkleri biraz daha canlı yapmanız gerekmez miydi? mesela bu dizelerin arasına:
                "Rızaların da üstüne Rabbul aleminin rızasını ister" dizesi konmuş olsaydı şiirin rengi çok değişmez miydi? işinize ve duygularınıza karışmak gibi olmazsa...

                Yorum


                  #68
                  Ynt: Aşk Dediğin...

                  sevgili ehlibeyt izinde abim

                  şunu belirtmeliyim ki burada iki kişi arasında olan diyalogdan bahsedilmemiş ki bu şiirlerin yazılması günah unsuru yada mahremiyetin açığa vurulduğunu iddia etmemize sebep olsun

                  Şiirin en güzel yanlarından biri insanın karşısındaki kişiye daha sevgi dolu daha içten yaklaşmasını sağlamasıdır bence şiir okuyan kişi okumayana karşın daha yumuşak ruhludur karşındakinmi daha iyi dinler daha iyi algılar diye düşünüyorum bunlar benim görüşüm katılmaya bilirsiniz

                  Bunun içindirki sadece ilahi aşkı içeren şiirleri paylaşmakla yetinmemeliyiz insan sevdiğine sevgilisine arkadaşına dostuna yada yanında bulunan bulunmayan herkese hitap eden sevgi dolu şiirleri paylaşması gerekir

                  Kendimden örnek verecek olursam bugüne kadar aşk vuslat hasret şiirlerini okumam bana birşey kaybettirmedi (yada ben öyle sanıyorum) o tür şiirleri okumamın bana kazandırdığı en güzel yan eşime arkadaşıma vs.daha sevgi dolu yaklaşmamı sağlamasıdr ve birde o şiirin içtenliği ruhuma aksettiği zaman bu güzellikleri yaratana daha da hayran olmamı sağlaması

                  ben böyle düşünüyorum o yüzden sakınca da görmüyoru hatta faydalı bir konu açtığı için kerbela44 abime teşekkür ediyorum

                  vesslm..
                  [glow=red,2,300]Yüzü Dost,Özü Düşmandan usandım,
                  Dili Mümin Kalbi Şeytandan usandım,
                  Dostum, Herkesin Kahrı Çekilirde Ben DAVASIZ MÜSLÜMAN dan usandım.[/glow]

                  Yorum


                    #69
                    Ynt: Aşk Dediğin...

                    sn Edrikni kardeşim şu ayeti nasıl anlıyorsunuz?

                    "Ey Peygamberin hanımları! Siz (sevap ve azap bakımından diğer) kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takva sahibi olmak istiyorsanız, (yabancı erkeklere karşı gevşek ve) yumuşak kelâmda bulunmayın. Bu takdirde kalbinde bir fenalık bulunan tamaa düşer. Güzel ve ciddi söz söyleyin."
                    Ahzab 32

                    Yorum


                      #70
                      Ynt: Aşk Dediğin...


                      Göçtü Resûl âh, dostları hep kayboldu;

                      Kur’an altınla süslendi, lakin manâ kayboldu.




                      Göğe yükseldi kubbeler, mermer sütunlar orman;

                      Ezan aynı ezandır, cemaatı kayboldu.




                      Vahyi Cibril Kitâb’ta, ahkâm herkesçe malum;

                      Mü’mini kalmadı vahyin, âmilleri kayboldu.




                      Cihâd namazın dostu, takvâ ona kaleydi;

                      “Mücâhid” ne? bilinmez, muttakiler kayboldu.




                      “Mü’min mü’mine kardeş”, İslâm’ın şiârıydı;

                      “Şiâr” nedir bilinmez, uhuvveti kayboldu.




                      “Mü’mine âmir ancak mü’mindir” diyor Kur’an;

                      Küffâr bugün âmirdir, Ulu’l-Emir kayboldu.



                      “Zalimlere meyletmen, karşı çıkın!” der İlâh;

                      Herkes kafa sallıyor, Ebû Zerr’ler kayboldu.




                      Böyle mi olacaktı, bu hikâyenin sonu;

                      Mâtem ediyor kızlar, âr u nâmus kayboldu.




                      Erkek kalmadı heyhât, bir yerleri buruldu;

                      Yiğitlik ayıp şimdi, ihânet moda oldu.




                      Ecdâd lânet ediyor, zürriyet haram oldu;

                      Haram olunca evlât, küffâra “abîd” oldu.



                      Küffârın nârâsına, “tekbîr”ler köle oldu;

                      “Kelime-i Tevhid”se, virânede kayboldu.


                      Ehli Beyt dostların dilleri kesilir oldu ;
                      Lebbeyk ya huseyn, mümine şiar oldu.



                      Hidâyet nuru gitti, dalâlet izzet buldu;

                      Bir dalâlet ki amân! Asuman ağlar oldu.



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        #71
                        Hüzün ve Gurbet :



                        Hüzün ve Gurbet :


                        Can kuşuma gurbetliğini sordum,
                        Dedi, sorma hicranımı dağlama...
                        Gönül bahçemdeki çiçeğe hüznü sordum
                        Dedi, sorma hazanımı çağırma
                        Hüznün resmine gizemini sordum
                        Dedi, sor rengimin en derûnini...


                        Sen ve Gurbet dedim Hüzn-ü lâl dedi
                        Sen ve Hüzün dedim Zaman-ı Yâr dedi
                        Sen ve Zaman dedim Sabr-ı Cemil dedi
                        Sen ve Sabır dedim Vuslat-ı Bahar dedi
                        Sen ve Vuslat dedim Secde-i Saadet dedi
                        Sen ve Saadet dedim şeb-i Âruz dedi
                        Sen ve şeb-i Âruz dedim Hû dedi


                        Hû dedim Hay dedi
                        Hay dedim Sus dedi...


                        Durdum...Gözlerimi yumdum...
                        Gurbetin hüznüne, gurbiyyet kurdum
                        Sustum...
                        Gurbetliğin hüznünü sardım ruhuma
                        Sustum...

                        Güvercinin ak kanatlarında, Leyl’in feryadında,
                        Hüznün resmini, ‘Aşk’ diye bilendim..
                        Söz sükût’a kavuştu,
                        Hüzün ile Gurbet sustu...
                        Aşk Lâl haline büründü,
                        Bende bulutlanmalar...
                        Sorma !!!
                        Sustum...




                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #72
                          hümeyra




                          Hümeyra...

                          Kına yakmasaydı annen,
                          Saçını yolarak taramasaydı...
                          Dağı kızdıran sen değilsin, biliyorum.
                          Şimdi kül olan saçların,
                          Dağınık kalsaydı.

                          Koş Hümeyra koş...
                          Suyu seyret şöyle uzaktan.
                          Son bir kez daha bak şöyle uzaktan.
                          Minnacık ellerini aç, gerdir bileklerini.
                          Serçekuş yüreğini bir an sıkıca tut.
                          Sonra, savur göğe kocaman dileklerini.


                          Gözlerini görmemeliydim Hümeyra...
                          Yalvaran, suçlayan vuran.
                          Ben her saniye öldüm.
                          Sense ateşin koynunda, yaşıyorsun hala.
                          Şu iki azap meleği gibi duran,
                          Gözlerini çek üstümden...


                          Yaşayacaktın, hayatı görecektin.
                          Görecektin denizi, görecektin gemiyi.
                          Binecektin, hüzne el sallayacaktın.
                          Soluk soluğa,
                          Savuşturmağa gelen seni...


                          Başkalarının işlediği günahın cezasını çekiyorsun,
                          Hümeyra...
                          Madem sefihlerle aynı gemiyi paylaşıyorsun.
                          Dur,
                          Deli çocuk, çırpınma boşuna.
                          Yere geçiyorsun.
                          Yalvarışın o yüzden çarpıp geri dönüyor,
                          Göğün duvarına.
                          O yüzden gelmiyor,
                          Melekler yanına...


                          Mustafa İslamoğlu



                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            #73
                            ben seni görmeden sevdim



                            Ben seni görmeden sevdim

                            yorgun gecelerde titreyen , bir yanı yetim bir yanı öksüz yüreğimle sevdim
                            ey gönül bahçemde büyüttüğüm nazlı çiçek ; ey sevdamın adı , aşkın gerçek anlamı
                            bu hasret bu gurbet söyle ne zaman bitecek ?


                            Ben seni görmeden sevdim

                            yolunu gözledim bir medine sabahı
                            ellerimde güller güller ki kokunu aldığım , kokunu alıp yandığım
                            yanıp yanıp ağladığım...


                            Ben seni görmeden sevdim

                            gözlerini gözlerime değdir ellerini ellerime...
                            Sevmeyi senden öğrendim ilkin , sevilmesi gereken her şeyi senden
                            şevkât seninle manâ buldu , buz çöllerini seninle aştım
                            abı hayat sundun sıcak ellerinle
                            gözlerini gözlerime degdir ellerini ellerime



                            Ben seni görmeden sevdim
                            bahar yüzlü insanlar bildim etrafında pervane
                            onlardan biri olmak isterdim hep her emrine amade
                            seninle yaşamak seninle ölmek ,
                            seninle ağlamak ve seninle tebessüm etmek
                            aynı sofrayı seninle paylaşmak istedim ,ama en çok seni
                            seni görmek istedim göremesemde...


                            Ben seni görmeden sevdim

                            veysel karani sabrıyla büyüttüm sevgimi
                            hüznümü yoldaş ettim
                            kâh yeller gibi estim yemende kâh mecnun gibi düştüm çöllere
                            bil ki... ölüm kapımı çalıp geldiğinde
                            ne zaman nasıl kim bilir nerede…


                            ben seni görmeden sevdim

                            rüyalarım var sana dair , özlemlerim var sana
                            al yüreğim senin olsun sultanım..!
                            Uyandır beni aşka ey gül...!
                            Ey rahmet sağnağı yağmur yağmur düştüğünde gönlüme
                            kurak topraklarım hayat buldu gelişinle
                            ben leya çölünde seraplar gördüm çok zaman
                            boş hülyalara daldım kayboldum
                            su içtiğim pınarlara ateşler dokundu
                            ben aşkımın hicranını sırtımda taşıdım


                            ben seni görmeden sevdim

                            seni görmeden seven milyonlarca sevdalı gibi
                            en berrak duyguları besledim sana ,
                            en nadide hisleri...



                            Al götür beni uzaklara...gözlerimde yaş durmadan akar durur
                            bu ayrılık beni yakar durur
                            gözlerini gözlerime değdir ellerini ellerime....





                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              #74
                              Ynt: Aşk Dediğin...

                              Allah razı olsun kardeşim bunlar çok güzel şiirler sizin mi alıntı mı?

                              Yorum


                                #75
                                Ynt: Aşk Dediğin...

                                [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=9302.msg62301#msg62301 date=1258836402]
                                Allah razı olsun kardeşim bunlar çok güzel şiirler sizin mi alıntı mı?
                                [/quote]

                                ECMAİN

                                evet güzel şiirlerdir..

                                üstadım geneli alıntıdır..

                                bundan sonra inşallah belirtirim..

                                wesselam...



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X