Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Aşk Dediğin...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Aşk Dediğin...


    Halıkun dururken,mahluka tapma,
    şeytana uyup da,yolundan sapma,
    haramlara dalıp dinini yıkma!


    Yürü dünya yürü,sonun virandır
    bin yılından sonra ahır zamandır!


    Azık topladınmı yola çıkmaya?
    ışık edindinmi aydınlanmaya?
    iki melek gelir süal sormaya.


    Yürü dünya yürü,sonun virandır,
    bin yılından sonra ahır zemandır!


    Ölünce çözerler belin,kuşağın,
    gözüne görünmez,oğlun uşağın,
    yakasız kefendir,örtün,döşeğin.


    Yürü dünya yürü,sonun virandır,
    bin yılından sonra ahır zemandır!


    Paran,apartmanın arkada kalır,
    ummadığın gelir,hepsinin alır,
    gayrılar yer,içer senden sorulur.


    Yürü dünya yürü,sonun virandır,
    bin yılından sonra ahır zemandır!


    alıntı

    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: Aşk Dediğin...

      AŞKA EN ÇOK HÜZÜN YAKIŞIR

      Aşkın diğer adı acı mıdır.O yüzden mutlu biten hiç bir aşk efsanesi yoktur belkide.Yandıkları için vardır, Mecnun,Ferhat, Kerem , hatta Yunus ,Mevlana ,Pir Sultan Abdal.ve daha niceleri yandıkları için aşıktır belki.Aşk ,hasrettir vuslatsız .bir bülbül misali güle ermeden kanamaktır bir ömür.ateştir yüreği eriten.ilacı yaranın kendisi olan bir sızı.Aşk aklın yüreğe hükmedemediği sınır.

      Düşünün bütün sevda masalları hüzünlüdür.İçimizi yakar ,ama çoğumuz o masalın kahramanı olmayı geçiririz içimizden.Aşk acıttıkça aşk sanki.Ne kadar zorsa o kadar büyük .Kays çöle vurulunca Mecnun, Ferhat dağı delince Ferhat.Yusuf kuyuya atılınca Yusuf.Celaleddin- i Rumi ,döndükçe Mevlana ,Şems yandıkça Şems.

      Aşk yaktığı kadar aşk.

      Yani aşkın büyüklüğü ,uğruna çekilen çileyle doğru orantılı sanki.Düşünün ki birini sevdiniz.Oda sizi sevdi.ve hiç bir zorluk yaşamdan ,hiç emek harcamadan gelsin istediniz geldi.Kavuştunuz hemen ,hayat sizi hiç sınamadan verdi tüm mutlulukları.Yanmadınız, kıvranmadınız ,adını duaya ,yüreğinizdeki sızıyı kelama dökmediniz , beklemediniz, özlemediniz, kaybetmek korkusu girmedi kanınıza ,aklı firar etmediniz.Yani acımadı hiç canınız.Yinede adı aşk olur muydu.

      Aşkın tadı acıdır,acısı bal.rengi leyl.kokusu hasret.Vuslat eremedikçe güzeldir belki.
      Ve aşka en çok hüzün yakışır.


      Şimdi gözlerimden dökülen ateş ,yıkar mı günahlarımı ve arınır mı yüreğim riyadan.saf aşk çıkar mı elmas misali , yıkansa üzerini kaplayan ,nefis çamuru akar mı .Ve bu yürek büyük mü aşkı taşıyacak kadar.Ey aşk.gecenin hüznü ,seherin duası , bir çocuğun yüzündeki masumiyet , bir ananın yüreğindeki merhamet.vatan toprağı ,kutsal mabed.Ey aşk sevgilinin gözündeki ilk ve son bakış.Sana nefes kadar muhtacım bilsen.Divane et deli et ,dillere düşür.Kim ne derse desin.Her halinle tek dileğimsin.Beni sana kabul et. Ey aşk.kainattadaki eşsiz nakış.gel ne olursun gel.

      Ey aşk gel şu acize ,hüzün kadar yakış.
      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

      Yorum


        MERYEM GİBİ



        Bir yıldızla konuşurum susmuşum Meryem gibi
        Söz işlemez kalplere sükûtum dağlar gibi


        Şehir kimsesiz midir neden duymaz kulaklar
        Uzun bir ağıt gibi uzuyor yalnızlıklar


        Sus deme şimdi bana susmak ölü işidir
        Yüreğimde şiirler bestesi güneşindir


        Bir ses ver sen, a-yar ! esiyor kara rüzgâr
        Yasak cebimde rüya bu diyar rüya arar


        Yanardağlar kıskanır gönlümün muradını
        Ateş fersiz anılır bilseler feryadımı (yangınımı)..


        A. Mercan



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: Aşk Dediğin...



          AŞK dedim; bilir misin?
          Göze almak ölümü,
          AŞK dedim öyle değil,
          Hiçe saymak bir ömrü.
          AŞK dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.
          AŞK dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.


          Sevda dedim; bilir misin?
          Vazgeçmek maldan-mülkten,
          Sevda dedim öyle değil,
          Değişmek dipten-kökten.
          Sevda dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.
          Sevda dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.


          AŞK dedim; bilir misin?
          Ömrü-mevti de geçmek,
          AŞK dedim öyle değil,
          Allah’ı tek yâr seçmek.
          AŞK dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.
          AŞK dedim terk etmek,
          Ana, baba, kardeşi,
          Eşi dostu, arkadaşı, yâri, yâreni.


          alıntı

          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: Aşk Dediğin...




            Goftam çeşmem, goft be raheş midar
            Goftam cegaram, goft por ahaş midar

            Goftam ke delam, goft çe dari dar an
            Goftam game to, goft negaheş midar


            Demiştim ki gözüm, demişti ki rahlara tut
            Demiştim ki ciğerim, demişti ki ahlara tut
            Demiştim ki gönlüm, demişti ki ne var onda
            Demiştim ki aşkın, demişti ki eyvahlara tut

            Mevlana

            Yorum


              Ynt: Aşk Dediğin...

              yani?

              Yorum


                Ynt: Aşk Dediğin...

                Yani...
                ÂŞK' ı waveylâlarda ara...
                Bakma sağına soluna...
                Aradığın ateş yüreğinde,
                Yeterki dokun
                Yeterki sustur ağyarı...

                Yorum


                  Ynt: Aşk Dediğin...


                  Kavgam karanlığa, güneş adına,
                  Bir önder var önümde, yürür çağlara.
                  Tahtı hazır, İzleri kaburgasında,
                  Zindanlar durağım olsa ne olur?


                  Yüreğim dünyayı taşır sonsuza,
                  Zindan duvarları okşar başımı,
                  Hicret yollarında çıplak ayakla,
                  Düşerler düşüme, çöller yol olur.


                  Bir ağacın konuğu Kutlu Haberci,
                  Gözyaşına secdelerle yön veren Elçi,
                  Gönülleri muştulayan Yüce Müjdeci,
                  Kuşandım welayeti, çile ne olur?


                  alıntı


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: Aşk Dediğin...


                    Zulüm yağıyor ülkemin üzerine

                    yağmurlar gibi zulüm

                    ve ihanet yağıyor ülkemin bağrına


                    ülkemin çiçekleri kırmızı

                    güller açar, gül üstünde kan kokar

                    kuşlar uçar kanatsız


                    ülkemde çocuklar yuzemez sularda.. derileri yüzülür

                    yazamaz defterlere.. defterleri dürülür


                    ülkmede zulüm ülkemde kahır ülkemde kan

                    ahhh diye inleyen bir çığlıktır her insan


                    özgürlüğe aç insanlığa aç merhamete aç

                    şimdi ülkem yaralanmış ürkek bir ceylan


                    bugün ülkemde hepimiz hınç ile hasret ile

                    gözlerimiz ağlamaya hazırdır ey kardeşlerim


                    hüzünlüyüz öfkeliyiz

                    çünkü biz mustazaf ümmetin yetim evlatlarıyız...


                    İslami davet


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: Aşk Dediğin...

                      ÖFKEMİZ SANA DEĞİLDİ AŞK

                      A. Refik

                      Mutedil bir sevdaya talip değil yürekler. Aşkta kanaat yoktur, yok oluş, kavruluş vardır.
                      Aşk incinir, gül incinir. Tıpkı kelebeğin tül kanatları gibi. Eğer bir gün aşk çekip giderse;
                      “Bir yanım çöldür benim, bir yanım dağ
                      Bir adım Yusuftur benim, bir adım Züleyha.
                      Mecnunluk kaftanını ben biçtim. Öyle oldurdum Leylâ'ya.
                      Tüm şirinliğiyle gülümserken Ferhat.
                      Keremin bedenine Aslı'yı koyan benim
                      Ey insan! Sana bir gül bıraksam ardımda, incindiğimi anlar mısın?
                      Tüm bana talib olup da aciz olan yüreklerden…”
                      Saat zamanın demini vurmakta. Tren acı ıslığıyla gardan ayrılırken, meçhul bir yolcu ipek bir mendil sallamakta gözden kaybolurken. O yolculuktur aşk Can gidiyor o trende, ruh gidiyor. Tebessümü asmışsın duvara. Gözyaşını katmışsın azığına. Sonra ruhun dehlizlerinde tozu dumana katıp gittin. Esmer iri bir trenin ebede yolculuğunda. Ardından bakakalan yunusların, nemli gözlerindeki isyan oklarına aldırmayarak.
                      Gül nerdesin?
                      Öfkemiz sana değildi aşk.
                      Gül incinir, yürek incinir sen gelmezsen. Biliriz taze ve kırılgandır aşkın yüreği ilkbahar sürgünlerine inat. Tabiatın sabrını taşır yüreklere, nazenda bir gelinciktir aşk. Bak! huşu katıyor saba rüzgarı ikindi ayinine. Gülistan melteme yarenlik ediyor, misk-i anberden utanarak.
                      Yağmurlar ağıdından yaş döküyor.
                      Neredesin?.
                      “Ancak ALLAH yolundaki sevgiler ki. saf ve halistir.” Hz. Ali
                      İşte aşk! Bu baş senin, ruh senin, can senin. Lâyemut ebed için şehadeti avucundan içmek şereftir bizim için. Gitme. “İkiden bir gidince bir kaldığı yalan. Sen gitsen aşk, biz kalır mıyız o zaman?.” Bu gece uyuma dost., bu gece uyuma. Şehri temaşa et.
                      Her taşın altını kaldır. Her meçhule sor. Aşkın izini ara.
                      Eyvah ki aşk yüreği terk-i diyar eyledi. Sanma ki güneş artık doğudan doğacak. Sanma ki yıldızlar öylece parlayıp duracak. Sen. Beytullah'ın kokusunu götürdün giderken
                      Ama bil ki. insanız, aciziz. Gidişinle darmadığın olur cihan. Gülleri gazel eylersin, yüreği taş. İklimleri perişan eyleme gel. Ziyan edersin, alem-i cihana. Bilirim aşk! Cihanşümul bir servete sahip olmanın nazını edersin. Yürekleri çil çil sayıp, kesene istif edersin. “Her biri kâinata değer” dersin.
                      Ey aşk! Terkedişinde bizim de payımız vardı. Derdimiz aşk değil paraydı. Aşk değil isyandı. Aşk değil ihanetti. Aşk değil aldanmaydı.
                      Gökkubbede yankı bulurdu sesin yağmurlara eşlik ederken. Miraca şahitlik eden gözlerinde güneşi taşırdın yürek ülkesine. Yıldızları pay edip avucuna, mazlumlara yeterdin. Gel.
                      Gidişine ağıt değil bu bilesin. Döneceğin günlerin “taleal bedru aleyna”sıdır.
                      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                      Yorum


                        Saati Yok Eremi Yok



                        Aşktan yana söz duyunca
                        Ben hep seni düşünürüm
                        Uçsuz hayaller boyunca
                        Ben hep seni düşünürüm


                        Yıldızlar kayar yüceden
                        Renkler sıyrılır geceden
                        Yüreğim sızlar inceden
                        Ben hep seni düşünürüm


                        Aklın ucu değer hiçe
                        Yol ararım içten içe
                        Kainat uyur sessizce
                        Ben hep seni düşünürüm


                        Korkunun bittiği yerde
                        Haz duyarım perde perde
                        Bir mezar görsem bir yerde
                        Ben hep seni düşünürüm


                        Zaman hep sonsuza akar;
                        Meyve dökülür, dal kalkar
                        Çiçeklere bakar bakar
                        Ben hep seni düşünürüm


                        Rüzgar eser ilden İl'e
                        Sağlıkta bitmez bu çile
                        "Var"dan öte, "Yok"ta bile
                        Ben hep seni düşünürüm


                        A. Karakoç

                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Dönen Dönsün



                          Koyun beni hak aşkına yanayım
                          Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
                          Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
                          Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan


                          Kadılar müftüler fetva yazarsa
                          İşte kement işte boynum asarsa
                          İşte hançer işte başım keserse
                          Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan


                          Bir gün mahşer olur divan kurulur
                          Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
                          Piri olmayanlar anda bilinir
                          Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan


                          PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
                          O da bizim ulumuzdur pirimiz
                          Hakka teslim olsun garip canımız
                          Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan



                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: Aşk Dediğin...





                            Ezber bozan bir çağrı...

                            Ve,
                            Çağ bütün çıplaklığı ile hayatın bütün mahremiyetine yakınlaşmış durumda.
                            Birçok put inşa edildi zihinlerde.
                            En adil kahramanların ellerini kırmak, ayaklarına pranga vurmak, bütün beşeri yasalarca karara bağlandı.
                            Sahtekârlık, yalancılık ve dolandırıcılık en itibar gören makamlarda halka sunuldu.
                            Şeytan, bütün sihirli sözleriyle demokrasi taraftarlığına soyundu.
                            Kuranı, imansız insanların tefsiriyle arz ettiler Müslümanlara.
                            İlim cahillerin elinde, bilim sapıkların dilinde oldu olası, âlimler terke zorlandı toplumdan.
                            Yeryüzü alabildiğince kirlendi, necis akidelerin tohumlarıyla.

                            Sen!
                            Bütün ezberli bozmaya aday ebuzer ruhlu, Hüseyin sevdalı yiğit…
                            Hayatını bütün bu kirlerden “arındırmak yolunda” “mücahedeye” devam etmelisin.
                            İlim, irfan ve aşk soluyan “öz benliğinle” hayatın bütün anlarını “özgürce inşa” etmelisin..
                            Her günün, vahyin nuruyla aydınlanma, emeğin kutsallığı ile terleme, azmin enerjisiyle yürüme anlayışıyla dolmalıdır.
                            Emin adımlarla neticeye doğru ilerlemek yapabileceğin en büyük kıyamdır.
                            Zaman uyuyanlara uyanma, oturanlara kalkma, yürüyenlere koşma aşkını verme zamanıdır.
                            “Marifet”; ışığını güneş gibi hiçbir canlıdan esirgemeden yayma işidir.
                            Sana yakışan bütün karanlıklara çare olacak aydınlığı sunmaktır.
                            Vahyin bütün pırıltılarını toprağa atmaktır.
                            Göreceksin; bir gün toprak, bütün renklerini semaya doğru yükseltecektir.

                            Ve sen!
                            Ezber bozan çağrımızın her yerde yankılandığını göreceksin.


                            .turab/ fi zaman/ fi mekan

                            ALINTI

                            Yorum


                              Ynt: Aşk Dediğin...



                              Bazen alıp götürür beni çok uzaklara
                              henüz bakire kalmış soğuk kâbuslarım.
                              Kavutsuz deve sırtında
                              çölleri aşan bir yolcu hissederim kendimi.


                              Ama Medine ve Mekke’den değil,
                              Kufe’den ve Şam’dan gelen bir yolcu gibi.
                              Neden!
                              Topraktan ev bulunmaz da ondan bu iklimde.


                              Başörtüsü bayrağı idi hani yürek devletimizin
                              Sınırları yoktu hayallerimizin!
                              Bir avuçtuk bir derya gibi çırpınırdı öfkemiz.
                              Birkaç damlaydık bir okyanusu andırırdı akışımız..


                              Şimdi anlıyorum
                              büyük insanların uykusunun bile
                              neden ibadet olduğunu!
                              En büyük acıyı büyük yüreklerin taşıdığını!
                              Büyük dağlara yoğun karların yağdığını!



                              Ama sen sakın utanma!
                              Bağır korkusuzca yürek devletini
                              Pazara inenlere sakın aldanma!
                              Satma elindeki o emaneti!


                              Bu değerli emaneti alacak beyaz atlı gelecek inan bana!
                              Pazara inenler aldatmasın seni!
                              Sen beyaz atlıyı bekle, gelecek!
                              Çok çabuk geçecek bu zifiri karanlıklar!


                              Seher olduğunda pişman olmayanlar
                              pazara inmeyenler olacak inan bana.
                              Sen eminsin, satma elindeki emaneti!
                              Emanet sahibi gelip alacak onu senden..


                              Sana herkesten daha çok verecek karşılığını!
                              Pazara inen aldanmışlara aldanma sakın!
                              Ecnebi karanlıklara teslim etme o kutsal emaneti
                              Karanlıklara yarasa kesilenler almasın gözünü
                              Birgün inan bana sabah olacak!


                              Tan yeri ağaracak ve her şey gün ışığına çıkacak.
                              O zaman pazara inenler utanacak
                              Sen alnı açık başı dik yürüyeceksin
                              Medine sokaklarında!


                              Kurda kuzu olmadığını haykıracaksın
                              Uhut’ta
                              Yıkılmadığını göstereceksin
                              Huneyn’de
                              Öyle ilk günkü gibi duracaksın
                              Arafat’ta


                              Hiç yıkılmadan, arkana bile bakmadan!
                              Allahım neden böyle olduk diye çırpınır durur yüreğim!
                              Yürek devleti kuramamış insanların
                              kurduğu eşkiya dünyaya, hükümdar olsak ne yazar!


                              K. Çelik



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: Aşk Dediğin...


                                Ey ilahi haremin
                                Sonsuzluk güvercini,
                                Ürkek ceylan kefili aşkın!
                                Yıldızlar, Vakarına imrenir senin.


                                Yağmur olur yağar,
                                Biliyorum gözyaşların.
                                Kuş olur uçar
                                Görüyorum umutların.


                                Ama sen elini sıkamazsın
                                Ebu Kubays düşkünü Yezidlerin
                                Aleti olamazsın
                                Din satıcısı Karunların.


                                Aldanamazsın asla
                                Şureyh'in sahte gözyaşlarına.
                                Kanamazsın Samiri'nin
                                Sahte vaazlarına.

                                Çünkü sen Sekine'sin,
                                Zeyneb'isin Kerbela Devrimi'nin.
                                Sen bir Asiye'sin,
                                Firavun sarayında.
                                Başörtün bayrağımdır
                                Sıkı tut düşmesin,
                                Yüce kıl dalgalansın bu küffür diyarında...


                                Kadri ÇELİK

                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X