UTANIYORUM
Ey Peygamber'in göz nuru
Ey Ali'nin onuru
Ey alemlerin hanım efendisi
Ey Haseneyn'in annesi
Ey cennete ilk girecek azize
Ey cehenneme karsi kalkan olan bize!
Ey kalbi yanliz Allah aski ile dolan!
Ey Allah katında şefaat makamına sahip olan!
Sana yalvarmak ,
senin seffatine mazhar olmak istiyorum
ama utaniyorum.
Başı kesilen yavrularını düşündüğümde,
"O gün orda olsaydık
yalnız bırakmazdık onları"
dedigim anlar geliyor aklıma.
Mahcubiyetle ,
eğiyorum başımı aşağıya.
Evet, o gün orda yoktuk belki
ama bugün ayni topraklarda
şialarının bedenleri
Amerikan ,İngiliz
ve hatta Emevi tohumlarının
bombalarıyla parçalanırken
biz bugün varız buradayız.
ama sadace
televizyondan yasananlari seyretmekle yetiniyoruz
dramatik bir film seyredermiş gibi ,
izliyor,
hüzünleniyor,
televizyonun
düğmesini kapatıp,
gülüp eğlenmeğe devam ediyoruz.
Ey İsmet-i Kubra!
Sizin çektiniz o acılar
şialarınıza miras kaldı
adeta.
Dünyanın her bir yerinde
gözleri
ağlamaya mahkum edildi
asırlarca.
Ey Ümmi Ebiha!
Dün senin kaburgalarını kıranlar,
bugün Irak'ta
senin yavrularının türbelerini bombalıyorlar
bizler evimizde gönül rahatlığıyla çaylarımızı yudumlarken,
orada
kadınlar dul,
Cocuklar yetim
Ya Zehra!
Yavrularımı kucağıma alıp sevgiyle okşarken,
utanıyorum.
Savaşta ana babasını kaybeden
çocuklar geliyor aklıma,
onları kim okşuyor? kim seviyor?
Ya bomba seslerini duyarken
korkudan ürperen yüreklerini
kim teselli ediyor?
Ya Fatima!
Senin karnında Muhsin'ini öldürenler,
Bugün Iraklı kadınların karnında Ali'leri, Hüseyin'leri
öldürüyorlar.
Dün senin Hüseyin'inin başını kesenler,
Bugün Ya Hüseyin!
diyenleri arkadan vuruyorlar
namertce.
Ve biz ya Fatima
sizlere layık şiiler olamadık.
Zira,
onlar orada
bomba yağmurunun altında can verirken,
o bombaların parasını bizler ödüyoruz
o bomba atanların ürünlerini
boykot edemeyecek kadar
körelmiş yüreklerimiz.
Ya Fatima!
Seni düşününce
hep mahzun, kederli
bir Fatima geliyor
aklıma
ve ben senin şianım dediğim zaman
utanıyorum;
zira ,
acidan inleyen
cocuk seslerini
duymama
ragmen
gülebiliyorum.
Ya Fatima!
Sana layık bir şia olamadım,
ne olur
beni bağışla.
Arzu Cetınkaya
Ey Peygamber'in göz nuru
Ey Ali'nin onuru
Ey alemlerin hanım efendisi
Ey Haseneyn'in annesi
Ey cennete ilk girecek azize
Ey cehenneme karsi kalkan olan bize!
Ey kalbi yanliz Allah aski ile dolan!
Ey Allah katında şefaat makamına sahip olan!
Sana yalvarmak ,
senin seffatine mazhar olmak istiyorum
ama utaniyorum.
Başı kesilen yavrularını düşündüğümde,
"O gün orda olsaydık
yalnız bırakmazdık onları"
dedigim anlar geliyor aklıma.
Mahcubiyetle ,
eğiyorum başımı aşağıya.
Evet, o gün orda yoktuk belki
ama bugün ayni topraklarda
şialarının bedenleri
Amerikan ,İngiliz
ve hatta Emevi tohumlarının
bombalarıyla parçalanırken
biz bugün varız buradayız.
ama sadace
televizyondan yasananlari seyretmekle yetiniyoruz
dramatik bir film seyredermiş gibi ,
izliyor,
hüzünleniyor,
televizyonun
düğmesini kapatıp,
gülüp eğlenmeğe devam ediyoruz.
Ey İsmet-i Kubra!
Sizin çektiniz o acılar
şialarınıza miras kaldı
adeta.
Dünyanın her bir yerinde
gözleri
ağlamaya mahkum edildi
asırlarca.
Ey Ümmi Ebiha!
Dün senin kaburgalarını kıranlar,
bugün Irak'ta
senin yavrularının türbelerini bombalıyorlar
bizler evimizde gönül rahatlığıyla çaylarımızı yudumlarken,
orada
kadınlar dul,
Cocuklar yetim
Ya Zehra!
Yavrularımı kucağıma alıp sevgiyle okşarken,
utanıyorum.
Savaşta ana babasını kaybeden
çocuklar geliyor aklıma,
onları kim okşuyor? kim seviyor?
Ya bomba seslerini duyarken
korkudan ürperen yüreklerini
kim teselli ediyor?
Ya Fatima!
Senin karnında Muhsin'ini öldürenler,
Bugün Iraklı kadınların karnında Ali'leri, Hüseyin'leri
öldürüyorlar.
Dün senin Hüseyin'inin başını kesenler,
Bugün Ya Hüseyin!
diyenleri arkadan vuruyorlar
namertce.
Ve biz ya Fatima
sizlere layık şiiler olamadık.
Zira,
onlar orada
bomba yağmurunun altında can verirken,
o bombaların parasını bizler ödüyoruz
o bomba atanların ürünlerini
boykot edemeyecek kadar
körelmiş yüreklerimiz.
Ya Fatima!
Seni düşününce
hep mahzun, kederli
bir Fatima geliyor
aklıma
ve ben senin şianım dediğim zaman
utanıyorum;
zira ,
acidan inleyen
cocuk seslerini
duymama
ragmen
gülebiliyorum.
Ya Fatima!
Sana layık bir şia olamadım,
ne olur
beni bağışla.
Arzu Cetınkaya
Yorum