ey benim sonsuz kederim
Ey kerbela
yıllardır hep hayalini kuruyorum senin
var oluşunu düşünmekten kendimi bir an alamıyorum
biliyorum uzaksın bana
sana gelmem bütün bir ömrüme mal olabilir
hatta varamayabilirm belkide.
adını duyuyorum sık sık
her duyuşumda tüylerim diken diken oluyor
ve gözlerim hazırdır senin için ağlamaya.
her ne kadar da zalim olsan
sana olan sevgim o kadar artıyor
içimde bir his var beni sana çeken
o kadar kuvvetli ki aklımı almasından korkuyorum.
sana hesap sormak istiyorum bazen
yakandan tutupta yüzüne bağırmak geliyor içimden
ama bir türlü kıyamıyorum.
yine gözlerim doluyor
ve yüreğime oturuyor birşey pat diye
adını bağırmak geliyor içimden,
çıkmıyorsun boğazımdan.
nefretim oluyorsun bazende,
en zayıf noktam olduğun gibi.
kavuştuk en sonunda
seninle yaşamak istiyorum ömrümün hepsini
senin yanında olmak ve kokunu almak istiyorum
sabahlara kadar dertleşsek seninle,
sormak isterim bazı şeyleri canlı şahidinden dinlemek isterim dediğimde
buyur dedi.
-anlat bana ey yar
hayatının en mutlu anından başlayarak anlat
"yerlerin ve göklerin en nurlu yüzleri
bir yolculukta senin evinden geçecektir.
anlatsana varış gününü."
-1 muharremdi aylardan.o kadar mutluydumki
o kadar insan mektuplar yazmıştı o'nu görebilmek için ama hepsi hasret kaldı o'nun nur yüzüne.ben gördüm o namazlarındaki arşa deyen ışığı.
üvey kardeşiyle konuşmalarını an ve an dinliyordum.bu ne imandı ya resulullah.
ey ummul beni bu nasıl bir evlat büyütmektir.
-
peki en üzücü anın nedir dedim ardından,
işte durakladı o anda
yüreğinde öyle bir fırtınalar koptu ve
dedi ki;
çığlıklar gökleri yaracak şekilde
meleklerin iniltileri içimi parça parça ediyordu
göremeyeceğim kadar uzakta olan dağlar patlıyordu kederden
acısını ben yaşıyordum alemlerim en büyüğünün,
peki dedim ey kerbela kimleri gördün o gün?
yine feryatlar içinde döndü kabeye ellerini açtı göklere ve haykırarak
-Elinde kılıçla peygamberi gördüm..
-meydanda zülfikarla Ali yi gördüm..
-eteğinde oğlunun parçalanmış bedeniyle Zehra'yı gördüm..
-küçücük kızın gece gündüz hiç kesilmek bilmeyen feryadını gördüm..
-Karşısına kimsenin yiğit gibi çıkamadığı Ekber'i gördüm..
-Zeyneb'i gördüm ki 1 gecede bu kadar mı değişmiş hali..
-Eline suyu alıpta; Alemlere ibret olsun diye içmeyeni gördüm..
-Mızrak ucunda peygamber yüzünü gördüm..
-Tepsi içinde diyar diyar dolaştırılan alemlerin nurunu gördüm..
daha fazla dayanamam dedim ama
-Sen Huseyn'i Zeynep'ten çok mu seviyorsun da bunları duyunca dayanamayacaksın? diye sordu
-O günü bir Peygamber gördü bir ben gördüm
-O günü bir Zehra gördü bir ben gördüm
-O günü bir Murteza gördü bir ben gördüm.
-O günü bir Zeynep gördü bir de ben gördüm
-O günü herkes kendi gözüyle gördü ama..
ama ben bütün ehlibeyt'in gözüyle gördüm..
-Bütün alemler ayrı gördü ama ben herkesin..herşeyin gözüyle gördüm..
Ve "benim adım Kerbela" dedi.
ben o günün tek şahidiyim.
ben o günün en mahçubuyum
ben o günün en kanlısıyım...
elel lanetullah
elel gavmi zalimin.
şükür seni bana kavuşturana ey benim cennetim..
enis dalga 24 şubat 2009
Ey kerbela
yıllardır hep hayalini kuruyorum senin
var oluşunu düşünmekten kendimi bir an alamıyorum
biliyorum uzaksın bana
sana gelmem bütün bir ömrüme mal olabilir
hatta varamayabilirm belkide.
adını duyuyorum sık sık
her duyuşumda tüylerim diken diken oluyor
ve gözlerim hazırdır senin için ağlamaya.
her ne kadar da zalim olsan
sana olan sevgim o kadar artıyor
içimde bir his var beni sana çeken
o kadar kuvvetli ki aklımı almasından korkuyorum.
sana hesap sormak istiyorum bazen
yakandan tutupta yüzüne bağırmak geliyor içimden
ama bir türlü kıyamıyorum.
yine gözlerim doluyor
ve yüreğime oturuyor birşey pat diye
adını bağırmak geliyor içimden,
çıkmıyorsun boğazımdan.
nefretim oluyorsun bazende,
en zayıf noktam olduğun gibi.
kavuştuk en sonunda
seninle yaşamak istiyorum ömrümün hepsini
senin yanında olmak ve kokunu almak istiyorum
sabahlara kadar dertleşsek seninle,
sormak isterim bazı şeyleri canlı şahidinden dinlemek isterim dediğimde
buyur dedi.
-anlat bana ey yar
hayatının en mutlu anından başlayarak anlat
"yerlerin ve göklerin en nurlu yüzleri
bir yolculukta senin evinden geçecektir.
anlatsana varış gününü."
-1 muharremdi aylardan.o kadar mutluydumki
o kadar insan mektuplar yazmıştı o'nu görebilmek için ama hepsi hasret kaldı o'nun nur yüzüne.ben gördüm o namazlarındaki arşa deyen ışığı.
üvey kardeşiyle konuşmalarını an ve an dinliyordum.bu ne imandı ya resulullah.
ey ummul beni bu nasıl bir evlat büyütmektir.
-
peki en üzücü anın nedir dedim ardından,
işte durakladı o anda
yüreğinde öyle bir fırtınalar koptu ve
dedi ki;
çığlıklar gökleri yaracak şekilde
meleklerin iniltileri içimi parça parça ediyordu
göremeyeceğim kadar uzakta olan dağlar patlıyordu kederden
acısını ben yaşıyordum alemlerim en büyüğünün,
peki dedim ey kerbela kimleri gördün o gün?
yine feryatlar içinde döndü kabeye ellerini açtı göklere ve haykırarak
-Elinde kılıçla peygamberi gördüm..
-meydanda zülfikarla Ali yi gördüm..
-eteğinde oğlunun parçalanmış bedeniyle Zehra'yı gördüm..
-küçücük kızın gece gündüz hiç kesilmek bilmeyen feryadını gördüm..
-Karşısına kimsenin yiğit gibi çıkamadığı Ekber'i gördüm..
-Zeyneb'i gördüm ki 1 gecede bu kadar mı değişmiş hali..
-Eline suyu alıpta; Alemlere ibret olsun diye içmeyeni gördüm..
-Mızrak ucunda peygamber yüzünü gördüm..
-Tepsi içinde diyar diyar dolaştırılan alemlerin nurunu gördüm..
daha fazla dayanamam dedim ama
-Sen Huseyn'i Zeynep'ten çok mu seviyorsun da bunları duyunca dayanamayacaksın? diye sordu
-O günü bir Peygamber gördü bir ben gördüm
-O günü bir Zehra gördü bir ben gördüm
-O günü bir Murteza gördü bir ben gördüm.
-O günü bir Zeynep gördü bir de ben gördüm
-O günü herkes kendi gözüyle gördü ama..
ama ben bütün ehlibeyt'in gözüyle gördüm..
-Bütün alemler ayrı gördü ama ben herkesin..herşeyin gözüyle gördüm..
Ve "benim adım Kerbela" dedi.
ben o günün tek şahidiyim.
ben o günün en mahçubuyum
ben o günün en kanlısıyım...
elel lanetullah
elel gavmi zalimin.
şükür seni bana kavuşturana ey benim cennetim..
enis dalga 24 şubat 2009