Afedersiniz, soru sorabilirmiyim?
müsade ederseniz bir düs kurabilirmiyim, belkide bir kac düs?
boyum kac olursa olsun, yasim hic önemli degil
bir kelebegin arkasindan kosabilirmiyim, camurlara batip cikarak?
papatyalarla dolmus cimen üzerine sirt üstü atabiirmiyim kendimi?
gökyüzünü izleyebilirmiyim saatlerce?
yagmur altinda bir dag basina cikip, bayir asagi, rüzgarla yarisircasina kosabilirmiyim?
bir agaca tirmanip, asilanmamis ve olgunlasmamis meyvelerden koparabilirmiyim
gülümseyebilirmiyim insanlara, ne menem bisey olduklarini düsünmeden?
hic tanimadigim bir insana, bir gül uzatabilirmiyim?
sabah erkenden kalkip düsebilirmiyim yollara?
günaydin diyebilirmiyim adini bilmedigim bir insana?
ve toz toprak icerisinde oynayan, gördügüm her yumurcagi tutup öpebilirmiyim?
hangi irktan, hangi dinden olduguna bakmadan
bütün ninelerin ellerinden öpebilirmiyim?
bütün asik suratlara gülümseyip, bütün öfke duyanlara "seni seviyorum" diyebilirmiyim?
herseyi yerli yerinde görmekten rahatsiz olmadan
herseyi oldugu gibi kabullenebilirmiym?
gökkusaginin altindan gececegim diye, yorulasiya kadar kosabilirmiyim?
ve yoruldugum yerde basimi bir irmaga sokup islanabilirmiyim?
avuc avuc su icebilirmiyim bir cesmeden?
su kadar berrak, toprak kadar mütevazi, cocuk kadar karsiliksiz sevebilirmiyim lutfen?
bir gül bahcesi, bir cicek bahcesi yetistirebilirmiyim, balin sifasina hizmetm olsun diye?
bir kac agac dikebilirmiyim, belki bir kac insan ve bir kac hayvan faydalansin diye?
bir kusla konusabilirmiyim?
dallarda titresen sercelere yem verebilirmiyim kis günleri?
dikenlerine kizmadan koklayabilirmiyim gülleri?
dikenlerim var diye kökünden koparilmayan bir gül olabilirmiyim?
kavgasiz gürültüsüz yasayabilirmiyim lutfen?
müsade ederseniz bir düs kurabilirmiyim, belkide bir kac düs?
boyum kac olursa olsun, yasim hic önemli degil
bir kelebegin arkasindan kosabilirmiyim, camurlara batip cikarak?
papatyalarla dolmus cimen üzerine sirt üstü atabiirmiyim kendimi?
gökyüzünü izleyebilirmiyim saatlerce?
yagmur altinda bir dag basina cikip, bayir asagi, rüzgarla yarisircasina kosabilirmiyim?
bir agaca tirmanip, asilanmamis ve olgunlasmamis meyvelerden koparabilirmiyim
gülümseyebilirmiyim insanlara, ne menem bisey olduklarini düsünmeden?
hic tanimadigim bir insana, bir gül uzatabilirmiyim?
sabah erkenden kalkip düsebilirmiyim yollara?
günaydin diyebilirmiyim adini bilmedigim bir insana?
ve toz toprak icerisinde oynayan, gördügüm her yumurcagi tutup öpebilirmiyim?
hangi irktan, hangi dinden olduguna bakmadan
bütün ninelerin ellerinden öpebilirmiyim?
bütün asik suratlara gülümseyip, bütün öfke duyanlara "seni seviyorum" diyebilirmiyim?
herseyi yerli yerinde görmekten rahatsiz olmadan
herseyi oldugu gibi kabullenebilirmiym?
gökkusaginin altindan gececegim diye, yorulasiya kadar kosabilirmiyim?
ve yoruldugum yerde basimi bir irmaga sokup islanabilirmiyim?
avuc avuc su icebilirmiyim bir cesmeden?
su kadar berrak, toprak kadar mütevazi, cocuk kadar karsiliksiz sevebilirmiyim lutfen?
bir gül bahcesi, bir cicek bahcesi yetistirebilirmiyim, balin sifasina hizmetm olsun diye?
bir kac agac dikebilirmiyim, belki bir kac insan ve bir kac hayvan faydalansin diye?
bir kusla konusabilirmiyim?
dallarda titresen sercelere yem verebilirmiyim kis günleri?
dikenlerine kizmadan koklayabilirmiyim gülleri?
dikenlerim var diye kökünden koparilmayan bir gül olabilirmiyim?
kavgasiz gürültüsüz yasayabilirmiyim lutfen?
Yorum