Gönül...
cok aktik seninle, yüksek selalelerden cok döküldük enginlere
cok bulandik, cok durulduk seninle, gectigimiz cöllerde cicekler actirdik hep
biz susuzlugun bir baska boyutlarindayken
zaman oldu, yiktik yikilmasi gerekenleri
zaman oldu yikildik, bütün seffafligimiza ragmen
kimi zaman kaynayip tasti özümüz
fakat iki damla yas akitmaya takat bulamadi gzümüz
yikmaliydik kimi zaman bendimizi
yikamaliydik herseyden önce kendimiizi
gectigimiz yerleri kendimiz belirlemeliydik
önümüze acilan her cigirdan akip gitmemeliydik
en sonunda ögrendik!!
bizden sonra, izlerimizde seffaf kaldi
taslari cakillari, kökleri yosunlari aldik götürdük
ve bir yerlerde, bir kara parcasina götürüp süzdük
sevindi gelisimize caldigimiz kapilar
ve gittigimizde aglamayan olmadi hic
geldigimiz zaman sevindirmek icin geldik
fakat gittigimiz zaman aglatmak olmadi amacimiz
buna ragmen güzeldi, aglamasini ögretmek,
buz tutmus yüreklere...
silip süpürdügümüz yerlerde bulandik bazen
camur rengini aldik zaman zaman
ama degilmi ki hedef denize dökülmekti
camur arinmali, kirler yikanmaliydi
zira denize ulasanlar hep ayni pak seviyede ulasmislardi
baska bir alternatif yoktu
biz seninle yilanlara sarildik
onlarki sinemiizde yilanliktan ciktilar
kurtlar sofrasina düstük, muhabbet soframiizda kuzu oldular
öyle güller sunduk ki, sinekler bal yaptilar
cok boslar doldurduk sevgi pinarimizdan
ep bana diyenlerin icinde
bir kücük cocuk sakladik kirk kapali kapi ardinda
dokundurmadik kimseye, ve kimsenin onu görmesine müsade etmedik
yakarisimiz ise mevladan baskasina olmad hic
bir O'nu tanidik bas egilesi, ve O'na oldu mahcubiyetimiz
cok verdi, cok bahsetti bize degilmi
onca günaha ve gaflete ragmen, rahmetiyle kusatti bizi degilmi
simdi, gel duralim o kapida, ölüme kadar sabit
ömür bitmeden, bitmeli ömrümüzdeki bu gel git
simdi yigit isek, biz bize güc yetirmeliyiz
simdi sadik isek, imanda sebat etmeliyiz
su isek durulmali, yel isek yorulmaliyiz
musibetmi? birak gelsin, sabrin tasi catlamali, sinemiizdeki sabra
basimiz secdeye vardigi anda, Rabbin rahmetini hissetmeli
kabeyi karsimizda görmeli, sirati ayaklarimizin altinda
cehennemi sol, cenneti sag yanimizda bilmeliyiz
ensemiizde ise azrail, ha aldi cani ha alacak
her neki bizi uzak tutuyor, o bize en yakin olandan
gögsümüz yarilircasina kacmaliyiz ondan
bu son demdir, bu son ihtar, son firsat
gecipte giderse, birdaha kimseler edemez imdat
hadi kalk gönül, gel gidelim seninle Mevlaya dogru...
cok aktik seninle, yüksek selalelerden cok döküldük enginlere
cok bulandik, cok durulduk seninle, gectigimiz cöllerde cicekler actirdik hep
biz susuzlugun bir baska boyutlarindayken
zaman oldu, yiktik yikilmasi gerekenleri
zaman oldu yikildik, bütün seffafligimiza ragmen
kimi zaman kaynayip tasti özümüz
fakat iki damla yas akitmaya takat bulamadi gzümüz
yikmaliydik kimi zaman bendimizi
yikamaliydik herseyden önce kendimiizi
gectigimiz yerleri kendimiz belirlemeliydik
önümüze acilan her cigirdan akip gitmemeliydik
en sonunda ögrendik!!
bizden sonra, izlerimizde seffaf kaldi
taslari cakillari, kökleri yosunlari aldik götürdük
ve bir yerlerde, bir kara parcasina götürüp süzdük
sevindi gelisimize caldigimiz kapilar
ve gittigimizde aglamayan olmadi hic
geldigimiz zaman sevindirmek icin geldik
fakat gittigimiz zaman aglatmak olmadi amacimiz
buna ragmen güzeldi, aglamasini ögretmek,
buz tutmus yüreklere...
silip süpürdügümüz yerlerde bulandik bazen
camur rengini aldik zaman zaman
ama degilmi ki hedef denize dökülmekti
camur arinmali, kirler yikanmaliydi
zira denize ulasanlar hep ayni pak seviyede ulasmislardi
baska bir alternatif yoktu
biz seninle yilanlara sarildik
onlarki sinemiizde yilanliktan ciktilar
kurtlar sofrasina düstük, muhabbet soframiizda kuzu oldular
öyle güller sunduk ki, sinekler bal yaptilar
cok boslar doldurduk sevgi pinarimizdan
ep bana diyenlerin icinde
bir kücük cocuk sakladik kirk kapali kapi ardinda
dokundurmadik kimseye, ve kimsenin onu görmesine müsade etmedik
yakarisimiz ise mevladan baskasina olmad hic
bir O'nu tanidik bas egilesi, ve O'na oldu mahcubiyetimiz
cok verdi, cok bahsetti bize degilmi
onca günaha ve gaflete ragmen, rahmetiyle kusatti bizi degilmi
simdi, gel duralim o kapida, ölüme kadar sabit
ömür bitmeden, bitmeli ömrümüzdeki bu gel git
simdi yigit isek, biz bize güc yetirmeliyiz
simdi sadik isek, imanda sebat etmeliyiz
su isek durulmali, yel isek yorulmaliyiz
musibetmi? birak gelsin, sabrin tasi catlamali, sinemiizdeki sabra
basimiz secdeye vardigi anda, Rabbin rahmetini hissetmeli
kabeyi karsimizda görmeli, sirati ayaklarimizin altinda
cehennemi sol, cenneti sag yanimizda bilmeliyiz
ensemiizde ise azrail, ha aldi cani ha alacak
her neki bizi uzak tutuyor, o bize en yakin olandan
gögsümüz yarilircasina kacmaliyiz ondan
bu son demdir, bu son ihtar, son firsat
gecipte giderse, birdaha kimseler edemez imdat
hadi kalk gönül, gel gidelim seninle Mevlaya dogru...
Yorum