Ey Hüseyn!
Kalbime bakıyorum
Seni buluyorum.
Her zerremde seni okuyorum
Gözyaşımla sel olup akıyorum.
Hiç çıkmıyorsun aklımdan
Her adımda seni hatırlıyorum
Güzel adın, hüzün dolu yadınla ben
Ruhumu canımı ıtırlıyorum
Ve... her hatırladığımda
Ateş olup yanıyorum.
Yaralanıp kanıyorum
Eşsiz, benzersiz
Ve kudsî bir hüzünle kanıyorum
Her canlandığında gözümde
Bitiyorum, tükeniyorum
Takat kalmıyor dizimde
Belli ki seviyorum seni ey Hüseyn!
Buyurdu Resul-i sekaleyn:
“Müminin kalbinde Hüseyn aşkı tüter,
soğumaz asla!”
Müjdeledi bizi ceddin yüce Peygamber
Bu ilâhî nasla.
Evet seviyorum seni
Vallahi seviyorum
Billahi seviyorum
Sevgin getirdi beni buraya
Sevgin bağladı beni maveraya
Giremedi, giremez asırlar araya
Beni senden ayıramaz hiçbir şey
Beni sensiz doyuramaz hiçbir şey
Beni aşkın kıblesinden şaşıramaz hiçbir şey
Sen tutarsan ellerimden, beni asla düşüremez hiçbir şey
Beni senin ateşinden başka asla pişiremez hiçbir şey
Seviyorum seni ey Hüseyn!
O pak unsurunu seviyorum
O ilâhî nurunu seviyorum
Varlığa sebep vücudunu seviyorum
Ben Hakk’ın bu eşsiz cudunu seviyorum
Umutsuzların sana umudunu seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Seni seviyorum
Ölümüme seviyorum
Ceddin Muhammed-i Mustafa’yı seviyorum.
Baban Aliyye’l-Murtaza’yı seviyorum
Anan Betul-i Azra’yı, Zehra’yı seviyorum
Hüseyn’im, seviyorum seni
Vallah seviyorum
Billah seviyorum
Lillah seviyorum seni ey Hüseyn!
Ben kimim ki?!
Seni Allah seviyor.
Ayet ayet seni övüyor
Seni enbiyaullah seviyor
Seni Habibullah seviyor
Seni evliyaullah seviyor
Seni seviyorum ey ayet-i Kur’an
Seni seviyorum ey rayet-i iman
Seni seviyorum ey hüccet-i Rahman
Seni seviyorum ey hak ve batıla mizan
İmanını seviyorum
İrfanını seviyorum
Canlara can, gönüllere canan, o canını seviyorum
Seni seviyorum
Seviyorum seni ey Hüseyn!
İzzetini, heybetini, himmetini seviyorum
Ben senin Allah için hicretini seviyorum
Zulme, zalime karşı duruşunu
Ölümle yarışını
Mihrapta yakarışını
Meydanda kızıl sima ile Hakk’a varışını seviyorum
Aşkını seviyorum
Sevdanı seviyorum
İzzet dolu, mazlumane nidanı seviyorum
Ben senin o son vedanı seviyorum
Seni seviyorum Ey Hüseyn!
Ben senin rızanı seviyorum
O mübarek gazanı seviyorum
Mutahhar kanınla tarihe attığın imzanı seviyorum
“Hel min nasirin” feryadını
Zillete karşı heyhatını
Ben senin hayat veren hayatını seviyorum.
Ben senin meydandaki niyazını
Ben senin o son namazını
Maşuk önündeki nazını seviyorum
Kimsenin uçamayacağı noktaya pervazını seviyorum
Lillah olan o şanlı kıyamını
Yücelikleri özetleyen o güzel namını seviyorum
Kelâmullahı tefsir eden sözlerini
Cemalullaha bakan gözlerini
Lıkaullaha götüren izlerini seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
İnsaniyetini seviyorum
Hakkanıyetini seviyorum
Hakk’ın önündeki teslimiyetini seviyorum
Başkasını değil
Senin İslamiyetini seviyorum
Ben mest eden şarab-ı nabını seviyorum
O mest olan ashabını seviyorum
Habib’ini, Zuheyr’ini
Müslim’ini, Büreyr’ini seviyorum
Ben senin “Hür” askerini
O son, özgür askerini seviyorum.
Kanıyla yazdığı tövbenamesini
Canıyla imzaladığı ahitnamesini seviyorum
Seni seviyorum ey Hüseyn!
Ben senin ihlâsını seviyorum
Ebulfazlı’l-Abbas’ını seviyorum
Ben ay yüzlü, hakbin gözlü, Ali oğlu “Alemdar”ını seviyorum
Kerbelâ namlı, kızıl güllerle dolu gülzarını seviyorum
Cemali resul cemali, kemali Resul kemali
Kerbelâ Mina’sında verdiğin kurbanını seviyorum
Ekber namlı civanını, o canını seviyorum
Ben tarihin en minik askerini
Açmadan solan o gül-i perperini
Ben Ali Asğer’ini seviyorum
Ben baş tacın, o efsane bacın
Kerbelâ’nın kahramanı, o gönüllerin sultanı
Zeyneb’ini seviyorum
Ben senin mektebini seviyorum
Hakkın, adaletin yolu
İzzet, onur ve nur dolu mektebini seviyorum
İbadetin, abitlerin ziynetini, o Allah’ın hüccetini
Ben Aşura resulünü, Seccad’ını seviyorum
Ben o masum evlâdını seviyorum
Ben o risalet gülünü, harabeler bülbülünü
Ben o minicik kuzunu
Ben o küçücük kızını
Ben Kerbelâ yıldızını, Rukayye’ni seviyorum
Ben o susuz dudağını, ben o yanan ciğerini seviyorum
Bin bir pare peykerini, hançer öpen hançereni seviyorum
Üç gün, o kanlı çölde, o yaslı çölde, o kızgın çölde kalan
Kızıl lâlelerle süslü, başsız bedenini seviyorum
Ben hasır kefenini seviyorum
Kesik başla okuduğun o Kur’an sesini
O İsevî nefesini seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Zalime, zulme eğilmediği için mızraklara yükselen
O mukaddes, o nurlu başını seviyorum
Ben sana ağlayan gözü, ıslanan yüzü, akan gözyaşını seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Seni seviyorum!
Kalbime bakıyorum
Seni buluyorum.
Her zerremde seni okuyorum
Gözyaşımla sel olup akıyorum.
Hiç çıkmıyorsun aklımdan
Her adımda seni hatırlıyorum
Güzel adın, hüzün dolu yadınla ben
Ruhumu canımı ıtırlıyorum
Ve... her hatırladığımda
Ateş olup yanıyorum.
Yaralanıp kanıyorum
Eşsiz, benzersiz
Ve kudsî bir hüzünle kanıyorum
Her canlandığında gözümde
Bitiyorum, tükeniyorum
Takat kalmıyor dizimde
Belli ki seviyorum seni ey Hüseyn!
Buyurdu Resul-i sekaleyn:
“Müminin kalbinde Hüseyn aşkı tüter,
soğumaz asla!”
Müjdeledi bizi ceddin yüce Peygamber
Bu ilâhî nasla.
Evet seviyorum seni
Vallahi seviyorum
Billahi seviyorum
Sevgin getirdi beni buraya
Sevgin bağladı beni maveraya
Giremedi, giremez asırlar araya
Beni senden ayıramaz hiçbir şey
Beni sensiz doyuramaz hiçbir şey
Beni aşkın kıblesinden şaşıramaz hiçbir şey
Sen tutarsan ellerimden, beni asla düşüremez hiçbir şey
Beni senin ateşinden başka asla pişiremez hiçbir şey
Seviyorum seni ey Hüseyn!
O pak unsurunu seviyorum
O ilâhî nurunu seviyorum
Varlığa sebep vücudunu seviyorum
Ben Hakk’ın bu eşsiz cudunu seviyorum
Umutsuzların sana umudunu seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Seni seviyorum
Ölümüme seviyorum
Ceddin Muhammed-i Mustafa’yı seviyorum.
Baban Aliyye’l-Murtaza’yı seviyorum
Anan Betul-i Azra’yı, Zehra’yı seviyorum
Hüseyn’im, seviyorum seni
Vallah seviyorum
Billah seviyorum
Lillah seviyorum seni ey Hüseyn!
Ben kimim ki?!
Seni Allah seviyor.
Ayet ayet seni övüyor
Seni enbiyaullah seviyor
Seni Habibullah seviyor
Seni evliyaullah seviyor
Seni seviyorum ey ayet-i Kur’an
Seni seviyorum ey rayet-i iman
Seni seviyorum ey hüccet-i Rahman
Seni seviyorum ey hak ve batıla mizan
İmanını seviyorum
İrfanını seviyorum
Canlara can, gönüllere canan, o canını seviyorum
Seni seviyorum
Seviyorum seni ey Hüseyn!
İzzetini, heybetini, himmetini seviyorum
Ben senin Allah için hicretini seviyorum
Zulme, zalime karşı duruşunu
Ölümle yarışını
Mihrapta yakarışını
Meydanda kızıl sima ile Hakk’a varışını seviyorum
Aşkını seviyorum
Sevdanı seviyorum
İzzet dolu, mazlumane nidanı seviyorum
Ben senin o son vedanı seviyorum
Seni seviyorum Ey Hüseyn!
Ben senin rızanı seviyorum
O mübarek gazanı seviyorum
Mutahhar kanınla tarihe attığın imzanı seviyorum
“Hel min nasirin” feryadını
Zillete karşı heyhatını
Ben senin hayat veren hayatını seviyorum.
Ben senin meydandaki niyazını
Ben senin o son namazını
Maşuk önündeki nazını seviyorum
Kimsenin uçamayacağı noktaya pervazını seviyorum
Lillah olan o şanlı kıyamını
Yücelikleri özetleyen o güzel namını seviyorum
Kelâmullahı tefsir eden sözlerini
Cemalullaha bakan gözlerini
Lıkaullaha götüren izlerini seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
İnsaniyetini seviyorum
Hakkanıyetini seviyorum
Hakk’ın önündeki teslimiyetini seviyorum
Başkasını değil
Senin İslamiyetini seviyorum
Ben mest eden şarab-ı nabını seviyorum
O mest olan ashabını seviyorum
Habib’ini, Zuheyr’ini
Müslim’ini, Büreyr’ini seviyorum
Ben senin “Hür” askerini
O son, özgür askerini seviyorum.
Kanıyla yazdığı tövbenamesini
Canıyla imzaladığı ahitnamesini seviyorum
Seni seviyorum ey Hüseyn!
Ben senin ihlâsını seviyorum
Ebulfazlı’l-Abbas’ını seviyorum
Ben ay yüzlü, hakbin gözlü, Ali oğlu “Alemdar”ını seviyorum
Kerbelâ namlı, kızıl güllerle dolu gülzarını seviyorum
Cemali resul cemali, kemali Resul kemali
Kerbelâ Mina’sında verdiğin kurbanını seviyorum
Ekber namlı civanını, o canını seviyorum
Ben tarihin en minik askerini
Açmadan solan o gül-i perperini
Ben Ali Asğer’ini seviyorum
Ben baş tacın, o efsane bacın
Kerbelâ’nın kahramanı, o gönüllerin sultanı
Zeyneb’ini seviyorum
Ben senin mektebini seviyorum
Hakkın, adaletin yolu
İzzet, onur ve nur dolu mektebini seviyorum
İbadetin, abitlerin ziynetini, o Allah’ın hüccetini
Ben Aşura resulünü, Seccad’ını seviyorum
Ben o masum evlâdını seviyorum
Ben o risalet gülünü, harabeler bülbülünü
Ben o minicik kuzunu
Ben o küçücük kızını
Ben Kerbelâ yıldızını, Rukayye’ni seviyorum
Ben o susuz dudağını, ben o yanan ciğerini seviyorum
Bin bir pare peykerini, hançer öpen hançereni seviyorum
Üç gün, o kanlı çölde, o yaslı çölde, o kızgın çölde kalan
Kızıl lâlelerle süslü, başsız bedenini seviyorum
Ben hasır kefenini seviyorum
Kesik başla okuduğun o Kur’an sesini
O İsevî nefesini seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Zalime, zulme eğilmediği için mızraklara yükselen
O mukaddes, o nurlu başını seviyorum
Ben sana ağlayan gözü, ıslanan yüzü, akan gözyaşını seviyorum
Ben seni seviyorum ey Hüseyn!
Seni seviyorum!