Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.
Her gün aşura! Her yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 321
İslâm’da Şehid’e Ağlama Konumu: 10
Evet bu konudaki şehadetin diğer bir çehresi de daha var olduğu bir gerçek. Buraya kadar şehidin kendisiyle olan rabıtasının gördük ve şimdi de topluma olan bağlantısına değineceğiz inşallah. Şehidin toplumla iki bağı vardır. Bunların birincisi kendisi hayatta olsaydı, ondan bazı kimseler faydalanabilirlerdi, fakat bu durumla onun feyzinde mahrum kalınmaktadır. Diğer fesat ve kötülüğü körükleyen kimselerle olan bağlantısıdır ki, onlarla muahezeye kalkıp, onların elleriyle şehadete ermektir...
Burda önemli olan konumun muhakkak ki, o şehidin hayatının feyzinden faydalanan, onun yolunda giden arkadaşları, eli boş kalmışlardır ve o şehidin şehadetinden elbetteki müteessir olacaklardır. Bu onların aslında kendilerine ağlayıştır, kendileri için üzülüştür.
Burda ancak şehidin şehadetinin vuku buluş durumunda Şehadeti, arzulamayan bir hadisenin meydana gelmesi dolayısıyla özlenen bir emirin var oluşudur.
Şöyle ki, bir teşbihle mevzümuzu açıklaya bilelim: Bir müdahaleyi gösteren, mesela apandışıt bağırsak ve mide hastalıklarında yapılacak ameliyetlar hiç şüphe yok ki yerinde bir iş olur. Fakat ameliyatı gerektiren bir şey yoksa bu yapılan büyük bir hata olur.
İslâm bilim toplum açısından, şehadetten ders şudur ki: İlkin böyle bir durumun vukuunu önlemek gerekir. Yoksa bu facia yapılmaması gereken bir emir olur dillerde dolaşır ve zülum kahramanı olan katillere bağlı bir teessürf kaynağı olur.
Fakat bu durumun vukuunun önlenmesi istendiği halde değiştirilmezse, o zaman toplumbilim fertleri o cinayetkârlara dönüşmekten kendini sakınırlar. Nitekim görüldüğünüz gibi, Yezîd, İbn-i Ziyâd ve emsalinin adları şöyle bir şekilde anlıyorum ki herkesin İmam Hüseyin (a.s.)’ın hakiki azâdârlığında bulunması gerekir meydana çıkıyor.
Öbürlerinin amellerine ait bir benzeyiş varmı arada? Ne gezer bu bilinçsiz toplumbilimde... Yazan. imam Dikmen
Her gün aşura! Her yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 321
İslâm’da Şehid’e Ağlama Konumu: 10
Evet bu konudaki şehadetin diğer bir çehresi de daha var olduğu bir gerçek. Buraya kadar şehidin kendisiyle olan rabıtasının gördük ve şimdi de topluma olan bağlantısına değineceğiz inşallah. Şehidin toplumla iki bağı vardır. Bunların birincisi kendisi hayatta olsaydı, ondan bazı kimseler faydalanabilirlerdi, fakat bu durumla onun feyzinde mahrum kalınmaktadır. Diğer fesat ve kötülüğü körükleyen kimselerle olan bağlantısıdır ki, onlarla muahezeye kalkıp, onların elleriyle şehadete ermektir...
Burda önemli olan konumun muhakkak ki, o şehidin hayatının feyzinden faydalanan, onun yolunda giden arkadaşları, eli boş kalmışlardır ve o şehidin şehadetinden elbetteki müteessir olacaklardır. Bu onların aslında kendilerine ağlayıştır, kendileri için üzülüştür.
Burda ancak şehidin şehadetinin vuku buluş durumunda Şehadeti, arzulamayan bir hadisenin meydana gelmesi dolayısıyla özlenen bir emirin var oluşudur.
Şöyle ki, bir teşbihle mevzümuzu açıklaya bilelim: Bir müdahaleyi gösteren, mesela apandışıt bağırsak ve mide hastalıklarında yapılacak ameliyetlar hiç şüphe yok ki yerinde bir iş olur. Fakat ameliyatı gerektiren bir şey yoksa bu yapılan büyük bir hata olur.
İslâm bilim toplum açısından, şehadetten ders şudur ki: İlkin böyle bir durumun vukuunu önlemek gerekir. Yoksa bu facia yapılmaması gereken bir emir olur dillerde dolaşır ve zülum kahramanı olan katillere bağlı bir teessürf kaynağı olur.
Fakat bu durumun vukuunun önlenmesi istendiği halde değiştirilmezse, o zaman toplumbilim fertleri o cinayetkârlara dönüşmekten kendini sakınırlar. Nitekim görüldüğünüz gibi, Yezîd, İbn-i Ziyâd ve emsalinin adları şöyle bir şekilde anlıyorum ki herkesin İmam Hüseyin (a.s.)’ın hakiki azâdârlığında bulunması gerekir meydana çıkıyor.
Öbürlerinin amellerine ait bir benzeyiş varmı arada? Ne gezer bu bilinçsiz toplumbilimde... Yazan. imam Dikmen
Yorum