Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    515

    Evet İstesekte, İstemesekte Ahirette (yani) Mahşer’de

    Görüşmeye Mecburuz Konumu:
    1

    Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarının çalışmalarındaki israrlarının sonucu üzerinde Ehl-i Sünnet alimlerince ve Türkiye Diyanet İşleri Vakfı Başkanlığının aralarındaki çelişkilerin yavaş yavaş gün ışığına çıkmalarına neden olmaktadır.

    Bizim kendi araştırmalarımızda devamlı olarak İslam devletinin felesefi sentezisinin içinde oynanan oyunları ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatlarından sonra İslam devletinin en üst düzeyine karşı bir inkilap darbesinin olduğunu istiadi ve askeri yönetimine el koyarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatlarından sonra yerine yani imamet makamına tayin etmiş olduğu İmam Ali (a.s.)’ı Peygamber (s.a.v.)’in son veda hacında Gadir-i Hum denen mevkide Kur’an’ın Maide Suresinin 67.nci ilkeleri gereğini İmam Ali (a.s.) İslam devletinin başına geçirmesine nazaren O’nun vefatları sırasında bazı sahabı tarafından Ebu Bekr hilafet makamına getirilerek İslam devletinin anayasasının ihlal ederek inkilap yani cunta darbelerini yaptıklarının kanıt ve belgeleriyle gösterdiğimiz halde bize karşı çıkmaları ile meşruleşmiş Ehl-i Sünnet alimlerinin kendi aralarında böyle gerçek olaylarla ipatlamış bulunmaktayız.

    Allah’a şükürler olsun ki, Ehl-i Sünnet’te kendi aralarında menfaat icabları gereği aralarındaki anlaşmamazlıkları baş göstermesi nedeniyle mahşer buluşuruz kavgaları ile gündem konusu haline gelmiştir.

    Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarında da belirttiğimiz gibi Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatlarından sonra hiçbir mevki ve mertebede bulunmayan Ömer bin Hattab vasıtasıyla bazı sahabeleri toplayarak Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yerine Ömer’in kendi istediği ile Ebu Bekr’i İslam devletinin başına halife seçerek ve daha sonralarıda kendi ağızlarıyla sana biat eden ellerim kırılsaydı demesiyle meşhurdur. Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      516

      Evet İstesekte, İstemesekte Ahirette (yani) Mahşer’de

      Görüşmeye Mecburuz Konumu:
      2

      Ama ne yazıktır ki, sadece bununla kalmıyarak Ebu Bekr sahabenin okur yazar kişilerini çağırarak Kur’an’ın ismini değiştirmesinin curetlerinde bulunarak sahabeden ters tepki almalarına neden olmuştur.

      Ama ne yazıktır ki, yine o halife olduğu zaman biriminin içinde Ömer bin Hattab tarafından hiç bir gerekçe göstermeden Hz. Peygamber (s.a.v.)’in o kutsal sözleri ve hadislerini yasaklamış Emevilerin saltanatçılığı için yeni uyduruk hadisleri yazdırmaya başlamıştır.

      Zaten yukarda da bu hadisler olayının ayrıntılarını fazlasıyla dile getirmiş olduğumuz çalışmalarımızlada ispatlamış bulunmaktayız.

      Ve şimdi ise sayın Mehmet Şevket Eygi ile Türkiye Diyanet Vakfı yetkilileri ile aralarında tartışmanın Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarının yüzde yüz gerçek yönlü olduğunu kanıtlarını kullanarak İslam devletinin kuruluşundan sonra birinci halife olmak şartıyla genellikle hadislerin yasaklanması ve uyuduruk hadislerin yazıldığını kendi ağızlarıyla söylemeye başlamışladır.

      Şimdi ise Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarının ister hadis alanında yasaklama ve uyduruk hadisler olsun isterse de Kur’an hakkında tefrikaların bulunduğuna deliller olarak onların tartışmaları ile gündem konusuna taşımaya çalışacağız. Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        517

        Evet İstesekte, İstemesekte Ahirette (yani) Mahşer’de

        Görüşmeye Mecburuz Konumu:
        3

        Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak Kur’an hakkında düşünce ve görüşlerimizde herhangi bir tefrika veya yanılgı olmamak şartıyla hiçbir eksilme veya fazlalaştırma konusunda herhangi bir fitne ve tefrika girmediğinin inancının taşıdığımızın ön şart olduğu ve Kur’an’ın nasıl Hz. Peygamber (s.a.v.)’me vahy edildiğinim orijinallığını koruduğuna kanıt getirerek inancımızı tekrarlamak istiyorum.

        Bu konu hakkında ister Alevi İmam Ali (a.s.) evlatları olsun ister Şia camiasının inançları doğrultusundaki İmam Cafer Sadık (a.s.) istihadı Şia mezhebi açılarında olsun en ufak bir şüphe getirmemektedirler.

        Zaten böyle önemli konu ve meseleler hakkında devamlı olarak Ehl-i Sünnet alimlerince kaleme alınmış kitaplarda tefrika ve yanılgı konuları dile getirilerek karalamaya başlamışlardır.

        Şimdi ise aıl konumuz için İmam Hüseyin (a.s.)’ın devrim mucadelesi kanlı Kerbela Kıyamı olayı içinde mahşer konusu doğrultusunda hepimizin ister istiyerek ve istersekte istemiyerek mahşerde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda hesap vermek zorunda olduğumuzu söylemek isterim.

        Bu konu hakkında da Ehl-i Sünnet ulemalarınca önemli bir rol ne mevki temsil etmiş bulunan değerli Sayın Mehmet Şevket Eygi bey ile Diyanet İşleri Vakfı Başkanlığının cevap ve yanıt meselelerinde kullandıkları tabirlerle ifade ettikleri Mahşer’de buluşuruz deyimleri ile tartışmalarının gerçekliği hakkında görüşlerimi açıklamak maksadıyla onlara sorularımızı yöneltmeye çalışacağız. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          518

          Mahşer’de Buluşuruz Konumu: 1

          Sayın Diyanet Vakfı İşleri Başkanlığının Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi’ye cevap olarak verdikleri uydurma hadis nakillerinin var olması hakkında görüşleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, hadisleri ayıklama çalışmasını ağır sözlerle eleştiren Eygi’ye ’’öteki dünya’yı hatırlatarak yanıt verdi: “Açık görüşlü ve samimi Müslümanlar iyi şeyler yapıyor.

          Ama bu iftiralarınızla hem ahirette hem de hukuk önünde sizinle hesaplaşacağız” ifadelerini kullanmaya başlıyor.
          Milli Gazete yazarı Sayın Mehmet Şevki Eygi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlattığı “kadını aşağılayan, şiddet ve ırkçılık içeren” hadisleri ayıklama projesini 3 yıldır çok ağır sözlerle eleştiriyordu.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak sizlerin yukarda göstermiş olduğunuz meselenin Hz. Peygamber (s.a.v.) kadınlar hakkında herhangi bir söz söylemediğini ve bilhasa İslam felsefesinin sentezisi içinde İslam’da kadının yüksek bir mevki değere sahip olduğu kanıtı Kur’an ayet ilkeleriyle sabitleştirerek vermiştir.

          Ama her nedense Ehl-i Sünnet alimlerince kadının değersiz bir metadan dayrı olamadığı düşüncelerini Hz. Peygamber (s.a.v.)’e mal etmekten geri çekilmiyorlar.

          İşte bu konu hakkında da özel bir ifadeyle mahşerde buluşmak zorundasınız.

          Sayın Mehmet Şevket Eygi bey “Konulu Hadis Projesi” yle ilgili çalışmaların Batı basınında “İslam’da devrim” başlığıyla yayınlanması üzerine peş peşe ağır yazılar kaleme aldı. “Avrupalılar istemediği için bazı hadislerin atılmaya çalışıldığını” öne sürdü. Proje’nin “anlı secde görmemiş açık görüşlü ve oryantalist kişilerce” yürütüldüğünü iddia eden Eygi, “Ey Müslümanlar uyanın” diye çağrı yaptı.

          Şimdi size soruyorum sayın Mehmet Şevket Eygi bey hakkında konuda müslümanların uyanmasını arzu ediyorsunuz, eğer buna bir açıklık getirirseniz Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak mutlu olacağız. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            519

            Mahşer’de Buluşuruz Konumu: 2

            Birinci meselelerinizde hadislerin yasaklanmadığını devamlı olarak dile getiriyor sahabelerin hak etmedikleri övgüleri yayınlamaktan asla çekilmiyordunuz.

            Şimdi ise hadislerin yasaklandığını ve yalancı hadislerin uyuduruk hadisler olduğuna dair kanıt getirmeye çalışıyorsunuz. Peki şimdiye kadar nerdeydiniz?

            Diyanet İşleri Başkanlığı, ’’üç yıldır süren bu eleştirelere ilk kez sert bir açıklamayla yanıt verdi.’’
            Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez önceki gün Başkanlık adına bu iddialara yanıt verirken
            Mehmet Şevket Eygi’yi

            ’’Samimi Müslümanları Diyanet’e karşı tahrik etmekle“ suçladı. İşte, Mehmet Şevket Eygi’nin tartışma yaratan yazıları ve Diyanet’in cevapları: Mehmet Şevkat Eygi:

            Alnı secde görmeyenler hadisleri ayıklayacakmış! Diğer bir ayıklama işi de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üzerine tahmil edilmiştir (yüklenmiştir.) Kadınlarla ilgili olup da feminizme, muasır (çağdaş) kadın anlayışına uymayan bazı hadisler ayıklanacakmış.

            Burda Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak siz, ikinizede İslam kanun ve yasaları içerisindeki kadının değerli hakkında görüşlerinizin net bir ifadeyle açıklamalarınızı bekliyorum.

            Sizin lekemek istediğiniz kadındarın İslam’da kadın değerinin açıklamaları hakkında delillerinizin Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ahlakıyla bağdaşlaşmadığının gerçeklerini biliyorum.

            Yinede sizin kendi fikirlerinizce feminist bir kadın düşmanlığından başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Kendi ahlaki değerinizi Hz. Peygamber (s.a.v.)’e ve onun pâk ve masum imamlarına mal etmeniz açışında sizleri sorunlu tutarak mahşerde yargılanacağınızı söylemek istiyorum.

            Burda hangi hadislerin ayıklanacağı ve kimler tarafında nakledildiğine gediğinmemekte hadis yazılışının Ömer tarafından yasaklandırdığının güçlenmesine neden olmaktadır. İsterseniz burda bir kaç örnekkle hadis yasaklarının olduklarına kanıt verebiliriz. Yazan. imam Dikmen


            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              520

              Hadis Yazılımının Yasaklanmasının Nedenlerin Faktör Konumu: 1

              İslam felesefesindeki değer ve değişim konuları hakkında yeterli bir araştırma sonucunda İslam’ın asıl neden ve niteliklerindeki hadis yasaklanma ve hadis yazılmama konusundaki belge ve kaynakların düşündürücü olduğu gerçekleri ile karşı karşıyasınız.

              Bu elbette bazı kişi veya kişilere zor gelecek ama yinede Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları bu gibi meselelerin üzerinde ısrarla duracaktır.

              Evet anlaşıldığı gibi hadis yazılımının geciktirilmesinin sorumluluğu Hz. Peygamber (s.a.v.)’e nisbet verilmez. Çünkü hadisin yazılmaması hakkında Peygamber (s.a.v.)’e nisbet verilen sözlerin, çeşitli delillerle doğru olmadığını yukardaki araştırmalarımızda belge kaynaklarla ispatlamış olduk.

              Şimdi ise burda, hadis yazılmasına engel olan asıl faktörü ne olduğunu incelemek aşamasında en doğru zaman birimi olacaktır. Bu iş için daha çok Ehl-i Sünnet’in temel tarih kaynaklarından, ve diğer açıdan da yer yer Şia kaynaklarından yararlanmaya çaba göstermeye çalışacağız.

              Aişe’den şöyle rivayetler nakledilmiştir ki: ‘’Ben ve babam, Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın yaklaşık beş yüz hadisinin bir araya topladık. Bu sabah, yanıma gelerek, yanındaki hadisleri getir dedi.

              Ben o hadisleri babama götürdüm, o da hepsini yaktı ve ben öldükten sonra bunları senin yanında kalmasından korkuyorum dedi.’’ (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 5. Kenz-ul Ummal, cild. 1, sayfa. 174.) Acaba sizden soracağım bir soruya erkekçe cevap verebilir misiniz? Neden korkuyordu!...

              Ve yine İslam ulemaları içinde büyük bir yere sahip olan Zuhrî’den de şöyle naklolunmuştur ki: Ömer, Peygamber (s.a.v.)’in sünnetlerini yazmak istedi. Bir ay bu konu üzerinde düşündü, Allah’tan bir kılavuzluk istiyordu.

              Nihayet bir sabah artık kararını verdi ve ‘’Ben sizden önceki kavimşeri hatırladım, onlar yazdılar, yazdıklarına yönelerek Allah’ın kitabını terkettiler.’’ dedi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 3, sayfa. 287. Musannef-i Abdurrazzak, cild. 11, sayfa. 257. Takyid-ul İlm, sayfa. 49. Tarih-ul Hulefa, sayfa. 118.:9) Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                521

                Hadis Yazılımının Yasaklanmasının Nedenlerin Faktör Konumu: 2

                Eğer biraz yukardaki belge ve kaynaklara bakarsanız Ömer’in yapmış olduğu bu hareketin Hz. Muhammed (s.a.v.)’in emirlerine yüzde yüz ters düşmektedir, yani müslümanlığı kabullenmemekten başka bir şey değildir!...

                Abdul’ala diyor ki; Kasım ibn-i Muhammed ibn-i Ebî Berk bana hadis okuyurdu. Bir ara bana şöyle dedi: Ömer’in zamanında hadis oldukça çok oldu.

                Ömer halktan bütün hadisleri toplamalarını istedi. Halk toplanan hadisleri onun yanına geitrince Ömer onların hepsini yaktı ve kitap ehl-i nin Misna yani diğer bir ismiyle anılan (veya Mişna)’sı gibi bir Misna olmamalıdır. dedi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 188.)

                ‘’Misna’’ Yahudilerin, Allah’ın kitabını bırakarak kendilerine yazdıkları bir kitaptır. Güya Ömer Peygamber (s.a.v.)’in hadislerini o kitaba benzetmiş, Allah’ın kitabının yanında başka bir şeyin olmasını istememiştir.

                Yahya ibn-i Cude de şöyle naklediyor: ‘’Ömer, hadis ve sünnetleri yazmak istedi ama sonra pişman olup; ‘’Kimin yanında hadis varsa onu yoketsin.’’ (Câmi-u Beyan-il İlm, cild. 1, sayfa. 7. Takyid-ul İlm. Sayfa. 53.) diye şehirlere mektuplar yazdı.
                Ve yine bu konu ve meselelerde Urve ibn-i Zübeyr de der ki: ‘’Ömer, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetini yazmak istedi.

                Bu konu hakkında Peygamber (s.a.v.)’in sahabesiyle istişare etti, onların hepsi yazılmasını istediler. Ama yine de Ömer bunun hakkında düşüneyim dedi, nihayet bir gün sabah kararını verdi ve dedi ki: ‘’Ben sünen-i yazmak istiyorum, ama sizden önceki bir kavmi hatırladım.

                Onlar bazı kitapları yazarak Allah’ın kitabını terkettiler. Allah’a andolsun ki, ben Allah’ın kitabını başka bir şeyle örtmem.’’ (Tebrib-ur Ravî, cild. 2, sayfa. 68.)

                Burdan da anlaşılıyordi Ömer haşa Hz. Peygamber (s.a.v.)’den daha akıllı ve daha imanlıymış. Sizce bunun temel anlamı neye varacaktır?!...

                Bu rivayetler şunu göstermektedir ki, sahabenin hepsi veya en azından onların bazısıyla hadis yazılımın hakkında istşare olunmuş, hepsi de hadis yazılımından yana olduklarını söyledikleri halde ama ne fayda hikmettir ki, halife, bir ay düşündükten sonra mezkur sebepten dolayıda yazılmasına engel olmuştur. Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  522

                  İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                  Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                  1

                  Size burda sorulması gereken bir konu hakkında yapılması gereken veya gerekmeyen bir mesele hakkında görüşlerin verilmesi veya verilmemesi konusu kimlere yarayacaktır ve kimlere yaramayacaktır.

                  Burda elbette bir sınıfa faydası dokunması gerekir diğer bir sınıfa ise zararları konunacaktır. Bu yararları dokunan sınıf eğer egemen ve idareci şeklindeyse durum ne olacaktır?

                  Halifelerin hadis yazılımın engellenmesi peşinden, onların davranış ve hareketlerini sünnet telakkî eden sahabe ve tabiinden bazıları da keni ferdi ve menfaati düşünceleri doğrultusunda hadis yazmaktan çekinip sadece hafızlarına dayanarak hadisleri göğüsten göğüse intikal ettirdiler.

                  Nitekim de onların hadis yazmayı ayıp bildikleri bile naklolunmuştur. (Tedrib-ur ravî, cild.2, sayfa. 109.) Oysa ki Kur’an ve Hz. Peygamber (s.a.v.), İlim yazılımını övmüşlerdir ve yazmaları içinde tavsiyelerde bulunmuşlardır.

                  Ve yine bu mesele hakkında Ebu Berde der ki: Babam, Ebu Musa Eş’âri’ye Benden yazdığın şeyi yanıma getir dedi. Onlar babamın yanına getirdiğinde hepsini mahvedip, siz de bizim gibi sadece ezberleyin dedi. (Keşf-ul Estar, cild. 1, sayfa. 109.)

                  Çalışmalarımızı Ehl-i Sünnet alimlerin sahih bildikleri Abdurrahman ibn-i Seleme den devam edelim. Bakalım bundan ne gibi bir hadis kaydedilecektir: ‘’Abdullah ibn-i Amr’dan duyup yazdığım hadisleri ezberledikten sonra hepsini yokettim’’ diyor. (el-Ma’rife ve’t Tarih, cild. 2, sayfa. 523.)

                  Asım da şöyle nakletmektedirler: ‘’Ben bir kitabı İbn-i Sirin’in yanına bırakmak istedim, fakat o bundan çekindi ve yanıma kitap bırakılmasına müsade etmem dedi.’’ (el-Kafiye, sayfa. 353. el-Ma’rife ve’t Tarih, cild. 2, sayfa. 59.)

                  Ebu Nazre der ki: Ebu Said’e bize hadis yaz dediğimde şöyle dedi: ‘’Yazmam; yazarak size (başka bir) Kur’an oluşturmak istemem; biz Peygamber (s.a.v.)’den aldığımız gibi siz de bizden alın.’’ Yine şöyle diyordu: ‘’Hadisi birbirinize nakledin, zira biriniz unuttuğunda diğeri ona hatırlatır..’’ (Hayat-us Sahliyye, cild. 1, sayfa. 243.)

                  İbn-i Ebu Temim der ki; İbn-i Sirin ve ashabının hadis yazmadığını söylemişler. (Hayat-us Sahliyye, cild. 1, sayfa. 243.) Bence sizin bildiğiniz gibi cennet bu gibi insanlarla doludur. Acaba böyle insanlara cennet yakışır mı?

                  Eğer bu gibi insanlar cennet’e girmeye hak kazanırsa Şeytanın cehennem’de ne işi olabilir?... Yazan. imam Dikmen


                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    523

                    İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                    Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                    2

                    İbn-i Ebu Temim de; ‘’İbn-i Sirin ve ashabının hadis yazmadığını söylemişlerdir.’’ (Teratib-ul İdariyye, cild. 1, sayfa. 62. et Turuk-ul Hikemiyye, sayfa. 256.)

                    Ve yine kendi kaynakların öncülerinden ‘’Abdullah ibn-i Müslim, Said ibn-i Cübeyr’in hadis yazmaktan hoşlanmadığını nakletmişlerdir.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 258.)

                    İbrahim Nehaî de hiçbir şey yazmadığını şöyler. Ona, neden bir şey yazmıyorsunuz dediklerinde, insan bir şeyi yazdığında sadece onunla yetinir cevabını verdi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 271.)

                    Ve yine Nevevi ise şöyle anlatmaktadırlar: ‘’Sahabenin bütün gayreti, cihad, nefisle mücadele ve ibadet idi. Bundan dolayıda kitap te’lif etmeye fırsat bulamadılar (!!) Tabiin de aynen onlar gibi kitap te’lif etmeye fırsat bulamadı.’’ (Trabtib-ul İdariyye, cild. 2, sayfa. 249.)

                    Habib İbn-i Ebu Sabit’ten de buna benzer bir söz nakledilmiştir. (Tbakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 320.)

                    ‘’Hasan İbn-i Ebî’l Hasan, ölüm yatağından hizmetçisinden, tandırı yakarak bir sahife hariç tüm kitapları onun içine atmasını istedi.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 7, sayfa. 175.)

                    İbn-i Sirin der ki: Eğer kitap yazmaya kararlı olsaydım. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in mektuplarını kitap haline getirirdim.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 7, sayfa. 175. Sünen-i Darimi, cild. 1, sayfa. 120.)

                    Süfyan’dan şöyle nakledilmektedirler: ‘’Amr ibn-i Dinar’ Süfyan hadisleri yazıyor dediklerinde Amr yerinden kalkıp; ‘’Hadisleri yazan kalkıp gitsin’’ dedi. Bunun üzerine ben artık ondan bir şey yazmadım, sadece ezberlemekle yetiniyordum.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 480. Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 113.)

                    Ve yine İbn-i Tavus babasından nakleder ki: ‘’Bir adam Abdullah ibn-i Abbas’dan bir soru sordu, Abdullah onun sorusundan hoşlanmadı: adam Abdullah’tan cevabını yazmasını istedi, ama Abdullah, biz ilmi yazmayız. ded.’’ (Musannef-i Abdurrazzak, cild. 11, sayfa. 258. Takyid-ul İlm, sayfa. 42.)

                    ‘’Malik ibn-i Enes der ki: İbn-i Müseyyib, kendisinden bir kitap geriye bırakmadığı halde öldü; Kasım ibn-i Muhammed, Urvet ibn-i Zübeyr ve İbn-i Şehab-i Zuhrî de aynı şekilde kendilerinden bir yazı geriye bırakmadan öldüler.’’ (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 11.)

                    Mensur ibn-i Mu’temer de bir şey yazmadığını bildirmiştir. Yunus ibn-i Ubeyd’den de aynı söz naklolmuştur. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 142-145.) Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      524

                      İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                      Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                      3

                      İbn-i Ebu Zueyb hakkında ise şöyle nakledilmiştir ki: O, hadis ve sözleri ezberliyordu, bir şey yazmıyordu. O beşinci tabakadadır, yani Hicri yılın İkinci asrın ortalarında yaşamıştır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 192.)

                      Said ibn-i Abdulaziz’in de bir şey yazmadığını söylenmiştir ki: Buda aynı kaynak kitaplardadır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 219.)

                      İsmail ibn-i Ayyaş (altıncı tabakadandır) onbinlerce hadis ezberlemiştir, ama hiç birini yazmadığı için geleceğe ışık olma zevkinden marum kalmıştır. Umarım ki ahirettende marum kalacak Hz. Peygamber (s.a.v.) şefaatından da mahrum kalacaktır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 254.)

                      Ebu Hatem de, Ebu’l Velid Tiyalisi’nin elinden bir yazı görmediğini nakletmektedirler. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 382.)

                      Evet değerli Ehl-i Sünnet ulemaları sizlerin burda görmüş olduğunuz bu sahısların hepsini yedinci tabakadan olup hadis yazmaktan kaçındıklarını öğrenmiş oldunuz.

                      Bundan sonra ihlahi ki; bunlardan hadis nakledip bunları çok büyük bir mevkiye koymaya çalışacaksınız. Acaba sizce bunlar Ehl-i Sünnet ulemaların sahih hadis nailcileri olarak kabul edebilecek miziniz?!...

                      Nufeylî hakkından da, ‘’Onun elinde bir yazı görülmemiştir’’ denilmektedirler. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 441.)
                      Eğer burda beni mahzur görürseniz sizlere sormak itediğim soru yukarda gösterilen belge ve kaynaklardan Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadislerinin yazılmaması için verilen emirin hangi dayanağa ve delille dayandığını sizce yoksa ‘’haşa, haşa’’ Hz. Peygamber (s.a.v.) Allah’ın elçisi değilde Allah’ın düşmanımıydı veya bir terorist miyde’de O’nun kutsal sözlerinin yasaklanması gerektiriliyordu.

                      Siz sayın Mehmet Şevket Eygi ve sayın Diyanet işlerin Vakfı başkanının bu gibi mesele ve hadislerden haberiniz mi? yoktu. Ve siz burda inanmıyoruz biz müslümanlar dinimizi onların anlayışına göremi? Öğreneceğiz deyimini kullanmaya başlıyoruz. Acaba kim kimin dinini yanlış entegırese ediyor?... Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        525

                        İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                        Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                        4

                        İnsan inanmak istemiyor, biz Müslümanlar dinimizi ” onların “ anlayışına uydurmak zorunda mıyız? Alnı secde görmemiş, bazısı Beyaz Türk yani iki dinli, iki kimlikli, bazısı ateist olan kişiler ve kurumlar birtakım hadîsleri istemiyorlarmış ve bu yüzden ” ayıklama “ yapılacakmış.

                        (19 Temmuz 2006) Diyanet: ’’Ağır bir itham ve iftira Prof. Dr. Görmez, özellikle ’yüklenmiştir’’ ifadesine atıfta bulunarak bu ifadenin ağır bir itham ve iftira olduğunu söylüyor. Daha sonra ise projenin özünü açıklıyor:

                        ”İddialarınızın aksine, konulu Hadis Projesine, samimi birkaç hadis hocasının öncülüğünde hadis ve sünnetin günümüz okurlarına doğru şekilde anlatılması gayreti ile başlamıştır.
                        Eygi:

                        Papaz danışman! “Onlardan bazısı sahih hadisleri ayıklama konusunda Katolik bir Cizvit papazıyla işbirliği yapmaktır.” (3 Mayıs 2009) Diyanet: ’’Size yakışmadı’’!

                        Prof. Dr. Görmez, cevap yazısında kurulun 6 kişiden oluştuğunu belirtiyor ve daha sonra ağır bir ifade kullanarak Eygi’ye bu yazıyı yakıştıramadıklarını belirtiyor: “Türkiye’deki yüze yakın ilim adamının bir Cizvit papazının danışmanlığında uluslararası siyasetin emri ve direktifiyle Hadis-i Şerifleri ayıklamaya çalıştığını iddia etmek, sizin gibi bir kaleme yakıştıramadığımızı ifade etmek istiyorum.”

                        Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak siz ikiniz sayın Mehmet Şevket Eggi ve sayın Prof. Dr. Görmez bey ve özellikle Türkiye Diyanet vakfı başkanına sormak istiyorum.

                        Acaba sizce İslam dinini ve İslam felsefe sentezisi doğrultusunda İslam anayasasını ayaklar altına alan yukardaki favsettiğiniz alnı secde görmemiz Beyaz Türkleri veya iki dinli, iki kimlikli ve (19 Temmuz 2006)

                        Diyanet suçlamalarda Papaz danışmanlı ‚’’Onlardan bazısı sahih hadisleri ayıklanması konumusunda Katolik bir Cizvit papazları işbirlikçiliğini’’ yapmakla suçlarken diğer taraftan kendilerini İslam alemi için boyunların haç işareti bulunduruk Suudi Krallığını hiç dile getirmiyorsunuz.

                        Sünni Vahabi Krallığının boyunlarında haçların gündem konu ve mesellelerine değinmeden kendi fikirleriniz yanlış tavır ve doğruldutusunda müslüman mahlesinde salyangoz satıyorsunuz… Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          526

                          İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                          Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                          5

                          Eygi: Müslümanlar, uyanın Diyanet 80 uzman ile Hadisleri ayıklıyormuş, Diyanet bir devrim yapıyormuş. Müslümanlar! Siz kaçıncı uykudasınız. Maşallah siz yatakta uyuyorsunuz, ayakta uyuyorsunuz, yürürken, konuşurken hep uyuyorsunuz, lakin onlar uyumuyor, gece gündüz çalışarak hadisleri ayıklıyor. (23 Mart 2009)

                          Diyanet:Müslümanları tahrik ediyorsunuz

                          Sizlerinde burda değindiği gibi sizler Ehl-i Sünnet ulemaları yukardaki meselenin başından sonuna kadar İmam Hüseyin (a.s.) kanlı Kerbela devrim kıyamının başından beri katilcilerin sizce yukar bahsettiğiniz alınları secdeye değmemiş Beyaz Türkleri mi? Yoksa tekrar yukarda saymış olduğunu Yahudi ve Hiristiyan papazları İmam Hüseyin (a.s.)’ı vicdansızca barbarca katliamlarını yapmış oldu.

                          Sizler şimdide kendi suçlarınızın örtbaş edilmesi için kendi aklınızda bir suçlu keçi arayamaya çıkıyorsunuz. Acaba sizler hiç mahşer’de Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda bu sorulan soruların cevabını vermiyeceğinizi düşünüyorsunuz.

                          Bu ifadelerinizle tepeden bakan, tahrif edici bir üslupla hayal mahsulü itham ve iftiralarla, samimi Müslümanları Diyanet İşleri Başkanlığı’na karşı tahrik ediyorsunuz. Dolayısıyla gerek hadislerin ayıklanması, gerekse devrim iddiası ecnebilerin asparagas haberlerine dayalı bir evhamdan ibarettir.

                          Eygi:

                          Diyanet’te yerli oryantalislerFransızların Eminence Grise diye bir tabirleri vardır. Şahsı ön plana çıkmayan ismi fazla bilinmeyen lakin işleri perde arkasından yürüten çekip çeviren başdanışmanlık yapan etkili isim manasındadır.

                          Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’nda böyle bir zât vardır. Bazı özelliklerini sayayım. Çok güçlü bir devlet adamı tarafından oraya yerleştirilmiştir. Ankara ekolüne mensup olduğu söyleniyor, yani Fazlurrahmancı.

                          Takiyye yapıyor yani inanç ve meşrebini gizliyor. (6 Mart 2009) Diyanet:Gıybet yapıyorsunuz Başkalarının ağzıyla naklettiğiniz tamamen gıybet, dedikodu, nemime ve koğuculuk eseri olan bu ifadeler, zihninizdeki bu kurgularınız, sadece Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hatırlatma vesilesi olmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor: “Kişiye yalan olarak her işittiğini söylemesi yeter!” (Müslim, Mukaddime, 3).

                          Eygi:

                          Medrese diploması istiyor son yıllarda Diyanet’te geleneksel icazetli Ehl-i Sünnet din âlimlerinin sayısı ve tesiri azaldı. Bunların yerlerini yerli oryantalistler, akademisyenler, açık fikirli profesörler aldı. (6 Mart 2009) Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            527

                            İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                            Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                            6

                            Diyanet:

                            Medrese dönemi sona erdi Sadece Diyanet’te değil, icazet dağıtan medreseler dönemi sona erdiği için Diyanet’te de geleneksel icazetli din alimlerinin azaldığı, yerlerini 5-6 akademisyenin ve açık fikirli profesörlerin aldığı doğrudur.

                            Ancak büyük emekler sarf eden bu hocalarımızı yerli oryantalistler diye tavsif etmeniz adalet, insaf kurallarıyla bağdaşmamaktadır. İlahi adaletin tecelli edeceği gün!

                            Prof. Dr. Görmez, yazısını ise çok anlamlı bitiriyor. Yazısında hem a hem de ahirete atıfta bulunuyor: “Başta Diyanet İşleri Başkanlığı camiası ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Üyeleri olmak üzere, Konulu Hadis Projesinde yer alan yüze yakın ilim adamı adına yanlışlar düzeltilip helallik dilenmedikçe; hem ilahi adaletin tecelli edeceği günde haklarımızın baki kalması, hem de mer-i mevzuatın öngördüğü hukukî haklarımızın baki kalması şartı ile bu hususların kendi köşenizde kamuoyuna duyurulmasını istirham ederim.”

                            ‘’UYDURMA’ HADİSLERDİ Diyanet’in oluşturduğu kurul, daha önce bazı ilahiyatçıların ’uydurma’ olduğunu belirttiği bazı hadislerin Peygamber’in sözü olup olmadığını araştırıyor. Bu hadislerden kadını aşağılayan yönler taşıyan bazıları basına şöyle yansımıştı:

                            Eğer kadınlar olmamış olsaydı, Allah’a hakkıyla kulluk - ibadet yapılabilirdi.
                            Kadınlara danışın, sonra da onları söylediklerinin tersini yapın
                            İşlerini bir kadına havale eden bir toplum iflah olmaz.
                            Kadınlar için dışarı çıkmak kadar da kötü olan bir şey yoktur...
                            Onlar için evlerinden daha hayırlı bir şey de yoktur.
                            Kadınları odalarda rahat edebilecekleri yerlerde oturtmayın, onlara yazı yazmayı öğretmeyin.


                            Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları kadınlar üzerinde bazı çalışmalar yaptığını ve gelecek çalışmalarımızda da tekrar bu konular üzerinde çalışmalar yapacağını İslam hukuk ve anayasasınca kadının yeri ve değerinin ne gibi bir şekilde verildiğini belge ve kaynakları ile verilecektir.

                            Sizlerin yukarda belirtmiş olduğunuz kadın hakları konumu şeklinde bu düşünce açısından İslam’la bağdaşmadığının sizinde aşıkarınız olduğu bir gerçektir. Şimdi burda sizin bu asılsız deyiminize karşılık olarak Hz. Peygamber (s.a.v.)’in birzat Ömer bin Hattab’a kadınların okuması emrinin verdiğini kanıtlarını vereceğim.

                            İnanın ki eğer şu an İslam’da kadının yeri ve değeri hakkında belgeleri gösterirsem inanın ki sizin öz karınız bile size kadınlık yapmayacaktır. Çünkü İslam’da kadına verilen değerin erkeklerden daha çok ve daha fazladır.

                            Aslına bakarsanız siz ve sizin gibi Ehl-i Sünnet ulemaları ve alimlerinde bilgileri içerisindendir. Ama ne yazık ki ata erkil konumundaki sizin barbar düşünce egemonyanın emirleri altından çıkmamaları gereği kendi fenfaatları icabı kadına herhangi bir hak vermek istememektesiniz. Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              528

                              İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                              Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                              7

                              Lütfen burda verilen kitaba baş vurmanız sizin ve sizin gibi düşünenlerin bu belge ve kaynaklara muracaat etmeleri sizin kendi menfaatları icabı olacaktır.

                              Murtaza Mutahhari’nin kaleme aldığı ve Türkçesi M. Said Okumuş tarafından çevrilmiş olan ‘’Altı makale’’ kitabını alınız ve isterseniz burda verlen sayfaları okuyun isterseniz kitabın tümünü bir okuyun sizin yamış olduğunuz hata ve kötülüklerinizin hadı ve hesabının sonsuz olduğuna kanıt getireceksiniz.

                              Gerçi Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak daha öncede bu mesele ve konuyu gündem konusu yapmış tüm okuyucu kitlelerine sunmuştuk ama anlaşılıyorki sizlerin daha bunda haberi yok gibidir.

                              ‘’Altı makale’’ kitabının sayfa 26. Belâzurî şöyle nakletmektedirler:

                              ‘’Peygamber (s.a.v.), (Ömer b. el- Hattab’ın kabilesinden Abdullah kızı eş-Şifâ El-Adaviyye’ye) bir gün şöyle dedi: ‘’Hafsa’ya yazı yazmayı öğrettiğin gibi’’ İsırgıyı Efsunlama’’yı (Rukyetu’n-Nemle) öğretmez misin.?’’

                              (Saadet Matbaası. 1959, Mısır Baskılı ‘’Futuhu’l-Büldan’da bu kelime ‘’Ruknetü’n-Nemle’’ şeklinde geçmektedir. Muhakkak yanlış yazgıdır. Bu kelimenin doğrusu, İbn-i Kesir’in ‘’En-Nihaye’sinde ‘’Neml’’ maddesinde geçtiği üzere ‘’Rukyetu’n-Nemle’’ şeklindedir.

                              Rukye, ‘’vird’de’’ olduğu gibi okunulan vebelayı veya hastalığı defetmek için faydalı görülen bir takım cümlelerden ibarettir. İbn-i Kesir ‘’Rakâya’’ maddesinde şöyle diyor: Rasul-i Ekrem (s.a.v.)’den nakledilen haberleren bir kısmı ‘’Rukye’yi yasaklamış, bir kısmı ise câiz görmüştür.’’

                              İbn-i Kesir, (Rukye’yi) yasaklayıcı hadislerin Allah’tan başkası adına yapılan muska vb. Şeyler ve insanın Allah’a tevekkül etmeyip de bu muska ve azarlara dayanmalarıyla ilgili olduğunu, (Rukyeyi) câiz gören hadislerin de bir kişinin ilahi isileri tevessül etmesi ve Allah’tan icabet istemeleri hakkında olduğunu iddia ediyor.

                              İbn-i Kesir ‘’Neml’’ maddesinde şöyle diyor: ‘’Rukyetu’n-Nemle’’ adıyla bilinen şey aslında ‘’ra-ka-ya’’ türünden değildir. Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                529

                                İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını

                                Hadis Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
                                8

                                Meşhur olan ve herkesin bildiği bir kısım cümleler vardır ki onlar insana bir zarar ve fayda vermez. Allah Resulü (s.a.v.) şaka yoluyla ve eşi Hafsa’ya atfen Şifâ’ya şu cümleleri şöylemiştir:

                                ‘’Gelin topluluk arasında oturur, süslenir, sürme çeker ve eşine karşı gelmemenin dışında herşeyi yapar.’’ İşte bu cümlelere ‘’Rukyetu’n-nemle’’ denilmektedir. Açıktır ki bu adlandırmada dahi bir tür şaka sözkonusudur.

                                Ve yine İbn-i Kesir şöyle nakediyor: ‘’Resulullah (s.a.v.) şaka yoluyla Şifâ’ya şöyle buyuruyor: ‘’Hafsa’ya yazmayı öğrettiğin gibi ‘Rukyetu’n-nemle’yi de öğretseydin iyi olurdu.’’

                                Resulullah (s.a.v.) bu sözüyle benim hanım emrine itaat etmedi ve kendisine söylediğim sırrı (bu olay tarihte meşhurdu ve Tahrim suresinin ilk ayet ilkesi bununla ilgildir) ifşa etti’’ demek istemiştir.)

                                Belâzurî, o zaman İslam devletinin ortaya yeni çıktığı dönemde okuyup yazan veya sadece okuyan müslüman kadınlardan bir kaçının ismine temas etmektedir: ‘’Peygamber (s.a.v.)’ın hanımı Hafsa yazı yazardı.

                                (İlk Muhacir kadınlardan olan) Ukbe b. Ebi Muayt’ın kızı Ümmü Gülsüm yazı yazardı. Sa’d kızı Kerime de yazı yazardı. Peygamber (s.a.v.)’in hanımı Aişe okuyordu, fakat yazmıyordu. Aynı şekilde yine Ümmü Seleme de okuyor fakat yazmıyordu.’’

                                Ve böyle devam etmektedir daha sonra da Medine okur yazarların kimler olduğunu ve kaç kişinin okur yazar olduklarının isimlerini vermektedirler. Bu çalışma Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarımızın metninde bulunmaktadır.

                                Onlara yün eğirmeyi ve Nur suresini öğretin. PROJE NEYDİ? “Konulu Hadis Projesi” Diyanet İşleri Başkanlığı’nca 2006’da başlatıldı. 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın koordinatörlüğünde hadislerin gruplandırılmasını öngörüyor. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem o tarihte çalışmayı şöyle anlatmıştı:

                                “Günümüz diliyle, günümüz insanının anlayacağı yaklaşımlarla anlatılacak. Kur’an-hadis bütünlüğü göz önüne alınarak, güncel olmayanlar tarihî değerinde bırakılacak.” Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X