Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.
Her gün aşura! Her Yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 545
Ehl-i Sünnet Alimlerine ve Ulemalarına Cevap
Hz. Resulullah (s.s.v.)’den Sonra Ümmet'in
İlmi Başında ki Merciler Konumu: 2
Bu değerli senete baş vurarak Sekaleyn Hadisi, çeşitli hadis kaynaklardan örnekler ve senetler ve ifadelerle rivayet edilmiş kanıtları tekrar dile getirmeye çaba göstereceğiz. Şimdi bu rivayetlere örnekler vermek yerinde olacaktır :
Ve yine Ehl-i Sünnet alimlerinde en mutebir kaynakların başında yer alan değerli Müslim b. Haccac Nişaburi kendi Sahih'inde, Zeyd b. Erkam'dan şöyle rivayet ediyor:
Resulullah (s.a.v), Mekke ile Medine arasındaki Gadiri Hum'da konuşmak için ayağa kalktı ve Allah'a hamd ve senadan sonra, halka nasihatta bulunup şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, ben ancak bir beşerim; yakında Rabbimin elçisi (Azrail) gelecek, ben de davetine icabet edeceğim. Aranızda iki değerli şey bırakıyorum; Birincisi, hidayet ve nurun bulunduğu Allah'ın Kitabı'dır.
Öyleyse Allah'ın Kitabı'na sıkıca sarılın." Daha sonra da şöyle buyurdu: "İkincisiyse Ehl-i Beytim’dir. Ehl-i Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum, Ehli Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum, Ehli Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum." (Sahihi Müslim, c.4, s.1873.) Bu sözlerini üç sefer tekrarladılar!...
Hakim Nişaburi, Zeyd b. Erkam'dan şu hadisi nakleder :
Hz. Resulullah (s.a.v) son Veda Haccı'ndan dönerken Gadiri Hum'da konakladığında, orada bulunan ağaçların altını temizlemerini emredip, sonra da şöyle buyurdu:
"Allah'ın çağrısına icabet etmeme az kaldı. Ben aranızda, biri diğerinden daha büyük olan iki büyük ve değerli şey bırakıyorum: Allah'ın Kitabı ve (itretim) Ehl-i Beytim. Bu ikisi hakkında nasıl davranacağınıza dikkat edin.
Çünkü Kur'an ve Ehl-i Beyt’im, Kevser Havuz’un başında bana kavuşuncaya kadar birbirinden asla ve asla ayrılmazlar. Allah benim mevlam, ben de her mü'minin mevlasıyım." O anda İmam Ali (a.s)’nin elini tutarak şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlasıysam, İmam Ali (a.s.)’de onun mevlasıdır. Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol." (el-Müstedrek Alas Sahiheyn, c.3, s.109.)
Biz bu rivayeti Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarında sıkça zikrettik ama burda tekrarlamada yarar var sanırım Ahmed b.Yahya Belazuri, Zeyd b. Erkam'dan şöyle rivayet ediyor: "Peygamber (s.a.v) ile birlikte Veda Haccı'ndan dönerken, Gadiri Hum'a vardığımızda, birkaç büyük ağacın altının temizlenmesini istedi.
Ağaçların altı süpürüldükten sonra, ayağa kalkarak’’ şöyle buyurdular:
"İlahi davete icabet etmeme galiba az kaldı. Doğrusu Allah, benim mevlam ve ben de her mü'minin mevlasıyım. Ve ben aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sarılırsanız asla sapıklığa düşmezsiniz: Allah'ın kitabı ve öz soyum olan (İtretin olan) Ehli Beyt’im. O ikisi, Kevser Havuz'da bana kavuşuncaya kadar asla birbirinden ayrılmıyacaktır."
Daha sonra İmam Ali (a.s.)’'nin elini tutarak şöle buyurdu: "Ben kimin velisiysem, İmam Ali (a.s.)’de onun velisidir. Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol."
Ebu Tufeyl şöyle der: "Zeyd b. Erkam'a; 'Tüm bunları Resulullah'tan (s.a.a) kendi kulağınla mı duydun?' dediğimizde şu cevabı verdi: 'Ağaçların altında olan herkes tüm bunları, gözleriyle görüp, kulaklarıyla işitti.’’ (Ensabül Eşraf, c.2, s.110.) Yazan. imam Dikmen
Her gün aşura! Her Yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 545
Ehl-i Sünnet Alimlerine ve Ulemalarına Cevap
Hz. Resulullah (s.s.v.)’den Sonra Ümmet'in
İlmi Başında ki Merciler Konumu: 2
Bu değerli senete baş vurarak Sekaleyn Hadisi, çeşitli hadis kaynaklardan örnekler ve senetler ve ifadelerle rivayet edilmiş kanıtları tekrar dile getirmeye çaba göstereceğiz. Şimdi bu rivayetlere örnekler vermek yerinde olacaktır :
Ve yine Ehl-i Sünnet alimlerinde en mutebir kaynakların başında yer alan değerli Müslim b. Haccac Nişaburi kendi Sahih'inde, Zeyd b. Erkam'dan şöyle rivayet ediyor:
Resulullah (s.a.v), Mekke ile Medine arasındaki Gadiri Hum'da konuşmak için ayağa kalktı ve Allah'a hamd ve senadan sonra, halka nasihatta bulunup şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, ben ancak bir beşerim; yakında Rabbimin elçisi (Azrail) gelecek, ben de davetine icabet edeceğim. Aranızda iki değerli şey bırakıyorum; Birincisi, hidayet ve nurun bulunduğu Allah'ın Kitabı'dır.
Öyleyse Allah'ın Kitabı'na sıkıca sarılın." Daha sonra da şöyle buyurdu: "İkincisiyse Ehl-i Beytim’dir. Ehl-i Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum, Ehli Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum, Ehli Beyt’im hakkında sizlere Allah'ı hatırlatıyorum." (Sahihi Müslim, c.4, s.1873.) Bu sözlerini üç sefer tekrarladılar!...
Hakim Nişaburi, Zeyd b. Erkam'dan şu hadisi nakleder :
Hz. Resulullah (s.a.v) son Veda Haccı'ndan dönerken Gadiri Hum'da konakladığında, orada bulunan ağaçların altını temizlemerini emredip, sonra da şöyle buyurdu:
"Allah'ın çağrısına icabet etmeme az kaldı. Ben aranızda, biri diğerinden daha büyük olan iki büyük ve değerli şey bırakıyorum: Allah'ın Kitabı ve (itretim) Ehl-i Beytim. Bu ikisi hakkında nasıl davranacağınıza dikkat edin.
Çünkü Kur'an ve Ehl-i Beyt’im, Kevser Havuz’un başında bana kavuşuncaya kadar birbirinden asla ve asla ayrılmazlar. Allah benim mevlam, ben de her mü'minin mevlasıyım." O anda İmam Ali (a.s)’nin elini tutarak şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlasıysam, İmam Ali (a.s.)’de onun mevlasıdır. Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol." (el-Müstedrek Alas Sahiheyn, c.3, s.109.)
Biz bu rivayeti Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarında sıkça zikrettik ama burda tekrarlamada yarar var sanırım Ahmed b.Yahya Belazuri, Zeyd b. Erkam'dan şöyle rivayet ediyor: "Peygamber (s.a.v) ile birlikte Veda Haccı'ndan dönerken, Gadiri Hum'a vardığımızda, birkaç büyük ağacın altının temizlenmesini istedi.
Ağaçların altı süpürüldükten sonra, ayağa kalkarak’’ şöyle buyurdular:
"İlahi davete icabet etmeme galiba az kaldı. Doğrusu Allah, benim mevlam ve ben de her mü'minin mevlasıyım. Ve ben aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sarılırsanız asla sapıklığa düşmezsiniz: Allah'ın kitabı ve öz soyum olan (İtretin olan) Ehli Beyt’im. O ikisi, Kevser Havuz'da bana kavuşuncaya kadar asla birbirinden ayrılmıyacaktır."
Daha sonra İmam Ali (a.s.)’'nin elini tutarak şöle buyurdu: "Ben kimin velisiysem, İmam Ali (a.s.)’de onun velisidir. Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol."
Ebu Tufeyl şöyle der: "Zeyd b. Erkam'a; 'Tüm bunları Resulullah'tan (s.a.a) kendi kulağınla mı duydun?' dediğimizde şu cevabı verdi: 'Ağaçların altında olan herkes tüm bunları, gözleriyle görüp, kulaklarıyla işitti.’’ (Ensabül Eşraf, c.2, s.110.) Yazan. imam Dikmen
Yorum