Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.): ??

    İbn-i Ziyad, Zalimi

    Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in Kesik Başını, Elinde ki,

    Asasıyla Gururla Dürtüklüyordu:

    Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak siz değerli araştırmacıların dikkatini önemli bir meselenin üzerine çekmek istiyorum. Elbette ki müslümanım diyen tüm insanlar bunun bilincinde olmaları gerekir diye düşünüyorum. Hz. Peygamber (sa.v.)’in ilk mücadele yıllarında kendilerinin en yakını olan amcaları tarafında düşmanca ve sinsice hileliklerle işkenceler yapılıyordu. Kur’an bu açıdan bizlere şöyle bir uyarılarla bu meselenin iç yüzünü açıklıyor:

    ’’Elleri kuruyasıca Abû Leheb ve kendi, kurudu da. Malı da bir fayda vermedi ona kazandığı da. Alev Alev yanan bir ateşe atılacaktır oda. Ve odun hamalı yanan, karısı da; Hurma lifinden örülmüş bir ip de güzelim boynunda.’’ (Tebbat Sûresi 1-5 ayet ilkeleri.)

    Hz. Resulullah (s.a.v.)’in ilk yılları ve ilk mücadelerinin başlangıcının işkencelerin zalimce ve insafsızca yapıldığının kanıtı bir zat Kur’an ayet ilkeleri çerçevesinde veriliyor. Ve her müslüman bu gibi işkencenin insanlık dışı olduğuna kanaat getirerek lanetler okuyor. Ama neden biliyor musunuz?

    Bir tarafta Hak diğer tarafta ise Batı konumu: Burda yapılan işkencelerin milyonlarca daha feci şekildeki barbarca ve insafsızca kime yapılıyor sizce?...

    Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Ehl-i Beyt’ine yani İmam Hüseyin (a.s.) ve Peygamber (s.a.v.) evlatlarına. Bunu yapan kimler sizce!... Müslümanım diyen insanlık dışı mahluklar?...

    Şimdi iyi düşünün ’’Şefaat bunun neresinde’’ sizce. İyice bir düşünün neden Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarını engellemeye çalıştığınızı.

    Ve yine çalışmalarımıza devam edelim belki de sizin kalblerinize bir parıltı ve ışık ızıntısı merhameti dolar düşüncesiyle…
    İbn-i Ziyad, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını bir tepsiye koydurdu.

    Sonra şehir ileri gelenleri ziyaretine geldiler. İbn-i Ziyad, onlarla konuşurken, bir taraftan da elinde ki, asâsıyla Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın dudaklarına vuruyordu.

    Bu arada Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından Zeyd b. Erkam da orada bulunuyordu ve İbn-i Ziyad’a sert bir şekilde çıkıştı: ’’Çek şu değneği o dudaklardan ki, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah’a yemin ederim; Resulullah (s.a.v.)’in dudaklarını o dudakların üzerine koyarak öptüğünü görmüşümdür!’’

    Zeyd b. Erkam bu sözleri söyledikten sonra hıçkıra hiçkıra ağlamaya başladı.

    İbn-i Ziyad;

    ’’Allah senin iki gözünü ağlattı. Vallahi eğer sen kocamış, bunamış, aklı gitmiş olmasaydın, şimdi senin boynunu vururdum!’’ dedi.

    Zeyd b. Erkam çekip gitti.

    Giderken de ’’Bir kul, bir köleye sahib oldu. O da onları uşak yaptı. Siz ey arab cemaati!...

    Bugünden sonra hep kul ve kölesinizdir. Siz Fatıma’nın oğlunu öldürdünüz. Mercane’nin oğlunu (eski arap dilinde faişenin oğlu demek) ise kendinize Vali yaptınız. Halbu ki o, sizin hayırlılarınızı öldürüyor...

    Diğerlerinizi de kendisine kul ediniyor… Siz bu zillete razı oldunuz. Zillete razı olan, kahrolsun!... diyordu. Ama bunu İbn-i Ziyad pek duymadı. (Taberi Tahrihi, Cild. 6, sayfa. 262)

    Ömer b. sa’d ise yaptıklarına ilaveten yeni sadizm sahnelerini sergiliyordu. Humeyd b. Müslim’i Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın Ehl-i Beyt’inin yanına gönderdi ’’zafer ve fethi Allah’ın Ömer’e nasib ettiğini, sıhhat ve afiyette bulunduğunu’’ Ehl-i Beyt’e duyurdu!... (Taberi Tarihi, cild. 6, sayfa. 262.)

    Ve yine o zalim insan dışı maluk olan İbn-i Sa’d daha sonra, kanlı Kerbela meydanındaki diğer ’’ İmam Hüseyin (a.s.)’ın askerlerinin’’ 72 şehidin de başlarını kestirdi, bunları da İbn-i Ziyad’a sundu ve bu işlere de bizzat nezaret ederek, bu ’’şanlı zafer’’ (!)ine bir başkasına ortak olmamasına hususi bir dikkat gösterdi. Ve, Muharrem’in 12.nci günü Kufe’ye döneceğini de, muzaffer bir kumandan edasıyla halka ilan etti!!

    Şimdi sizleri yukarda ki Ebu leheb’in ayet ilkelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Orda bir zat Hz. Peygamber (s.a.v.)’e katliamlar ve işkenceler reva gören Kureyş cahiliye vahşetçileri burda ise kendilerinin müslüman gören aynı toplumun zurriyetinden gelen insan dışı malukların evlatları, bu bir intikam değilde sizce ne olabilir?...

    İbn-i Ziyad, Ehl-i Beyt şehidlerinden 18 kişinin de kesik başları de beraber olduğu halde, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını da Kufe’de bir meydan yerinde; herkesin görebileceği şekilde astırarak teşhir etti ve daha sonra da Şimr b. Zilcevsen kumandasındaki bir emniyet birliğinin nezaretinde Şam’a kendisini müslümanlara, ’’Müslümanların halife’’ diye takdim ederek, içki sofraları başından ayrılmayan, hanen de ve sazendelerle günün gün etmeye çalışan söz de Mü’minin sufatlı Yezid b. Muaviye nezdine gönderdi…

    İbn-i Ziyad’ın Şam’a doğru yola çıkardığı bu kesik başlar kimlere aid idi? Bu şehidlerin hürriyetini bilmekte, kanlı Kerbela Faciasını daha iyi anlayabilmek için fayda vardır ki yarın mahşer de kendinizi haklı göstermede cennetle mucdelemeyesiniz diye bugün de lanetle anılacaksınız yarında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda lanetleneceksiniz:

    1- Hz. İmam Ali (a.s.)’nin oğlu (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)…

    2- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Ali,

    3- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,

    4- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abbas,

    5- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Cafer,

    6- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Osman,

    7- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Muhammed,

    8- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,

    9- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,

    10- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,

    11- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Kâsım,

    12- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,

    13- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdullah,

    14- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Cafer,

    15- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdurrahman,

    16- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu Ebu Said’in oğlu) Muhammed,

    17- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Cafer oğlu Abdullah oğlu) Muhammed

    18- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu cafer oğlu Abdullah oğlu) Avni…

    Bu liste İbn-i Habib’in Kitab’ül Muhabber’inden, sayfa. 490-491’den alınmıştır. Bu şahısın Ehl-i Sünnet ulemalarının başında gelir diye sayısız kanıtlarıda mevcuttur. İsteyen her şahısında burda nakledilen kitaba baş vurmaları kendi menfaatları gereğidir.

    Evet, işte, Ömer b. Sa’d’ın, İbn-i Ziyad’ın Yezid b. Muaviye’nin ve taraftarlarının göğsünü kabartan ve taa haşre kadar da onların ve taraftarlarının alnında bir paha biçilmez kara leke olarak duracak olan Ehl-i Beyt şehidlerinin listesi!...

    Burda daha başka araştırmalarda isimlerini andığımı kişi veya kişilerinin yalanlarla 10 sahabenin cennetle mukaafatlandırılmış uydurmalarının birer delilleri.

    Peygamber (s.a.v)’in Ehl-i Beyt’ine ve (İtreti) soyuna bu kadar hungarca zülum görenlerin Ebu Leheb’ten ne farkları var sizce… Bu gibi insanları o makamlara getiren veya onlara alkış tutanların sonu Ebu Leheb’le aynı ayetler ilkelerinden yargılanmaları zorunlu değil mi? sizce… Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.): 678

      Bu Meseleler Hakkında Ulemanın Bazı Sözler Konumu: 1

      1- ‘’Tasrih-ul Keşmiri’’ kitabının (sayfa. 97, 2.nci hadis) haşiyesinde bu mesele hakkında şöyle buyrulmaktadır:

      ‘’Hafız İbn-i Hacer bu hadislerden sonra şöyle demişlerdir. Ahir-üz Zamanda kıyametin kopmasının yaklaştığı bir dönemde Hz. İsa (a.s.)'nın ümmetten olan bir kişinin arkasında namaz kılacağı, yeryüzünün hiçbir zaman Allah’ın Kâimi (kıyam eden) ve hüccetinden boş kalmayacağı etrafındaki sözlerin doğru olduğuna delalet etmektir. Allah daha iyisini bilir.’’

      2- ‘’Feyz-ul Kadir’’ kitabının yazarı, kitabının altıncı cildinden de (sayfa. 17, 8262.nci hadisin altında) şöyle yazmaktadırlar:

      ‘’... Hz. İsa (a.s.) Hz. Mehdi (a.c.)’nin namaza hazırlandığını görür. Hz. Mehdi (a.c.), Hz. İsa (a.s.)’nın öne geçip imamlık etmesi için geri çekilir, fakat Hz. İsa (a..s.) onu öne geçirerek arkasında namaza durur.’’

      3- Halebi, Kendi Sire’sinde (cild. 1, sayfa. 227, Mısır baskısı) ‘’Hz. Resulullah (s.a.v.)’den (Başında ben, sonunda Hz. İsa ve vasatında Ehl-i Beyt’imden olan Mehdi’nin bulunduğu bir ümmet nasıl helak olur)? Hadisini naklettikten sonra şöyle buyurmuşlardır:

      ‘’Mehdi (a.c.)’nin ortada yer almasından maksat şudur ki, Hz. İsa (a.s.)’nın inmesinden önce Hz. Mehdi (a.c.) kıyam edecek ve Hz. İsa (a.s.) ondan sonra inerek onun arkasında namaz kılacak ve onun ashabından olacaktır.’’

      Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak Hz. Mehdi (a.c.)’nin ve Adl adaletin anlamlarının içeriliğini daha evel ki araştırmalarımızda dille getirmiş bu mesele ve konular hakkında ki, düşüncelerimizi belirtmiştik. Şimdi ise bu konunun birazda olsa detaylarına ve İmam Hüseyin (a.s.)’ın dillinden deliller getirmeye çalılşacağız.

      Bu anlamı ifade eden birkaç hadis zikredildiği gerçeğine açıklık olacaktır. Burada diğer birkaç hadisi de zikretmeye uygun gördük.

      1- Müsned-i Ahmed (cild. 3, sayfa. 36) ve Yenabi-ül Mevedde’de (73 bab, sayfa. 422) Hz. Resulullah (s.a.v.) şöyle bir hadis nakletmişlerdir:

      ‘’Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolmadıkça ve sonra da evlatlarımdan biri kıyam ederek onu zulümle dolup taştığı gibi adaletle doldurmadıkça kıyamet kopmayacaktır.’’ Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.): 679

        Bu Meseleler Hakkında Ulemanın Bazı Sözler Konumu: 2

        2- Şeyh Tusi ‘’El- Gayb’’ adlı kitabının ( sayfa. 11)’de Hz. Resulullah (s.a.v)’den şöyle bir rivayeti naklederler:

        ‘’Mehdi benim itretim ve Ehl-i Beyt’imden olup ahir-uz Zamanda kıyam ederek yeryüzünü adaletle dolduracaktır.’’

        Araştırmalarımızın şu anına kadar yapmış olduğumuz çalışmalarımızdan şu sonucu anlıyoruz ki:

        1- Hz. Resulullah (s.a.v.), kendisinden sonraki halifelerin sayısının on iki kişi olduğunu bildirmişlerdir ve İslam devletinin izzet ve bekasının da onlara bağlı olduğunu açıklamışlardır.

        2- Ve yine Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın soyundan ve Hz. Fatımat-ut Zehra Semavat-ı Ve-l Arz (a.s.)’ın evlatlarından olan birisinin yeryüzünü adalet, iman ve tevhidle dolduracaktır.

        Daha önce de Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın haber verdiği on iki halifenin kim olduğunun sorusunu söz konusu etmiştik. Şimdi ise onun o sorusuna bir soru daha eklemek istiyoruz. Acaba Hz. Resulullah (s.a.v.)’in kendisinden haber verdiği Mehdi kimdir? Ve acaba on iki halifeden biri midir?

        Bu iki soruya cevap vermek için ilk önce ‘’Hülefa-i İsna Aşer’’ (on iki halife) hadislerini yeniden inceliyoruz. Bu hadislerden şu hususlar anlaşılmaktadır:

        1- On iki halifenin hilafeti Hz. Resulullah (s.a.v.)’in vefatlarından hemen sonra başlar. Çünkü bazı hadislerde ve özellikle de ‘’Mütevatir hadislerde On iki Halife’’ başlığı altında ‘’c’’, ‘’ç’’ ve ‘’e’’ şıklarından yer alan hadislerde ‘’Benden sonra’’ ibaresi var ve bu ise henem sonraya ve aralıksız oluşa delalet etmektedir.

        2- On iki halifenin hepsi Kureyş’tendir. Zira, aynı başlığın ‘’a’’, ‘’b’’ ve ‘’e’’ şıklarında açıkça ‘’Hepsi de Kureyş’tendir.’’ tabiri yeralmıştır.

        3- On iki halife hidayet üzerine gelip, İslam devletinin beka ve izzetine sebep olurlar. ‘’a’’ bölümünde geçen 1. ve 2.nci hadisler de de buna delalet etmektedir.

        4- On iki halife birbiri ardınca ve aralıksız olarak gelirler. Çünkü Arapça metinde geçen ‘’La yezal’’ sürekliliği bildirmektedir.’’

        Şimdi on iki halifenin yukardaki özelliklere sahip olmaları gerektiğini dikkate alarak bu hadislerde geçen on iki halifenin kimler olduğu hakkında ihtimalleri inceleyelim. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.): 680

          Bize Ulaşan Rivayetlerde ki, On İki Halife (İmam)’nın Kimler Olduğuna Dair İhtimaller Konumu: 1

          1- On iki halife, dört halife (Ebu Bekir, Ömer, Osman ve İmam Ali (a.s.) ibarettir.

          Böyle bir ihtimalin doğru olmadığını gösteren en açık delil halifelerin sayısının hadislerde geçen sayı ile uyuşmamasıdır.
          2- On iki halife, Emevi halifeleridirler.

          Bu ihtimal de birinci ihtimal gibi batıl bir ihtimaldır. ‘Çünkü: ’’Evvela: Ümeyyeoğulları’nın sayısı on ikiden çoktur.
          İkinci olarak: Ümeyyeoğulları’nın halifee geçişleri Hicri. 40 yıllarına rastlamaktadır; oysa on iki halifenin hilafeti hadislerden anlaşıldığına göre Hz. Resulullah (s.a.v.) vefatından hemen sonra başlamaktadır.

          Üçüncü olarak: Emevi halifelerinin hem hepsi İslam’ın izzet ve bekasına sebep olmamakla beraber hilafetleri boyunca sayısız ihanetlerde bulunmuş ve suç işlemişlerdir.

          3- On iki halife Abbası halifeleridir.

          Bu görüş ve düşüncede batıldır. İkinci ihtimalde olan bütün cevap ve ihtirazlar burada da geçerlidir.

          4- On iki halifeyi, dört halife ile Emevi ve Abbas’i halifelerinin bazıları oluşturmaktadır.

          Bütün bu ihtimallerin bir delili olmamakla birlikte on iki halife için beyan ettiğimiz dördüncü özellik de burada söz konusu değildir. Çünkü hadislerden, on iki halifenin birbiri ardında ve aralıksız olacağı anlaşılmaktadır.

          Oysa ki, dördüncü ihtimale göre Emevi ve Abbasi halifelerinden hangisini seçsek halifeler arasında zaman kayb yönünden boşluklar meydana gelecektir. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.): 681

            Bize Ulaşan Rivayetlerde ki, On İki Halife (İmam)’nın Kimler Olduğuna Dair İhtimaller Konumu: 2

            5- On iki halife (Ehl-i Beyt)’ten olan on iki imamdır ve onlarda şu masum isimlerden oluşmaktadır.

            Hz.Ali b.Ebu Talib (a.s.)

            Hz. Hasan b. Ali (a.s.)

            Hz. Hüseyin b. Ali (a.s.)

            Hz. Ali b.Hüseyin ( Zeyn-el Abidin) (a.s. )

            Hz. Muhammed b. Ali ( Bâkır ) (a.s. )

            Hz. Câfer b.Muhammed (Sâdık ) (a.s. )

            Hz. Musa b. Câfer (Kâzım ) (a.s. )

            Hz. Ali b. Musa ( Rıza ) (a.s. )

            Hz. Muhammed b.Ali (Taki ) (a.s. )

            Hz. Ali b.Muhammed (Naki ) (a.s.)

            Hz. Hasan b. Ali ( Askeri. ) (a.s.)

            Hz. Muhammed b.Hasan (Mehdi ) (a.s. )

            Bu sonuncusu Allah-u Teala'nın izniyle kıyam edip yer yüzünü adaletle dolduruncaya kadar yaşayacaktır. Alevi ve Şia'ya göre Resulullah'ın (s.a.a.) haber vermiş olduğu (On iki ) halife bunlardan başkası değildir.

            Çünkü bu halifelerin hepsi Kureyş'tendir ve Haşimi'dirler. ve hilafetleri Resulullah'ın (s.a.a. ) vefatından hemen sonra başlamiştir..

            Zira Şia'ya göre Hz. Resulullah 'ın (s.a.a.) hilafeti, sadece zahirde halkı hükmekten ibaret değildir. Aksine ileride de değineceğimiz gibi hilafet, zahiri hükümetin dışında imameti de kapsayan yüksek bir makamdır.

            Eğer halk gerçek halifelerinin zahiri hilafetini kabul etmeseler bile o yine aynı şekilde hilafet ve imamet makamında baki olup diğer vazifeleriyle amel eder.

            Bu halifelerin, biri diğerinden sonra aralarında bir zaman boşluğu olmaksızın, dinin izzet ve iftiharı olduklarına tarih şahit'tir. Yazan. imam Dikmen



            Yorum


              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.): 682

              Hz.PEYGAMBER ( s.a.v. )`DEN `

              NAKLEDİNLEN (12) İMAM KİMLİKLERİ:

              Rasül-i Ekrem (s.a.) sayısız hadislerde, bu büyük uslih'in vasıflarını ve müşahhasatını beyan buyurmuştur ve sözlerinin metinleri, Sahih-i Buhâri,Müslim, Sünen-i İbni Mâce, Ebu Dâvut, Tirmizi, Müsned-i Ahmet ve benzeri hadis kitaplarında mevcuttur.Bugün elimizde Hz. Mehdi (a.c.)’e hakkında Hz.Muhammed (s.a.v.)'in dilinden nakledilmiş (6207) hadis vardır.Onlardan bir kısmının firistini aşağıda veriyoruz.

              1- 48 Hadisde, Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v.)' aynı adı taşıdığını ve künyesinin de O'nun gibi Ebülkasım olduğunu sarahatla beyan edilmiştir.

              2- 136 Hadisde O'nun on ikinci İmam ve Hazret-i Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in son vadisi olduğunu tasrih olunmuştur.

              3- 192 Hadisde MEHDİ'nin (a.c.)Hazret-i Fâtima evlâdından olduğu zikredilmiştir.

              4- 214 hadisde Mehdi'nin (a.s.) Hz.İmam Ali evlâdından olduğunu beyan edilmiştir.

              5- 308 hadiste Onun (a.s.)İmam Hüseyin'in (a.s.) dokuzuncu evlâdı olduğunu açıklamiştır.

              185 Hadiste O'nun (a.s.)İmam Zeyn'ül Âbidin (a.s.) evlâdından olduğu haber verilmiştır. 103 Hadiste Hz. İmam Mehdi'nin (a.c.) İmam Muhammed Bâkır (a.s.)’ın evlâdından olduğu kayd olunmuştur. Halkın O'ndan nasıl faydalanacağı hususu bahsedilmiştir.

              6- 51 Hadisde O'nun (a.s.)siması ve sireti tavsif olunmüştür.

              7- 47 Hadisde, O'nun zuhurunda İslamiyetin dünyanın tek (devleti) yani İslam dini olcağı, "LİYUZHİREHÜ ALEDDİNİ KÜLLİH" âyet-i şerifesinin tahakkuk edeceği beyan olunmuştur.

              8- 123 Hadisde Mehdi'nin (a.s.) şahsen cihanda sosyal adâleti kuracağı haber verilmiştir.

              9- 293 Hadiste vilâdetinden ve vilâdetinin niteliğinden bahsedilmiştir.

              10- 318 hadiste Ömrünün uzunluğuna dair izahlar yapılmıştır.

              11- 657 hadiste zuhurundan ve zuhurunun alâmetlerin bahsedilmiştir.

              Yukarıdaki fihristte anlatılan 3692 hadis metnine ilâveten 2515 ayrı hadis (toplam 6207) muteber kaynaklardan olan, Lüffullah Sâfi'nin te'lifi olan "Müntehab'ül- Eser"adlı nefis kitabında bir araya toplamiştır.

              Ayrıca diğer belgelerimize devam edeceğiz. Gerçekten Alevilik hakkındaki fikir ve düşüncelerinde iddaliseler vereceğimiz belgeleri yalanmaları gerekir ki, kendi çalısmalarına devam etme yetkilerini ve kendilerinin doğru olduklarının ispatlamaları lazım olacaktır. Yazan. imam Dikmen


              Yorum


                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.): 683

                BU GÖRÜŞÜ DESTEKLEYEN DİĞER HADİSLER:

                On iki halife hadisleri, birincisi Hz. İmam Ali (a.s. ) ve sonuncusu Hz İmam Mehdi (a.s. ) olan on iki EHL-İ BEYT imamlarından başkalarıyla uyuşmamakla birlikte bu konuda her çeşik şek ve şüpheyi ortadan kaldıracak bir çok hadis de vardır.

                a) Sekaleyn Hadis

                Müslüm Sahih'inde (c.7, s.122) ve Tirmizi Sünen'inde, (c.2, s.307) Ahmet ibn-i Hanbel Sünen'inde, (c.3, s.17,26,59 ve c.4, s.366,371 ve c. 5, s.182-189 ve diğerleri değişik ibaretlerle Hz. Resulullah'tan (s.a.a.) şu hadisi nakletmişlerdir.)

                "BEN SİZİN ARANIZDA ÖYLE BİR ŞEY BIRAKIYORUM Kİ; ONA SARILDIĞINIZ TAKDİRDE ASLA SAPMAZSINIZ: O DA GÖKYÜZÜNDEN YERE UZANAN ALLAH'IN KİTABI ve İTRETİM olan EHL-İ BEYT'İMDİR: BU İKİSİ ( KEVSER) HAVUZUN KENARINDA BANA ULAŞINCAYA KADAR ASLA BİRBİRİNDEN AYRILMAZLAR:" Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.): 684

                  Kısım. 3. Konumu:

                  Hz. İmam Mehdi (a.c.)’ın Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın Neslinden Olması konumu:

                  14- Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’dan şöyle rivayet olunduğunu kaynaklarda kaydedilmişri: ‘’Bu ümmetin kaimi ‘’hak üzere kıyan edecek’’ olan benim dokuzuncu çocuğundur. O’nun bir gaybeti olacak ve onun kendisi hayatta iken mirası bölüşecektir.’’ (Şeyh Saduk İkmal-üd Din cild. 1, sayfa. 317, Nur-üs Sekaleyn (tefsir) cild. 2, sayfa. 213.)

                  HADİSİN ANLAMI:

                  Bu hadäs Kur'ân'a ve Ehl-i Beyt'e birlikte sarılmayı emretmekte ve bu ikisinin birbirinden ayrılmıyacağını ve ancak Ehl-i beyt'e sarılan kimsenin Kur'ân'a sarıldığını iddia edebileceğini bildirmektedir. Burada şu hususlar anlaşılmaktadır.

                  1- Kur'ân'da delalet ve sapıklık olmadığı ve halkı daima doğru yola hidayet ettiği gibi, Ehl-i bey'te de delalet ve sapıklık yoktur ve Ehl-i beyt'e sarılanlarda asla sapmazlar.

                  2- Kur'ân bütün asırlarda halkı hidayet etmek için geldiği ve her asırda var olması gerektiği gibi Ehl-i beyt’de bütün asırlarda var olup, halkı hidayet edeceklerdir. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.): 685

                    Buna biaenen burada iki ihtimal ortaya çıkmaktadır:

                    1- Hz. Resulullah (s.a.v.) bir taraftan halka Ehl-i Beyt'e itaat etmeyi, Ehl-i Beyt'i izlemeyi emretmiştır, diğer taraftan da Ehl-i Beyt'inden olmayan 12 kişiyi kendilerine ihtiaat edilmesi için halife olarak tanıtmış olması olasılığı !! bu imkansızdır.

                    2- Resulullah'ın (s.a.v.) on iki imamdan maksadı, Kurân'dan ayrılmayan ve Kur'ân olduğu müddetçe var olup Ehl-i Beyt'en olan oniki İmam'dır.

                    Bellidir ki birinci ihtimal açık bir çelişkiyi içerdiğinden asla doğru bir ihtimal sayılamaz ve bu yüzden varlık aleminin en mükemmel aklı selim insanı olan Hz. Resulullah'a (s.a.v.)’e hiç yakışmaz. Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.): 686

                      B - ) Gadir'i Hum Hadisi:

                      Resulullah (s.a.a.) Veda hacc'ından dönüşte Medineliler ile Iraklıların yolları birbirinden ayrıldığı yer olan Gadir-i Hum'a ulaşınca Hz. Cebrail şu ayeti indirdi:

                      " Ey Peygamber, Rabb'inden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah, kâfir olan bir topluluğu hidayete eriştirmez."(Maide, 67.)

                      Bunun üzerine Resulullah (s.a.a.) orada durdu; kafileden geride kalanlar da oraya ulaşmalar için emir verdi. Önde gidenlerinde geri dönmelerini emretti.

                      Herkes toplanınca öğle namazı için çağrı yapıldı. Hz. Resulullah (s.a.a.) halk’la beraber namaz kıldırdı. Hava çok sıcaktı, öyle ki hacılar başlarının üzerinde bir şey tutmak, altlarına da bir şey sermek zorunda kaldılar. Namazdan sonra Resulullah (s.a.a.) bir konuşma yaparak Allah'u Teala'ya hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu.

                      "Ey insanlar ! Benim Hakk'ın davetine Lebbeyk demem ve dünyadan göçmem yakındır. Benim ve sizin Allah karşısında sorumluluğumuz vardır, ( o halde sorguya çekildiğinizde ) ne söyliyeceksiniz ??"

                      Orada bulunanlar: "Senin tebliğ vazifeni yerine getirdiğine, nasihat edip hayırımızı istediğine tanıklık edeceğiz; Allah sana hayırlı mükâfat versin" dediler, de Hz. Resulullah'ın vefatından hemen sonra Peygamber'in Ehl-i beyt'ini katl ettiler ve islam devletini yine Emevilere teslim ettiler. Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.): 687

                        Hz. Resulullah (s.a.a.)buyurdu ki: 1

                        "Acaba Allah'tan başka bir ilahın olmadığına, Muhammed'in Onun kulu ve elçisi olduğuna, cennet ve cehennemin,ölümün, kıyametin ve ölülerin diriltilerek kabirden çıkarılacaklarının hak olduğuna tanıklık etmiyormusunuz)?

                        Orada bulunanlar: "Bütün bunlara tanıklık ediyoruz" dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a.) "Allah'ım Şahid ol." diye buyurdu. Sonra da şöyle devam etti: Sesim kulaklarınıza ulaşıyor mu (Sesimi duyuyor musunuz)?

                        "Evet" dediler.

                        Resulullah (s.a.v ) . "Ben sizden önce ( kıyamette ) havuzun başına gideceğim; benden sonra Sekaleyn'e nasıl davranacaksınız?" buyurdu.

                        Biri:"Sekaleyn nedir?" diye sorunca Resulullah (s.a.a.) buyurdular ki:

                        " Biri Allah'ın kitabı olan Sekal-i Ekber ve diğeri ise Ehl-i beyt'im olan Sekal-i Asgar'dir. Allah Teala, bu ikisinin havuzun başın da bana ulaşıncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaklarını bildirmiştir.

                        O halde onlardan öne geçmeyin; aksi takdirde helak olursunuz ve onlardan geriye de kalmayınız aksı takdirde helak olursunuz."

                        Sonra Resulullah (s.a.a.) Ali'nin (a.s.) elinden tutarak koltuklarının altı görünecek kadar kaldırdı, bütün halk Ali'yi görüp tanıdılar. Daha sonra Resulullah (s.a.v. )buyurdu ki:"Mü'minlere kendilerinden daha evla (üstün ) olan kimdir."
                        "Allah ve Resulü daha iyi bilir " dediler.

                        Resulullah (s.a.a.):"Allah benim mevlam ve ben de mü'minlerin mevlasiyim ve ben mü'minlere kendi nefislerinden daha evla ve üstünüm.Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır.Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır.

                        Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır."

                        Resulullah (s.a.a) meselenin önemini belirtmek için zikredilen cümleyi üç defa tekrarlamiştır. Yazan. imam Dikmen


                        Yorum


                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.): 688

                          Hz. Resulullah (s.a.a.)buyurdu ki: 2

                          Daha sonra şöyle buyurdu:

                          "Ey Rabbim ! Ali'yi seveni sev ve onunla düşmanlık edene düşmanlık et; onu seveni sev,onu sevmiyeni sevme; ona yardım edene yardım et.onu alçaltmak isteyeni alçalt;O nerede olursa hakkı onunla beraber et(Bu sözü) Hazır olanlar olmayanlara bildirsin."

                          Daha sonra hacılar henüz dağılmamişken şu ayet indi:

                          "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim,üzerinizdeki nimettimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip -beğendim ( Maide, 3)

                          Ondan sonra halk Hz.İmam Ali (a.s.)tebrik ettiler.Asıl şaşılacak şey burda dır.Çünkü İmam Ali (a.s.) ilk tebrik eden Ömer b. Hatab'tır.EVVET şaşırmadınız ve yanlış da değil bu kendi başına detaylı bir konudur.

                          İstesekte İstemesekte bu konuyu işlemeye mecburuz.Çün Ömer b.Hatab islam'ın ikinci halifesidir ve islam'da kurulan altı kişilik şura da Ömer b. Hatab'ın emriyle kurulmuştur.

                          Bu hadis ( Ben kimin mevlasıysam Ali'de onun mevlasıdır ) aşağıdaki kitapların tamamında nakledilmiştir; ancak hadisin devamı ve geriye kalan kısmı bu kitapların bazılarında zikredilmemiştir.

                          Gadir hadisinin çeşitli bölümlerinin kaynakları (Mealim-ül Medreseteyn,c.1,s.30 dan naklen) şunlardan ibarettir.

                          1- Mecma-zu Zevaid,c.9,s.163-165-104-105-107.

                          2- Şevahid-üt Tenzil, Hakim Haskani'nin eseri,c.1,s.190-191- 192-193-157-158.

                          3- İbn-i Kesir'in Tarihi,c.5,s.209-210-211-212-213-214.

                          4- Ahmed ibn-i Hanbel'in Müsned'i,c.4,s.281,368-370-372-c.1,s.118-119 ve c.5,s.347- 370.

                          5- İbn-i Mace'nin Süneni, Falz-u Ali babı.

                          6- Hakim'in Müstedrek'i c.3,s.109.

                          7- Er-Riyaz-ün Nazıra,c.2,s.169.

                          Gördüğünüz gibi Hz. Resulullah (s.a.v) mü'minlerin üzerindeki velayetini Ali (a.s.) için de tesbit ederek bu vasıtayla onu kendinden sonra hilafet makamına oturtuyor.

                          Bildiğimiz gibi Hz. Resulullah (s.a.a) mü'minlere kendilerinden daha evla ve onların mevlası olduğu için ihtiaatı onlara farzdır. Bu hadis gereğince de Hz. Resulullah (s.a.a.) Allah'ın emriyle velayet ve peygamber'in makamıdır.

                          Hz. İmam Ali (a.s.) için tesbit etmiştir.Dolayısıyla da ihtiaati farz dır.

                          Buna binaen bu hadisten Resulullah (s.a.a.) kendilerinden haber verdiği on iki imam ve Hz. Peygamber'in makamına gelebilecek imamlarında ilki İmam Ali (a.s.) olduğu ve sonuncusuda Mehdi (a.c.) olduğuna varıyoruz.

                          Bu ise yalnızca Alevi ve Şia'nın on iki İmam hakkındaki görüşüyle uyuşmaktadır. Yazan. imam Dikmen


                          Yorum


                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.): 689

                            Hz. Resulullah'tan (s.a.v.) Gelen Hadisler

                            On İki İmamların İsimleriyle Tanıtmaktadır: 1

                            Buraya kadar zikrettiğimiz şeylere göz yumsak bile Hz. Resulullah (s.a.a.) hüccetin tamamlanması için kendisinden sonraki halifelerin teker teker isim ve künyeleriyle tanıtmiştır. On iki halifeyi isimleriyle tanıtan hadisler çoktur. Burada onlardan bazılarını Ehl-i Sünnet kitaplarından zikrediyoruz:

                            1- Yenabi-ül Mevedde, s.440'da ve Allame Şeyh Muhammed ibn-i Ali El- Hanefi'nin İthaf-u Ehl-il İslam adlı kitabında İbn-i Abbas'tan şöyle rivayet edilmiştir:

                            Na'sel adında bir yaudi Hz. Resulullah'ın (s.a.a.) huzuruna gelerek:

                            Ya Muhammed,senden sonra yerinde oturacak vasilerin kimlerdir? diye sordu. Hz. Resulullah (s.a.v.) Benim vasim Ali b. Ebi Talib'dir ve ondan sonra onun iki evladı İmam Hasan ve İmam Hüseyin'dir.Sonra da Hüseyn'in dokuz evladıdır. buyurdu.

                            Yahudinin: Ey Muhammed, onların isimlerini bana söyle demesi üzerine Hz. Resulullah (s.a.a.) şöyle devam etti: Hüseyin'den sonra oğlu Ali, Ali'den sonra oğlu Muhammed, Muhammed'den sonra oğlu Câfer, Câfer'den sonra oğlu Musa, Musa'dan sonra oğlu Ali, Ali'den sonra oğlu Muhammed, Muhammed'den sonra oğlu Ali, Ali'den sonra oğlu Hasan, Hasan'dan sonra da Allah'ın hücceti Muhammed Mehdi.

                            Onlar Toplam on kişi dirler...Evlatlarımın on ikincisi gaybete çekilecek ve gözlere görünmiyecektir. Ümmtim için bir zaman gelecektir ki, İslam ve Kur'ân'dan sadece bir isim kalacaktır. Bu zaman da Allah onun ( Mehdi'nin) kıyam etmesine izin verecek ve İslam'ı onun eliyle izhar edecek ve İslam'a hayatbağişlayacaktır.

                            2- Feraid-üs Simtayn, c. 2,s. 152'de uzun bir hadiste Hz. Resulullah'tan (s.a.a.) şöyle nakledilir:

                            Benden sonraki imamlar şunlardır: Hidayetçi Ali, Hidayete ermiş Hasan, adaletli (zulme karşı koyan) Hüseyin, dinin himayetçisi Ali ibn-i Hüseyin, çok bağışta bulunan Muhammed ibn-i Ali, halka yaralı Câfer ibn-i Muhammed, emin Musa ibn-i Câfergüvnilir Ali ibn-i Musa,kılavus Muhammed ibn-i Ali, çaba sarf eden Ali ibn-i Muhammed, derin ilim sahibi Hasan ibn-i Ali ve arkasında Meryem oğlu İsa'nın (a.s.) namaz kılacağı MEHDİ. Evet müslümanlar gerçekleri saklıyanların buyurun cenâze namazına acaba kabul edermisiniz, sizlere kalmiş bir şey?

                            Mukkades kitapların önceden haber vermelerine ve (6207) hadis-i şerife binâen (1169 ) yıl önce ( 15 Şaban, 255 H.K.) Samerra şehrinde İmam Hasan-ı Askeri'nin evinde dünyâ,yı teşrif eden ve Allâh'ın kudreti ile hayatta olup, gayb perdesınde saklı olan ve bugün ömr-ü şerifinden 1169 yıl geçen cıhanın büyük muslihinin zuhur edeceğine ve tek dünya devletini kuracağına zulmün sömürünün, istibdadın kökünü kazıyıyacağına, adâleti, hürrüyeti, ve özgürlük düsünce fikir adâletliği kuracaği belgeleri ve kurân vahh-i mevcuttur. Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.): 690

                              Hz. Resulullah'tan (s.a.v.) Gelen Hadisler

                              On İki İmamların İsimleriyle Tanıtmaktadır: 2

                              On iki İmam'ın sonuncusu olan Hz. Mehdinin babası İmam Hasan-ı Askeri ve anneleri Nercis Hatun'dur. 255 H.K. Şaban ayının 15. Günü sabahı Irak'ın Samerrâ şehriinde dünya.ya geldiler.

                              Zamanın gaasib halifeleri (Tâgutları) ahâdis-i şerife vukufları dolayısıyle ve İmam Hasan-ı Askeri'nin evinde doğarak onların zulüm ve istibdad saraylarını yıkacağı bildiklerinden daima O mübarek mevlüdu ele geçirmek çabasında idiler.

                              Allâh, (c.c.) O'nun düşman elline geçmemesi için gayb perdesi ardından koruyordu. Babaları hayatta iken, ancak en yakın sahabe O'nun (a.f.) ziyarete nail olabiliyırlardı ve başkalarından gizliyorlardı.

                              İmam Hasan-ı Asker'inin vefatından sonra (5 Rebiül-evvel 260 H K) Hz Mehdi'nin imamet devresi başladı. (İslamı anlamamız için en ömenli iki konuyu öğrenmemiz lazımki mücadelemizi yaygın ve anlaşır bir halda gerçekleştirelim.

                              ÜMMET ve İMAM'MET konumu elle almadan ben müslümanım demek yanliş olur. Çünkü bu iki kavram kendi başında çok ömenli birer ekol'dur. Şimdilik bu konu üzerinde durmayı gerek görmüyorum.) ve halk da nâibler aracıyla ile sorunlarını arz edip Onun kendi el yazıları ile cevaplarını alıyorlardı.

                              O'nun has nâibleri olan dört kişi sırasıyla şu zevat'tan ibaret idiler:

                              1- Osman ibni Said. 2 - Muhammed ibni (oğlu) Osman. 3- Huseyn ibni Ruh-ı Novbahti, 4- Aliyy ibni Muhammed Semuri.

                              Bunlardan herbiri diğerinden sonra kendileri tarafından sefârete= elçiliğe seçiliyorlardı.

                              9.Şaban 329 H.K. de Hazret-i Mehdi'nin mübaret elyazıları ile müzeyyen bir mektup Aliyy ibni Muhammed Semuri'ye hitaben gönderildi.

                              Ey Aliyyibni Muhammed Semuri, Sen altı gün sonra dünyadan göçeceksin; Kendi yerine kimseyi tayin etme; Çünkü Gaybet-i Kübrâ başlamiştır. Allah'ın tayın buyurduğu güne kadar bir zuhur olmıyacaktır. (Gaybe-i Şeyh Tüsi S. 243.) Yazan. imam Dikmen


                              Yorum


                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.): 691

                                Hz. Resulullah'tan (s.a.v.) Gelen Hadisler

                                On İki İmamların İsimleriyle Tanıtmaktadır: 3

                                Altı gün sonra Aliyyibni Muhammed vefat etti ve küçük gaybet devresi son buldu ve büyük ğaybet devresi başladı. Böylelikle Hazret-i Mehdi-nin (A.C.) ğaybeti iki devreye bölünmüş oluyor:

                                255'den 329'a kadar (74 sene) ğaybe-i suğrâ (küçük ğaybet) diye adlandırılıyor ve 329' dan bu tarafa ise ğaybet-i Kübra (büyük ğaybet) tâbir olnuyor.

                                Bugün gaybet-i kübrâ'dan tam 1092 sene geçmekte ve Hazretin de ömr-i şerifi 1169'e varmaktadır.
                                Gaybet-i suğrâ'da halk, dört nâib vasıtasıyla sorunlarını İmam'a arz edip cevap almaktaydılar.

                                Bu zamanlarda ise kimsenin elinin o'na erişmesi imkân dâhilinde olmadığından, sorunlarını o'nun umumi nâibleri olan Müctehidler (taklik merci'lerine) müracaat ederek cevap almaları gerekmektedir. Hazret-i Mehd-i (A.F.) gaybet-i Suğrada nâibleri vesilesi ile gaybet-i Kübrâ'da müslümanların vazıfeleri hakkında şöyle buyurmuşlardır.

                                Meydana gelecek hâdiselerde asrın müctehidlerine müracaat ediniz... Başka bir hâdiste de şöyle buyuriyorlar: Müctehidler arasında hangisi takvâlı, Allâhın emirlerine daha çok muti ve nefsinin arzularına daha çok karşı ise, diğerlerinin ona taklit etmesi vâcibdir.

                                Şeyh Hurr'i Âmilli merhum, Ves'ail’üs-Şia adlı eserinde (18 c.98-111) hayatta bulunan bir müctehide taklidin vücübu konusunda 48 sahih rivayet (hadis) nakl etmiştir.

                                Şurayı da açıklamak gerekirki k'at-i delillere istinaden Şia'da içtiad kapısı dâima açik bulunmaktadır. İctiada erişen herkes kendi fetvasına göre amel edebilir ve böyle bir kimsenin başka bir müctehidi taklid etmesi haramdır.

                                Her zamanda ictihadın yüksek derecesine erişep dört temel delil (Kurân, Sünnet, İcma, Akıl.) üzerinde şer'i ahkâmı istihrâç edecek kimselerin bulunması lazımdır. Diğer insanlarda dinin esaslarını (Tevhid, Mead,Nübüvvet ) delil yoluyla elde ettikten sonra fıhkı füru'da hayatta olan bir müctehidi taklid etmeleri farzdır.

                                Taklid olunan müctehidin ictiad şartlarına sahip ve adâletinden başka zamanın müctehidlerinin en bilgini, ve en takvâlısı nevsani arzularından uzak durabilen, ahlaki faziletlerde en üstün olup çağının icablarını en iyi bilen ve kavrayan olması lâzımdır. Yazan. imam Dikmen



                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X