Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.
Her gün aşura! Her yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): ??
İbn-i Ziyad, Zalimi
Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in Kesik Başını, Elinde ki,
Asasıyla Gururla Dürtüklüyordu:
Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak siz değerli araştırmacıların dikkatini önemli bir meselenin üzerine çekmek istiyorum. Elbette ki müslümanım diyen tüm insanlar bunun bilincinde olmaları gerekir diye düşünüyorum. Hz. Peygamber (sa.v.)’in ilk mücadele yıllarında kendilerinin en yakını olan amcaları tarafında düşmanca ve sinsice hileliklerle işkenceler yapılıyordu. Kur’an bu açıdan bizlere şöyle bir uyarılarla bu meselenin iç yüzünü açıklıyor:
’’Elleri kuruyasıca Abû Leheb ve kendi, kurudu da. Malı da bir fayda vermedi ona kazandığı da. Alev Alev yanan bir ateşe atılacaktır oda. Ve odun hamalı yanan, karısı da; Hurma lifinden örülmüş bir ip de güzelim boynunda.’’ (Tebbat Sûresi 1-5 ayet ilkeleri.)
Hz. Resulullah (s.a.v.)’in ilk yılları ve ilk mücadelerinin başlangıcının işkencelerin zalimce ve insafsızca yapıldığının kanıtı bir zat Kur’an ayet ilkeleri çerçevesinde veriliyor. Ve her müslüman bu gibi işkencenin insanlık dışı olduğuna kanaat getirerek lanetler okuyor. Ama neden biliyor musunuz?
Bir tarafta Hak diğer tarafta ise Batı konumu: Burda yapılan işkencelerin milyonlarca daha feci şekildeki barbarca ve insafsızca kime yapılıyor sizce?...
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Ehl-i Beyt’ine yani İmam Hüseyin (a.s.) ve Peygamber (s.a.v.) evlatlarına. Bunu yapan kimler sizce!... Müslümanım diyen insanlık dışı mahluklar?...
Şimdi iyi düşünün ’’Şefaat bunun neresinde’’ sizce. İyice bir düşünün neden Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarını engellemeye çalıştığınızı.
Ve yine çalışmalarımıza devam edelim belki de sizin kalblerinize bir parıltı ve ışık ızıntısı merhameti dolar düşüncesiyle…
İbn-i Ziyad, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını bir tepsiye koydurdu.
Sonra şehir ileri gelenleri ziyaretine geldiler. İbn-i Ziyad, onlarla konuşurken, bir taraftan da elinde ki, asâsıyla Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın dudaklarına vuruyordu.
Bu arada Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından Zeyd b. Erkam da orada bulunuyordu ve İbn-i Ziyad’a sert bir şekilde çıkıştı: ’’Çek şu değneği o dudaklardan ki, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah’a yemin ederim; Resulullah (s.a.v.)’in dudaklarını o dudakların üzerine koyarak öptüğünü görmüşümdür!’’
Zeyd b. Erkam bu sözleri söyledikten sonra hıçkıra hiçkıra ağlamaya başladı.
İbn-i Ziyad;
’’Allah senin iki gözünü ağlattı. Vallahi eğer sen kocamış, bunamış, aklı gitmiş olmasaydın, şimdi senin boynunu vururdum!’’ dedi.
Zeyd b. Erkam çekip gitti.
Giderken de ’’Bir kul, bir köleye sahib oldu. O da onları uşak yaptı. Siz ey arab cemaati!...
Bugünden sonra hep kul ve kölesinizdir. Siz Fatıma’nın oğlunu öldürdünüz. Mercane’nin oğlunu (eski arap dilinde faişenin oğlu demek) ise kendinize Vali yaptınız. Halbu ki o, sizin hayırlılarınızı öldürüyor...
Diğerlerinizi de kendisine kul ediniyor… Siz bu zillete razı oldunuz. Zillete razı olan, kahrolsun!... diyordu. Ama bunu İbn-i Ziyad pek duymadı. (Taberi Tahrihi, Cild. 6, sayfa. 262)
Ömer b. sa’d ise yaptıklarına ilaveten yeni sadizm sahnelerini sergiliyordu. Humeyd b. Müslim’i Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın Ehl-i Beyt’inin yanına gönderdi ’’zafer ve fethi Allah’ın Ömer’e nasib ettiğini, sıhhat ve afiyette bulunduğunu’’ Ehl-i Beyt’e duyurdu!... (Taberi Tarihi, cild. 6, sayfa. 262.)
Ve yine o zalim insan dışı maluk olan İbn-i Sa’d daha sonra, kanlı Kerbela meydanındaki diğer ’’ İmam Hüseyin (a.s.)’ın askerlerinin’’ 72 şehidin de başlarını kestirdi, bunları da İbn-i Ziyad’a sundu ve bu işlere de bizzat nezaret ederek, bu ’’şanlı zafer’’ (!)ine bir başkasına ortak olmamasına hususi bir dikkat gösterdi. Ve, Muharrem’in 12.nci günü Kufe’ye döneceğini de, muzaffer bir kumandan edasıyla halka ilan etti!!
Şimdi sizleri yukarda ki Ebu leheb’in ayet ilkelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Orda bir zat Hz. Peygamber (s.a.v.)’e katliamlar ve işkenceler reva gören Kureyş cahiliye vahşetçileri burda ise kendilerinin müslüman gören aynı toplumun zurriyetinden gelen insan dışı malukların evlatları, bu bir intikam değilde sizce ne olabilir?...
İbn-i Ziyad, Ehl-i Beyt şehidlerinden 18 kişinin de kesik başları de beraber olduğu halde, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını da Kufe’de bir meydan yerinde; herkesin görebileceği şekilde astırarak teşhir etti ve daha sonra da Şimr b. Zilcevsen kumandasındaki bir emniyet birliğinin nezaretinde Şam’a kendisini müslümanlara, ’’Müslümanların halife’’ diye takdim ederek, içki sofraları başından ayrılmayan, hanen de ve sazendelerle günün gün etmeye çalışan söz de Mü’minin sufatlı Yezid b. Muaviye nezdine gönderdi…
İbn-i Ziyad’ın Şam’a doğru yola çıkardığı bu kesik başlar kimlere aid idi? Bu şehidlerin hürriyetini bilmekte, kanlı Kerbela Faciasını daha iyi anlayabilmek için fayda vardır ki yarın mahşer de kendinizi haklı göstermede cennetle mucdelemeyesiniz diye bugün de lanetle anılacaksınız yarında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda lanetleneceksiniz:
1- Hz. İmam Ali (a.s.)’nin oğlu (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)…
2- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Ali,
3- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
4- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abbas,
5- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Cafer,
6- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Osman,
7- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Muhammed,
8- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,
9- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
10- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,
11- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Kâsım,
12- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
13- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdullah,
14- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Cafer,
15- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdurrahman,
16- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu Ebu Said’in oğlu) Muhammed,
17- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Cafer oğlu Abdullah oğlu) Muhammed
18- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu cafer oğlu Abdullah oğlu) Avni…
Bu liste İbn-i Habib’in Kitab’ül Muhabber’inden, sayfa. 490-491’den alınmıştır. Bu şahısın Ehl-i Sünnet ulemalarının başında gelir diye sayısız kanıtlarıda mevcuttur. İsteyen her şahısında burda nakledilen kitaba baş vurmaları kendi menfaatları gereğidir.
Evet, işte, Ömer b. Sa’d’ın, İbn-i Ziyad’ın Yezid b. Muaviye’nin ve taraftarlarının göğsünü kabartan ve taa haşre kadar da onların ve taraftarlarının alnında bir paha biçilmez kara leke olarak duracak olan Ehl-i Beyt şehidlerinin listesi!...
Burda daha başka araştırmalarda isimlerini andığımı kişi veya kişilerinin yalanlarla 10 sahabenin cennetle mukaafatlandırılmış uydurmalarının birer delilleri.
Peygamber (s.a.v)’in Ehl-i Beyt’ine ve (İtreti) soyuna bu kadar hungarca zülum görenlerin Ebu Leheb’ten ne farkları var sizce… Bu gibi insanları o makamlara getiren veya onlara alkış tutanların sonu Ebu Leheb’le aynı ayetler ilkelerinden yargılanmaları zorunlu değil mi? sizce… Yazan. imam Dikmen
Her gün aşura! Her yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): ??
İbn-i Ziyad, Zalimi
Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in Kesik Başını, Elinde ki,
Asasıyla Gururla Dürtüklüyordu:
Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak siz değerli araştırmacıların dikkatini önemli bir meselenin üzerine çekmek istiyorum. Elbette ki müslümanım diyen tüm insanlar bunun bilincinde olmaları gerekir diye düşünüyorum. Hz. Peygamber (sa.v.)’in ilk mücadele yıllarında kendilerinin en yakını olan amcaları tarafında düşmanca ve sinsice hileliklerle işkenceler yapılıyordu. Kur’an bu açıdan bizlere şöyle bir uyarılarla bu meselenin iç yüzünü açıklıyor:
’’Elleri kuruyasıca Abû Leheb ve kendi, kurudu da. Malı da bir fayda vermedi ona kazandığı da. Alev Alev yanan bir ateşe atılacaktır oda. Ve odun hamalı yanan, karısı da; Hurma lifinden örülmüş bir ip de güzelim boynunda.’’ (Tebbat Sûresi 1-5 ayet ilkeleri.)
Hz. Resulullah (s.a.v.)’in ilk yılları ve ilk mücadelerinin başlangıcının işkencelerin zalimce ve insafsızca yapıldığının kanıtı bir zat Kur’an ayet ilkeleri çerçevesinde veriliyor. Ve her müslüman bu gibi işkencenin insanlık dışı olduğuna kanaat getirerek lanetler okuyor. Ama neden biliyor musunuz?
Bir tarafta Hak diğer tarafta ise Batı konumu: Burda yapılan işkencelerin milyonlarca daha feci şekildeki barbarca ve insafsızca kime yapılıyor sizce?...
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Ehl-i Beyt’ine yani İmam Hüseyin (a.s.) ve Peygamber (s.a.v.) evlatlarına. Bunu yapan kimler sizce!... Müslümanım diyen insanlık dışı mahluklar?...
Şimdi iyi düşünün ’’Şefaat bunun neresinde’’ sizce. İyice bir düşünün neden Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarını engellemeye çalıştığınızı.
Ve yine çalışmalarımıza devam edelim belki de sizin kalblerinize bir parıltı ve ışık ızıntısı merhameti dolar düşüncesiyle…
İbn-i Ziyad, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını bir tepsiye koydurdu.
Sonra şehir ileri gelenleri ziyaretine geldiler. İbn-i Ziyad, onlarla konuşurken, bir taraftan da elinde ki, asâsıyla Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın dudaklarına vuruyordu.
Bu arada Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından Zeyd b. Erkam da orada bulunuyordu ve İbn-i Ziyad’a sert bir şekilde çıkıştı: ’’Çek şu değneği o dudaklardan ki, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah’a yemin ederim; Resulullah (s.a.v.)’in dudaklarını o dudakların üzerine koyarak öptüğünü görmüşümdür!’’
Zeyd b. Erkam bu sözleri söyledikten sonra hıçkıra hiçkıra ağlamaya başladı.
İbn-i Ziyad;
’’Allah senin iki gözünü ağlattı. Vallahi eğer sen kocamış, bunamış, aklı gitmiş olmasaydın, şimdi senin boynunu vururdum!’’ dedi.
Zeyd b. Erkam çekip gitti.
Giderken de ’’Bir kul, bir köleye sahib oldu. O da onları uşak yaptı. Siz ey arab cemaati!...
Bugünden sonra hep kul ve kölesinizdir. Siz Fatıma’nın oğlunu öldürdünüz. Mercane’nin oğlunu (eski arap dilinde faişenin oğlu demek) ise kendinize Vali yaptınız. Halbu ki o, sizin hayırlılarınızı öldürüyor...
Diğerlerinizi de kendisine kul ediniyor… Siz bu zillete razı oldunuz. Zillete razı olan, kahrolsun!... diyordu. Ama bunu İbn-i Ziyad pek duymadı. (Taberi Tahrihi, Cild. 6, sayfa. 262)
Ömer b. sa’d ise yaptıklarına ilaveten yeni sadizm sahnelerini sergiliyordu. Humeyd b. Müslim’i Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın Ehl-i Beyt’inin yanına gönderdi ’’zafer ve fethi Allah’ın Ömer’e nasib ettiğini, sıhhat ve afiyette bulunduğunu’’ Ehl-i Beyt’e duyurdu!... (Taberi Tarihi, cild. 6, sayfa. 262.)
Ve yine o zalim insan dışı maluk olan İbn-i Sa’d daha sonra, kanlı Kerbela meydanındaki diğer ’’ İmam Hüseyin (a.s.)’ın askerlerinin’’ 72 şehidin de başlarını kestirdi, bunları da İbn-i Ziyad’a sundu ve bu işlere de bizzat nezaret ederek, bu ’’şanlı zafer’’ (!)ine bir başkasına ortak olmamasına hususi bir dikkat gösterdi. Ve, Muharrem’in 12.nci günü Kufe’ye döneceğini de, muzaffer bir kumandan edasıyla halka ilan etti!!
Şimdi sizleri yukarda ki Ebu leheb’in ayet ilkelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Orda bir zat Hz. Peygamber (s.a.v.)’e katliamlar ve işkenceler reva gören Kureyş cahiliye vahşetçileri burda ise kendilerinin müslüman gören aynı toplumun zurriyetinden gelen insan dışı malukların evlatları, bu bir intikam değilde sizce ne olabilir?...
İbn-i Ziyad, Ehl-i Beyt şehidlerinden 18 kişinin de kesik başları de beraber olduğu halde, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın başını da Kufe’de bir meydan yerinde; herkesin görebileceği şekilde astırarak teşhir etti ve daha sonra da Şimr b. Zilcevsen kumandasındaki bir emniyet birliğinin nezaretinde Şam’a kendisini müslümanlara, ’’Müslümanların halife’’ diye takdim ederek, içki sofraları başından ayrılmayan, hanen de ve sazendelerle günün gün etmeye çalışan söz de Mü’minin sufatlı Yezid b. Muaviye nezdine gönderdi…
İbn-i Ziyad’ın Şam’a doğru yola çıkardığı bu kesik başlar kimlere aid idi? Bu şehidlerin hürriyetini bilmekte, kanlı Kerbela Faciasını daha iyi anlayabilmek için fayda vardır ki yarın mahşer de kendinizi haklı göstermede cennetle mucdelemeyesiniz diye bugün de lanetle anılacaksınız yarında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda lanetleneceksiniz:
1- Hz. İmam Ali (a.s.)’nin oğlu (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)…
2- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Ali,
3- (Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
4- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abbas,
5- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Cafer,
6- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Osman,
7- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Muhammed,
8- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,
9- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
10- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Ebubekr,
11- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Kâsım,
12- (Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s.)’ın oğlu) Abdullah,
13- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdullah,
14- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Cafer,
15- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Akil’in oğlu) Abdurrahman,
16- (Hz. İmam Ali (a.s.)’ın oğlu Ebu Said’in oğlu) Muhammed,
17- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu Cafer oğlu Abdullah oğlu) Muhammed
18- (Hz. İmam Ali (a.s.) oğlu cafer oğlu Abdullah oğlu) Avni…
Bu liste İbn-i Habib’in Kitab’ül Muhabber’inden, sayfa. 490-491’den alınmıştır. Bu şahısın Ehl-i Sünnet ulemalarının başında gelir diye sayısız kanıtlarıda mevcuttur. İsteyen her şahısında burda nakledilen kitaba baş vurmaları kendi menfaatları gereğidir.
Evet, işte, Ömer b. Sa’d’ın, İbn-i Ziyad’ın Yezid b. Muaviye’nin ve taraftarlarının göğsünü kabartan ve taa haşre kadar da onların ve taraftarlarının alnında bir paha biçilmez kara leke olarak duracak olan Ehl-i Beyt şehidlerinin listesi!...
Burda daha başka araştırmalarda isimlerini andığımı kişi veya kişilerinin yalanlarla 10 sahabenin cennetle mukaafatlandırılmış uydurmalarının birer delilleri.
Peygamber (s.a.v)’in Ehl-i Beyt’ine ve (İtreti) soyuna bu kadar hungarca zülum görenlerin Ebu Leheb’ten ne farkları var sizce… Bu gibi insanları o makamlara getiren veya onlara alkış tutanların sonu Ebu Leheb’le aynı ayetler ilkelerinden yargılanmaları zorunlu değil mi? sizce… Yazan. imam Dikmen
Yorum