Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


    Her gün aşura! Her yer kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    57

    İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurdular:

    ‘’Evet ben bu amelleri yapanların sevabına kefilim.’’ Ravi İmam Muhammed Bakır (a.s.)’a şöyle sordu:
    ‘’(Şialarınız) bu amelleri yapanlar bir birlerine nasıl başsağlığı versinler.’’ İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle cevap verdiler:
    ‘’Biri birilerine şöyle desinler.’’Azim Allah’u ucurena bi Musabina bil İmam Hüseyn-ı (a.s.) Aleyhis selam cealana ve iyyekum Minnet talibine bi sarihi me veliyyihi hil imamil Mehdiy min Ali-Muhammedin alyehumus selam.’’
    Açıklaması ise şöyledir:
    ‘’Allah, İmam Hüseyin (a.s.) la ilgili olarak bize ulaşan musibetten mükafatını bize arttırsın. Bizleri ve sizleri Hz. Muhammed (a.s.)’in ve Ehl-i Beyt’inden olan, Allah’ın velisi Mehdi ile beraber İmam Hüseyin (a.s.)’în kanını intimanı alanlardan karar kılsın.’’
    ‘’Mecburi ve zarurı değilse, Aşura günü bir iş peşine gitmesinler. Çünkü, Aşura günü öyle bir uğursuz gündür ki Müminin işi düzelmez ve sorunu halolmaz. Eğer halolsa da o işi uğurlu olmaz. Aşura günü evlerine rızk toplamasınlar. Topladıkları rızktan da hayır gelmez. Kim buna dikkat ederse, onlar için bin hacc, bin umre ve binde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanında cihad etmenin sevabını , yaratılışın evvelinden, kıyamete kadar Allah yolunda şehid düşenlerin Sadıkların, peygamberlerin ve vasilerinin çekmiş oldukları musibetlerin sevaplarını Allah verir.’’ (Mefatih-ul Cenan sayfa. 831-832.)
    Ve yine Salih b. Ukbe ve Seyf b. Umeyre, El Gamet ibn-i Muhammed-ı Huzremi’den şöyle nakletmektedirler:
    İmam Muhammed Bakır (a.s.)’a, bana İmam Hüseyin (a.s.)’i uzaktan ve yakından (ziyaret) okuyabileceğim bir duayı öğret dediğimde. İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurdular.
    ’’İki rekat namaz kıldıktan sonra, İmam Hüseyin (a.s.)’ın işaret ederek selam ver. Selamından sonra tekbir getir ve bu duayı oku. Bu duayı okumayla, melekler gibi (İmam Hüseyin a.s. ) ziyaret etmiş gibi olursun. Allah senin için yüz binlerce sevap verir, Kerbela şehidlerinin kervanına katılmışlardan olursun ve onların safından biri olarak anılırsın. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ve şehadetinden bu güne kadar İmam Hüseyin (a.s.)’i ziyaret edenlerin sevaplarının aynısı bu ziyaret duasını okuyana yazılır. Allah’ın selamı, İmam Hüseyin (a.s.)’ma ve O’nun Ehl-i Beyt’ine ve Evlatlarına ve ashabına olsun.’’ Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      #77
      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


      Her gün aşura! Her yer kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      58


      Aşura Ziyaretnamasi:


      Selam olsun sana Ey Eba Abdullah, Selam olsun sana ey Peygamber (s.a.v.)’in oğlu, selam olsun ey vasilerin efendisi Emir-el Mü-mini’in oğlu. Selam olsun sana, ey alemlerin tüm kadınlarından faziletli olan Hz. Fatımat’ut-Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s.)’ın oğlu. Selam olsun sana ey Allah’ın kanı ve Allah’ın kanının oğlu. Ey (İmam Hüseyin) bütün ashabını şehid veren Allah’ın selamı sana ve senin yanında canını feda edenler (Kerbela şehitlerine) Benden (bizden) sizlerin hepinize Allah’ın selamı olsun, gece ve gündüz kaldığı müddetçe…
      Ey Eba Abdullah (İmam Hüseyin a.s.), senin musibetin (yaran ve başına gelen belan) ve sana yapılan zulmün şiddeti bizim ve bütün inanmış imanlı müslümanların yanında derindir…

      Allah’ın laneti onlara olsun ki, onlar siz Ehl-i Beyt’e karşı zulüm temelini attılar. Allah’ın laneti onlara olsun ki, onlar sizin hakkınız olam (devlet) makamınıza gelmenize engel oldular. Allah’ın size bağışlamış olduğu o yüce makamı (bilerek) tanımadılar (tanınmasını engellediler).
      Allah’ın laneti o gibilere olsun k, onlar sizi katlettiler. Allah’ın laneti o kişilere olsunki, onlar size karşı savaşmanın zeminini hazırladılar.

      Ben, onlardan, onların takipçilerinden ve onlarla işbirlikçiliği yapanlardan uzağın ve beriyim. Asla onlar olmayı terci etmem. Ey Eba Abdullah (imam Hüseyin a.s.) kıyamete kadar sizinle barışık, size dost olanlara dost ve sizinle savaşan düşmanlarınızla düşman olacağım!...

      Allah’ın laneti Ziyad’a ve Ziyad ailesine, Mervan’a ve Mervan ailesine ve Ümmeyye’nin tümüne olsun ve O’nu ve onlara o makama getirenlere olsun!...
      Allah’ın laneti Mercan’ın oğluna (İbn-I Ziyad’a) olsun. Allah’ın laneti sad’in oğlu Ömer’e olsun (Ömer b. Sad b. Vakkas). Allah’ın laneti Şimir’e olsun (Şimir b. Zulceşen). Allah’ın laneti bineklerine gem vurup ve (tanınmasınlar diye) yüzlerini ğeçeyle kapatıp, size kardşı savaşanlara olsun.

      Ya imam Hüseyin (a.s.) başta ben annem ve babam sana feda olsun (Canımız sana feda olsun) Ey İmam Hüseyin (a.s.) sizin yasınızın büyüklüğü dayanılmaz oldu. Senin makamının yüceliğini tanımakla ve senin sevgini kalbinde yerleştirme inayetinde bulunan Allah’dan niyaz ediyorum. Allah’ın selatı ve selamı Hz. Muhammed (s.a.v.)’e olsun, O’nun zürriyetinden olan Muzaffer İmam Muhammed Mehdi (a.c.) (Mehdi’nin) emrinde senin intikamını almayı bana nasip eylesin. Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        #78
        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


        Her gün aşura! Her yer kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        59


        Allah’ım beni dergahında, İmam Hüseyin (a.s.)’ın huzuru hürmetine dünya ve ahirette anlımı açık eyle. Ey Eba Abdullah (imam Hüseyin a.s.) senin sevginle, muhabbetinle Allah’a Hz. Resul-üne (s.a.v.), Emir-el Mü-mi’nin İmam Ali (a.s.)’e Hz. Fatımat-ut Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s.)’a İmam Hasan Mucteba’ya (a.s.)’a ve sana yaklaşmak istiyorum. Size karşı zulmün temelini atanlardan, siz ve Evlatlarnız olan Aleviler Şialarınız (takipçilerinize) zulmedenlerden de beriyim.

        Allah’ın ve sizin huzurunuzda, size zulmedenlerden beri olduğumu ilan ediyorum ve onlara düşman olduğumuda bildiriyorum!...

        Ya Eba Abdullah (imam Hüseyin a.s.) size ve evlatlarınıza ve Şialarınıza (takipçilerinize) dost olmakla, düşmanlarınızdan, sizile savaşanlardan ve onların dostlarından beri ve uzak olmakla Allah’ın ve sizin dergahınıza yaklaşıyorum!...

        (Ya İmam Hüseyin)a.s. Ben sizinle barış içinde olanlara barışık ve sizinle savaşanlarla da her zaman savaş içinde olacağım. Size dost olanlarla dost ve düşman olanlarla da düşman kalacağıma yemin ederim!…

        Size ve sizin dostlarınızı tanıtan ve sizin düşmanlarından uzaklaşmayı, bana nasip eden Allah’tan niyaz ediyorum. Bu dünyada ayaklarımızı sizin yolunuzda sabit kılsın. Ahirette de sizinle beraber olmayı bana nasip eylesin.

        (Ve yine) Allah’tan niyaz ediyorum ki, Allah’ın yüceltmiş ve beğenmiş olduğu makamınıza beni yakın eylesin.
        (Ve yine) Allah’tan niyaz ediyorum ki, sizin hak olduğunuzu ilan edeen, Hak ve aşikâr İmam’in (a.f.) (Mehdi’nin) emrinde intikamınızı almayı bana ve evlatlarıma nasip eylesin.

        Allah’dan sizin makamınızın huzuru hürmetine niyaz ediyorum ki, sizin musibetinizle (acınızla) kederlere duçar olmamı hayırlara vesile eyler. O hayırlara ki, (yalnız) sizin yasınızı tutanlara veririr.

        (Ya imam Hüseyin a.s.) Sizin bu musibetinizden ve (acınızdan) daha büyük bir musibet yoktur. O öyle bir musibet ki eserini her zaman İslam’da gösterecektir. Yer ve gök sizin bu musibetinize yas tutmaktadır. Ey Allah’ım, bana mağfiret ve rahmet ettiğin kişilerin safında yer ver.

        Ey Allah’ım hayatımı Hz. Muhammed (s.a.v.) ve O’nun pâk ve Masum (Ehl-i Beyt) Al-i Muhammed’e yakın ve ölümümüde Muhammed ve (Ehl-i Beyt) Al-i Muhammed’e yakın karar kıl.

        Ey İlahi, bu musibet gününü Ümeyye oğulları bayram yaptılar. O ciğer yiyenin veledi (Hind’in oğlu Muaviye) lanet oğlu lanete (Ebu Sufyan oğlu Muaviye) Allah’ım senin ve Peygamber (s.a.v.)’in dilinden ona ve babasına lanet eyle ki: Hz. Peygamber (s.a.v.) her durakta her mekanda onlara nasıl lanet ediyorsa.
        Allah’ım senin lanetin Ebu Sufyan’na, (oğlu) Muaviye’ye Muaviye oğlu Yezid’e ve O’nu o makamlara getirenlere olsun. (İlahi) Senin lanetin onlara sonsuza dek olsun!...

        Bu gün (Muharrem’in on’u, yani Aşura günü) öğle bir gün ki!!! Ziyad ailesi ve Mervan ailesi İmam Hüseyin (a.s.)’I katlettiklerinden dolayı bayram yaptılar. Allah’ım azabını ve lanetini iki misli eyle onların tümüne.

        İlahi, bunların tümüne lanetimi ilan ederek, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt’ine kendimi dost bilip ve tanıyarak, böyle bir günde ve böyle bir mekanda (Aşura günü ve kanlı Kerbela’da) ve hayatım boyunca sana senin dergahına yakın olacağim. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          #79
          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


          Her gün aşura! Her yer kerbela.


          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          60


          Daha sonra İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurdular:

          Yüz kere bu dua’yı oku: (Bir defada yüz kere okuduğun niyet et en azından):
          Allah’ım, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Al-i Muhammed’i ilk zulmedene ve bu zalimin en son takipçisine kadar hepsine lanet eyle.

          Ey İlahi, (İmam Hüseyin a.s.)’la savaşanların ve savaşıp öldürmek için işbirliği yapan gurubun tümüne lanet et.

          Ve yine İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurdular ki yüz kerede bu duayı oku:

          Esslamun aleyke ya Resulullah!, Esselamu aleyke ya Nebiallah Ya Rahmeten-lil alemin!... Ey efendim bela yeri olan kerbela’dan utanaraktan sıkılarak ve de ağlayaraktan bu selamları sana gönderirken; mübarek evladın, gözünün nur’u, aşk yolcularının kıblesi, insanlık öğretmeni, izzet, adalet ve gözgürlük rehberi, İmam Hüseyin (a.s.) kanı; kalemim ise tevhid cephesinin alemdarı, susuzların sakısı, Ebul-Fazl Abbas (a.s.)’ın kollarıdır. Aşura günü ağladım, fırat suyumla, gök yüzümle, ağaçlarımla, taşlarımla ve kum tanecikleriyle savaşmak istediğimde yalnız kaldım.

          Selam olsun sana ya Eba Abdullah (imam Hüseyin a.s.) ve senin emrine boyun eğip canlarını feda edenlerin ruh’una. Ey Eba Abdullah (imam Hüseyin )(a.s.) yaşadığım, gece ve düngüzün devam ettiği müddetçe Allah’ın selamı sana olsun.

          Allah’dan niyaz ediyorum, yapmış olduğum bu ziyaret son ziyaretim olmasın.

          Selam olsun İmam Hüseyine (a.s.)’a Selam olsun İmam Ali b. Hüseyin (a.s.)’a (İmam Zeynel Abidin)’e ve selam olsun imam Hüseyin’in zürriyetine ve selam olsun İmam Hüseyin (a.s.)’ın ashabına.

          Ve daha sonra İmam Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurdular: ve bu dua’ları okudular:

          Allah’ım ilk zulmeden, ilk önce lanetimle lanetle, lanetim daha sonra ikinciye, ondan sonra üçüncüye daha sonra dördüncüye olsun. Allah’ım Yezid’die bunların beşincisi olarak lanetle.

          Allah’ım Ubeydullah b. Ziyad’a Ziyad ailesine ve Mervan ailesine kıyamet gününe kadar lanet eyle.
          Allah’ın Ehl-i Beyt’in musibetine iştirak edenlerin, sana şükür ve hamd ettikleri gibi, bende sana şükür ve hamd ediyorum. Allah’a hamd ediyorum ki; bu büyük musibeti idrak etmeyi bana ihsan etti.

          Allah’ım İmam Hüseyin (a.s.)’ın şefaâtini kıyamet gününde bana nasip eyle İmam Hüseyin’in ve İmam Hüseyin (a.s.)’ın yolunda canımı feda edenlerin yolunda ayaklarımı sabit kıl… Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            #80
            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


            Her gün aşura! Her yer kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.)
            : 61


            Aşura’ya Sembol Olmuş İsimleri...


            Bismillahirrahmanirrahim

            Muharrem matem ayı ve Aşura gününün münasebetiyle bir araya toplanmış bulunmaktayız. Umarım ki; Bu Muharrem ayının Aşura'sını ve kanlı Kerbela'nın eşi benzeri tarihte asla yaşanmamış ve bekli de asla yaşanmayacak kanlı faciasını anmak, anlamak ve bundan günümüz için, kendimiz için, İslam devleti ve dünyamız için, ders çıkarmak ve ibret almak için buradayız. Bu dersi, bize kitabımız olan anayasal hak ve hukuk rehberimiz Kur'an öğretmiştir; İbrahim suresinde şöyle buyurmaktadır Rabbimiz:

            "And olsun ki Musa'yı ayetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: "Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara Allah'ın günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır." (İbrahim Süresi, 5)

            Yine şu anayasal hukukumuzda şöyle buyrulmakdadırlar:

            "Bu böyledir; kim Allah'ın şiarlarına-nişanelerine saygı gösterirse, şüphesiz o kalplerin takvasındandır." (Hac Süresi. 32)

            Evet, sizler ilahi günlerin, devrimciliği ile özgürlük mucadelesinin başlaması ihtibarı tavramları ile en önemlilerinden birisi olan ve ilahi şiarların, en bariz şekliyle tecelli ettiği matem günü Aşura günü için, bu günde olanları, hatırlamak, hatırlatmak, ibret almak, ders çıkarmak için, Allah'ın şiarlarını, ayetlerini, yani hukuksal anayasası olan kitabımızın kuruyuculuğunu ayakta tutan değerli masumiyet makamında bulunan İmam Hüseyn (a.s.)'i ve İmam Hüseyin (a.s.) değerleri yüceltmek, sahiplenmek, paylaşmak ve lanetlenmiş Yezit ve Yezidi’leri ve Yezid düşünce güçlerin ve eğilimleri tanımak, tanıtmak, onlara karşı tavrımızı, nefret ve lanetimizi ve tek kelimede en önemli imanî vazifelerimizden olan tevellî ve teberrîmizi ifa etmek için, buradayız. Allah’u Teaâla’nın kuran’da buyurdukları gibi düşmanın silahı ile düşmanla savaşın ilkeleri doğrultusunda Allah'ın dostlarıyla dost, düşmanlarıyla düşman olduğumuzu, Allah'ın dostlarının dostlarıyla dost, dostlarının düşmanlarıyla düşman olduğumuzu ilan etmek için buradayız. İslam devrimcilik önderliğinde öncülük yapmış bulunan Hz. Zeynep (a.s.)’ın anamızında bize ulaştırmış oldukları mesajları ile bu amansız devriminde devam ve takipçileri olduğumuzu ilan ederek O’nun ruh’una dualar şad ederek ve bize bir daha bu imkanı lütfeden yüce Rabb'imize sonsuz hamd u senalar ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in pâk ve temiz masum Ehl-i Beyt’i ve 12 imamlarımıza salat ve selam olsun. Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              #81
              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


              Her gün aşura! Her yer kerbela.


              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              62


              Aşura'nın araştırılacak, konuşulacak, onlarca, hatta yüzlerce boyutu, yönü vardır ki her birisi kendi yerinde önemlidir ve on dört asır geçmesine rağmen, henüz tap taze önümüzde durmakta ve bize, bugünümüze, yarınımıza ve kıyamete kadar bütün insanlığa ışık tutacak niteliğe sahiptir. İnşallah ki, bu merasimler ve toplantılar ve anmalar, insanımızın Aşura'yı, Kerbela'yı ve onda olup bitenleri araştırmaya ve yeniden keşfetmeye sevk eder. Yazarlarımız, araştırmacılarımız ve beyin takımlarımız, bu konuyu, çeşitli boyutlarıyla, insaflıca, adilce, Müslümanca ve mü'mince araştırmaya ve gündemimize taşınmasına yardımcı olur.

              Allah'a hamdolsun ki bunun nişanelerini bir nebze de olsa, birkaç yıldır görmeye başladık. Gerçi henüz, arzulanan ideal noktadan, çok uzaktayız ve maalesef henüz Emevî zihniyetin kalıntı ve kırıntılarını birçok konuşma ve yazılarda görmekteyiz. Gerçi henüz bir çok, yüzeysel düşünen yazarımız hiçbir araştırma, tahkik ve tetkik zahmetine katlanmadan, Emevî uydurması, bir takım rivayetlere dayanarak matem olan Aşura gününü bir bayram ve sevinç günü olarak, takdim etmeye devam ediyorlar; sanki tarihte hiç Kerbela diye bir yer yokmuş, imam Hüseyin (a.s.) kıyamı diye bir şey Aşura gününde yaşanmamış gibi Allah'tan ve Resulü'nden hicap duymadan, nutuklar atıyorlar ve yazılar döktürüyorlar. Daha acı olanı ise, bir kısım cahil veya gafillerin, emperyalist ve faşist katliam düşüncelerine Yezit ve Yezidleri temize çıkarmaya yeltenecek kadar işi ileriye götürmeleridir.

              Güya Yezid, ümmetin birlik ve beraberliğini korumak için Hz. İmam Hüseyin'e böyle davranmaya mecbur kalmış. Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ise maalesef biraz aşırı gitmiş, maslahatı gözetememiş ve sonucu önceden belli, akim bir hareketin içerisine girmiştir ve hatta "Gutile'l-Hüseynu bi-seyfi ceddihi" (İmam Hüseyin (a.s.) ceddi Resulullah'ın kılıcıyla öldürüldü!!) diyecek kadar cüretkar ve küstah davranmışlardır. Hatta şeriat kanun ve hükümlerini uyguladığını iddia eden bazı yönetimler, zavallı masum Müslüman halklara sözüm ona lanetlik Yezid'in faziletlerini açıklayan kitaplar yayınlamakta ve okutturmaktadırlar.

              Sonra şöyle devam etti: Ama bütün bunlara rağmen, az da olsa Aşura'yı gerçek gündemiyle yakalama, yaşama ve yaşatma yönünde güzel ve sevindirici hareketler de bulunmakta ve hamdolsun her yıl daha da artmaktadır. Eğer bu yönde bizim de bir etkimiz ve katkımız varsa, bundan dolayı Rabbimize hamd ediyoruz diye bilmektedirler. Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                #82
                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                Her gün aşura! Her yer kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                63



                Bu deyimler ardından Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarının yapmış olduğu delillerle "Matem olan Aşura'da sembolleşen İsimler" detaylı araştırmalar ve çalışmalar konumunda kaynak ve belgeleri ile Kerbela'daki sembol isimleri müspet ve menfi olarak ikiye böldü: Müspet sembollere Hak adaletin devrimcilik düşünce yaşama ve yaşatma özgürlüklerinin baş kaldırabilecek cephesinin kahramanlarından İmam Hüseyin (a.s.), Hz. Zeyneb (a.s.), imamet makamının devamcısı ve hak imam-ı olan ve İmam Hüseyin (a.s.) vasiyetinin icap şekliliğiyle kerbela’da yapılmış olduğu mucadelenin devam ve mesajlarını müslüman halk kitlelerine duyuran Hz. İmam Zeynelabidin (a.s.), Hz. Abbas (a.s.), Hz. Ali Ekber (a.s.), Hz. Kasım (a.s.), altı aylık kuzu kurban Ali Asğer, Habib, Müslim, Hürr-i Riyahiyi, Züheyr b. Kayn gibi unutulmaz tarihe devrim mücaidlerin destanını yazan kahramanları örnek verdi ve onların her birisinin şanlı namının insanlara neleri hatırlattığnı ve hangi mesajları verdiğini, öbür taraftanda ise menfi semboller olarak kabil olarak bilinen batıl ve Şeytan cephesinin, lanetlenmiş Yezid, İbn-i Ziyad, Ömer b. Sa'd, Şimr ve Hermele gibi önde gelen canilerini örnek vererek her birisinin insanlara neleri hatırlattıklarını ve hangi ibret derslerini verdiklerini uzun uzun ve somut belgelerle ortaya koydu.

                Araştırmalarımız, bir taraftan tarihi belgeler eşliğinde ilmi bir üslupla verilirken bir taraftan da anlatılan olaylar ve sahneler acı ve ibret verici olduğundan dolayı davetliler hem dinliyor, hem de yer yer duygulanıp ağlıyor ve hak aşıklarına ve İmam Hüseyin (a.s.)’lere olan muhabbet ve aşklarını dile getirerek, onları selamlıyorlardı; bir taraftan da Şeytan dostlarına ve Yezid’lere nefret ve lanetlerini dile getiriyorlardı. Bu gibi bir araştırmanın dünya litaretüründe islam devletinin sadece bir din bilimi inancı duygusal olarak olmadığını aynı zamanda İslam devletinin devrimsel olarak hukuki kanunların eşliğinde yapılmış hak ve batılın ayırımı olduğu duygularının araştırmalara gerek duyabileceğinin işaretlerini vermiş oluyordu. Hüzün ve acı dolu haykırışların doruluğa ulaştı ve dünyanın her tarafında Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın dostlarının haykırışlarıyla dolup taştı ve ardından diğer tarftanda dünya üzerinde yaşamakta olan ezilmiş millet ve halkların katkıları ile devletler kurulmuş oldu. Ve hatta bugünlerde katil ve katliamlarını sürdüren Yauhidi ve emperyalist ve faşist idare şekilleri ile Amerika birleşik devletlerinin mazlum Filistin halkına her taraftan ve her yönden en geliştirilmiş bombardımanları ile katliamları işlemekte mazlum ve masum çoluk çocuk demeden cinayetler işlemektedir. Emperyalist düşünce doğrultusundaki egemen sayılan satılmış mutevik güçlerin yardımları ile tarihte Kerbala’nın benzeri şekilde cinayetler işlemektedir. Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  #83
                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                  Her gün aşura! Her yer kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  64


                  Tarihte Yapılan Matem

                  Meclislerinin Önemi:


                  İslam, Tarihi boyunca Ehl-i beyt için yapılan matem meclisleri, Ehl-i beyt mektebinde önemli bir yere sahip olduğunu göstermiş olduğu doğrultuda olduğunu ispatlamıştır. Bunun için Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaların değerinin üstün bir sevyede olduğunuda kanıtlamışlardır.

                  Özellikle Muharrem ve matem Aşura merasimleri bu mektebin harekati canlı ve ayakta kalmasını sağlamıştır. Ama bu matem toplantılarının hakikati, henüz birçok kesim tarafından anlaşılamadığı görülmektedir.

                  Bu merasimleri boş olarak görüyor, tarihde vuku bulmuş bir olay için bu kadar üzülmenin, gözyaşı dökmenin yersiz olduğunu düşünüyorlar. Bazıları İmam Hüseyin (a.s.)’e ağlamanın sevabından hareketle matem toplantılarının yapılması gerektiğini, tarihde eşi, benzeri olmayan bu katliam karşısında ağlamamanın İmam Hüseyin’e yapılmış bir zulüm ve haksızlık olacağını vurgulamışlardır. Diğer bazıları ise ağlamanın asıl hedef olmadığını matem meclislerinin bir vesile olarak kullanılması gerektiğini savunurlar. Bu görüş sahiplerinin hiç birisi matem meclislerinin hikmetini bütün yönleriyle anlayamamışlardır.

                  Matem meclislerinin, mersiye ve ağıtların, sinezenlerin hakikatına bakıldığında ve İmamların bu amellere teşvik eden rivayetleri incelendiğinde meselenin hiç de öyle basite alınmaması gerektiği ve ne denli dünyevi ve uhrevi faydaları olduğu görülecektir.

                  Kerbela kıyamının neden gerçekleştiği ve İmam Hüseyin’in Kerbela’da neden şehit edildiği, matem ve Aşura günü nasıl bir katliam yapıldığı sorularının cevabı araştırıldığı zaman bu matem meclislerinin felsefesi anlaşılacaktır. Bu araştırmamızda matem merasimlerinin ve İmam Hüseyin (a.s.)’e ve kanlı Kerbela şehitlerine neden ağlandığının ideolojı ve devletleş sentezisinin sosyolojı taraflığıyla felsefelerinden bir kaçına değinecegiz. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    65


                    Matem merasimlerinin kanunlaştırılmış

                    hikmeti ve İmam Hüseyin (a.s.)’e ağlamak!...


                    1- Bu merasimler, İmam Hüseyin (a.s.)’ın kanlı kerbela kıyamının nedenlik felsefesini anlamak ve zamanının idarei tağutu devletleşme şekillerinin karşısında nasıl bir mücadele sergilediğini ögrenmekle birlikte günümüz tağutlarının epperyalist faşist düşünce idarecilerinin karşındaki ilahi güç ve devletleşme hukuki kanunların vazifenin ne anlam olduğunun bilincine varıp ne yapılması gerektiğini anlamak için yapılmıştır.
                    2- Bu yas tutma merasimleri, İmam Hüseyin (a.s.)’in asırlar önce ceddlerinin kurmuş oldukları İslam devrimin yok olmaması, insanların köleleikten kurtulmalarında hür ve özgür yaşamaları için gerçekleştirmiş olduğu kıyamı yaşatmak ve gelecek nesillere, bizlere nasıl ulaşıp hayat verdiyse onlara da ulaştırıp hayat kazandırmak içindir. Çünkü kuruyan İslam ağacını kanıyla sulayan, rafa kaldırılmış Kur’an’ı hayata geçirmek ilk aşamada canını hiçe sayarak bu mücadele uğrunda verebilecek yer şeyi için canını, malını herşeyini bu yolda feda eden Peygamberin torununun şehadeti canlı tutulmalıdır. Hayatın gerçek felsefesi bu kıyamda beyan edilmektedir.

                    3- Bu matemi Aşura merasimleri, hak ve hakikat yolunda mücadele edenlerin vahdet ve birliğini sağlayıp emperyalist tağut güçlere karşı mücadelede organize olmalarını sağlar.

                    4- Kerbela ve Aşura bir semboldür bütün hürriyet savaşcılarına. İmam Hüseyin (a.s.) bir önderdir bütün alem için. Bu ilahi sembollerin yaşatılması, ilham kaynağı olan İmam Hüseyin (a.s.)’in tanınması için bu meşalelerin yakılması öncülük liderliğinde yapılması gerekiyor.

                    5- Bu merasimler; deyişler, semalar, sinezen, mersiye ve ağıtlarıyla İmam Hüseyin (a.s.)’ın davraniş ve direnişini sergilemek bir yana bunada gönül bağı ile bağlamayı göstermez lazım gelecektir.

                    6- İmam Hüseyin (a.s.)’ın kime ve hangi cahiliye faşist egemen güçlerine karşı koyduğu ve kanlı Kerbela şehitlerine ağlamanın kendisi bir fazilet ve üstünlüktür. Bir rivayette şöyle belirtiliyor: "Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in şehadetinden dolayı müminlerin kalbinde asla sönmeyen bir ateş vardır, (bu harekatiçin) kim ağlar ve ağlatırsa veya can gönlüğüyle bağlanırsa O’nun yapmış olduğu baş kaldırış direnişine katkılar sağlarsa sanki o direniş ve harekati için hüzünlenirse cennete girer." Diğer bir şöylentide de şöyle buyrulmaktadır: "Kıyamet günü bütün gözler ağlar, İmam Hüseyin (a.s.)’in musibetine ağlayan göz hariç, o göz, güler ve cennet nimetleriyle nimetlendirilir." Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      66


                      İmam Hüseyin (a.s.) ve kanlı Kerbela şehitlerine ağlamanın ahirette sevabı olduğu gibi dünyada da insanlar kendi özgürlük mücadele direnişlerin uğrunda şehidlik hedefini yüceltir, kıyam mektebini yaşatır. Bu matem yas merasimlerinde ne kadar ağlansa İmam Hüseyin (a.s.)’e ve Kerbela şehitlerine bir fayda sağlamayacaktır ama İmam Hüseyin (a.s.) ile gönül bağı kurmak isteyenlerin kalplerini manevi yönden güçlendirecek ve kalpleri birbirine yaklaştıracaktır. Olay sadece gözden yaş akıtmak değildir, bu ibadi davranış ve manevi bir eylem karekatı olduğu gibi siyasi bir eylemdir. Hedef doğrultusunda kenetlenmeyi ve güçlerin birleştirilmesini sağlayan bir ameldir.
                      Masum Peygamberler ve İmamlar bu merasimlerin yapılmasını istemiş ve böylece Kerbela matem ve yas Aşura’nın unutulmasını engellemişlerdir. İmam Zeynel Abidin (a.s.)’ın Kerbela vakıasından sonra yirmi yıl boyunca hep ağlamış ve matem meclislerinde gizli şifrelerle müslüman halk kitlelerine İslam-i bir harekat direnişini düzenlemiştir. İmam Muhammed Bakır (a.s) kendi zamanında matem merasimleri düzenlediği gibi kendi şehadetinden sonra da İmam Hüseyin (a.s.) için on yıl boyunca her yıl Mina da mersiye ve ağıt okunmasını vasiyet etmiştir. İmam Hüseyin (a.s.) özellikle hac mevsiminde hem de Mina da istemesi bu amelin hem manevi hem de siyasi olduğunu gösteriyor. Çünkü bu merasimlerde kıyamın hedefleri açıklanacak, zamanın egemen idareci tağut güçlerinin yapmiş olduğu zulümler beyan edilecek, hacılar İmam Hüseyin (a.s.)’in gerçek hedefinin ne olduğunu öğreneceklerdir ve kendi ülke ve bölgelerine döndükleri zaman Kerbela mesajını kendi halklarına ulaştıracaklardır. Böylece insanlar hak ve batılı öğrenmiş olacaklardı.

                      Bütün bunların yanısıra ağlamak, beyitler okumak mersiye ve ağıt okumak, sine vurmak Ehlibeyt ile gönül bağlarının sağlamlaşması demektir. O’nun içinde bizde burda değerli ve imanlı kardeşimizi bir beyite yer vereceğiz.

                      Gözyaşı, muhabbetin izharı, kalbin dili, aşkın nişanesidir.
                      Gözyaşı, duygu ve hislerin tercümanıdır.
                      Gözyaşı, İmam Hüseyinle ile dertleşmek, Ehlibeytin hüznüne ortak olmaktır.
                      Gözyaşı, ruhun ateşini söndürür, kalpteki İmam Hüseyin aşkını alevlendirir.
                      Gözyaşı, susuz kalpleri doyurur.
                      Gözyaşı, Aşura matem mektebinden beslenme gıdasıdır.


                      Bunu anlayabilmek için İmam Hüseyin (a.s.) kıyamını, Kerbela mektebini, Aşura katliam hareketini hak ile batılı anlamak gerek. Daha doğrusu İlahi Aşkı anlamak gerek, ama akılla değil tertemiz bir kalple. Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        #86
                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                        Her gün aşura! Her yer kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        67

                        Ehli Sünnet Kaynaklarında

                        Allah Resul-unun (s.a.v.) Sevgili Torunu

                        İmam Hüseyin (a.s.)’a Ağlıyor...


                        1- Esma binti Ümeys Şöyle Naklediyor:

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak Esma bint-i Ümeys hakında ve ondan nakledilen hadislere İmam Hüseyin (a.s.)’ın serüven hayat biyografisi bölümünde kalema alındığından dolayı biz şu anki çalışmalarımızda fazla bir belge konularında olsun veya detaylı bir araştırma gereğini duymadığımızdan dolayı kısa kesiyoruz. Umarın araştırmacı ehl-i olan müslüman veya gayr-i müslim arkadaşlarımızın anlayışla karşıayacklarıdır. “Ben Hz.Fatıma’ut Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s)’ın oğulları İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.)’in ebesiydim. İmam Hasan (a.s.) dünyaya tevşir buyurduklarında...

                        (Hz.İmam Hasan (a.s.)’ın doğumu ile ilgili bir kaç şeyi dile getirdikten sonra şunları ekliyor: ’’İmam Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde, Hz. Resulullah (s.a.v.) yanıma gelerek “Ey Esma, çocuğumu bana getir.” diye buyurdular. Ben İmam Hüseyin (a.s.)’i beyaz bir kundağa sararak Hz. Resulullah’a (s.a.v.) verdim. Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuduktan sonra, İmam Hüseyin (a.s.)’mi bana verdiler ve ağlamaya başladılar. Esma diyor ki ben: “Hz. Resulullah’a (s.a.v.)’me “Anam, babam sana feda olsun ey Allah’ın Resul-ü, ağlamanızın sebebi nedir?” diye sorduğumda, alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (s.a.v.) “Bu çocuğuma (ağlıyorum)” diye cevap verdiler. “Bu çocuk dünyaya daha yeni geldi” dediğimde bana “Ey Esma, bu yavrumu zalim ve azgın bir grup öldürecektir. Allah-u Teâla benim şefaatimi onlara nasip etmesin.” diye cevap verdi. Daha sonra “Ey Esma, bunu kızım Fatıma’ya söyleme, çünkü o daha yeni doğum yapmıştır (ve bu haberi duymaya hazırlıklı değildir.)” diye buyurdular.” (Zehair-ul Ukba, s.119, Maktel-ul İmam-is Sibt-iş Şehid-i Harezmî, c.1, s.87-88.) Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          #87
                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          68

                          2- İslam alim ve ulamalarından olan değerli ustadlarından sayın Hakim Nişaburî şöyle rivayet etmiştir: “Ümm-ül Fazl Hz.Resulullah’ın (s.a.v.)’ın yanına gelerek “Ey Allah’ın Resulü, dün kötü bir rüya gördüm.” dediler. Hz. Peygamber 8s.a.v.) ne gördüğünü sorunca, Ümm-ül Fazl “Çok kötü bir rüya gördüm. Sanki senin bedeninden bir parça kesilip benim eteğime bırakılıyordu diye ağlamaklı bir sesle anlatılar.” Hz. Resulullah (s.a.v.) “Çok iyi bir rüya görmüşsün. İnşaallah kızım Fatıma yakında bir erkek çocuğu dünyaya getirecek ve o çocuk da senin eteğinde büyüyecek (sen onun dadısı olacaksın).” dedi. Böyle de oldu. Hz. Fatımat’ut-Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s.), İmam Hüseyin (a.s.)’i dünyaya getirdi ve onun dadılık iftiharını bana verdiler. Bir gün İmam Hüseyin’i Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) yanına götürdüm ve onun kucağına verdim. Aniden Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yüzünü diğer tarafa çevirerek ağladığını gördüm. “Ya Resulallah, annem-babam sana feda olsun; size ne oldu? (Niçin ağlıyorsunuz?)” diye sorduğumda şöyle buyurdu: “Cebrâil (a.s.) şimdi yanıma gelerek, ümmetimin bu çocuğumu öldüreceğini bana haber verdi. Cebrâil (a.s.)’e “Bu çocuğumu mu (öldürecekler)?” diye sorduğumda, “Evet” dedi. Daha sonra İmam Hüseyin (a.s.)’in öldürüleceği yerden kan renginde bir avuç toprak bana getirdi.” (Müstedrek-us Sahihayn, c.3, s.176, Maktel-ul İmam-is Sibt-iş Şehid-i Harezmî, c.1, s.158.)
                          3- Ve yine Harezmi’de önceki hadisi naklettikten sonra, oda Ümm-ül Fazl’dan şöyle rivayet etmiştirlerdir:“Ben İmam Hüseyin’i (a.s)’ı Hz. Resulullah’ın (sa.v.) yanına götürdüğümde, onu benden alıp ağlamaya koyuldu ve bana onun ölümünü haber verdi.”Ümm-ül Fazl devamında şunları ekledi: “Cebrâil bir grup melekle kanatları açık bir halde Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) yanına gelip, hepsi Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in yapılan olan katliamlarına ağladılar. Hz. Cebrâil (a.s.), Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in şehit düşeceği yerin toprağından bir avuç getirmişti. O toprak etrafa misk kokusu saçıyordu. Toprağı Peygamber’e verdiğinde, “Ey Allah’ın Habibi, bu oğlun İmam Hüseyin (a.s.)’in üzerinde şehit düşeceği topraktandır. Allah’ın rahmetinden uzak düşen bir grup Kerbela denen yerde oğlunu şehid edeceklerdir.” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.)’de “Ey benim dostum Cebrâil, benim ve kızım Fatıma’nın oğlunu katleden grup acaba kurtuluşa erer mi?” diye sordu. Cebrâil “Hayır, Allah onları (bu yaptıklarından sonra) birbirlerine düşürecek ve ömür boyu kalp ve dilleri arasında ayrılık ve nifak bırakacaktır.” dedi.” (Maktel-ül İmam-is Sibt-iş Şehid, c.1, s. 158, Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s. 176.) Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            69


                            4- Ehl-i Sünnet alimlerinden olan değerli Hafız Cemaluddin Zerendi, Hilâl ibn-i Hübab’dan şöyle rivayet ediyor: “Cebrâil Hz. Peygamber (sa.v.)’in yanında olduğu bir sırada, İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.)’lar hz. Resulullah (s.a.v.)’ın yanına gelerek Hazretin mübarek sırtına çıkıp onunla oynamaya başladılar. Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v), anneleri Hz. Fatıma’ya (a.s) “Niçin bunları bir şeyle meşgul etmiyorsun?” dediğinde, Hz. Fatıma onları aldı, ama çok geçmeden çocuklar annelerinden ayrılıp, Hz. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanına gelerek onunla tekrar oynamaya başladılar. Hz. Resulullah (s.a.v.) onları kucağına aldı ve dizleri üzerine oturttu. Bu sırada Cebrâil arzetti: “Ey Allah’ın Resulü, yavrularınızı çok sevdiğinizi görüyorum.”

                            Hz. Peygamber Cebrâil (a.s.)’a “Elbetteki çok severim, onlar yaşantımın iki güzel (fesleğen) gülleridir.” diye cevap verdiler. Cebrâil İmam Hüseyin’e işaret ederek şöyle dedi: “Bil ki ümmetin bu oğlunu öldürecektir.” Daha sonra kanatlarıyla uçarak elinde biraz toprakla geri döndü ve Hz. Resulullah (s.a.v.)’a “Yavrun bu toprağın üzerinde öldürülecektir.” dedi. Hz. Muhammed (s.a.v.) toprağın adını sorduğunda Cebrâil adının “Kerbela” olduğunu söyledi.” Hafız Cemaluddin Zerendi, Hilâl devamında şunları söylüyor: “Hz. İmam Hüseyin (a.s), musibetlere uğrayacağı ve düşmanları tarafından etrafı sarılacağı yere vardığında, yanına yakın bölgede yaşayan birisini getirdiler. Hz. İmam Hüseyin (a.s.) o şahıstan bulundukları yerin ismini sorduğunda, O’na burasının “Kerbela” cevabını aldı. Hz. İmam Hüseyin (a.s) “Allah Resulü’nün buyruğu doğrudur. Burası hüzün ve bela yeridir.” diye buyurdu. Daha sonra ashabına hitap ederek şöyle buyurdu: “İnin artık, sefer yükümüzü indireceğimiz ve kanlarımızın döküleceği yer burasıdır.” (Nezm-ud Dürer, s.215.)

                            5- Ve yine Allah’ın ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in düşmanlarından İbn-i Sa’d, Hz. Resulullah (s.a.v.) ’ın zevcelerinden olan Ayşe’den şöyle rivayetlerle İslam tarih kitaplarında yer vermiştir: Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) uyuduğu bir sırada, İmam Hüseyin 8a.s.) içeriye girdi ve Hz. Resul-i Ekrem’e (s.a.v.) doğru yürümek istedi. Ben onu Resulullah’tan (s.a.v.) uzaklaştırıp, işimin başına döndüm. İmam Hüseyin 8a.s.) tekrar iki alem serverinin yanına yaklaşınca, Hz. Muhammed (s.a.v.) ağlar bir şekilde uyandı. Ben kendilerine “Niçin ağlıyorsunuz, bir şey mi oldu?” diye sorduğumda, “Cebrâil bana Hüseyin’in şehid düşeceği yerin toprağını gösterdi. Allah’ın gazabı onun kanını dökenlere çok şiddetlidir.” diye buyurdu. Daha sonra Resulullah (s) elini açtığında (ince kum) toprağı gördüm. Resulullah (s.a.v.) bana hitaben buyurdu ki:

                            “Ey Ayşe, canım elinde olan Allah’a andolsun ki, bu olay beni çok üzüyor. Benden sonra Hüseyin’i ümmetimden kim öldürecek?” (Müsned-i Ahmed ibn-i Hanbel, c.6, s.294, Savaik-ul Muhrika, s.115, Hasais-ul Kubra, c.2, s.125, Mecmau-z Zevaid, c.9, s.187.) Bizim burda vermek istediğimiz kaynak ve belgelerimizin sayısız olduğundan dolayı fazla bir belge vermek istemiyoruz. Sadece ve sadece bunun gibi bir araştırmanın örneği ve benzeri olmadığından dolayıda çok dururlu ve mutluyuz. Elbette ki daha sonraki Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarında sayısız belge ve kaynaklarla karşılaşacaksınız. Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              70


                              6- Ne yazıktır Ehl-I Sünnet dediğimiz kişi veya kişiler kendi kaynak kitaplarına bile riayet etmeyip Müslüman halk kitlelerine yalan söylemeye devam etmektedirler ve kendilerinin Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sünnetine bağlı olduklarını iddia etmektende geri kalmamaktatırlar. Bizde yine onların kendi açılarından en önemli hadis nakleden kişilerin vermiş oldukları kişilerin kaynak belgeleriyle devam edeceğiz. Ve yine ünlü ulemalarından olan değerli ustadlardan olan sayın Ebu Ümame şöyle rivayet ediyorlar: Taberanî Ebu Ümame’den Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) kendi zevcelerine Hz. İmam Hüseyin’i (a.s) ağlatmamaları hususunda tembihte bulunmuş olduğunu naklediyor. Ravi şöyle rivayet ediyor: “Hz. Resulullah (s.a.v.) Ümm-ü Seleme’nin evinde iken Cebrâil nazil oldu. Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Ümm-ü Seleme’ye hiç kimsenin içeriye girmemesini emretti.

                              Bu sırada İmam Hüseyin (a.s) geldi ve Hz. Resulullah (s.a.v.)’ı odada görünce içeri girmek istedi. Ümm-ü Seleme, Peygamber’in torununu kucağına alarak bir takım sözlerle meşgul edip içeri girmesine engel olmak istedi. Fakat Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in şiddetli ağlamasıyla karşılaşınca, onu bıraktı ve Hüseyin Peygamber’in olduğu odaya girerek kucağına oturdu. Cebrâil, Hz. Resul-i Ekrem’e (s.a.v.) “Senin ümmetin bu çocuğunu öldürecektir” diye arzetti. Hz. Peygamber “Bana iman ettikleri halde mi onu öldürecekler?” diye sorduğunda, Cebrâil (a.s) “Evet, onu öldürecekler” dedi. Daha sonra bir avuç toprağı Hz.Resulullah’a (s.a.v.) göstererek İmam Hüseyin (a.s.)’in ölüm yerinden haber verdi. Hz. Peygamber İmam Hüseyin’i bağrına basarak hüzünlü bir halde dışarıya çıktı. Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın bu halini gören ve çocuğu içeri bıraktığından dolayı kızgın olduğunu zanneden Ümm-ü Seleme “Ya Resulallah, senin yoluna feda olayım. Gerçi siz kimseyi içeriye almamamı söylemiştiniz, ama sizin bizden bu çocuğu ağlatmamamızı istediğinizden dolayı onu içeriye aldım.” dedi.

                              Hz.Peygamber (s.a.v.) onun cevabını vermeden ashabının yanına giderek “Benim ümmetim bu çocuğumu yani (İmam Hüseyin’i) öldürecektir.” diye buyurdu. Ashabın içerisinde bulunan Ebu Bekir ve Ömer “Ya Resulallah, mü’min oldukları halde mi onu öldürecekler?” diye sorduklarında, Hz. Peygamber (s.a.v.), imam Hüseyin’in şehid düşeceği toprağı onlara göstererek “Evet, bu toprak da onun üzerinde şehid düşeceği topraktır.” diye buyurdu.” (Mecmau-z Zevaid, c.9, s.189.) Evet çalışmalarımızda olsun araştırmalarımızda olsun sayısız kaynakların niteliğinde belgelerinde gösterdiği gibi Hz. Muhammed (s.a.v.)’ın sağlıklarında dahi Emevi hanedanların taraftarları olan kişilerin olduğu gerçeklerini saklayamamışlardır. Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                #90
                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                71


                                7- Hz. Peygamber (s.a.v.) efedimizin zevcelerinden Ayşe hatun şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Resulullah (s.a.v.)’a vahiy gelmekte olduğu bir sırada, İmam Hüseyin ibn-i Ali içeri girdi ve sıçrayarak kendisini Hz. Resulullah 8s.a.v.)’ın omuzuna attı. Cebrâil “Ey Muhammed, bunu seviyor musun?” dedi. Resulullah (s.a.v.) “Nasıl sevmem, o benim çocuğumdur” dediğinde, Cebrâil “Senden sonra ümmetin onu öldürecektir.” dedi. Sonra Cebrâil elini uzatarak beyaz bir toprak getirdi ve “Oğlun bu yerde şehid edilecektir. Bu yerin ismi ise Taff (Kerbela)’dır. Yani kerbela’nın diğer bir ismi)” dedi. Cebrâil gittikten sonra Hz. Resulullah (s.a.v.), toprak elinde olduğu halde ağlıyordu. Sonra “Ey Ayşe, Cebrâil bana oğlum İmam Hüseyin’in Taff denilen yerde şehid edileceğini bildirdi. Benden sonra ümmetim saptırılacaktır.” dedi. Sonra ağlayarak ashabının yanına gitti. Onların arasında İmam Ali (a.s.), Ebu Bekir, Ömer, Hüzeyfe, Hz.Ammar (r.a.) ve Hz. Ebuzer (r.a.)’larda vardı. Onlar aceleyle Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın yanına gelerek “Ya Resulallah, niçin ağlıyorsunuz?” dediler. Hz. Resulullah (s.a.v.) “Cebrâil bana oğlum İmam Hüseyin’in benden sonra Taff denilen yerde şehid edileceğini haber verdi ve bu toprağı getirerek mezarının orada olacağını bildirdi.” dedi.” (Mu’cem-ul Kebir-i Taberanî, Hz. İmam Hüseyin’in Hayatı Faslı, A’lam-un Nübüvve, s.83.) Anaşıldığı gibi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in kimler tarafında katledileceği bildilerininde verildiği anlaşılmaktadır. Ne yazıktır ki bu şahsiyetsiz kişiler kin ve nefret düşmanlıklarını gizleyememişlerdir.

                                8- Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın sahabelerinden Sabit, Enes ibn-i Malik’den şöyle naklediyor: “Yağmur meleği Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanına gelmek için Allah’tan izin istedi. Allah-u Teâla izin verdi. Hz. Resulullah (s.a.v.) Ümm-ü Seleme’den bu melekle konuştuğu sürede kimsenin içeri girmemesi için dikkatli olmasını istedi. Bu sırada (Resulullah’ın (s.a.v.) yağmur meleği ile konuştuğu anda) İmam Hüseyin (a.s.) içeriye girdi ve Peygamber’in yanına gitmek istedi. Ümm-ü Seleme engel olmak için çaba harcarken İmam Hüseyin onun elinden kurtulup Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in bulunduğu odaya girdi ve Resulullah’ın üzerine çıkarak oynamaya başladı. Yağmur meleği Peygamber’e (s.a.v.) “O’nu seviyor musun?” diye sorduğunda, Hz. Muhammed (s.a.v) “Evet” diye cevap verdi. Melek arzetti ki: “Bil ki senin ümmetin onu katledecektir.” Daha sonra “O’nun öldürüleceği yeri bilmek istersen sana göstereyim.” dedi ve (eliyle bir yere işaret ederek) kırmızı renkte bir çamur (toprak) getirdi. Ümm-ü Seleme o toprağı aldı ve kendi elbisesinin köşesinde bir yere bıraktı.” Sabit Enes ibn-i Malik’den diyor ki: “Sonraları biz oranın Kerbela olduğunu öğrendik.” ( Kenz-ül Ümmal, c.6, s.223, Füsul-ül Mühimme, s.154, Müstedrek-üs Sahihayn, c.4, s.398, Müsned-i Ahmed ibn-i Hanbel, c.3, s.242, Delail-ün Nübüvve Ebi Nuaym, c.3, s.202, Zehair-ul Ukba, s.246 ve 247.) Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X