Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    351

    İmam Hüseyin (a.s.) (devrimci) Kıyamın Ahlak-î Boyutu Konumu: 1

    Kuran ve ehl-i Beyt araştırmalar Aşura özel makalelerinin İmam Hüseyin (a.s.) Kerbela katliamın Kıyamı devrimcilik öncülüğündeki hareketini kaleme alıp dile getirmiş bu konu ve meselelerin üzerinde detayları ile durmuştuk.

    Şimdi ise İmam Hüseyin (a.s.)’ın Kerbela katliamın kıyamları üzerindeki daha değişik olan onun temel amaçlarının devrimcilikle bağdaşlaştırılmış Ahlak-î boyutlarınıda ele almayı uygun görüyor ve bu konu meseleler şekliyle araştırmaya devam edeceğiz.

    Yanlız burda bir meseleyede dikkatinizi çekmekte fayda görüyoruz. Biz hep İmam Hüseyin (a.s.)’ın kerbela olayını ele almanız sizleri yanlış tavırlar doğrultusunda yönlendirmesine neden olmasın. Çünkü biz Aleviler yani Hz. İmam Ali (a.s.) evlatları ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın evlatları olarak sadece ve sadece İmam Hüseyin (a.s.)’a değer vermiyoruz.

    Veya bu meselenin sadece İmam Hüseyin (a.s.)’la bağlantılı değildir. Biz ister Şia inancı İmam Cafer Sadık (a.s.) mezhebi olarak isterse İmam Ali (a.s.) evlatları Aleviler olarak 12 Hak imamların arasında asla ve asla herhangi bir ayırım yapmadan hepsinin masumiyeti değer aynı şekilde değerlerinin bir oldukları İslam anayasa felsefesinin sentezisinin içinde 14 masum pak olduklarının dereceleri aynı olduklarını vurgulamak istiyorum.

    Burda sadec imamlarımızın yapmış oldukları devrimlerin zaman farkları ile ayrı bir konum şeklinde ele alınıp işlendiğini açıklamak istiyoruz.

    Elbette İmam Ali (a.s.) imamet makamında bulunduğu zaman zarfındaki değeri ve mücadele sevyesinin daha değişik bir tarza olduğunu sizlerinde malumudur. Aynı şekilde İmam Hasan Mucteba (a.s.)’ın kendi zaman zarfı biriminde daha değişik bir mesele ve konumda olduğu sizlercede açıktır. O’nun yapmış olduğu mucadele ve devrimin daha değişik bir kavrama metodu bulunmaktadır.

    İmam Hüseyin (a.s.)’ın İmam Hasan Mucteba (a.s.)’ın yapmış olduğu anlaşmalara bağlı kalmalarının en büyük sebepleri aralarında herhangi bir ayırımın olmadığınında gerçekleridir.

    Bu araştırmalarda çok sayıda Şia alimleri ve Ehl-i Sünnet alimlerince kaleme alınmış sayısız eserlerin bulunduğ gerçeğini aklı selim kemselerin inkar edemeyeceği gerçeğinide hatırlatmak istiyorum. Onun içinde bizim sizlere açıklamak istediğimiz kaynak ve belgelerinde eser ve dosya numaralarınıda vermemiz bizim ne kadar sağlam ve gerçek bir araştırma yaptığımızında delilli olacaktır. Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      352

      İmam Hüseyin (a.s.) (devrimci) Kıyamın Ahlak-î Boyutu Konumu: 2


      İmam Hüseyin (a.s.)’ın kıyamı, üzerinde durmaya ve hakkında düşünmeye değer çeşitli boyutları vardır. Biz bu boyutlardan bazılarına devrimcilik karekterliği ve onların İmam Hüseyin (a.s.)’a bağlılığıyla sadık kaldıklarına işaret edeceğiz.

      İmam Hüseyin (a.s.)’ın bu büyük kıyam, gerçeklemesinde temel bir fonksiyona sahib olabilecek ilahi boyutlara sahip olduğu gibi imam Hüsetin (a.s.)’ın ashabınında Emevi güçleri ile karşılaşmasını ifade eden askeri güç boyutların da var olduğunu kanıtlayacağız.

      Hekaze bu devrimcilik kıyamın, gerçekleşmesine sebep olan ve bu hareketden alınan sonuçlarla ilgili siyasi boyutlara sahip olacaktır.

      Bu kıyam ve devrim öncülüğünde insanların ruh ve düşüncesindeki etkilerin İslam felsefi ve sentezisinde rol alacağı gerçeğinide gösterecektir.

      Müslüman veya müslüman olmayan gayri müslimleri şahsiyetlerinde kıyam ve devrimcilik hakkında görüşleri ve bu kıyamdan aldıkları dersler tarih boyunca bunlara öncülük yapacağınıda ispatlayabilecektir.

      Ve yine biz Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalar Aşura makalesi özel çalışmasında da bu devrimcilik kıyamı incelenmesinde diğer muhteliflerde yönlendirilmiş olacaktır.

      Bunların içinde başlı başına örnek olabicelek unsurlar konumu:

      1- kufe ilahi hareket silsilesnde İmam Hüseyin (a.s.)’ kıyam hareketinin yeri.

      2- Kufe halkının İmam Hüseyin (a.s.)’ı davet etmesinin ardından onu yardımcısız ve yalnız bırakılmasının nedenlerini ele alacacğız.

      3- Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ashabının tutum ve sözlerinin tahlili ve bunların devlet, insani sosyal ve siyasi ilişkileri anlamlarının beyan boyutu anlayışları.

      4- İmam Hüseyin (a.s.)’ın ordusunun oluşunmdaki bağlılık tavsıvlerinin oluşunu.

      5- İmam Hüseyin (a.s.) kıyam ve devrimcilik hakkındaki günümüze kadar sözkonusu edilmiş soruların cevabını kendimizde arayabilecek miyiz.? Burda örnek gösterebildiğimiz İmam Hüseyin (a.s.) muzaffer oldu mu? O’nun yüce hedefleri açılarında gerçekleşti mi?

      Niçin İmam Hüseyin (a.s.)’ın ailesi ve hamınları da beraberinde götürmesi zorunluğu olduğu kanıtı? Acaba İmam Hüseyin (a.s.) bu devrimci hareketi insanın nefsini tehlikeye atması değildir midir?

      İmam Hüseyin (a.s.) niçin kardeşi ve ağabeyi İmam Hasan Muçteba (a.s.) gibi barışçı bir yolu seçmedi? Niçin İmam Hüseyin (a.s.) Emevi düşmalarıyla karşılaştığında harikulade yani (keramete) şeylere başvurmadı?... Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        353

        İmam Hüseyin (a.s.) (devrimci) Kıyamın Ahlak-î Boyutu Konumu: 3


        6- İmam Hüseyin (a.s.)’ın şahedati, hayatı hakimiyet ve feth hakkındaki düşünce ve görüşlerinin anlaşılması için yapılan tahliller.

        7- Bu mukaddes devrimcilik hareketi kıyamı karşısında gelecek nesillerin sorumluluğu. Başka bir tabirle bu devrimci hareketi kıyamı nesillere özellikle müslüman halk kitlelerine vermiş olduğu mesaj açıları.

        Saydığımız bu boyut ve yönlerin hepsi veya bir çoğu alim, mütefekkir ve araştırmacıların ilgisini çekmiş ve bu hususlarda bir çok kitap ve makaleler yazmış ve hutbelerdeki irade edilmiş konumların var olduğuna inanacak bir tarzın olduğu kanıtını sergileyecek miyiz?

        Bu araştırma mezkur, boyutları teferruatıyla ele almasa da kendi çapında önemli ve bu büyük insan-i ve İslam-i hareketin kültür hazinesi konumundadır.

        Ama burada veya başka bir yerde gaflet edilen, hakkıyla inayet gösterilmeyen, bir boyut daha var mıdır? Halbuki bu boyutun İmam Hüseyin (a.s.)’ın devrimcilik kıyamında önemli bir insanlara verdiği dersler bağlamında da yüce bir makam vardır...

        Bu devrimcilik boyutu, kıyamın ahlakı bıyutudur. Bu kıyam ve devrimcilik niteliğin başlanması sahibinin, yardımcıları ve tüm dünya üzerinde bulunan tabileri de tarih boyunca bununla tanınmış olmaları da netice olarak büyük bir olaylar zinciri olmuştur. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          354

          Yapılmış İnkılapların ve Devrimlerine Genel Bir Bakış Konumu:

          Bu mesele ve konuların açıklığa kavuşmaları için geçmişte ve günümüzde vukubulan devrim ve inkılapların seyrine kısaca bakmamız açısında önmeli olacaktır.

          İnkılaplarda veya devrim kıyamlarında çoğu insani bir hedef taşımış ve bu kutsal bir takım değerleri yüceltmiştir. Örneğin insanların zillet ve kulluktan kurtarılmaları, insanlar zulüm ve baskıdan özgürlüklerine kavuşması veya, ermesi cemaatın fesad ve bozulmaktan kurtarılması, ahlaki ve medeni gerilemeden korunması ve sosyal adalet, huzur dolu bir hayat, adil bir düzen, temiz bir yaşayış ve s.v. Ama bütün bu değerler savaş esnasında unutulmuştur.

          Uğruna savaşılan adalet görmezlikten gelinmiştir. Tüm hukuk ve kanunlar ayaklar altına alınmıştır. Bütün bunlar, henüz doğru dürüst zafere dahi erişilmeden ve tam olarak işbaşına geçilmeden vukubuluyor. Bu inkılablar kendi evlatlarına dahi en kötü muameleyi reva görmektedir.

          Nerde kaldı ki düşmanlara ve muhaliflerine... Burdan mezkur inkılap kıyamı rehberliğinin bozuk olduğu ve sapık bir kişilik taşıdığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca da hedef ve vesileler ile amel ve sloganlar arasında derin bir uçurumun olduğu anlaşılmaktadır. Ne yazık ki bu, dünyadaki tüm beşer inkılabların düçar olduğu bir özelliktir. Bunun aksi oldukça az ve de sınırlı ortamlarda görülmüştür.

          Ama bu açıdan İmam Hüseyin (a.s.) devrimcilik kıyam bu akımı değiştirmiştir. İnkılap kıyamı hem hedeflerinde, hem de vesileye araçlarında temizlik ve isitkametini korumuştur.

          Hem de amelde, hem ilen ettiği hedefleri ile sağlam örnek olarak tarihe ışık tumaktadır. Dost, düşman; üstün erdemler sergilendirdiğide şüphe etmemektedir.

          Öyle ki en çetin dönemleri bu kıyamın en yüce değerleri sergilemiş bulunmaktadır.

          İşte burda Emevi ve Kufe ordusunun rezalet ve pislikleri İmam Hüseyin (a.s.)’ın devrimcilik kıyamının bu özelliğini daha açık bir şekilde de teceli etmesine sebep olmuştur. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            355

            Kufe halkı Emevi Ordusunun Zulüm ve Cinayetlerine Kısa bir Bakış Konumu: 1

            Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak gerçeklerin gündem konusu konumunda aktüel bir izlemin bırakması için elinde olan belgelerin gün ışığına çıkarması için büyük bir çaba harcamaktadır.

            Şüphesiz ki sizlerde bunun bilincindesiniz Kerbela olayında Emevi güçlerinin yaptığı tüm cinayetleri sırasıyla sayarsak inanın ki sayısız ansiklopedilerin dolduracağı gerçeğini göreceksiniz.

            Biz sadece ve sadece bu cinayetlerin çeşitlerine ve en önemli bazı örneklerine değinerek işaret edeceğiz. Bunun teferruatını araştırmayı ve daha fazlasıyla örneklerini bulmayı okuyuculara bırakacağız.

            Emevi ordusunun kanlı Kerbela olayında işlediği cinayetlerin bazısı şunlardır:

            1- Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.)’ın Çocukları süt emen bebeklerin bile susuz ve aç bırakılması, dövülmesi ve korkutmaları.

            2- Hz. Muhammed (s.a.v.)’ın Ehl-i Beyt kadınları ve yetim çocukların korkutulmaları, aç bırakılmaları, dövülmeleri şehirlerde gezdirilmeleri, ölülerine ağlamasının engellenmesi, feci bir şekilde zinetlerinin gasbedilip alınması ve hatta öldürüldükleri kanıtlarıyla ispatlanması.

            3- İçinde hasta çocuk ve küçüklerin de olduğu bir esnada uyarmadan çadırların yakılmaları. Tüm bu olayların kendilerine müslüman ulemalarının bilgileri açılarında açıkça yapılmasının olması.

            4- Kur’an kâri’lerinin ve salih mü’minlerin öldürülmesinı yasakladığı halde Kuran ayet ilkelerine uyulmadan Kuranın anayasasını iptal ederek kendi fikir ve düşünce doğrultularında açıkça fikir ve düşüncelerini yürülüğe koymaları ve bunları müslümanlara Kuran ayet ilkeleri imiş gibi göstermeleri.

            5- Bulûğa ermemiş Hz. Muhammed (s.a.v.) torunlarını öldürmeleri hatta açıkça Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın Ehl-i Beyt’inin soy kırımını yapmaları.

            6- İnsanın en basit tabii hakları sayılan ibadet ve namaza engel olunması. Bu açıkça günümüzde de uygulanmaktadır. Hatta bugünün Alevilerini mescidlerden uzaklaştırmak için yapmış oldukları yanlış fetvaların kendi alimleri tarafında propagandaları ile ilerletmeleri. Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              356

              Kufe halkı Emevi Ordusunun Zulüm ve Cinayetlerine Kısa bir Bakış Konumu: 2


              7- Ehl-i Beyt şehidleri, başlarının kesilip Ehl-i Beyt’i ve yakınlarının gözleri önünde taşımaları. Bu hareket ve katliamların tüm Ehl-i Sünnet kaynak kitaplarında mevcuttur.

              8- Kendini savunmayan aciz insanlara hatta hastalara bile acınmaması dövülmesi ve işkencelere tabi tutularak zincirlerle vurulmaları.

              9- Şehidlerin başları, yakınlarının gözleri önünde ayaklar altında alınması, bilhasa Hz. Muhammed (s.a.v.)’ı dediği İmam Hasan Mücteba (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.)’ların cennet gençlerin efendileridir. İmam Hasan ve İmam Hüseyin (a.s.)’lar benim bedenim birer parçalardır. Atlara çiğnetilmesi ve paramparçatılmaları.

              10- İslam-i değerlerle alay edilmesi (Tarih-üt Taberi, cilt. 4, sayfa. 250-360; 1983, 4.cü baskısı. Müesseset-üt A’lami beyrut müracaat ediniz.) Ve bir ay boyunca şürekli devam eden benzeri diğer iğren işkence ve cinayetleri. Bütün bunlar İmam Hüseyin (a.s.) ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın yakınlarının bir suç işlemiş olduğundan değildi.

              Bilakis onların tek suçu zulmün karşısında durmak zulüm ve fesada ihtiraz etmek ve zalim idarecilerinin yanında hak sözü söylemekti. Ama İmam Hüseyin (a.s.) bütün bunlara rağmen alçak ve cani düşmana karşı en güzel bir şekilde davranıyor ve eşsiz bir ahlak örneğini sergiliyordu.

              Ey Ehl-i Sünnet alim ve ulamaları sizler hala bu gerçek belgelerin karşısında kendinize müslümanız diyebiliyormusunuz.?!!! Sizler gerçektende vizdanen rahatmısınız? Akşamleyin uykularınızda rahat ve rehfa içinde uyuyabiliyormusunuz?

              Açıkçası Hz. Peygamber (s.a.v.)’den ‘’Ya Resulullah bana şefaat edin diye biliyor musunuz!??’’ Ve daha fazlalarını sayıyım mi? yaksa sizlerin sizi vizdanınıza bırakalım!... Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                357

                İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 1

                Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarında İmam Hüseyin (a.s.) ahlaki boyutları konumu onun takvası hakkında Nefs-i emmare’nin ve Nefs-i mutmainne konumu çalışmalarında dile getirmiş detaylı bir analijini yapmıştık. Şimdi ise O’nun Kuran ahlakı ile bağlantısı ve Hz. Muhammed (s.a.v.) düşünce doğrultusunda ideolojisinin analijini ve okjektif ahlak-i boyutların değerlerindeki hedeflerine değineceğiz.

                1- Her şeyden evvel kıyamın devrimcilik hareketiyle hedeflenen açıkçası Ortaya koynak istediğinin ahlakı düşüncesine analiz yapmaya çalışacağız.

                Dünyadaki gelmiş ve geçmiş beşeri hareket inkilapların devrimlerin çoğunda rehber veya (önder) daima insanları kendine cezbetmek için caiz şeyler, yalancı ve saptırmacı propaganlardan istifade eder,, halkı kandırmaya çalışır, hakiki hedeflerini saklar, inkilabı tehdid eden zorluklar ve tehlikeleri gizlemeye çalışır.

                Ama Bu konu ve meselelerde İmam Hüseyin (a.s.) bunlardan hiç birini yapmadı. Hiç kimseyi kandırmadı. Belkide daha işin başındayken bile hedefini, bu yolda şehid olabileceklerini, feda olmaları gerektiğini ve bu yolda bu amaçla kendilerini İslam anayasasına kurban ederek tüm tehlikeleri açıkaladı.

                Mekke’den çıkmak isterken irad ettiği bir hutbelerinde şöyle mesajlar verdi:

                ‘’Hamd Allah’a mahsustur. O, ne isterse olur. Güç ve kudret sadece ve sadece O’ndandır. Allah’ın rahmeti Resulüne olsun. Gerdanlık kızların boyununu çizdiği (onda eser bıraktığı) gibi ölüm de insanoğlunun üzerine yazılıp çizilmiştir. Yahkup (a.s.), Yusuf’u görmeyi arzu ettiği gibi ben de atalarımı görmeyi arzu ediyorum. Bana varacağım bir katligah tayin edilmiştir. Öyle ki, o ıssız çöllerin yırtıcı kurt ve hayvanlarının (Kûfe ordusunun) Nevavis ve Kerbela arasındaki bir yerde benim uzuvlarımı parçaladıklarını görüyorum.

                Allah’ın kaza kalemiyle yazılmış olan böyle bir günden kurtuluş yoktur. Allah’ın razı olduğu şeye biz-Ehl-i Beyt de razıyız. O’nun bela ve imtihanı karşısında sabır ve istikamet gösteririz; o sabredenlerin sevabını bize (tamamıyla) verecektir. Resulullah’ın (s.a.v.) bedeninin parçası olan evlatları ondan hiç bir zaman ayrı düşmüyeceklerdir.

                Cennette de onun yanında olacaklardır. Çünkü onlar Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hoşnutluğu ve gözünün aydınlığına vesile olup vadesi de (ilahi İslam kanun ve hukuk hükümetin istikârı da) onların vasıtasıyla tahakkuk bulacaktır. Bizim uğrumuzda canından geçen ve Allah’a ulaşmak yolunda kendisini feda etmeye hazır olan kimse, bizimle birlikte hareket etmelidir.

                Çünkü ben yarın sabah erkenden hareket edeceğim inşallah.’’ (El Vuhuf, Seyyid b. Tavus, (H. 1369 menşurat-il Matbaat-il Haydariye, necef-ul Eşref baskısı) Hakeza ‘’Musir-ul Ehzan, İbn-i Numa, sayfa. 20, (Matbaat-ul haydariye Necef-ul Eşref baskısı.) Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  358

                  İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu:
                  2


                  2- İmanlı bir insanın kendi düşmanına acıda duygusunu hiss etmek. Dünyaki devrim ve inkilabların genelinde, inkilab heyecanı ortamında insani yönler hep nutulur ve acıma, merhamet vb. Şeylerden gaflet edilir. Hedeflere ulaşmak için en kötü cinayetler bile işlenir.

                  Ama İmam Hüseyin (a.s.) böyle yapmadı O, düşmanlarına bile rahmet, merhamet, kerem ve mürüvvet ile davranmasını gösterdi.

                  İslam tarih kaynak kitaplarında da şahit olduğu üzere İmam Hüseyin (a.s.) gençlere yol esnasında yanlarına çok miktarda su almalarını emretti. (Aeraf adında sulak bir yerde.); onlar da İmam Hüseyin (a.s.)’ın dediğini yapmış.

                  Yol esanasında Kufe valisi İbn-i Ziyad’ın İmam Hüseyin (a.s.) ve ashabını muhasara etmek için gönderdiği bin kişilik bir birliğin komutanı olan Hür b. Yezid-ir Riyahi ile karşılaştılar. Çölde kaybolmuş susuz kalmış, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı. Bunu gören İmam Hüseyin (a.s.) ordusundaki gençlere şöyle dedi:

                  ‘’Bu kavme su verin ve onları suya kandırın yani (doyurun). Onların atlarına da kanasıya suyla doyurun.’’
                  Onlar da İmam Hüseyin (a.s.)’ın buyurduğunu yerine getirdiler. Onlar kanasıya su verdiler.

                  Büyük kapları suyla doldurup atların önüne bırakıyorlardı. At üç, dört veya beş defa içince o kabı önünden alıyor diğer atların önüne koyuyorlardı. Böylece atların tümüne kanasıya su içmelerini sağlıyorlardı.

                  Hakeza İmam Hüseyin (a.s.) öğle sıcağında düşmanın susuz kalan konutanına ve onun atına da su verdi. Hatta İmam Hüseyin (a.s.) bazılarına da bizzat kendisi su verdi. Zira O çok merhametli ve kerem sahibi biriydi. (Tarih-üt Taberi, cilt. 4, sayfa. 300-302; El-İrşad, şeyh Mufîd, sayfa. 224 (Mektebet-u Basireti;

                  Kum baskısı.) Halbuki İmam Hüseyin (a.s.) onları susuz bırakabilir, onlarla savaşabilir ve böylece onları yok edebilirdi. Böyle de onların şerrinden kurtulmuş olacaktı. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    359

                    İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 3


                    3- İmam Hüseyin (a.s.)’ın Yaranınlarından köle olanlara Özel İlgisi vardı. Adet olduğu üzere genellikle önderler savaş esnasında esar ve ashabından derece ve makamı düşük olanları unutur, Onlardan gaflet ederler. Daha çok yakınların ve büyük şahşiyetlere önem verirlerdi; veya ırk vb. Ayırımlarda bulunurlardı.

                    Ama İmam Hüseyin (a.s.) tam aksine savaş esnasında ashab ve ensarından hiç birini unutmadı. İmam Hüseyin (a.s.)’ın sevgili oğluna itina ettiği gibi köle ve hizmetçilerine de itina ederdi.

                    Ebuzer-i Gaffari’nin kölesi olan ‘’Cevn b. Havi’’ siyah bir köle idi. Bu köle Medine’den Irak’a kadar İmam Hüseyin (a.s.)’ın yanında bulundu. Savaş başlayınca İmam Hüseyin (a.s.)’ın huzuruna çıkarak savaşmak için izin istedi. İmam Hüseyin (a.s.) ona şöyle buyurdular: ‘’Sen benden yana izinlisin. Afiyette olmak için bize uymuştun; artık bizi izleme ayrıl ve git.’’

                    Köle şöye dedi: ‘’Ey Resulullah’ın (s.a.v.) evladı, rahatlıkta evinizin nimetlerinden yedim. Ama zorlukta sizi nasıl yardımsız bırakabilirim. Allah’a andolsun ki ben, pis kokulu ve düşük soylu biriyim. Rengim de siyahtır. Bana Cennetle minnet bırak ki kokum güzelleşsin, soyum yücelsin, yüzüm ağarsın.

                    Allah’a andolsun ki bu siyah kanım kanınızla karışmadıkça asla sizden ayrılmayacağım.’’ Evet bu değerli ve imanlı köle idi ama takvası üstündü. Her şeyden evel özgür bir düşünce tarzına sahip kişiliği ve benliği Allah için savaşmasını bilen bir hür insandı. Aslına bakarsan köle olan bu temiz ruhlu insanlar değildir.

                    Asıl köle olan insanlar kendi benliklerini ve özgürlüklerini satan kişilerdir. Bunlar o günde vardı bugünde var olacaklar ve hatta yarınlarda da var oldukları kölelikleriyle kanıtlayacaklardır. Bu gibi insanlar asla ve asla özgür hürriyet kimliklerine kavuşamayacaklardır.

                    Sonra savaş meydanlarına koştu düşman ordusundan yirmi beş kişi öldürdükten sonra şehid oldu. İmam Hüseyin (a.s.) onun başucuna gelerek şöyle buyurdular. Yazan. imam Dikmen[/b]

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      360

                      İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 4


                      ‘’Allah’ım onun yüzünü ağart, kokusunu güzelleştir, onu iyilerle haşret. Muhammed ve Al-i Muhammed’le daha fazla tanıştır.’’ (El-Vuhuf sayfa. 47 ve Maktel-ul Avalim, sayfa. 91 (1292 Haceriye baskısı Matbaat-ul Hacc İbrahim-it Tebrizi)
                      İmam Hüseyin (a.s.)’ın ashabından birisinin kölesi olan Türk olduğu için türklere iftihar sayılan Vazih de düşmanla kahramanlar gibi savaştıktan sonra yere yıkıldı. İmam Hüseyin (a.s.)’ı yardıma çağırdı.

                      İmam Hüseyin (a.s.) yanına geldi ve boyuna sarıldı. Son nefeslerini büyük bir iftiharla yaşayan Vazih şöyle dedi: ‘’Kim benim gibi olabilir. Resulullah (s.a.v.) evladı yanaklarını yanaklarıma dayamış.’’ Sonra o da temiz ruhunu Allah’a teslim etti.’’ (Ebsâr-ül Ayn, Semavi, sayfa. 85 (Mektebet-u Basireti, Kum baskısı) ve Maktel-ul Avalim, sayfa. 91.)

                      İmam Hüseyin (a.s.) İslam-i kural ve kanunların hukuksal anayasaları çerçevesinde savunması için yanında şehid olan Türk veya Habeşeli kölenin boyununa sarıldıyor ve yanaklarını kendi oğlu Ali Ekber’in (a.s.) yanaklarına sürdüğü gibi onlarında yanaklarına sürüyor.

                      İmam Hüseyin (a.s.)’ın askerlerinden derece açısından en küçük olanına bile tevazu gösteriyor, sevgili oğluna gösterdiği ahlaka, merhamet ve safkati onlarada gösteriyor. Acaba buna benzer mutavazi bir şahşiyetlerin bulunduğunu bize örnek olarak göstere bilirmisiniz!?...

                      Olmaz, çünkü olmalarıda imkansızdır. Ancak böyle bir ahlâk-i takva Ehl-i Beyt masumiyetine mahsusus olan bir davranıştır. Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        361

                        İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 5


                        4- Ahde vefa etmek konumlarında mutevazi davranışların var oluşu. Genellikle bir devrim hareketi veya kıyam önderleri zor şartlarda, askerlerine verdiği sözlerini tutmazlar. Bela anında ve işlerin zorlaştığı zaman ve durumlarda ahdlerine vefa etmezler.

                        Ama burda İmam Hüseyin (a.s.)’ın vermiş olduğu sözler ve ahdine vefâ açılarında sadık bağlamdaki davranışları bellidir. O’nun fazilet ve üstünlüklerin galib ve hakim olmasına çok önem verdiklerni görmekteyiz.

                        ‘’Zehhak İbn-i Abdillah-ih Meşriki’’ adında biri İmam Hüseyin (a.s.)’ın yanına gelerek şöyle dedğini nakl etmektedirler: ‘’Ben, Senin yanında savaşan biri kaldığı müddetçe savaşcağım.

                        Ama bir kimse kalmazsa benim ayrılmama izin verecekmisin.’’ dedi. İmam Hüseyin (a.s.) ‘’olur’’ dedi. Zehhak, İmam Hüseyin (a.s.) ashabının bir bir öldürüldüğünü görünce atını çadırlardan birine sakladı ve piyade olarak savaştı. İmam Hüseyin (a.s.) yalnız kalınca da ‘’Ben sözümde durdum.’’ dedi.

                        İmam Hüseyin (a.s.) da ona şöyle dedi: ‘’Evet sen artık kurtulabilirsin.’’ O da atını çadırdan çıkardı, atına bindi ve kaçtı. Böylece canını kurtarmış oldu. (Târih-üt taberi, cild. 4, sayfa. 314.) Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          362

                          İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu:
                          6

                          5- Kadınların bir savunma siperleri olarak sömürülmesi konusundaki masumiyet düşüncelerimizin temel neticesindeki değerleri hakındaki görüşlerimiz.

                          Dünyadaki devrim ve inkilapların çoğunda kadın bir sömürü aracı olmasa da nihayetin bir savunma aracı olarak kullanıla gelmişti. Ama İmam Hüseyin (a.s.)’ın kadını yüceltir bir değer düşüncesi olduğu hepimizin bilincindedir.

                          Onlara çok saygı ve değer gösterirlerdi. Duygularına riayet ederdi. Kadınları da sadece bu mukaddes devrim inkilabın mesajını tüm dünyaya taşısınlar diye yanında görtürdü.

                          Ama onların azamet ve değerini iffet, ve vakarını sonuna dek korudu. Bu yüzden de onların savaş meydanına girmesine razı olmadı ve erkeklerle savaşına izin vermedi.

                          Veheb .b. Abdillah-i Kelbi’nin annesi oğlunun başına dizleri üzerine aldı ve üzerindeki kan ve tozları sildi, sonra bir direk alarak savaşa çıktı. Ama İmam Hüseyin (a.s.) önüne çıkarak onu kadınların yanına geri çevirmek ve çadıra döndürmek istedi. Veheb’in annesi elbisesinin bir köşesini tutarak, ‘’Ben ya seninle öleceğim ya da asla geri dönmeyeceğim.’’ dedi. İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdular:

                          ‘’Nebinizin (Peygamberiniz) Ehl-i Beyt’i sebebiye Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Allah sana rahmet etsin kadınların yanına dön.’’ Veya ona şöyle dediğini nakletmişlerdir: ‘’Sen ve oğlum Resulullah (s.a.v.) ve ehl-i Beyt’i ile birlikte haşr olacaksınız. Cihad kadınlardan kaldırılmiştir.’’

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları Aşura özel çalışmalarımızda İmam Hüseyin (a.s.)’ın safında savaşan ve şehidlik mertebesiyle mükafaatlandırılmış olan bu değerli zatları ve anneleri içinde çalışmalarımızın akışında izleyebilirsiniz.

                          (Bihâr-ul Envar, Allame-i Meclisi, cild. 45, sayfa. 17, (1.Baskı 1385 Mektebet-ul İslamiye Tahran; Tarih-üt Taberi, cild. 4, sayfa. 324-325 ve İrşâd-ül Mufîk, sayfa. 320-326.) Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            363

                            İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 7


                            6- Tüm insanların duyguları, özgürlikleri ve görüşlerine saygılı olma açısındaki İmam Hüseyin (a.s.)’ın düşünce konumu.
                            İmam Hüseyin (a.s.)’ın insanların düşünce ve duygularına aşırı decerede saygı gösterdiği bir gerçektir.

                            Bunun hakkında sayısız tarih kaynak kitaplarından da belgeleri gösterebiliriz. Zaten o insanların farklı duygusunun ifadesi olarak devrim kıyamı gerçekleştirdi; nasıl bunu görmezlikten gelebiliriz ki?

                            Amr b. Cünadet-il Ensari İmam Hüseyin (a.s.)’ın yanına vararak düşmanla savaşmak için izin istedi. Amr henüz onbir yaşında bir çocuktu. Ama güçlü ve cesur biriydi. Babası da savaş meydanında şehid olmuştu. İmam Hüseyin (a.s.) ona izin vermekten çekindi ve şöyle buyurdular:

                            ‘’Bu babası ilk saldırıda şehid olan birinin çocuğudur. Annesi bunun savaşmasını hoş görmeyebilir.’’

                            Ama Amr ‘’Bana (savaşmamı) annem emretti.’’ Cevabını verdi. İmam Hüseyin (a.s.)’da böylece ona izin verdi ve o yiğitçe savaşarak şehid oldu... Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              364

                              İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 8

                              7- Düşmanını afetme konumundaki alçakgönüllüğün temel amacında yatan takvanın gereği karşısındaki tüm insanların aynı değerde görmek ve saymak duygusu konumu.

                              Genelde insan düşmanına ve düşmanını afetmez ve onu bağışlamaz. Düşman tarafların birbirini afetettiği oldukça az gözükür.

                              Ama İmam Hüseyin (a.s.) Mekke’ye dönmesine ve Kufe’ye gitmesine engel olan ve ona düşmanla karşılaşmaktan başka bir yol bırakmayan kimseyi bile afettiği tarih sayfalarında mevcuttur.

                              Elbetteki bunların başında kerbela yolculuğunda bulunan düşman komutanlarında Hür b. Yezid-ir Riyahi İmam Hüseyin (a.s.)’ın ona yaptığı iyiliklere rağmen onu Kufe’ye gitmekten Medine’ye dönmekten veya başka bir ülkeye yönelmekten alıkoyan olmuştu.

                              Halbuki İmam Hüseyin (a.s.) onu ve ordusunu susuzluktan ve ölümden korumuştu. Ama buna rağmen de yaptıklarından pişman olup, özür dileyince, İmam Hüseyin (a.s.) onu bağışladı ve özürünü kabul etti. Savaşıp yere düştüğünde başucuna gelerek onu medhedip onun takvası hakkında şöyle buyurmuşlardır:

                              ‘’Annen seni Hür olarak adlandırmakla hata etmedi. Şüphesiz hür idin; ahirette de sadece erenlerden olacaksın.’’ (maktel-ül Hüseyn, Seyyid Mukarrem, sayfa. 228, 5.ci baskı, 1394 Mektebet-u Basireti). Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                365

                                İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu: 9


                                8- Hedef, Hidayettir, Kan dökmen değil. Aslına bakarsan sadece bu kelimenin anlamına bakarsan dünya bilinci doğrultusunda bir gerçeğin olduğunu göreceksin. Ama ne yazıktır ki, insanoğlunun fıtratında maddi ve maneviyet hatta makam doğrultusunda kanın dökülmesi kaçınılmaz olmuştur.

                                Devrim ve kıyamların çoğunda da görüldüğü gibi iş başına geçenler hemen intikam almaya kalkışmaları sonucu insanları katletmekten asla taviz vermemişlerdir. Düşmanlarının kanına susayarak kan dökmek ve insanları öldürmek meşruh hale getirmişlerdir.

                                Ama İmam Hüseyin (a.s.)’ın makamı ve takvası gereği asla bu gibi vahşet dolu yolu denememişlerdir. İmam Hüseyin (a.s.) zor şartlar altında dahi insanların barış içinde yaşaya bilecekleri ve hatta özellikle de tagutların ve diktatör rejimlerin aldattığı kimseleri bile hidayet yoluna çağırmaya koyulmuşlardır.

                                Bu yüzdendir ki İmam Hüseyin (a.s.) savaşı ilk başlatan kimse olmaktan sakınmıştır. Zaten İslam tarih kaynakları da bu mesele ve konular hakkında çok özen göstererek İmam Hüseyin (a.s.)’ın masumiyetinin temel amaçlarındaki düşüncelerini saygı ile anmışlardır. Nasihat, vaaz, ahtırlatma ve sakındırma yollarına baş vurmuşlardır.

                                Hür, yol esnasında İmam Hüseyin (a.s.)’ı muhasara edince Züheyr İbn-il Kayn şöyle dedi: ‘’Ey Resulullah’ın torunu!
                                Bunlarla savaşmak, sonradan gelenlerle savaşmaktan daha kolaydır bize. Daha sonra gücümüzün yetmeyeceği kadar (ordu) gelecektir.’’

                                Ama yinede İmam Hüseyin (a.s.) ‘’Savaşı ilk başlatan ben olmayacağım.’’ diye cevap verdi. Sonra da onlara nasihat etmeye ve kendisini tanıtmaya başladı. (Tarih-ut Taberi, cild. 4, sayfa. 317; El Kamil Fit-tarih, İbn-i Esir, cild. 4, sayfa. 57, 1.ci baskı 1402, Dar-us Sadır beyrut, İrşad, sayfa. 231 ve A’lam-ul Vera, sayfa. 238.)

                                Burda bir meseleyi hatırltmakta yarar görüyorum. Değerli araştırmacı Ehl-i arkadaşlarıma şu gerçeği sunmak istiyorum. Bugüne kadar gelmiş ve geçmiş tarih araştırma tahlillerinin hiçbirinde bu kadar kaynak ve belge gösterilmiş bir araştırma türü yoktur. Hala Ehl-i Sünnet alimleri veya taraftarları bu konu hakkında israredip Sünnilikten vaz geçmiyorlarda başka ne gibi bir tarih kaynaklarını gösterebilirim!?...

                                Tarihin de buna şahid olduğu üzere İmam Hüseyin (a.s.) Medine’den çıktığı andan şehadetine kadar sürekli insanları hidayet ve irşad etmekle meşgul olmuşlardır.

                                Dünya ve İslam tarihi İmam Hüseyin (a.s.)’ın yıl boyunca fert ve cemaatlere yaptığı nasihat, söz ve hutbelerini kaydetmiştir.

                                Bunların hepsinin de İmam Hüseyin (a.s.)’ın insanoğluna uyandırmayı, kendine getirmesini irşâd ve hidayet için elinden gelen mücadeleleri esirgemeden görevlerini yerin egetirmişlerdir.

                                İmam Hüseyin (a.s.) bütün bunları ümmetin devletleşme ve siyasi vazifeleriyle amel etmeleri ve de kan dökülmemeleri için yapmıştır. Ve hatta savaşmak zorunda kalınca da savunma hedefiyle savaşşıyorlardı. İnsanları boş yere öldürmemelerini çekinmeden haykırıyor ve zaruri , zorunlu olduğu ölçüde de harb ediyordu. Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X