Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    366

    İslam Felsefesi İçinde İmam Hüseyin (a.s.) ve Ahlak-î Değerleri Konumu:
    10


    9- Yardıma zorlamak konularında elinden geleni esirgemeyen İmam Hüseyin (a.s.) gerektiğinde yardımlarına koşuyor gerektiğinden de gereken yetkililerden de yardım talebinte bulunuyorlardı.

    İmam Hüseyin (a.s.) ashabını kendine yardım edip etmemek konularından da serbest bıraktı. Onları yardıma zorlamadı.
    Evet asıl konumuz ve meselelerimiz olan Aşura gecesi ashabına şöyle dedi:

    ‘’Bilin ki yarın düşmanla karşılaşacağımız gündür. Ben hepinize gitmek hususunda izin veriyorum. Üzerinizde hiç bir hakkın yoktur. Her tarafı bürüyen gece karanlığından yararlanın her biriniz de Ehl-i Beyt’inden birinin elini tutup gitsin.

    Allah sizi hayırla mükafaatlandırsın. Bunlar sadece beni istiyorlar. Beni ele geçirirlerse sizden vazgeçeceklerdir.’’ (Ebsar-ül Ayn, sayfa. 103.)

    Ama İmam Hüseyin (a.s.)’ın ashabı, kardeşleri ve oğulları onu asla yanlız bırakmayacaklarını, onu ömürlerinin sonuna kadar koruyacaklarını söylediler. Çünkü onlarda şehadet aşkları ile yanıp tutuşuyorlardı.

    Muhammed b. Bişr-il Harezmi, İmam Hüseyin (a.s.)’ın ashabından biriydi. Rey yakınlarında oğlunun esir düştüğünü haber alınca şöyle dedi: ‘’Maruz kaldığım bu musibete Allah’ın rızası için tahammül ediyorum. Oğlum esir olduktan sonra ben sağ kalmayı sevmiyorum.’’

    İmam Hüseyin (a.s.) onun bu sözünü duyunca kendilerine şöyle seslendi: ‘’Allah sana rahmet etsin. Beyatimi üzerinden aldım. Git ve oğlunu kurtarmaya bak.’’

    Bişr şöye dedi: ‘’Ya Eba Abdullah, eğer sizden ayrılacak olursam yırtıcı hayvanlar beni diri diri parçalasınlar.’’
    Ve yine İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurduklarını kayd etmektedirler: ‘’O halde bu zıth ve kalkanları al ve oğlun Muhammed’e ver, o kardeşini kurtarmaya çalışsın.

    İmam Hüseyin (a.s.)’ın verdiği şeyler bin dinar değerinde idi.’’ (Musir-ul Ahzan, sayfa. 38, el-Futuh, İbn-i A’sem, cilt. 5, sayfa. 1388 Dar-un Nudvet-il cedide, Beyrut.) Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      367

      İmam Hüseyin (a.s.)’ın Kıyamının Devrimcilik

      Ahlakî Açıdan İnsanlara Verdiği

      Mesajlar Konumu:
      1

      İnsanoğlunun hayatında bazı başlıbaşına hayatın temel taşları oluşumundaki rolu konumunlarını tartışması veya bu meseleler hakkındaki görüş ve düşüncelerinin temel neden ve nitelikleri onun kişisel fikir ve düşünceleri doğrultusunda olmayışının gerçektende anlaşılması zorlu olmaktadır. Ama temel neticedeki düşüncesinin fikri açılarında bu öyle olmadığı gerçeğini toplumsal olarak olgusunu göstermektedir.

      Biz İmam Hüseyin (a.s.)’mı sadece iki önemli mesele hakkında ele almayı değil O’nun bağlı olarak kaldığı ilkelerinin neden ve niteliklerinin Ahlak-i boyutunun temel ahenk taşlarını ele almamız ve bunların üzerinde bir tarihi tahlili yapma zorunluluğunu hissine kapılmamız gerektiğine inanmaktayım.

      O’unun göstermiş olduğ bu amansız devrim ve kıyam mucadelelerini sadece Aşura’ya bağlamak yönündeki deyimlerini yanlış olduğunu O’nun bu aşamada ve süreçte düşüncesini Ceddleri ve ataların yolunda kendisine bir ilahi istikametin var olgusu düşüncesinde bir bağımsız özgürlüğün hürriyeti kimliği olduğunu bize açıkça göstermektedir.

      Ve yine bize de düşen görevin İmam Hüseyin (a.s.)’ın Aşura devrim mucadeşesinin kıyamı onun ideolojisin okjektif olarak bağlılığını göstergesinin alanı içinde derin bir mesajın olduğu kanıtını verdiği hak ve batıl arasındaki ayırımın başlaması ve bunun İslam sentezi felsefesinin değerindeki İslamın kadına vermiş olduğu değerin devrimci kıyam hareketi ile bağladığının ön sezgilerini açıkça bir masajıdır.

      İşte budan da vasif olan geçen ahlaki örneklerden şu neticelere varabilmemiz ve onun mesajının Hz. Zeynep (a.s.)’ın devrimcilik karetterliğile örtüştüğünün mesajı olacaktır. Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        368

        İmam Hüseyin (a.s.)’ın Kıyamının Devrimcilik

        Ahlakî Açıdan İnsanlara Verdiği

        Mesajlar Konumu:
        2

        İlk etapta ve evela İmam Hüseyin (a.s.)’ın kıyamı devrimi sadece zalim bir idare şeklinin hükümeti işgal ettiği aleyhine başlatılan siyasi ve askeri bir hareket değildir. Aynı zaman biriminden de bu hareket Emevi rejim ve düşüncesini temsil ettiği ve halifelerinin sahiplendiği bir takım bozuk ve düşük değerler aleyihine başlatılan devrimcilikle başlaması olan kıyam hareketidir.

        Elbetteki ilk etapta İslam anayasasını anlamak veya kavramak kolay olan bir şey değildir. İnsanları sadec beş şart doğrultusunda kalıplaştırmak amacıyla bir İslam-i öğretisini gündem konusunda tutmak doğru olmadığı gibi de Emevi rejimin başında Yezid b. Muaviye b. Ebu Süfyan adında bir zalim ve fasıkın bulunması doğru olmadığının işaretleri vermektedir. İşte İmam Hüseyin (a.s.)’ın onun hakkında şöyle buyurduklarını işitmekteyiz:

        ‘’Ben Peygamber’in (a.s.)’ın Ehl-i Beyt’indenim Allah insanları yönetmeği bizimle başlatı ve bizimle de bitirecektir. Ama Yezid şarap içen facir ve suçsuz insanları öldüren birisidir. Benim gibisi, onun gibisine asla bi’ât etmez.’’ (Musir-ul Ahzan, sayfa. 38, el-Futuh, İbn-i A’sem, cild. 5, sayfa. 18, 1388 dar-un Nudvet-il Cedide, Beyrut.)

        Hakeza İmam Hüseyin (a.s.) şöyle naklettiğini rivayet etmişlerdir: ‘’İslam ümmeti Yezid gibi bir idareciye kaldıysa İslam’la vedalaşmak gerekir.’’

        İkinci olarakta: İmam Hüseyin (a.s.)’ın devrim hareketi kıyamı her asırda inkılapçı ve mukaddes bir hedef ve şerefli bir gaye taşıyan insanlar için bir mukaddes amaçların sadece mukaddes ve şerefleri araçları elde edilmesi gerekliliğini öğretti. Yani mataryalist öğretilerinin bu mektebinin nazarında tamamen reddedildiğini ortaya koydu.

        Aksi takdirde insan mukaddes hedef ve kutlu gayesinden sapacak ve bir fesadın yerini başka bir fesad alacaktır.
        Üçüncü olarak: Ahlaki üslup diğer tüm üslublardan daha etkili ve eser açısından daha kalıcıdır. Faşist ve empeyalist düşünce doğrultusundaki düşman için de edicidir.

        Bu gönüllere işleyen ve kalpleri değiştiren bir silahtır. Akıllar üzerinde olumlu etkileri vardır. İnsan, cinayetkâr düşmanların üzerine galib kılan bir silahtır. Bu silah düşmanı bozmak, niyetini açığa çıkarmak ve halka gerek yüzünü göstermek için en iyi bir silah olarak kulanılır.

        Tüm salih devrim inkilapları kendilerine layık olan, bu devrim hareketi inkilapları öğretmişlerdir şüphesiz. İmam Hüseyin (a.s.) devrim kıyamın, bütün bu inkilapların önderlik yönlerdirmelerine yol göstericiliği konumunda bir ilk olmuştur. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          369

          Kerbela Devrin Mücadele Kıyamında İmam Zeynel Abidin

          ‘’Seccad’ın’’ (a.s.)’ın Konumu:
          1

          Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarımızın 14. Masum pâk (a.s.)’ınların hayat süreveninlerin anlatımlarında evel Kerbela katliam ve devrimcilik niteliğiyle bağlantılı olan Kerbela kıyamın temel eden oluşların araştırmalarındaki en büyük faktörlerinden olan ve 12 imamlarımızın 4.cü imamımız hak mevki ve mertebelerinde bulunmasındaki hakikaklerin gerçek çerçevesinde bulunan ve aynı zaman biriminde de kerbela’da bulunan İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’ın (a.s.)’ın ister İslam alemine mesajları iletmesinde rolu ve isterse dünya bilimadamlarına Kerbela katliamlarını veren büyük bir hak şahsiyetinin olduğu kanıtlarını üzerinde durmaya çalışacağız.

          Çalışmalarımızın başından da belirttiğimiz gibi İmam Hüseyin (a.s.)’ın Kerbela yolculuğunda devrim hareket ve kıyamın başlatmasında en büyük rolun etkinlerinden biride O’nun masumiyeti doğrultusundaki ispatların yeryüzüne yayılmasının temel amaçların kendi aile fertlerinde bulunmaları nedeni ile İslam sentezi felsefesinin temeline yepyeni bir şekil vermesi gerekliliğinde O’ndan sonra oluşabilecek devrimlerin başında İmam Zeynelabidin (a.s.) ve Hz. Zeynep (a.s.)’ın haykırışların yükselmelerine neden olabilecektir.

          Kanlı Kerbela devrim kıyamın beşeri kıyamlarla ve devletlerinin hamaselerin arasında essiz bir değere sahip olabilecek temel kaynaklar olacaktır.

          Bu mesele ve konu o kadar açıktırki, hiçbir delil göstermeye gerek kalmayacaktır. Buna göre, bu devrim kıyam özelliklerini incelemek ve onun imtiyaz yönlerini ortaya koyabilmek için canlı şahitlerle mümkün olacaktır.

          Acaba bu imtiyaz, devrim kıyam hareket rehberliği ile mi ilgilmidir? Yoksa kıyam ve devrim niteliği ülkü ve idealleri mi? Veya devrim kıyamı vücuda getirenlerin şahsiyet ve karakterleri ile mi? Yoksa devrim kıyamının hareketi metoduyla mı? gerçekleştirilmiş mesajları mı? olgusunu oluşturmasının temel nitelikleri olacaktır. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            370

            Kerbela Devrin Mücadele Kıyamında İmam Zeynel Abidin

            ‘’Seccad’ın’’ (a.s.)’ın Konumu:
            2


            Bu devrim hareketi kıyamı taşıdığı berlirgin özelliklerinden biri de şudurki Kanlı Kerbela kıyamın kitabının iki faslı vardır. Şehadet faslı ve Esaret ve cesaret fasılları.

            Başka bir tabirle mukaddes kanlı Kerbela hareketinin oldukça güçlü iki maniyeti vasıf velasının şehadet ve cesarettidir. Nitece olarak Kerbela devrim hareket kıyamın vücuda getirebilen iki grup konumları Şehidler ve Esirler oluşumunda rolleri olmasıdır.

            Bizde ilk etapta burda bulunan esirler kervanı Kerbela kıyamının kemale ermesinde özel bir görev üstlenmeleri olgu ve vurgularını anlatmak olacaktır. Eğer bunlar olmasaydı devrim kıyamı hareket şekliyle hedefine ulaşamayacaktı.

            İşte bu yüzden de kıyamın liderlik önderliğinde; kendi kadın ve çocuklarından olan risalet hanedanının da beraberinde getirmesi olması önemin singesiy olacaktır.

            Böylece İmam Zeynelabidin (a.s.) o şehadet ve fedakarlık anında Allah’ın iradesiyle hastalanmasının ve savaşa katılmayıp esir düşmesinin önemli bir ilahî hikmete dayandığı da açıklık kazanmıştır.

            Zira devrim kıyamı inkilab ağacının semere yani (meyve) vermesi ve devam etmesinde özel bir rolü vardır onun. Ondan başka hiç kimse bu rolü hakkıyla eda edemezdi.

            Elbete bu sözü derken diğer özellikte kıyam önderinin bacısı ve Peygamber’in (s.a.v.)’in vasisi Emir-ül Mü’minin İmam Ali (a.s.)’ın kızı Hz. Zeyneb-i Kübra’nın (a.s.) devrimlik kıyamın rüşd ve gelişimindeki rollerini göz ardı etmememiz mümkün olmayacaktır.

            Ancak İmam Zeynelabidin (a.s.)’ın üslendiği görev daha başkaydı. Bu devrim hareketi âlim ve hekim olan Allah-u Teala planladığı için hikmet ve meşiyyeti gereği bu devrimin çeşitleri kesitlerinde özel bir rolü ifade etmek üzere belli insanları seçmişti.

            Böylece, bu yüzden ilahi hikmet gereği İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) hastalandı ki, şehadet kalemiyle değil, esaret kalemiyle inkilabı kitabının ikinci faslını yazsın ve hatta başarıyla yazdı da... Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              371

              Kerbela Devrin Mücadele Kıyamında İmam Zeynel Abidin

              ‘’Seccad’ın’’ (a.s.)’ın Konumu:
              3


              Evet kıyam esnasında bereketli ömründen henüz yirmi üç yaş olduğu bir zaman birimi geçmiş olan bu güçlü Kerbela yazarı ve önderi kanlı Kerbela devrim kıyamından sonra ki, otuz dört yıllık bir zaman zarfında İslam anayasası doğrultusunda ümmetinin imamet ve ilahi emir-ül Mü’minin takvasıyla kerbela kıyamı olayını kemale erdirme (El-irşâd, şeyh Mufîd, Mektebet-ül Basireti baskısı, sayfa. 253.) görevini çok zor şartlar altında çeşitli metodlar ve farklı tedbirler ile ifade eden İmam Zeynel Abidin (a.s.) giriştiği en önemli iş, Kerbela mucadelesi devrimin kıyamını islam düşmanları olan Emevi faşist ve emperyalist güçlerine karşı en önemlisi aydınlatıcılık ve ifşaçılık konumuyla savaşacaktır.

              (Muhalif cebhe derken yalnız Emevileri kastetmiyoruz, çünkü Kerbela devrim kıyamı yalnız Emevi zalimleri karşısında girişilen bir hareket değildir; Bu şanlı kıyam hakiki İslam’dan sapma hareketine karşıydı. Elbette Emevi katliamcılar ve zalimleri o dönemde bu sapma hareketinin temsilciliğini üstlenmiş en belirgin koluydu.

              Çünkü bu sapma diktatörlük hanedanlığı hareketinin en belirgin özelliği Ehl-i Beyt’ten ayrı düşmek ve onların ilahî makamlarını yadırgamak onlara zülmetmek ve Ehl-i Beyt’i Resulullah (s.a.v.) neslini katl etmek ve soykırımını yapmaktı. Zaten Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarında temelinde bu yapılan Ehl-i Beyt alevilerin soykırımını yapmakla görevlendirilmiş sayısız zulmlerin belgelerini vermiş olması olacaktır.)

              İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) kendi konuşma ve sözlerinde uyumuş ve gaflete dalmış kişi örgürlüğünü ve benciliğini kaybetmiş düşünceleri uyandırmak ve zalim, katil katlimacı Emevilerin korkunç ve çirkin yüzündeki maskelerine yere düşürdü. Onların alçak ve iğrenç mahiyetini kandırılmış insanlara ifşa etti. Şam ve Kufe halkının ölü ve donuk kalbine devrim mucadelesinin kıyamını ve fedakarlığın tohumlarını saçtı.

              Evet Hz. İmam Zeynelabidin (a.s.)’ın feryadları halkın kalp, göz ve kulaklarını örten cehalet ve gaflet perdelerini yırttı; Kerbela inkılabının mesajını onlara ulaştırdı; Emevi cinayetkarlarını sultası, uşakları ve kandırılmış kendilerine müslümanın diyen insanların yaptıkları bu çirkin ve kötü işleri ifşa etti.;

              İmam Hüseyin (a.s.) ve fedakar dostlarının mazlumiyet ve hakkaniyetini açığa vurdu ve esaret siperinde düşmanları öylesine mağlub bir duruma düşürdü ki, az öncesine kadar yaptıkları cinayetler ile övünen ve bunun galibiyet olarak değerlendiren faşist düşman orduları yaptıklarına pişman etti.

              Bu mesajda İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın esaret döneminde zalim Emevi sultasının zulüm ve cinayetlerini yenik edici mahiyette olan bazı sözlerini Kufe ve Şam’ın kandırılmış halkına yaptığı konuşmalarıyla okuyacaksınız. İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) esaret dönemindeki tüm konuşmalarını bu üç bölümde ele almayı uygun görüp işleyeceğiz:

              1- İmam Zeynelabidin ‘’Secad’’ (a.s.)’ın Emevi hükümet başkanlarıyla yaptığı münazaralar konumu konuşmaları.

              2- İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın bazı kandırılmış kişilerin Ehl-i Beyt hakkında düşmüş oldukları şüpheleri gidermek için hususen insanlarala konuşma konumlarından bazıları.

              3- İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın Kufe, Şam ve Medine’deki umuma hitaben yapmış olduğu konuşmaları konumu. Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                372

                İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                Emevi Hükümet başkanlarıyla

                Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                1

                Kuran ve ehl-i Beyt araştırmaların temelinde yatan 14. Masum-u pâk (a.s.)’ların hayat serüvenlerindeki mucadelelerinden alıntıların alınıp günden tartışma konuları ile gincelleştirmenin gereği konumu üzerindeki çalışmalarımızın başındakilerden biride İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) ve Hz. Zeynep (a.s.)’ın kanlı Kerbela katliamında sonraki devreleri olan devrim mucadele niteliğindeki Kerbela kıyam hareketlerin başlatılması olacaktır.

                Bu hareket öyle kolay ve basit olmayan bir hayat mücadelesinin şalelesi olgusudur. Bu kıyamı devrimden uzak veya ayrı tutmak son derece yanlıştır. O’nun içinde İster İslam felsefesi sentezisinde olsun, ister, İslam anayasası hukuk tetbiri kanunlar ilkeleri içerisinde olsun onların yapmış oldukları kanlı kerbela devrim kıyamı mücadelerinin müslüman halk kitlelerine vermiş oldukları en önemli mesajlarındandır.

                a- İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın Ubeydullah b. Ziyad ile Münara tartışmaları:
                İsmi, takva ve taharet sahibi Ehl-i Beyt esirlerini Kufe’ye işkenceleriyle götürdüklerinde İmam Hüseyin (a.s.) ve dostlarını şehid etmek ve geride kalanlarını ise esir etmekle zafer ve gurur şarhoşluğunu yaşayan Kufe canileri emiri Ubeydullah b. Ziyad tahtına oturdu ve sözde gururlandırıcı zaferini kutlamak için esirlerin meclise getirilmesini emretti.

                İlk önce dokunaklı sözleriyle sabır ve istikamet sembolü olan Hz. Zeyneb-i Kubra’nın (a.s.) kalbini yaralamaya başladı. Cinayetkârların âdeti olduğu üzere bundan lezzet almak ve müslümanın diyen halkları kandırmak istiyordu. Ama İmam Ali (a.s.)’ın kızı Hz. Zeyneb’in (a.s.) İbn-i Ziyad’ın zayıf ve hakir şahşiyetine büyük ve ağır bir darbe indiren ilk ateşli konuşması İbn-i Ziyad-ı bu lafzi münakaşada acı bir yenilgiye uğratmasına sebeb oldu.

                Bu hareket tavrı İslam devleti konumunda kadının yüksek amaçlı bir değere sahip oluşunun ilk hareketi olarak dünyadaki kadının değerinin en üst sevyede olduğunun kanıtıdır.

                Daha sonra yaralı bir yabandomuzu gibi yenilgisini telafi edebilmek için İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ı işaret ederek ‘’Bu kimdir?’’ diye sordu. İmam Hüseyin’in oğlu İmam Zeynel ‘’Seccad’’ Ali (a.s.)’dır’’ dediler. Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

                  [b]
                  Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  373

                  İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                  Emevi Hükümet başkanlarıyla

                  Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                  2


                  Allah’ın lanetine uğrayan İbn-i Ziyad: ‘’İmam Hüseyin’in oğlu Ali’yi Allah öldürmedi mi?’’ diye sordu.
                  Allah’ın lanetini hak eden İbn-i Ziyad bu sözleriyle şu fikri ortaya atmak istiyordu ki;

                  ‘’İmam Hüseyin (a.s.) ve yâranı Emevi hükümeti aleyhine (ki onlara göre islami ve yasal bir hükümet idi.) kıyam ettikleri için İslam kanunu esasınca ve Allah isteğiyle öldürüldü ve aslında böyle bir cezayı hak etmişlerdi. O halde bu olayda ne o ve ne de tabi olduğu katil ve vahşet hükümetin hiçbir şer’i mesuliyet taşımıyordu.’’

                  Ama onlar, bu şeytani oyunların Allah’ın hak hücceti karşısında etkisiz olacağını ve akim kalacağını bilmiyorlardı. Onların yenilgisi ebedi olacağının ve cehennem ateşine atılacağının kanıtlarını silmekle meşgul oluyorlardı.

                  İşte bu esnada İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu söze karşı şöyle buyurdu: ‘’Benim Ali adında bir kardeşim vardı, senin Kerbela’ya gönderdiğin insanlar onu öldürdü.’’ (Yani sen ve Kerbela’ya gönderdiğin insanların hepsi kardeşim Ali’nin katilinden sorumlusunuz.)

                  İbn-i Ziyad’ın diyeceği yeni bir sözü yoktu. Yeniden önceki sözünü tekrarladı ve şöyle dedi: ‘’Biz değil, Allah onu öldürdü.’’ İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) cevap olarak Zümer suresi ayet ilkesinin 42 ayetini okudu: ‘’Allah ölümleri vaktinde canları alır.’’

                  Yani, gerç Allah’ın tekvini iradesi doğadaki tüm olayları ihlata etmiş ve ölüm de bu olaylardan biridir; dolayısıyla da Allah’ın tekvini irade ve izni olmaksızın gerçekleşmemektedir; ama bunun insanın iradi ve ihtiyari işlerdeki mesuliyet ve iradesiyle hiçbir çelişkisi yoktur.

                  İnsanın işlerinin iyi ve kötü; uygun ve uydunsuz işler diye ikiye arılması ve gereğince sevap veya ceza görmesi de bu esas üzeredir. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    374

                    İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                    Emevi Hükümet başkanlarıyla

                    Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                    3


                    Binaenaleyh, şehidlerin ölümünü Allah’ın tekvini iradesine dayandırmak, Allah’ın teşriî iradesinin de bu olduğunu anlamına gelmediği gibi katillerin mesuliyet ve özgürlüğü ile de çelişmemektedir.

                    Bunun en bariz ve açık şahidi ise kanlı Kerbela olayında Hür b. Yezid-i Riyahi’dir; o son anlarda kan içici zalimlerden ayrıldı ve şehitler kafilesine katıldı. O oturumda İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın güçlü mantığı karşısında aciz kalan diğer yandan da şeytani gurur ve kibire kapılmış olan hayvandan daha aşağı İbn-i Ziyad, İmam Zelnelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’a;

                    ‘’Nasıl olur da bana böyle cevap vermeye cüret edebilirsin?’’ dedi. Daha sonra da cellatlarına, ‘’Götürün bunun boynunu vurun.’’ diye emretti.

                    Bu esnada cüretkâr ve kahraman olan dünya kadınların önderliğinin mücadelesini dile getiren eşi ve emsalı bulunmayan ‘’Nebi hanedanının kızı’’ olan Hz. Zeyneb-i Kubra (a.s.) cesaretle ileri çıktı ve elini yeğeninin boynuna dolayarak şöyle haykırdı: ‘’Eğer onun boynunu vuracaksanız ilk önce beni öldürün.’’

                    Nebi ve Resul hanedanının kahraman kadını ‘’Zeyneb-i Kubra (a.s.)’ın sözlerinde ciddiyet ve kararlılık gören zalim ve zinakârların çocuğu olan İbn-i Ziyad aldığı kararından vazgeçti.

                    Bun mesele ve konular hakkında islam ulemaların değerli büyük alimlerinden Seyyid b. Taus’un nakline göre İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın halaları Hz. Zeyneb-i Kubra (a.s.)’ın şöyle dediği nakl edilmektedir: ‘’Bırak ben onun cevabını vereyin.’’

                    Daha sonra da tam bir metametle İbn-i Ziyad zalimine gönerek şöyle dedi: ‘’Acaba Allah yolunda öldürülmenin bizim âdetimiz ve şehadetin bizim için keramet ve yücelik sebebi olduğunu bilmiyor musun?’’

                    Evet Hazret-i Zeyneb-i Kubra (a.s.) ve yeğeni ile yaptığı münakaşada yenilip rüsvay olan Ubeydullah, daha fazla mağlub ve rezil olmamak için ‘’İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) ve yaranını meclisten uzaklaştırmalarını emretti.’’

                    (Bilhar-ül Envar, c. 45, sayfa. 117-118, El-Lutuf, Seyyid b. Tavus, Menşurat-ı Razi baskısı, sayfa. 70, el-İrşâd, sayfa. 242.)

                    b- İmam Zeynebabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) lanetlik Yezid ile Münazarası konuşma konumu:
                    Dünya tarihçileri ve islam ulemaların naklettiklerine göre İmam Cafer Sadık (a.s.) şöyle buyurduklarını yazmaktadırlar: ‘’İmam Hüseyin (a.s.)’ın mutahhar başını Yezid’in yanına getirdiklerinde İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) ve Emir-ül Mü’minin İmam Ali (a.s.)’nin kızlarını da meclise getirdiler.

                    İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın el ve ayakları zincirlerle bağlı idi. Yezid, İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’a şöyle dedi: ‘’Babanı öldüren Allah’a hamdolsun.’’

                    İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu şerefsiz ve zalime karşı şu cevabı vererek şöyle buyurmuşlardır: ‘’Babamı katledene ve katlettirene Allah lanet etsin.’’ Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      375

                      İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                      Emevi Hükümet başkanlarıyla

                      Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                      4


                      İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın bu sözü Yezid’e çok ağır geldi. Zira o tüm olayların Allah’ın kader ve kazasıyla vücuda geldiğine dayanarak İmam Hüseyin (a.s.)’ın şehadeti hususunda zihinleri karıştırmak ve kendisinin işlemiş olduğu korkunç cinayetten temize çıkarmak istiyordu.

                      Ama İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) tam bir kararlılıkla İmam Hüseyin (a.s.)’ın katillerine lanet etti, ki Ku’ran-i Kerim’in sadece kâfir ve zalim emperyalist faşist düşüncelerine lanete layık olduğunu bildirdiğini İmam Hüseyin (a.s.)’ın asıl katili de Emeviler ve Yezid olduğuna göre Yezid zalim ve kâfir bir faşist birisi olduğu ve de Allah’ın lanetine müstehak olduğu İmam Hüseyin (a.s.)’ın mücadelesinden anlaşılır dedi.

                      Böyle bir insan İslam toplumunun sorumluluğunu üstlenecek bir makama layık olmadığı gibi işlediği cinayetten dolayı hayat hakkında da sahip değildir ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. İşte bu yüzden Yezid, İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)ın öldürülmesini emretti.

                      İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Yezid’in bu emri üzere şöyle dedi: ‘’ Eğer beni öldürtürsen Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın kızlarını kim Medine’ye götürecek? Beraberlerinde benden başka bir mahremleri yoktur.’’

                      İmam Zeyne-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu cevabı ifşa edici bir cevaptı. İmam Zeyne-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu sözüyle şu nükteyi hatırlatmak istiyordu ki, Yezid şahşen Ömer-i Sa’d’ın işlediği tüm cinayetlerden sorumludur. Onlar Peygamber soyunun tüm erkeklerini öldürdüler.

                      Onca korkunç cinnayetler yetmiyormuş gibi şimdi de esir çocukların ve kadınların sorumlusu olan hak imamet makamının sahibi İmam Zeyne-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın kanını da dökmen istiyordu?’’ Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        376

                        İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                        Emevi Hükümet başkanlarıyla

                        Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                        5


                        Evet sayın müslümanlar bu işkenceler ve zilleterin sahibi Emevi oğulları ve onlara bu makama getiren sahisların yapmış oldukları plan ve projelerinin bir eseri ve onların takibcisi olan lanetlik Yezid hiçbir İslam-i değer için bir saygınlık ve ihtirama kail ve kanih değildir;

                        ama İmam Hüseyin (a.s.) ve onun muskatbil ve sadık ashabı ve dostlarıının şehadeti ile kadın ve çocuklarının esareti sebebiyle lekelenen siyasi statüsünü kurtarmak için İmam katilinden el çekmek ve ona ‘’Sen bizzat onları kendi evlerine geri döndük’’ demek zorunda kaldı.

                        Ey Ehl-i Sünnet alimleri mutakibileri müslüman halk kitlelerin ön savlarında sıra tutup yalan söyleyen müctehidleri sizlerin hesabı sadece bu fani dünyada değil, belki burda yalan ve dolanlara kendinizi kurtarabilir! Ya yarın mahşerde haliniz ne olacak galiba?...

                        Hiç düşündünüz mü? İslam’da yalan olmadığının kanıtları Kur’an ayet ilkelerinde mevcut değil mi Sizce?...

                        Her şeyden önce İmam Hüseyin (a.s.) ve O’nun pak ve masum Ehl-i Beyt’in sahibi ve şahidi Allah değil mi? sizce. Allah’tan daha büyük şahid olabileceğinizi düşünebiliyor musunuz?...

                        Kanlı Kerbela zinakâr ve cinayetkârlarının mesuliyeti hususunda zihinleri saptırabileceğini düşünen Yezid ve Yezid taraftarları, Şura suresinin ayet ilkesinin 30 ayetini okuyarak kendilerini haklı gösterebielecklerini düşünüyorlar, ama bu onların kurtulmalarına sebeb olmayacaktır.

                        ‘’Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıladır.’’ Yezid bu ayeti okumakla halkın ziihinlerine şü düşünceyi sokmak istiyordu ki acı Kerbela olayı ve İmam Hüseyin (a.s.), dostları ve evlatlarının başına gelen musibetler kendilerinin mürtekib olduğu ameller dolayısıyladır.

                        Bu yüzden müslümanlar özel bir şahsı sorumlu bilmemeli, Yezid ve onun lanet olası işlerini kınanmamalı veya kanlı Kerbela olayında onların itibarı ile oynamamalıdır. Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          377

                          İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                          Emevi Hükümet başkanlarıyla

                          Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                          6


                          Kur’an-ı natık yani (konuşan Kur’an) ve Kur’an arifi olan İmam Zeyne-ül-Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.), fiilen Kur’an’ın hakikatlerini ayaklar altına alan ve Kur’an maarifi hususunda hiçbir nasibi olmayan lanetlik Yezid’e şöyle cevap verdiler:

                          ‘’Bu ayet ilkesi bizim hakkınmızda nazil olmamıştır ve biz bu Kur’an-i ilkesinin misdakisi de değiliz. Bizim halimize şamil ve hakkımızda inen şu ayet ilkesi vardır, oda’’ şudur:

                          ‘’Yeryüzünde ve sizin nefislerinizden meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılmış) olmasın. Şüphesiz ki bu, Allah’a göre pek kolaydır. Bu, ehlinizden çıkana üzüntü duymayasınız ve size (Allah’ın) verdikleri dolayısıyla sevinmeyeseniz.

                          Allah büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.’’ (Hadid suresi. 22-23 ilkeleri.)
                          Ve daha sonra da şöyle buyurdular: ‘’Biz dünyevi şeylerden kaybettiklerimizi hususunda üzüntü duymayız ve ele geçirdiğimiz şeyler sebebiyle de sevinmeyiz.’’

                          (Bihar-ül Envar, cild. 4, sayfa. 168, Ali b. İbrahim tefsirinden naklen.)
                          İmam Zeyne-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu sözünden anlaşılacağı gibi tabii ki, fertlerin hayatında vuku bulan acı olaylar iki kısımdır:

                          1- Cezalandırma ve uyarma mahiyetli hadiseler konumundaki olaylar.

                          2- Olgunlaştırma ve yüceltme mahiyetinde olan insan-i kamilliğin temeline yaklaşma konumları.

                          Birinci analiz konumundaki düşüncemizden oluşan olaylar, suç yani (günahkâr) unsurları için sözkonusu olan olaylardır; ilk ayet ilkesinin işaret ettiği bu tür olaylar bazan Allah’ın lütfunun ve bazen de gazab ve hışmının mahzarıdır.

                          Suç yani (günahkârlar) bu acı olaylardan ibret alır da kendine gelirlerse bu, onlar için rahmet ve bağışlayıcı unsuru sebebi olur. Ama suç yani (günahkârlarından) ısrar ederlerse o zaman da bedbahtlığa, Allah’ın azap ve gazap kahrına sebeb olmuş olurlar. Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            378

                            İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                            Emevi Hükümet başkanlarıyla

                            Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                            7


                            İkinci kısındaki bağlantımızın sebeb olan olaylar ise suç yani (günahların) cezalanması ve uygunsuz amellerin yankısı olarak değerlendirilmemelidir. Bu tür olaylar, Allah’ın salt lütuf ve rahmet mazharıdır.

                            Başka bir tabirle insanın iyi işlerde ve mücadelelerinin yankısıdır. Açıkçası, yani ibadet ve Hakk’a uyma neticesinde birtakım kemallere erişen insan, daha üstün kemal derecelerine de ulaşmak için birtakım zorluklarla da karşılaşmalıdır ki tevhid ve Allah’ı tanımada öyle bir yere varsın ki hiçbir şeyi kendinden bilmesin ve Allah nezhinde teslim ve rıza makamına ulaşsın.

                            Bu takdirde insan huzurlu ve mutmain bir nefse sahip olur ve böylece dünyevi veya Allah yolundaki kanunları ve ilahi risaleti hedefe ulaştırma uğrunda düçar olduğunu musibetler karşısında mustarip ve perişan olmaz.

                            Böylesi insanlar en üst insani makama ulaşmışlardır ki, masum imamlar ilahi veliler bunların önünde gelirler. Onların gerçek takipçileri de bir sonraki mertebede yer alırlar. Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              379

                              İmam Zeynelabidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın

                              Emevi Hükümet başkanlarıyla

                              Yaptığı Anlamlı Konuşmaları Konumu:
                              8


                              Bu mesele ve konular Kur’an’ın insanbilimde en önemli temel ilkelerinden biri sayılmaktadır. İşte bu konumda İmam Zeynel Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu vesileyle Yezid’i uyarmakta ve uyanık beşeri düşüncelere Kur’an’ın yeryüzü ve imanlı insanların hayatında vuku bulan olaylar ve musibetler hakkındaki görüşünü açıklamaktadır.

                              İmam Zeynel Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) böylesi olayların bir ilahi sünnet ve önceden tasarlanmış bir plan üzere olduğunu ortaya koymaktadırlar.

                              Bu tür olaylar seçkin insanlardan oluşan ve bu vesileyle yüce ilahi makamlara erişmelerine sebep olan olaydır. İmam Hüseyin (a.s.) ve yâranları, başka bir tabirle kanlı Kerbela kıyamının seşhit ve esirlerinin karşılaştıkları musibetler de hep bu türden olaylardır.

                              Bunun şahidi ise İslam kıyam devrimini ilk anlarında İmam Hüseyin (a.s.)’dan nakledilen bir rüyadır. İmam Hüseyin (a.s.)’ın Medine’den Mekke’ye gitmek için yola çıkmayı kararlaştırdığındaki iki gece üst üste Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kabrinin başına gitti ve Allah’a münacat etmekle meşgul oldu.

                              İkinci gece birçok ibadet ve münacatın ardından birkaç lahza uykusu ağırbastı ve değerli ceddi Resulullah (s.a.v.) onu, çok geçmeden seleflerine (ceddi, baba, anne ve kardeşlerine) katılmakla müjdeledi ve şöyle buyurdu:

                              ‘’Şüphesiz ki cennette sadece şehadet ile erişebileceğin dereceler var senin için.’’ (Bihar-ül Envar cild. 44, sayfa. 328.) Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                380


                                İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın Kandırılmış cahil ve Gafillerle

                                Konuşmaları Konumu:
                                1

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak buraya kadar kısada olsa İmam Zeyne-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Aşura kıyamı devrimci hareketinin bir özetini kaleme almış olduk.

                                Burda ki amaç İmam Hüseyin (a.s.)’ın Kerbela kıyamı devrimci hareketinin kendi başında bir rol veya etkenlik kazanmanın ötesinde de ondan başkalarının yanı sırasında kendi öz aile fertlerininde neden ve nitelikli bir amaç olduğu doğrultusundaki İslam devletinin kanunlar başındaki hükümet edinen şahısların buna layık olmadıklarının bunun yanında İmam Hüseyin (a.s.)’ın O’nun şehadetlerinden sonra dünya insanlara ulaşabilecek kıyam mesajının temel amaçları niteliği idi.

                                Evet temel anlamda islam halkları kimin ne olduklarını kimin gerçek yönüyle İslam devletinin hukuksal siyasi rejim ve yönetmenliğinde söz sahibi olduğu iyi öğrenmeliydi. Müslümanım diyen halk kitleri kendi akıllarında Emevioğullarının başında olmak şartıyla Muaviye’nin müslüman olduğu ve onun varisi olan Yezid’de Muaviye’nin yerine hükümeti idare edebilecek bir takvaya sahib olabileceğinin hilekârlıklarına binbir türlü yalan ve dolanlarla kandırılmışlardı.

                                Bu kandırılmalar neticesinde müslüman halk kitlelerin Yezid’in bu islam devletini adaletle idare edebileceklerine kandırılmış ve kanaat getirmişlerdir. Aslına bakarsanız bunun gerçeklerle herhangi bir bağlantıları yoktu. Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X