| Aylardan beri Batı medyasının gözüyle Suriye'deki olaylara bakıp "Esed'in zalimliğini" konuşuyoruz. CNN, New York Times, BBC ve hatta El Cezire bizlere Esed'in askerlerinin toplanan protestocular üzerine ateş açtığını bildiriyor.Çok iyi bir şekilde düşünülmüş, kamuoyunun kalbine hitap eden, paket halinde sunulan bu "Göstericilerin üzerine ateş açıldı" haberleri Batı'dan sonra bize geliyor. Böylece, önce Arap, Amerika, Avrupa kamuoyunda kullanılan bu eski propaganda teknikleri başarılı bir şekilde bizim üzerimizde deneniyor. Sonra hepimizde bir "Esed düşmanlığı" oluşuyor. Öyle bir narkoz verilmiş ki, dün Esed'i yere göğe sığdıramayan bazılarımız bu kez "Suriye'ye girelim" diyebiliyor.Oysa "Göstericilerin üzerine ateş açıldı" diyenlere inanmak için hiçbir nedenimiz yok. Bu tür haberlerle ABD ve müttefiklerinin kolluk kuvvetlerine yol açan Batı medyası, Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da yüzbinlerce insanın katledilmesine sebep olan işgaller öncesinde "Saddam'ın kimyasal silahları var", "Taliban kadınlara zulüm ediyor", "Kaddafi kimyasal silah kullanacak" dememiş miydi? Peki biz bunların yalan olduğunu biliyorduk da neden bugün aynı kalem ve ağızların "Esed Suriye'de katliam yapıyor" ifadelerine inanalım?Onlarca kez oynanan, izletilen ve inandırılan film bu kez Suriye'de oynanmak istiyor. Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçası olan sözde Arap baharı aslında Batı'nın ve İsrail'in baharı oluyor olacak. Amerika, Ortadoğu'da İsrail için dikensiz bir gül bahçesi kurmaya çalışıyor. Bunu beş ya da on yıl, hatta çok eskiden beri biliyorduk da, neden bugün kafamız, beynimiz, kalbimiz Amerika'yla atıyor, anlamak mümkün değil.On yıllardır diktatör rejimlerin baskısından kurtulamayan İslami muhalefet, yönetime gelebilmek için yolun Washington'dan geçtiğini gördü ve 'ılımlılaştırılarak' ikna edildi. Mesela Tunus'taki En Nahda ve Libya'nın yeni İslamcı yöneticilerinden birinin ağzından 'İsrail işgali ve zulmü' ifadelerini duydunuz mu hiç? Hayır. Bu ifadeleri kullanamazlar. Ve yine petrol ve diğer yer altı ve üstü kaynaklarını da millileştiremezler. Aksi takdirde ellerine verilen iktidar darmadağın edilir. Şimdi Suriye'nin başına da İsrail'e ses çıkarmayacak Avrupa'da sulandırılarak 'ılımlılaştırılmış' rafine bir yönetim getirilmek isteniyor.Suriye'den Esed gönderilirse eğer bu kez daha düne kadar İslam dünyasının kahramanı olan Hizbullah ve Seyid Hasan Nasrallah ber taraf edilecek ve İran adeta kuşatma altına alınmış olacak Medyada bu aralar "İran PKK'ya destek veriyor, Karayılan'ı yakaladı bıraktı" haberlerinin amacı Türkiye'nin de bu kuşatmaya katılmasını sağlamak. Ilımlılaştırılan İslamcı medyamızda "Hizbullah'tan Esed'e şaşırtan destek" şeklinde haberler de aynı şekilde Hizbullah'a karşı kamuoyu tepkisi oluşturulmaya çalışılıyor.Eğer yarın Hizbullah ve Nasrallah'ı "terörist' ilan ederlerse bizimkiler hiç şaşırmayın. Çünkü dünyayı yönetenler katilden kahraman, kahramandan katil çıkaracak kadar profesyonel bir propaganda makinesine sahip. Öyle görünüyor ki bizler de o makinenin içinde narkozlanıyoruz. Eğer utanmazsak neredeyse "Yaşasın ABD ve NATO" diyeceğiz. Şimdilik sadece "Kahrolsun Esed" diyoruz ama yarın "Yaşasın NATO" derse birileri hiç şaşırmayalım. www.rasthaber.com/yazar_7716_603_-ilimlilastirilarak--ikna-edilenler.html |