ABD Tarafından Bir Daha Teşekkür: “İslamcılara Teşekkür Ederiz”

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Adam fitnenin başı, ABD’nin en vahşi bakanlığının başında oturmakta. 11 Eylül saldırsından bu tarafa adamların güvenlik korkusu yüzünden dünyanın ağzına tükürdüler. Yaşanabilir bir dünya hayalini kan gölüne çevirdiler. Savunma tedbirleri, vahşi ruhlarını bir de panorayak yapınca bölgemiz hapı yuttu. 11 Eylülden bu yana islam dünyasının ödediği can borcu bir buçuk milyonu aştı.
Hayali bomba sendromları ile işgal edilen Irak, ardından doğu Afrika ve Afganistan şimdi de ön tedbir adı altında bütün doğuyu güvenlikleri için tehdit gördükleri için bir radar sistemini Malatya, Kürecik’e kuruyorlar. AK Parti bunu bir savaş aygıtı olarak algılamıyor bir ön uyarıcı “imiş”
Biz nerede duruyoruz Allah aşkına anlamış değilim.
Adamın kendini tedbir için ön algılamasına gerek yok ki! Adam zaten bölgede at koşturuyor. İstediği zaman istediği ülke için BM’den, olmadı NATO’dan, olmadı kendi yalnız başına giriyor, öldürüyor, tecavüz ediyor, koca bir toplumun onurunun ırzına geçiyor çekip gidiyor kalkan veya radar sistemine çok da ihtiyacı yok işin aslına bakılırsa.
"O halde, biz neden o zaman itiraz ediyoruz, zaten istediğini yapıyor diyorsan?" diye bir soru çıkıyor ortaya. Evet, biz adamın bu pervasız tutumunun yanında insan ırkına, doğaya, hayvanlar alemine ve çevreye karşı takındığı bütün saygısızlığa karşıyız bunu anlatıp duruyoruz zaten.
Bu haydutluğunun yanında, teşekküre beyan olan radar sistemi, diğer yaptıklarının yanında çok masum gibi görünmektedir. Aslında hiç de değil tam aksine savaşlar ile edinemediği bir çok imtiyaz ve kontrolü bu sistemle ele almayı düşünmektedir.
Bırakalım tevil yapmayı zarasızlaştırma eylem ve söylemlerini adamların kendi malları hakkında dediklerine bakalım. Yapılma sebebine, harcanan masrafa, harcanan zamana ve kurulma aşamasında yapılan siyasi oyun ve entrikalara.
Bu sistem geliştirilme aşamasında bile 5 tane Amerika başkanı görmüş bir sistemdir. Harcanan tahmini para yüzlerce milyar doların üzerindedir. Sadece NATO diğer sistemlerile birlikte ve sisteme entegre olması için maliyeti yirmi milyar Euro olarak belirlemiştir. Ülkemize kurulacak ünitenin kurulum maliyeti 2005 yılında beş milyar dolar olarak kabül edilmiştir. Yapılacak masraflarda NATO üyesi ülkelerin arasında paylaştırılacaktır.
Bu kadar sıklıkla teşekküre konu olan sistemi 2007 yılına kadar ABD kendi parası ile kabül eden ülkelere kurmak için uğraşmış ama bu uğraşında başarılı olamamıştır. Sonra NATO formülü ve maliyet paylaşımı daha mantıklı ve kabülü zorunlu gibi toplumsal zihinlere dayatılmıştır.
Ya da sadece bizim toplumun zihnine diyelim avrupada birkaç ülke bu uygulamaya muhalefet eden toplum baskısına boyun eğmiş ve NATO dayatmasına boyun eğmemiştir.
AK Partinin İsrail takıntısı ile uyuşturulan ve tepksiz hale getirilen ülkenin çoğunluğunu oluşturan muhafazakar kitle, aslında uyuşukluk halinde olduğunu, yapılanların yanlış olduğunu, İsrail takıntısının gerçek olmadığını biliyor ama 80 yıllık baskının ardından yönetimi ele geçirmişliğin sarhoşluğu ile ne halt ettiğini bilmiyor o kadar.
AK Partinin en üst organları, ABD’nin en üst organları gibi aslında TV ekranından halkın gözlerine bakarak doğruları söylüyor arada bir altmaca yok gibi. Halkın algılamasında bir gariplik var yada rant paylaşımdan doğan üç maymunları oynamak var kaderde.
Davutoğlu diyor ki; “Bizim İsrail devleti ile bir sorunumuz yoktur. Bizim hükümetle sıkıntılarımız var.”
Veya Penatta diyor ki; “Füze kalkanı sistemi İran’dan İsrail’e yönelik her hangi bir saldırı olasılığını ortadan kaldırmak içindir.”
Buyurun işin içinden çıkalım sizce kim haklı…
Oysa NATO’nun istihbarat üssü haline gelecek Malatya şehri veya Kürecik ilinde oluşacak radyo aktif oratmı çokta düşünmüyorum desem yalan olur kayısı şehrinde ilk 3 yılda özellikle yüksek yerlerde yetişen kayısılarda ki değişimi herkes görecektir.
Ama bölgede bir elektironik takip süreci başlıyacak yani NATO ülkemizde de sakıncalı piyadeleri takip edecek, beni "İran dostu" diye öbürünü "İsrail düşmanı" diye çoğalacak bu liste
Teşekkür edilmesi aslında İran ve Rusya’yı açıklamalara zorlayarak Türkiye ile restleşip bir düşmanlık tohumu için tekrarlanan bir halt etme eylemidir. Bunu İsrail lobisi gazeteler arada yapıyorşar.
YAŞ veya Milli Güvenlik Kurulu, hukiki bir zorunluluğu olmasa da, bu kalkan projesini toplum önünde tartışmaya açacak şekilde Meclise taşımalıdır. Hatta kararıda Meclis vermelidir.
Uzeyir YİĞİT
Nereden çıktı bu teşekkür, taktım ben de füze kalkanı veya AK Partinin deyimi ile “Erken Uyarı Sistemine” |

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Adam fitnenin başı, ABD’nin en vahşi bakanlığının başında oturmakta. 11 Eylül saldırsından bu tarafa adamların güvenlik korkusu yüzünden dünyanın ağzına tükürdüler. Yaşanabilir bir dünya hayalini kan gölüne çevirdiler. Savunma tedbirleri, vahşi ruhlarını bir de panorayak yapınca bölgemiz hapı yuttu. 11 Eylülden bu yana islam dünyasının ödediği can borcu bir buçuk milyonu aştı.
Hayali bomba sendromları ile işgal edilen Irak, ardından doğu Afrika ve Afganistan şimdi de ön tedbir adı altında bütün doğuyu güvenlikleri için tehdit gördükleri için bir radar sistemini Malatya, Kürecik’e kuruyorlar. AK Parti bunu bir savaş aygıtı olarak algılamıyor bir ön uyarıcı “imiş”
Biz nerede duruyoruz Allah aşkına anlamış değilim.
Adamın kendini tedbir için ön algılamasına gerek yok ki! Adam zaten bölgede at koşturuyor. İstediği zaman istediği ülke için BM’den, olmadı NATO’dan, olmadı kendi yalnız başına giriyor, öldürüyor, tecavüz ediyor, koca bir toplumun onurunun ırzına geçiyor çekip gidiyor kalkan veya radar sistemine çok da ihtiyacı yok işin aslına bakılırsa.
"O halde, biz neden o zaman itiraz ediyoruz, zaten istediğini yapıyor diyorsan?" diye bir soru çıkıyor ortaya. Evet, biz adamın bu pervasız tutumunun yanında insan ırkına, doğaya, hayvanlar alemine ve çevreye karşı takındığı bütün saygısızlığa karşıyız bunu anlatıp duruyoruz zaten.
Bu haydutluğunun yanında, teşekküre beyan olan radar sistemi, diğer yaptıklarının yanında çok masum gibi görünmektedir. Aslında hiç de değil tam aksine savaşlar ile edinemediği bir çok imtiyaz ve kontrolü bu sistemle ele almayı düşünmektedir.
Bırakalım tevil yapmayı zarasızlaştırma eylem ve söylemlerini adamların kendi malları hakkında dediklerine bakalım. Yapılma sebebine, harcanan masrafa, harcanan zamana ve kurulma aşamasında yapılan siyasi oyun ve entrikalara.
Bu sistem geliştirilme aşamasında bile 5 tane Amerika başkanı görmüş bir sistemdir. Harcanan tahmini para yüzlerce milyar doların üzerindedir. Sadece NATO diğer sistemlerile birlikte ve sisteme entegre olması için maliyeti yirmi milyar Euro olarak belirlemiştir. Ülkemize kurulacak ünitenin kurulum maliyeti 2005 yılında beş milyar dolar olarak kabül edilmiştir. Yapılacak masraflarda NATO üyesi ülkelerin arasında paylaştırılacaktır.
Bu kadar sıklıkla teşekküre konu olan sistemi 2007 yılına kadar ABD kendi parası ile kabül eden ülkelere kurmak için uğraşmış ama bu uğraşında başarılı olamamıştır. Sonra NATO formülü ve maliyet paylaşımı daha mantıklı ve kabülü zorunlu gibi toplumsal zihinlere dayatılmıştır.
Ya da sadece bizim toplumun zihnine diyelim avrupada birkaç ülke bu uygulamaya muhalefet eden toplum baskısına boyun eğmiş ve NATO dayatmasına boyun eğmemiştir.
AK Partinin İsrail takıntısı ile uyuşturulan ve tepksiz hale getirilen ülkenin çoğunluğunu oluşturan muhafazakar kitle, aslında uyuşukluk halinde olduğunu, yapılanların yanlış olduğunu, İsrail takıntısının gerçek olmadığını biliyor ama 80 yıllık baskının ardından yönetimi ele geçirmişliğin sarhoşluğu ile ne halt ettiğini bilmiyor o kadar.
AK Partinin en üst organları, ABD’nin en üst organları gibi aslında TV ekranından halkın gözlerine bakarak doğruları söylüyor arada bir altmaca yok gibi. Halkın algılamasında bir gariplik var yada rant paylaşımdan doğan üç maymunları oynamak var kaderde.
Davutoğlu diyor ki; “Bizim İsrail devleti ile bir sorunumuz yoktur. Bizim hükümetle sıkıntılarımız var.”
Veya Penatta diyor ki; “Füze kalkanı sistemi İran’dan İsrail’e yönelik her hangi bir saldırı olasılığını ortadan kaldırmak içindir.”
Buyurun işin içinden çıkalım sizce kim haklı…
Oysa NATO’nun istihbarat üssü haline gelecek Malatya şehri veya Kürecik ilinde oluşacak radyo aktif oratmı çokta düşünmüyorum desem yalan olur kayısı şehrinde ilk 3 yılda özellikle yüksek yerlerde yetişen kayısılarda ki değişimi herkes görecektir.
Ama bölgede bir elektironik takip süreci başlıyacak yani NATO ülkemizde de sakıncalı piyadeleri takip edecek, beni "İran dostu" diye öbürünü "İsrail düşmanı" diye çoğalacak bu liste
Teşekkür edilmesi aslında İran ve Rusya’yı açıklamalara zorlayarak Türkiye ile restleşip bir düşmanlık tohumu için tekrarlanan bir halt etme eylemidir. Bunu İsrail lobisi gazeteler arada yapıyorşar.
YAŞ veya Milli Güvenlik Kurulu, hukiki bir zorunluluğu olmasa da, bu kalkan projesini toplum önünde tartışmaya açacak şekilde Meclise taşımalıdır. Hatta kararıda Meclis vermelidir.
Uzeyir YİĞİT