Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

    [color=rgb(0, 0, 0)]Tarih 1970 li yılların son ayları…….[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Amerikan siyasetinin güdümü altındaki medya araçlarından İrandaki mevcut şahlık rejimine başkaldıran yaşlı bir seyyid ve din adamı ve Onun İlahi –İslami mücadelesini ANTİ manada öğrenmeye başladığımızda hemen yakın çevremize yönelmiş ve anılan şahsiyetin “Müçtehid”makamıyla adlanmasından dolayı din-adamlarımızdan aklı selim açıklamalar için kulaklarımızı açıp beklemiştik…Yaşlı fötr şapkalı" Cuma'cı"hacı amcalar vasıtasıyla bazı söylemler duyuyorduk…[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]“Molla”cami de dediki,”Molla”Cuma’da dediki…eeee,ne dedi?[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]“ Müçtehid kan dökmez” dedi,bu zamanede her kim fitne görse evine girip otursun,karışmasın,dedi…[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Bizim mahallenin “Mollası da dedi ki”, Biz ders okuduğumuz da müçtehidleri yakından görmüşüz,konuşmuşuz,iyi tanırız…Bu ortaya çıkan adam hele müçtehid olmamış ki,yalan yere adını öyle söylüyorlar..,birde dedi ki;[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]“Din adamının siyasetle ne işi olabilirki,ey bi-neva,yaşlı başlı adamsın git otur evinde,yaz kitaplarını,sat kitaplarını,uzat ayağını, 3 talebeyede ders anlat,kazanmışsın cennetini zaten,başını yere koy,bitsin-gitsin şu dünya!...Ne işin var senin ortalığa çıkmışsın,birilerini rahatsız ediyorsun!!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]O dönem itibari ile topluma İmam Humeyni Rahmetullahın gerçeğini,hakkaniyetini,müçtehidlik müessesesini, özellikle mevcut birçok meslektaşının,bazı gerekçeler ile dayattıkları psikolojik mahalle baskılarına rağmen tek başına, korkmadan-yılmadan anlatan,tanıtmaya çalışan Merhum Şeyh Hamza GÖLELİ’ye minnettarız..Yüzü ak,mutmain,imamının yanındadır inşallah.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Yıl.. 2012…Ve geçen tam 35 yıl…bir ömrün yarısı…[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Bir kısım görev ve vazife bilincine sahip , dinine samimi hizmet amaçlı bazı alimlerimizi konunun dışında tutarak bütün acı gerçekleri sıralamanın zamanı geldi hatta geçiyor!!!!....[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Hangi konuda hatta çok haklı olarak dahi eleştiri alırlarsa alsınlar,”din adamının işini de, dini de, din adamları bilir,siz din işine karışmayın! feveranları büyük çoğunluk içinde aynen devam ediyor.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Şimdiki zamanda haklarını yemeyelim,işlerini o kadar iyi biliyorlar ki artık siyasi seçimlerde ne hikmet ise, birlik ve taraf olup memleketin kaderine katkıda (!) bulunuyorlar herkes şahittir!….[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]“Dinimiz siyasetimiz-siyasetimiz dinimizdir” doğru anlayışıyla yola çıkarak sormak lazım …Şimdilerde yine Amerikan güdümlü medya bangır-bangır Hükümetin de desteğiyle mezhepçilik yapıyor,halkı ayrıştırıyor,ülke menfaatlerini satışa çıkarmış,milletimin geleceğini emperyalizme pazarlıyor!...Belki de eli kulağında olan “Savaş Tam-Tam”ları çalınıyor,komşumuz Suriye’de Ehlibeyt dostlarının,Ali Şia’larının yeryüzü fitnecileri tarafından eğitilip silahlandırılan münafık zalim güruhlar eliyle kanları dökülüyor.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Afganistanda Kafir ABD askerleri Kuran-ı Kerim yakıyor,yoksa duymadılar mı? Hani bültenler,hani mitingler,hani protesto metinleri?[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Ne zamana kadar bu korkaklık? Ne zamana kadar bu “Üzerine ölü toprağı serpilmişlik”ne zamana kadar bu sorumsuzluk ve duyarsızlık ? ne zamana kadar bu dinimize yakışmayan tutum ve davranışlar?kimi ahmak yerine koyuyorsunuz?İnsanları akılsız, kendinizi allame mi sanıyorsunuz?camiler asli işlevini yitirmiş,sadece evlerde ve sadece hanımların katıldığı mersiyelerle-ölü meclisleriyle,film-kurgu Cuma namazı gösterimleriyle din işlerini hakkıyla yürüttüğünüzü mü iddia ediyorsunuz.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Allah’ım sen şahit ol ki,biz bu mesuliyetsiz anlayıştan beriyiz!...Biz; senin dininin gerçeğinden haberdar iken,menfaatleri gereği senin dininin kutsallarını kullanarak,dünyevi menfaatlerine çalışanlardan,mescitleri işgal edenler ve o mübarek mekanları küfür merkezlerinin güdümündeki bir yerlerin istek ve arzuları cihetinde kullanan ve kullandıranlardan beriyiz!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Biz,Kerbela’nın,Meşhed’in,Mekke-medine’nin gerçekten,Öz-Muhammedi manada ziyaretini terk edip bütün oturup kalktıkları mekanlarda,özellikle içinde yaşadığımız toplumun bir araya geldikleri Cuma,taziye ve mersiye ortamlarında dinin başka hiçbir füruu yokmuş gibi ”gel filan şirket”e adını yazdır,ziyarete gönderelim sevabı çoktur,muharrem ayında kurulan Aşura çadırına sakın gitmeyin,orda Hazreti Hüseyin’e (s.a.)dine-mektebe,hizmet yoktur” şeklindeki son derece yalan ve çıkar amaçlı hezeyanlardan başka toplumuna bir şey öğretmeyen-anlatmayan-anlatmak istemeyen-zahmet çekmeyen,gelenekçi,makyavelist ve ufuksuz,kendi kendini din-adamı sayan insafsız kişiliklerden beriyiz!..[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Allahım-!..Ben, kendini din temsilcisi olarak iddia eden çıkarcı zihniyetten,aslında dini sulandıran birtakım “din-adamı”iddiacısı şahısların din ve dinidar’lık anlayışından beriyim!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Kesinlikle menfaatsiz bir Umre için hazırlanıyoruz ve gurubumuzu telbiye,kıraat vs.vs. konularına hazırlıyoruz hemde haftalardır,korku ise dağları bekliyor ki”Allahım,bu yolculuğu bize kolaylaştır,makbul ve senin razı olacağın amelleri hakkıyla-layıkıyla yapıp-yaptırıp gelmeyi nasip eyle” diyoruz,Allah’a sığınıyoruz…[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Kerbela ise tamamen DERK VE İMAN sahnesidir.Orada insanlık öldürülmüşken giden ziyaretçinin tamamen manevi atmosferden istifade edip dönmesi hedef alınmalıdır,cebimde ne kadar kazanç kaldı hikayesi değil!.....Hüseyni şuurun davasında olmadığı halde,Hüseynin Kerbelasını kendisine kazanç kapısı haline getiren kap-kaççı anlayıştan beriyiz![/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Maalesef, bu gidişatı iyice pazara çıkaran mantığın arkasında karanlık ellerin olduğunu düşünüyorum.Şöyle ki; sakın ola!Bilinçli-idrakli-ufuklu insanların elleriyle bu işlerin yapılmasına izin vermeyin,şuursuz,idraksiz sadece acıklı hikayelerden ibaret, filan kes’in ölümüne-filanca’nın nasip olmayan düğün kınasına ağlatıp-ağlatıp getirin evlerine! diyen bir hain tezgahın varlığına inanıyorum ve bu sakat anlayıştan beriyiz.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Dedim ya neticeleri ortadadır,Hüseynin dostları,sevenleri, zulüm ve işkencelere maruz bırakılmışken,belki de yakında sıra bizlere gelecekken,gidipde –dönenlerinin,götürüpde getirdiklerinin kaç tanesi “Heyhat!Minnez-zilleh” mantığını idrak ederek döndüler.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Bu konuda söylenecek ve yazılacak öyle çok şey var ki ancak buralara bu satırlara sığması mümkün değildir,etrafımızdaki Din adamı ve topluma enjekte ettikleri din anlayışını topluma kazandırdıklarıyla-kaybettirdikleriyle değerlendirmeliyiz![/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)]Buradan tüm İnkilabi olduğunu güya iddia edenleri de bu konudaki sorumluluklarına katılım için davet ediyorum,iddialarını ispatlasınlar,yada ölünceye kadar sussunlar!....[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Birde şu!..Arkadaş! Din senin geçim aracın olmuş zaten,böylece “Ali”sevdasında iddianı baştan kaybetmişsin,biz biliyoruz..Sizde bizim bildiğimizi biliyorsunuz,ancak kimin davasında haklı olduğunu din elbisesi ile kandırılan bu toplum bilmiyor!...O yüzden yazmak zorunda kaldım,ki aslında yazılacak çok şeylerde var,sırasıyla….[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Yakında bu ümmetin uğrayacağı muhtemel belaların dolaylı müsebbibi olmayın,uyandırın insanları,direnişi öğretin,sabrı tavsiye edin,Hakk’ı anlatın,hele Batılı…hele ABD yi,hele Siyonistleri,hele işbirlikçisi zalim yönetimleri,mecbursunuz anlatmaya, öyleyse ANLATIN! Tabi buna imanınız ve yüreğiniz yetiyorsa.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Sizin sorumluluğunuz bu toplumda samimi ve sizlere inanan insanlarımızı komisyonla turizm şirketlerine pazarlama değildir,sizin sorumluluğunuz Hüseyni Matem Merasimlerinin layıkıyla ve çıkarsızca düzenlendiği mekanlara ve severek hizmet eden tertemiz gönüllü gençlerimize ,kardeşlerimize,halkımıza,haksızca,zalimce, saldırmanız değildir,sizin sorumluluğunuz inandığı ve Rabbinin kendilerine bahşettiği Din nimetini halkıyla-toplumuyla menfaatsiz paylaşan marufu tavsiye edip münkerden nehyedenlere iftira ve hakaret etmek değildir,sizin sorumluluğunuz sizin dünyevi çıkarlarınıza uygun olmadığı için bir “KADIN” Müslüman’ın izzetine saldırmak,meclislerde Allah Peygamber ve Ehli Beyt’in asla razı olmayacağı sözlerle ve din adamı kisvesine yakışmayan üsluplarla,Bir ehlibeyt hizmetkarı hanımın şahsiyetini karalamak değildir, Sizin görev ve sorumluluğunuz,bir zamanlar sadece, sizin görüp konuştuğunuz ancak şimdilerde en çok bizlerle konuşan, bize hakk’ı ve sabr’ı ve Ehlibeyt mektebine menfaatsiz hizmet etmeyi tavsiye eden müçtehidlerimize, menfaatlerinizin aradan gideceği endişesi ile hep birlikte karşı geldiğiniz ve böylece toplumsal vebal altına girdiğiniz “Cuma Namazları” konusunu halletmenizdir…Halk nefretle anıyor bu konuları,haberiniz olsun!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]En az yüzlerce aile fertleri arasında, bayram günlerinde büyük kavgalara sebebiyet verdiğiniz Ramazan ayı ve Hilal meselesini bu milletin imani ve akidevi sorunlarının bir çoğuyla beraber çözüme kavuşturmalısınız,sizin sorumluluğunuz artık tamamen mektep işlevini kaybetmiş olup ,ziyaretçi komisyonculuklarının durmadan dile getirildiği,soğan-sarımsak hadislerinin okutulup haşa neredeyse millete din diye yutturulduğu “Allah Evleri olan ”Camilerimize, gerçek Siyasi ve Ameli Mekteb işlevlerini kazandırmanızdır,sizin sorumluluğunuz memleketimizin,şehrimizin içinde bulunduğu sosyal ve siyasi gerçekleri korkmadan,cesurane bir şekilde dillendirmenizdir,sizin sorumluluğunuz belkide çok yakında Müslüman ülkeleri birbiriyle savaştıracak başta Emperyalist ABD,Siyonist İSRAİL ve bölge işbirlikçilerini halkımıza tanıtmanız,tanıttırmanızdır…Komşularımızla aramızı bozan “amil”leri iyice tanıyıp,anılan mihraklara hizmet eden hain zihniyeti ve zihniyetlileri de koruyup- kollamadan halkımıza tanıtıp-tanıttırmanızdır…[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Sizin sorumluluğunuz ,Ayetullah Humeyni Rahmetullahi Aleyhin yaptığı muhteşem İslam devrimi ile 30 küsür yıldır tamamen aydınlanmış dünyada ,hala sizlerin sayesinde “MÜÇTEHİD” müessesesini tanımayan bu güzel şehrin çoğunluğuna, şu ahir zamanda sizin her an amelinize şehadet eden İmam-ı Mehdi (a.f.)nin sizden mutlaka beklediği “Velayet”gerçeğiyle birlikte mutlaka tanıttırmanızdır!Yeminle diyorumki halkımızın büyük çoğunluğunun içler acısı ilimsiz-cahil-zavallı kalmışlığının ,müçtehidleri ve velayet-i fakihi tanımamalarının yegane sebepleri sizlersiniz,Ahiret yurdunda mutlaka bu hesaplar sizlerden sorulacaktır.Sizler halkı hidayet için yetiştirildiniz ve gönderildiniz,Müçtehid tanıtmak sadece adını belletmek değildir,kimseyi kandırmaya kalkışmayınız,o niyeti de İslam düşmanlarının dilinden en iyi bizler okumuşuz çünkü!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Iğdır’da Seyyid Ali HAMANEY ağamın,velayet-i fakihliğini,müçtehidliğini Cuma camilerinde ve diğer faaliyet alanlarında,Taziye meclislerinde,mersiye meclislerinde,salon toplantılarında dillendirmedikleri gibi, çok basit bir konu imiş gibi mühimsenmesine dahi izin vermiyor bazıları ,neden VE Kimleri rahatsız etmekten korkuyorsunuz acaba?[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Birde İslami içtihadları ve tebliğleri ulaştırmak için milleti ayağınıza beklemeyiniz..Bu din size ilim olarak verilirken “millet sizin ayağınıza gelmek zorundadır “teziyle öğretilmedi! Sizler , özellikle yaşları genç olan talebeler,milletin ayağına sizler gitmelisiniz,çağrılmayı beklemeden taziye merasimlerine gidin,çay kahvelerine gidin,internet kafelerden gençlerimizi dinimizin güzelliklerine meylettirin,onları, toplum tarafından sağlanacak maddi imkanlarla ücretsiz olarak ziyaretlere gönderin,ne yazıkki son dönemlerde iyice gençlerimizi mağdur eden,zelil eden uyuşturucu bataklığından çıkartın ve sosyal yaşama gençlerimizi dahil etmeye çalışın,mersiyelerde bilinçsiz hanımları,neye ağladığını dahi bilemeyen bi-neva zihniyetlileri ağlatıp-ücret almayı marifet zannetmeyiniz,lütfen!!!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Biz dernek sohbetlerimizde,taziye ve Mersiye meclislerinde hiç ara vermeden,bıkmadan ,yorulmadan elbette “Maruf ve Münkeri”yerine getirmeye azami gayret ve çaba sarfetmekteyiz,bu konuda tamamen kalbimiz mutmaindir,Ancak,”Kanaat önderliği statüsüne bürünen ve “Bu şehirde din,din adamının işidir”diye saçma ve buçuk bir ruhbanlık iddiasında bulunan zihniyete de buradan ne yazık ki biz Maruf ve Münker yapmış olduk,inşallah haberdar olurlar!..[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Sizlerden haklı bir talebimiz var!... Sizlerden toplumsal manada İSTANBUL örneği gibi,hatta katılım olarak çok daha büyük bir SAVAŞA HAYIR mitingi bekliyoruz.Suriye’de ,Filistinde,Bahreyn’deYemen’de,Irak’da,çocuklar ölmesin,öldürülmesin,yarın benim kardeşlerimin kardeş kanını dökmelerine engel olalım mitingi bekliyoruz,Kuran-ı Kerim’imizi yakmaya cüret eden ABD kafirlerini telin mitingi bekliyoruz,inşallah…Siz başlatın bu halk sizi yalnız bırakmayacaktır çünkü haklı dava safında olacaksınız,çekinmeyin,korkmayın lütfen!...[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Artık fikir özgürlüğü çerçevesinde inşallah kalbi samimi bir “Hz. İmam ALİ ŞİA”sı” olduğum hüsn'ü zannıyla hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden çok uzun zamandır söylemek istediklerimi söylediğime ve bütün bilgimle-görgümle-dinimle,imani hücceti tamam ettiğime inanıyorum,çok şükür.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Bu sözlerim benimle, muhatap aldığım bir kısım mollamızın arasında AHİRET’e kadar haklı bir taleptir,şahidim RABBİM ,yardımcım İmam Mehdi (a.f)olsun,yeter.Görev ve vazife bilinci yüksek,İman ehli,amel ehli Alimlerimize ise buradan saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.[/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)]Belgin YALÇIN[/color]

    #2
    Ynt: IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

    Bu uyarılara ne kadar muhtacız bir bilsek. İnanınız vaziyeti biraz hisseder gibi oluyorduk ama, Velayeti Fakihin İmam Humeyni, İmam Hamanei İslam İnkılabının şii Iğdır da bu kadar mazlum olduğunu bilmiyorduk. Bu ne iştir anlamış değiliz. Belgin Yalçın kardeşimizin feryatla dile getirdikleri çok önemli konulardır.


    Burada bazı kardeşlerimize genel sitemde bulunmak istiyoruz. Iğdırın, İranın Irakın en ücra kesiminde en ıssız köyünde 3 halifeye lanet edenlerin bulunduğu malum. Yani davası lanet olanlar bunu başarmış ama aynı insanlara İslam İnkılabı, Hattı İmam Humeyni, İslami Vahdet konularında maalesef gözle görülür bir şey verilmemiş demek ki.


    Şiiler İslam İnkılabına bu kadar uzak iken, islam inkılabına sünni olarak gönül bağlamış müslümanları islam inkılabından uzaklaştıracak şekilde davranıp rencide edenlerin maksadı hedefleri nedir bilemiyoruz?
    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      #3
      Ynt: IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

      VELİYY-İ FAKİH’E BİAT, MEHDEVİYYETE AÇILAN YEGANE KAPIDIR!....
      Birkaç yıldan buyana etrafımızdaki bireysel ve toplumsal manada İslami ve kültürel yapılanmalara,hareketliliklere,bilinçlendirilmeye ve bilinçlenmeye kafa yormaya çalıştım.Anlayabildiklerimi sizinle paylaşmaya ve çevremde,ülkemde,dünyada, güya İslami manada yeni bir oluşum adı altında daha da kirlenmiş siyaset oyunlarına şahid oldukça benim için”Bir”in aşağıdan yukarıya temsil ettiği makamları tekrar sıralamaya koymam ve ruhani makamların en sonuncusu olan VELAYETİ FAKİH makamının asli önemini kendimce tekrardan algılayıp biatimi hakk-ul yakiyn ile tazelemem gerektiğine karar verdim….
      Vahdet…BİR yani ,ÖZ’de birleşme… Raci’un mefhunuma iman etme hali..Avam diliyle ise, sayıyla, yazıyla, “BİR”’in etrafında toplanma...
      Karşıt fikirlerin ve yarattıkları güç odaklarının iç ve dış dinamiklerle mahalle baskısı-psikolojik yaptırımları,ekonomik ve kültürel yapılanmalarda açığa çıkartılan negatif enerjileri ve böylece toplumların erozyonları vs..vs…. gibi bütün olumsuzluk faktörlerini de göz önüne alarak şu içinde bulunduğumuz zamanın yaşam realitesinde hem bireysel,hem de toplumsal manada İSLAMİ sorumluluklarını yerine getirmesi gereken Müslüman ,Sırat-el Mustakim’i nerede-kiminle-kimlerle-nasıl aramalı sorusuna da cevap bulmaya çalıştım….
      Kuran-ı Kerim bize Vahdeti tavsiye edip yol gösterirken ”Allahın İpine sıkıca sarılın aranızda tefrikaya düşmeyin” Yani Velayete tabi olun diye uyarıda bulunmaktadır.
      Demek ki aşağıdan yukarıya bir hareketlenme söz konusudur….Öyle ya! İpe sıkıca sarılan yukarıya çekilecektir veya çıkacaktır.Bizi nefsimizle beraber dünya yaşamının aşağılıklarına gönderen güç, bu fena ve imtihan yurdundan salimane kurtuluşumuzu öğütlerken bir,tek,emsalsiz-eşsiz ve kendisinin seçtiği belirlediği araca,hedefe bizi odaklandırmaktadır…”Allah’ın ipi”… Yani Hablullah…
      Aslında problem ortaya konulmuşken çözümü de o birkaç ilahi kelamın içinde net bir şekilde açıklanmıştır.
      Yukardan aşağıya bir kademe indiğimde seçilmişler ve seçilenlere iman ve itaat farziyeti karşıma çıktı,yakiyn ehlinin müjdesi bu şahsiyetlere de iman ve itaat ise başımla-gözümün üstündeki bir sevginin ve bağlılığın ancak ifadesidir, diyorum zaten. Amentümü imanımı yenilemek için…
      Kendi bulunduğum makama ve mekana ininceye kadar yukarda aciz kul olan bana yüklenen ameli ve ibadi farziyetlerimi hakkıyla yerine getirebilmek için bütün seçeneklerimi ve tercihlerimi düşünmeye başladım…
      Kırmızı çizgi amentümün amacını ve hedefini bana öğreten “ÖZ”ün; artık beni kendimle yavaş-yavaş, başbaşa bırakmaya başladığı evreleri önce kendime, sonra da etrafıma tanıtmam gerçeğinin, acımasız idrakiyle cevaplarını mutlaka kendimin, vermesinin veya bulmasının gerekliliği ile mantığımı sorgulamaya ve akli cevapları bulmaya çalıştım….

      İman esaslarının akça-pakça anlatımını kalbine indirenlerin olmazsa olmazı olan”VELAYET” çizgisinde önce kendimi sorgu-sual sehpasına çıkartarak ve karşıya geçip,sorgulamayı bizzat kendim,kendime yaptım.
      İman terazisini, kulların bizatihi kendi elleriyle dünyada kurmalarını arzu eden Peygamberimin(s.a.a.)buyruğuna itaat ettim ve dinin usul ve füruu’larındaki bütün iddialarımı yüklenerek, Ehl-i Vela olma konusunda zamanımın şartlarında “GEÇER” notu alacağıma inancımı ve hüsn-ü zann’ımı pekiştirdim,hamd olsun.
      Bu şevkle harekete geçmeliydim ve VELAYET İMAM’ım,benim İmamım,benim Ağam,benim Mevlam,benim Seyyidimi bulmalıydım-görmeliydim ve tabiiyetimi huzuruna izhar etmeliydim!..
      ”GEÇER”karnemi elime alıp,son nefesime kadar muhtaç olacağım makamın kapısını çaldım,açılan kapıdan tek bir adres gösterildi bana!...
      İmam Aleyhisselamın Hak vekili,yeryüzündeki temsilcisi,naibi olan seyyidin huzuru……Veliyy-i Fakih’i…
      “VELAYET-İ FAKİH” adresinden en yüce Seyyidin,yine Seyyid evladının adını,namını,şan-şöhretini sordum öğrendim…Kutlu huzuruna sunduğum Velayetlerine olan imanıma, ameli süs-bezekleri lütuf ve keremiyle vermesini niyaz ettim.
      O Kutlu makamın sahibi ise,Ceddine bahşedilen ilahi kudret ve azametin nişanesini taşıdığını bütün dünyaya eşsiz İslam İnkilabı ile ispatlamış olanHazreti İmam, Ruhullah Musevi el HUMEYNİ Rahmetullahi aleyh idi!.....
      İmanımın,ibadetimin,itaatimin,düşünce ve fikri gidişatımın olmazsa olmazı,amentüsü idi İMAM….
      Bütün gençlik yıllarımı, İslami yaşamaya çalıştığım ömrümün en haklı,en temiz,en layık,en gerekli,en emsalsiz sevgi bağımı ruhani bir marifet vasıtasıyla karşılıklı kurduğumuza inandığım Pir-i Cemeranımın ihtiramına en zorlu makamların mahalle baskısı esnasında dahi asla toz kondurmadığımı insanlık onurumla tekrar etmenin haklı gururunu bu dünyada yaşıyorum,devamın ise beka aleminde kesintisiz yaşayacağıma iman ediyorum,Rabbimin izni ve merhametiyle…
      Sonra O sevgiliyi,Ona içirilen zoraki güya barış doldurulmuş zehir kadehi bizden ayırdı,götürdü-gitti….Menzili mübarek inşallah….
      Yüce Allahın lütfu ile bir başka yakınındaki nurani Seyyidimizi Seyyid Ali HAMANEY’imizi,O liyakatli geçmişi ve duruşuyla “VELAYET-İ FAKİH”makamında gördük ve hemen iman ettik….sevgi ve saygısını,ihtiramını korumayı ve gözetmeyi kendimize vazife bildik,çok şükür.
      Aradan çok uzun yıllar geçti….. karşılıklı olarak,bir gencin ömrünü tükettik Seyyid Ali HAMANEY ağamızla,Rehberimiz,Önderimizle….Hamd olsun Rabbime ki,ilk makama seçildiği günden bu yana şahsına imanımız ve bağlılığımız asla ne çizgi olarak nede görev ve vazife şuuru olarak zerre kadar hasar görmedi,sürece ara verilmedi veya çizgi dışına çıkılmadı…
      İnkilabın en azametli yıllarında “MÜÇTEHİD” kavramını haşa ne’uzu billah “KATİL-KAN DÖKEN-DİNİ SİYASETE KARIŞTIRAN ithamlarıyla yan yana getirip gasp ve işgal ettikleri Peygamber minberlerinden,konunun cahili ve bilinçsiz halka,hizmetkarı oldukları başka birtakım yerlerin emriyle yanlış bilgiler veren ve İmam HUMEYNİ (r) nin Mukaddes Hüseyni davasının düşmanları,ömrümü yiyenler diye tabir ettiği Peygamber Elbisesi Hırsızlayan sözde bazı “ Saray Molla”ları da gördük…Hala o yılların etkisiyle halkımızın içinde zayii olan MÜÇTEHİD müessesesinin en bariz muhaliflerini maalesef şimdi “Müçtehidden Geçinenler”kategorisinde çeşitli filimler çevirirken görmekte… ve aynı zamanda müminlik ve takva pozu takınan birtakım gayret ve idrak fakiri velayet ve inkılaptan geçinenlerin de o çıkarcı muhaliflerle birlikte takla attıklarını seyretmekteyiz.Ne yazık…
      Bütün sohbet ve mersiye meclislerimin aylardır yegane konusu”TAKLİD” meselesinin gerekliliği konusunda ki haklı uyarılarımı dikkate alanların başlarına gelenlerden bir örnekleme yapacağım,dikkatinizi çekeceğine inanıyorum.
      Yemin ediyor taraf; sizin meclisde anlattıklarınızdan sonra mahallemin camisine gittim ve hocasına,”müçtehidimi bana tanıtırmısınız”diye sordum…”Sen bana bağlan yeter,sen ne anlarsın bu konuları hacı teyze”karşılığını alan mustazaf kardeşime şöyle bir baktım ve dedimki “O yalan konuşmuş ancak keşke senin Hacı olduğunu söylemeseydi,o hacılık zaten başlı başına “TAKLİD” hükmünün muhatabı olduğunun ispatıdır…Demek ki sizlerin “HAC” amellerinizden itibaren her şeye sıfırdan başlamanız mecburidir…”Şimdi bul bakalım yolunu hacı teyze…sana yol gösterme adıyla yanaşıp senden geçinenlerin kılavuzluğunu ya reddedeceksin ya da işte öylece !....ne diyebilirim ki artık.Bize bilgi ve bilinç alanında böylesine dinci cahillere hiçbir konuda ihtiyaç duyurmayan Rabbime Hamdolsun!...Benim imani dünyamda şu son aylarda bir farklılık var dostlar!....
      Ahir zamanı derk ettikçe, mümin bildiklerimin özellikle Velayeti Fakih çizgisinden saparak işbirliği yaptıkları nifakçılarla birleştirdikleri sui- amellerine şahid oldukça,dinimin elbisesini giyenlerin ihanet çemberi içindeki hal ve gidişlerini seyrettikçe,helal ve haram kavramının iyice birbirine karıştırılmaya başlandığı şu şerait de,Mehdinin(A.F.) zuhurunun yüksek sesle dillendirildiği şu zaman dilimi içinde,Siyonist ve Ewanjelist’lerin “TURAN”larının yakın geleceğine olan inanç sürecini ve acilane siyasi-örgütsel yapılanmalarını yakından takip ettikçe,Ülkemin ve boynuna halat geçirilmiş yöneticilerinin bizleri de peşlerinden sürükleyip götürmeye başladıkları dipsiz cehennem çukurlarının homurdanmalarını duydukça ben birinin yakınlığını,şefkatini çok aramaya başladım…
      Hamiliğini,Vesayetini ömrümün her anında zerre-zerre yudumlamak isteğimle yüreğimi verdiğim o makam sahibinin “Babalığının”şefkatine sığınmaya iştiyak duymaya başladım…Ben Rehberime,Önderime,İmamımın vekiline, bağlılığımın imanını tazeledim dostlar!
      O’nun “Gazi”vücudunun,O’nun MEHDEVİYYET hükümetinin ne kadar gerekli olduğunu anladığım için,varlığının bizi bekleyen karanlık günlere ve beklide yıllara katacağı sabır ve direniş,tahammül ve kararlılık,zorluk ve baskılara dayanma konusunda Olmazsa olmazımız olacağına yeniden iman ediyorum,duymayanlar duysun!....
      Beni tanıyan-bilen herkes duysun-bilsinki hiçbir maddi menfaate veya dünyevi makamları elde etmeğe bugüne değin imani ve İslami hayatımı karıştırmayan bir Velayet aşığı ve bağlısı olarak,VELİYY-İ FAKİH,Büyük Rehber Seyyid Ali Hameney’e biatimi yeniliyorum.LEBBEYK YA SEYYİDİ ,LEBBEYK YEBN EZ ZEHRA diyorum…

      Özellikle bizim ilimizde birtakım provokatif güç merkezleri eliyle bir oyun tezgahlanıyor ve biz tamamen bunun bilincindeyiz,Rehberin müçtehidliğini yirmi küsür yıldan bu yana tamamen görmezden gelen bazı “Molla Baronların” halkın ellerini asla yetişemeyeceği uzaklardaki biryerlere zorla bağlatmak istemelerindeki hikmete(!) dikkat etmeliyiz…
      Cuma namazlarını birleştirme ve halkın çeşitli mektebi hassasiyetlerinde çıkan anlaşmazlık hallerinde ise o uzaklardaki müçtehidleri bile haşa”ADAM”yerine koymayan bazı Molla Baronların işbirlikçilerinin de,dostlarının da,hizmetçilerinin de ne yazıkki “İnkilapçı.İmamcı ve de Rehberci tanınan arka planlarında maalesef acziyet içinde olan kişi ve kişiliklerden oluştuğunu görmek de ayrı bir yürek acısıdır bize,yazık imanlarına!Bunca yıldan sonra bile, Halen Hakkı ve Batılı ayıramayanlara ya da çok ucuza satanlara yazıklar olsun!....
      Bazı bünyeler derdini izhar ettimi, bitirir ve hedefini iyice sabitleyip hızla yeni amaçlara doğru yelken açar…İşte bu sözde mümin ve münafık işbirlikçiliğinin tezahürleri de bana olduğu kadar eminim hakiki inkilapçı ve velayet çizgisinde olan,Kufeli kanı taşımayan bütün mümin ve mümine kardeşlerime tamamen bir ibret örneği olacaktır!..İnşallah..

      Gelin,Rehberimize bi’atlerimizi yenileyelim dostlar!....
      Gelin direnişin gerçek manasını idrak etmeye çalışın,gelin MEHDEVİYYET zamanının emir ve yasaklarına hakiki manada hizmet edelim,Rıza i-lillah hizmet edelim,birilerine inat veya birilerine kendini gösterme gibi aşağılık hal ve vaziyetlerde kendimizi küçültmeyelim ve gerekirse sizinle aynı safta görünseler ve namaz kılsalar dahi, münafıklara utanmadan hizmetçilik eden zavallı takva elbisesi hırsızlarından tamamen yüzünüzü çevirin!Zelil ve aşağılık,hor ve hakiyr kişiliklerin bu mektebe sadece zararları dokunur,sakın unutmayınız!...
      İmamın zuhurunu zahiri olarak beklemenin hiçbir anlamı yoktur.O, hiçbir yere gitmemiş, O zaten bizim yanımızda,bizim içimizde ve vazifesinin başındadır..siz amellerinizin her safhasında O’nun bizlerden asla gafil olmadığını sakın unutmayın , hal ve gidişlerinizi o güzeller güzelinin huzurunda olduğunuz bilinciyle sahneleyin lütfen.
      Rehbere bi’atinizi yenileyin ki O Allahın izniyle MEHDİ (a.f) ALEMDARI’dır,ben iman ediyorum…Onun varlığı beni haklı davamda cesurane dillendirmektedir,bana sabır ve güç kaynağı olmuştur,benim imanımın tadıdır. O var iken ben asla yalnız değilim,karanlıklar benden uzak,fitneler ve zalimlerin tuzakları beni asla korkutamıyor bile.Yaşayasın yüce Seyyidim ve Serverim Rehber.

      KERBELA’ya ziyaretçi olarak hazırlanıyoruz….birkaç günümüz var…ancak bu gidiş ve gidişat farklı….İmam ALİ Aleyhisselamın huzuruna söylenecek o kadar çok şey var ki….O’nu yalnız bırakanların, O’nun dostlarını da yalnız bıraktıklarını şikayet edeceğim Ağama… Birkaç yudum zavallı nefsine hoş gelen pohpohlanma ve takva pozu atma uğruna, sahtekarca yapılan birtakım (güya vahdet adı altında) yalan-dolan vaadlere kanıp yaltaklanarak, ta en başından beri Velayeti fakih anlayışına muhalif olanlarla, “ İmam ı Rahil ve sekiz yıl ağladıkları güzel şehitlerin her şeye şahid olan yüce ruhlarından hicap duymayarak” utanmazca işbirliği yapan, İmam ve inkılabın fedakar ve cefakar aşıklarına ise haince düşmanlık duyguları besleyen biçare ve zavallı hased ehlini şikayet edeceğim O’na… Vahdet; ancak ve ancak Velayeti Fakih hattında olursa vahdettir gerisi yalan dolan ve çıkarcılıktan başka nedir ki.? Bu sahte vahdet havarisi çıkarcı BARON’lar dün İmama karşı oldukları gibi bugünde Rehber’de birliğe karşı değillermi.? Aksini iddia eden varsa buyursun ispatıyla birlikte mertçe söylesin.
      Biliyorum….Bu dert esasında İmamımın derdidir…ya da, bu dert zaten O’nunla başlamıştı.. aşıklarına da miras bırakmış!..
      Selam olsun Ali a.s'ın dertleriyle dertlenen yüreklilere....
      Belgin YALÇIN

      Yorum


        #4
        Ynt: IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

        Zeynebi bir haykırış.


        VELİYY-İ FAKİH’E BİAT, MEHDEVİYYETE AÇILAN YEGANE KAPIDIR
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum


          #5
          Ynt: IĞDIR VE 35 YILLIK DİN PAZARI…ve BİLANÇOMUZ....

          yönetimden biri şu, 12 puntodan büyük olan yazıları paylaşmak yasaktır kuralını işletse de yazılar bir standarda girse ve biz de rahat rahat okusak...

          sanki böyle dere tepe iniş çıkış gibi oluyo, sanki dümdüz giderken birden hesaplanmamış bir çukura basıyor gibi oluyorum

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X