Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kur’an’ın bana vermiş olduğu duyguyla…

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kur’an’ın bana vermiş olduğu duyguyla…

    Avustralyalı yeni Müslüman olmuş bir bayan: Kur’an’ın bana vermiş olduğu duyguyla…
    Daha İran’a ilk adımını attığında annelik aşkını görebilirsin; küçük çocuğu kucağında, sevimli ve metanetli çehresiyle… sohbetimizde defalarca isimlerini andığı gibi çocuklarına aşık ve aynı derecede endişeli… uzak diyarlardan geldi, okyanusların ötesinden… Avustralya’nın parmakla sayılacak kadar Müslüman’ın yaşadığı küçük bir bölgesinden… Bu kadar uzak bir mesafeden Müslüman ve Şia olması bir çeşit mucize olsa gerek, insanların bir birinden habersiz yaşadığı modern çağımızda…
    Haziranda İran’ın Erak şehrinde düzenlenen “Uluslar arası Fatıma’yı Tanıma” konferansına katılmak üzere Avustralya’dan gelen “Zeynep Taylor” o kadar samimi o kadar candandı ki yanından geçip gitmek içimden gelmedi.
    O kendisini bu şekilde tanımlamakta: “Ben buradan farklı olan bir diyardan Avustralya’dan İran’a geldim. Orada Müslümanlar parmakla sayılacak kadar azdır. Ben önceden Hıristiyan’dım, bir dostum –İlahi bir lütuf- beni İslami kitaplarla aşina edene kadar. O kitaplar benim için çok çekiciydi…”
    Elbette bu kitapların en çekici olanı en önemli olanı Kur’an’dı: “Müslüman olmadan önce Kur’an-ı Kerim’i mütalaa etmiştim. İçimden gelen duygular, benim bu kitabın yere mahsus bir kitap olmadığı belki gök yüzüne mahsus bir kitap olduğunu söylüyordu. Kur’an’ı ilk önce İngilizce sonra Arapça olarak öğrendim. Sonra Hz. Peygamberin (s.a.a) hayatını okudum. Adım adım İslam dinini tanıdım.”
    Şayet sizlerde Zeynep Taylor’ı görseniz, sizlerde İslam dininin hakkaniyeti hakkında az bir şek ve şüphe kalmaz: “Şu anda benim durumum itminan durumudur. Bütün benliğimle diyorum ki eğer dünyada bir hidayet ışığı varsa o ışık İslam’dır.”
    Ona Avustralya’da ne gibi sorunlarınız var dediğimde çok müteessir oluyor. Şayet ailesiyle ve geçmiş yakın dostlarıyla olan ilişkilerinin azalması –Müslüman olduktan sonra- onun için en büyük sıkıntı olsun. Zeynep şöyle diyor: “Bunun kendisi cihattır. Oranın halkı benim giyim tarzımı gördüklerinde şok olmaktadırlar. Bir çokları beni dışlar ve alaya alırlar. Bizim bölgemizde Müslümanların sayısı çok azdır bunun kendisi benim durumumu daha da zorlaştırmaktadır. Medya benim inancımla uyum içinde değildir. Bundan dolayı onları neredeyse evimden silmişimdir. Kendileriyle ilişki imkânım olmayan eski kadim dostlarımla da ilişkilerimi kesmek zorunda kaldım.”
    Zeynep Taylor, sıkıntı ve onurla şöyle devam etmekte: “Kendi bölgemde ilk örtülü bayan benim. Ben onlar için şaşırtıcıyım. Onlar beni tanımak yerine beni alaya almaya çalışmaktadırlar! Ama ben tüm olumsuzluklara rağmen onlarda olmayan bir gönül huzuru içindeyim. O İslam ve Kur’an’dır. Ben onların mahrum olduğu kimselerle beraberim. Benim Allah ve Ehl-i Beyt’im (aleyhimu’s selam) var.
    Bu Avustralyalı Müslüman ve Şia olmuş bayan bazı yokluklara da değinerek şöyle söylemekte: “Benim yaşadığım bölgede İslami imkanlar azdır. İslam hakkındaki kitaplar oldukça az bulunmaktadır. Benim için orada yaşam oldukça zordur. Bütün bunlara rağmen ben çok uzak bir yerde olan çok küçük bir İslami eğitim merkezine çocuklarımı eğitim almaları için götürüyorum, çünkü ben bir anneyim.”
    İran tarafından bir Şii düşünür bayan olarak Fatıma’yı tanıma konferansına davet edilen Zeynep Taylur, bütün bu sıkıntılara rağmen sohbetimizi ümitle şöyle bitirmekte: “Bütün anlattığım şeylere rağmen ben çok mutlu ve huzurluyum; neden mi? Çünkü eş ve çocuklarımla beraber uçsuz bucaksız bir derya olan İslam’ın yanında yaşamaktayım.”
    Zeynep Hanım bizler de mutluyuz… ve Allah’a şükredenlerden olmak için ümitliyiz.
    Bizler sizin için dua edeceğiz… ve bütün dünya Müslümanları ve yeni Müslüman olmuşların her türlü sıkıntılarının bir an önce bitmesi için de ayrıca dua edeceğiz.
    Zeynep Şahali
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X