Son yillarda nereye baksam, ISLAM adina, ISLAMi direnis adina duydugum tek sey tesettür.
"bacimin basörtüsü" tarzi slogan basliklarla alabildigine duygusallastirilan bir hadise bu.
daha önceleride hep cevrenin büyüklerinden cuma hutbelerinde onlara mütemadiyyen erkegin üstünlügü, kadinin ahiretinin dahi erkegin rizasina bagliligi, kadini söyle korumali, böyle mahrum etmeliler vaaz edilirmis. camiden dagilan cemaat, aldiklari o sahte özgüven etkisiyle o cuma daha bir kasintili olmak üzere, gelecek cumaya kadar idare ederlerdi. cumaya yain icsel bir celiski icerisiinde olmakla birlikte, hala o empoze edilmis duyguya siginma sekline dönüsmüs olurlardi.
söyleki; o cuma evlerine döndüklerinde eslerine bir nefeste anlatirlardi duyduklarini, sonrada bunca haklarina hakliliklarina ragmen nasilda tevazuya yakin dururlardi. eslerine sitemleri bitmez tükenmez, küsmeleri cabuk, istekleri boldu. müsterek bir hayatta kadinin insani egilimleri resmen kinanir olmustu.
evet, onlar kendilerince ISLAMin torpillileriydiler, insan bütününün yarisi olan kadinlarini kenara itmekle kalmadilar, yüklerinin cogunu mümkün mertebe onlara tasittilar. birileri cikip reytingini artiracak bir formül buldu, öyle bir formüldüki bu, nancli kadinlar ister istemez yandas olacak, erkeklerse karsi cikamayacaklardi. öylede oldu. sonucta ISLAMin bir büyük geregi olan basörtüsünün mücahideside kadin oldu, maduruda!
hayatin bütün zorluklariyla kadini basbasa birakan, kaldiramayacagi yükler altinda esinin ezilisini görmezden gelen kocalar bunu cok dogal gördüler, babalar ayni zillet altinda ezilen kizlarini savunacak tutanak bulamadilar. kardesler, ufak kusurlari yüzünden kasi gözü patlatilan bacilarini koruyamadilar. fakat basörtüsü konusunda mücahit kesildiler. ALLAHin emaneti olan kadinin emanet hakkini gözetmemislerdi, basörtüsüne nasilda titilik gösterdiler!
Acaba bugün kuranin emirlerini ciddiyetle insanlara hatirlatan biri gelip, kuranin emri olan "mümin erkeklere söyle, gözlerini harama bakmaktan sakinsinlar" ayeti ile bir cigir acsa bu mücahidler bu cagriya ne kadar yaklasim gösterecekler merak ediyorum!
Evet müminler, sizlere soruyorum; gözlerinizi koruyormusunuz? yoksa nefsinize hitab eden her görüntüyü ganimetmi biliyorsunuz? acaba gözlerinizi korumanizi zorlastiran ortamlardan sikayetci olmak icin kac resmi girisiminiz oldu? kac dilekce verdiniz? kac boykot düzenlediniz? hangi girisime öncülük ettiniz? yaptiginiz herhangi bir mücahede varmi? sizler kendi maduriyetinizin, kendi aldatilmisliginizin farkindamisiniz?
hadi kadinlarinizin cennete girmesinin sizin rizanizla orantili olduguna inandinizda, kendi cennetiniz icin kosulmus sartlardan biri olan, bana göre erkegin iffet tesettürü olan "gözlerini sakinsinlar" emrine ne kadar hassasiyet gösterdiniz?
ne kadar rahatsizlik duydunuz afislerden, gazeteler, dergiler, reklamlardan? bu rahatsizliginizi nasil dile getirdiniz?
evet beyler, kadinlarinizin örtüsünün sizin cennet binekleriniz oldugunumu saniyorsunuz, yoksa sizinde tesettürünüz varmi?
"bacimin basörtüsü" tarzi slogan basliklarla alabildigine duygusallastirilan bir hadise bu.
daha önceleride hep cevrenin büyüklerinden cuma hutbelerinde onlara mütemadiyyen erkegin üstünlügü, kadinin ahiretinin dahi erkegin rizasina bagliligi, kadini söyle korumali, böyle mahrum etmeliler vaaz edilirmis. camiden dagilan cemaat, aldiklari o sahte özgüven etkisiyle o cuma daha bir kasintili olmak üzere, gelecek cumaya kadar idare ederlerdi. cumaya yain icsel bir celiski icerisiinde olmakla birlikte, hala o empoze edilmis duyguya siginma sekline dönüsmüs olurlardi.
söyleki; o cuma evlerine döndüklerinde eslerine bir nefeste anlatirlardi duyduklarini, sonrada bunca haklarina hakliliklarina ragmen nasilda tevazuya yakin dururlardi. eslerine sitemleri bitmez tükenmez, küsmeleri cabuk, istekleri boldu. müsterek bir hayatta kadinin insani egilimleri resmen kinanir olmustu.
evet, onlar kendilerince ISLAMin torpillileriydiler, insan bütününün yarisi olan kadinlarini kenara itmekle kalmadilar, yüklerinin cogunu mümkün mertebe onlara tasittilar. birileri cikip reytingini artiracak bir formül buldu, öyle bir formüldüki bu, nancli kadinlar ister istemez yandas olacak, erkeklerse karsi cikamayacaklardi. öylede oldu. sonucta ISLAMin bir büyük geregi olan basörtüsünün mücahideside kadin oldu, maduruda!
hayatin bütün zorluklariyla kadini basbasa birakan, kaldiramayacagi yükler altinda esinin ezilisini görmezden gelen kocalar bunu cok dogal gördüler, babalar ayni zillet altinda ezilen kizlarini savunacak tutanak bulamadilar. kardesler, ufak kusurlari yüzünden kasi gözü patlatilan bacilarini koruyamadilar. fakat basörtüsü konusunda mücahit kesildiler. ALLAHin emaneti olan kadinin emanet hakkini gözetmemislerdi, basörtüsüne nasilda titilik gösterdiler!
Acaba bugün kuranin emirlerini ciddiyetle insanlara hatirlatan biri gelip, kuranin emri olan "mümin erkeklere söyle, gözlerini harama bakmaktan sakinsinlar" ayeti ile bir cigir acsa bu mücahidler bu cagriya ne kadar yaklasim gösterecekler merak ediyorum!
Evet müminler, sizlere soruyorum; gözlerinizi koruyormusunuz? yoksa nefsinize hitab eden her görüntüyü ganimetmi biliyorsunuz? acaba gözlerinizi korumanizi zorlastiran ortamlardan sikayetci olmak icin kac resmi girisiminiz oldu? kac dilekce verdiniz? kac boykot düzenlediniz? hangi girisime öncülük ettiniz? yaptiginiz herhangi bir mücahede varmi? sizler kendi maduriyetinizin, kendi aldatilmisliginizin farkindamisiniz?
hadi kadinlarinizin cennete girmesinin sizin rizanizla orantili olduguna inandinizda, kendi cennetiniz icin kosulmus sartlardan biri olan, bana göre erkegin iffet tesettürü olan "gözlerini sakinsinlar" emrine ne kadar hassasiyet gösterdiniz?
ne kadar rahatsizlik duydunuz afislerden, gazeteler, dergiler, reklamlardan? bu rahatsizliginizi nasil dile getirdiniz?
evet beyler, kadinlarinizin örtüsünün sizin cennet binekleriniz oldugunumu saniyorsunuz, yoksa sizinde tesettürünüz varmi?
Yorum