AYIN ÖTEKI YÜZÜ
Arzu Çetinkaya
Bismillahirrahmanirrahim
"Her insanın ay gibi göstermediği bir ikinci yüzü vardır." der Mevlana..
İnsan bu sözden birden fazla anlam çıkarabilir. Ben insanların ve daha da çok olayların bizim görmediğimiz yönlerine dolayısıyla da suizan, olayına değişmek istiyorum.
Birçok kez insanlar arasındaki dargınlıkların, kırgınlıkların yanlış anlaşılmalardan ortaya çıktığına şahit olmuşumdur. İnsanlar olaylari bazen baktığı açıdan, bazende görmek istedigi sekilde görür.
Hani derler gözler kalbin aynasıdır. Bence de yorum kalbin aynasıdır. İnsan gözleriyle bakar ama kalbiyle görür ve kalbine göre yorumlar.
Hz. Peygamber ashabıyla beraber yürürken yol kenarında bir köpek ölüsüne denk gelirler. Sahabelerden bazıları manzara karşısında: "Bu leş ne kadar da pis kokuyor." demekten kendilerini alamazlar. Bu durum karşısında Allah Rasûlünün tepkisi ise hayli farklı olmuştur: "Köpegin ne güzel dişleri var!
Bazen çok aşikâr görünen bir olay aslında olduğunu sandığımızdan çok daha farklı olabiliyor. Aklıma okumuş olduğum bir hikâye geldi.
Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu doğmadan ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz.
Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır...
Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı.
Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir... Ve odada beşiği, beşiğin içindeki bebegi ve bebegin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür.
Bazen Müslüman kardeşimiz hakkında beslediğimiz yanlış zanlar telafisi zor hatalar yapmamıza sebep olabilir. En güzeli, olayları değerlendirirken inşallah öyle dememiştir, inşallah o niyetle yapmamıştır diye düşünerek aklımıza gelen kötü ihtimallerin kalbimizi kirletip Müslüman kardeşimiz hakkında kötü düşünmemize fırsat vermemek.
ALLAH´ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz.
Hucurat suresi/12 de Cenabı Hak; "Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının! Şüphesiz ki zannın bazısı günahtır ..." buyuruyor.
Hz Muhammed (s.a.a)efendimiz şöyle buyuruyor;
Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.
[Buhari, Müslim]
Yine Kurani Kerim´de şöyle buyrulmaktadır.
Suizanda bulunmak, ya da haksızlık yapmak kul haklarındandır. Haksızlık yapan her insan zulmetmektedir:"Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma." (Müminun Sûresi/27)
Sonuç olarak, her şey göründüğü gibi değildir. Muslüman kardeşlerimiz hakkında her zaman hüsnüzanda bulunmaya gayret edelim.
Nitekim bu hem kendimizle hem de çevremizle daha barışık yaşamamıza sebep olacaktır.
SAYGILARIMLA
ARZU CETINKAYA
Arzu Çetinkaya
Bismillahirrahmanirrahim
"Her insanın ay gibi göstermediği bir ikinci yüzü vardır." der Mevlana..
İnsan bu sözden birden fazla anlam çıkarabilir. Ben insanların ve daha da çok olayların bizim görmediğimiz yönlerine dolayısıyla da suizan, olayına değişmek istiyorum.
Birçok kez insanlar arasındaki dargınlıkların, kırgınlıkların yanlış anlaşılmalardan ortaya çıktığına şahit olmuşumdur. İnsanlar olaylari bazen baktığı açıdan, bazende görmek istedigi sekilde görür.
Hani derler gözler kalbin aynasıdır. Bence de yorum kalbin aynasıdır. İnsan gözleriyle bakar ama kalbiyle görür ve kalbine göre yorumlar.
Hz. Peygamber ashabıyla beraber yürürken yol kenarında bir köpek ölüsüne denk gelirler. Sahabelerden bazıları manzara karşısında: "Bu leş ne kadar da pis kokuyor." demekten kendilerini alamazlar. Bu durum karşısında Allah Rasûlünün tepkisi ise hayli farklı olmuştur: "Köpegin ne güzel dişleri var!
Bazen çok aşikâr görünen bir olay aslında olduğunu sandığımızdan çok daha farklı olabiliyor. Aklıma okumuş olduğum bir hikâye geldi.
Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu doğmadan ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz.
Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır...
Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı.
Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir... Ve odada beşiği, beşiğin içindeki bebegi ve bebegin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür.
Bazen Müslüman kardeşimiz hakkında beslediğimiz yanlış zanlar telafisi zor hatalar yapmamıza sebep olabilir. En güzeli, olayları değerlendirirken inşallah öyle dememiştir, inşallah o niyetle yapmamıştır diye düşünerek aklımıza gelen kötü ihtimallerin kalbimizi kirletip Müslüman kardeşimiz hakkında kötü düşünmemize fırsat vermemek.
ALLAH´ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz.
Hucurat suresi/12 de Cenabı Hak; "Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının! Şüphesiz ki zannın bazısı günahtır ..." buyuruyor.
Hz Muhammed (s.a.a)efendimiz şöyle buyuruyor;
Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.
[Buhari, Müslim]
Yine Kurani Kerim´de şöyle buyrulmaktadır.
Suizanda bulunmak, ya da haksızlık yapmak kul haklarındandır. Haksızlık yapan her insan zulmetmektedir:"Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma." (Müminun Sûresi/27)
Sonuç olarak, her şey göründüğü gibi değildir. Muslüman kardeşlerimiz hakkında her zaman hüsnüzanda bulunmaya gayret edelim.
Nitekim bu hem kendimizle hem de çevremizle daha barışık yaşamamıza sebep olacaktır.
SAYGILARIMLA
ARZU CETINKAYA