Çay sıcaktır… Bardağa boşaltırken elinize dökülse demlik , belki yanar eliniz.. Su toplayacak kadar yanar… Aynı çayı , sıcaklığı değişmeden yudumlarsınız zevkle… Bunu tıp “dil şu kadar ‘ sıcaklığa dayanıklıdır” diye açıklasa da bence yanlış!
Dil , bilir çayın yakıcılığını… Yanmamak için , yanmayacak kadar alır çaydan… Eğer , bir bardak çayı boşaltırsan ağzına , dr.ların , dilin dayanıklılığına dair yaptıkları söylemlerin boşa çıkacağını görürsün… O halde itidali elden bırakmamalı….
Saf sudan yapılan çaya doyum olmaz… Kirli sudan yapılan çay ilk yudumda belli eder kendini… Rengi bulanıktır meselâ.. Kokusu da iç açmaz.. Kötü kokular gelir demlikten…
Bazen , insan hasta olur da , çayın tadını alamaz.. Kötüdür çayın tadı da iyi zanneder.. Ya da saf sudan yapılmış keklik kanı bir çayın tadının bozuk olduğunu iddia eder.. Halbuki çay değildir , dildir bozuk olan…
Bazı diller vardır ki , kimsenin içemediği kadar sıcak çaya dayanıklıdır.. Çünkü alışmıştır… Bu dili kaynar çaya alıştıran , vaktiyle çok yanmasıdır…
Bazı diller ise hep ılık içmiştir de , biraz sıcakla karşılaşırsa kabarıverir hemen… Bilmez çünkü yanmak nedir , sıcak nedir?
Saf sudan yapılmış keklik kanı , berrak ve hoş rayihalı çayları , kirli sudan yapılmış bulanık ve kötü kokulu çayı görünce inkar edemezsiniz… Ve hele “çay kötüdür , yoktur vs.” gibi çıkarımlar yapmanız haksızlık olur…
Eğer çayı beğenmediyseniz önce rengine bakın… Şeffaf ise korkmayın.. Temiz sudan yapılmıştır… Bu çay dilinizi yakarsa da mikrop kaptırmaz…. Yakması kendine dili alıştırmak içindir..
Tadını beğenmediyseniz böyle bir çayın önce dilinize bakın.. Acaba hasta mısınız? Hasta değilseniz ve çayın rengi berrak olduğu halde kokusu hoşa gitmiyorsa çay , rutubette beklemiştir.. Güneşlendirmek belli bir zaman geçtikten sonra pek işe yaramaz bu sebeple çayınızı kuytulara koymayın…
Ve içtiğiniz çay kötüyse lütfen , çaya ve dile haksızlık yapmayın….
Son olarak , çay deyip geçmeyin.. Herkes çay demleyemez… Çayın demlenmesi için önce malzeme kaliteli olmalı sonra emek vermeli… Sabırla demini almasını beklemelisiniz… Sıcak su ve çay karışımının , çay olmadığını anladığınızda , siz çayın ve dilin hikayesini anlamışsınız demektir.. Tebrikler…
Elif
Dil , bilir çayın yakıcılığını… Yanmamak için , yanmayacak kadar alır çaydan… Eğer , bir bardak çayı boşaltırsan ağzına , dr.ların , dilin dayanıklılığına dair yaptıkları söylemlerin boşa çıkacağını görürsün… O halde itidali elden bırakmamalı….
Saf sudan yapılan çaya doyum olmaz… Kirli sudan yapılan çay ilk yudumda belli eder kendini… Rengi bulanıktır meselâ.. Kokusu da iç açmaz.. Kötü kokular gelir demlikten…
Bazen , insan hasta olur da , çayın tadını alamaz.. Kötüdür çayın tadı da iyi zanneder.. Ya da saf sudan yapılmış keklik kanı bir çayın tadının bozuk olduğunu iddia eder.. Halbuki çay değildir , dildir bozuk olan…
Bazı diller vardır ki , kimsenin içemediği kadar sıcak çaya dayanıklıdır.. Çünkü alışmıştır… Bu dili kaynar çaya alıştıran , vaktiyle çok yanmasıdır…
Bazı diller ise hep ılık içmiştir de , biraz sıcakla karşılaşırsa kabarıverir hemen… Bilmez çünkü yanmak nedir , sıcak nedir?
Saf sudan yapılmış keklik kanı , berrak ve hoş rayihalı çayları , kirli sudan yapılmış bulanık ve kötü kokulu çayı görünce inkar edemezsiniz… Ve hele “çay kötüdür , yoktur vs.” gibi çıkarımlar yapmanız haksızlık olur…
Eğer çayı beğenmediyseniz önce rengine bakın… Şeffaf ise korkmayın.. Temiz sudan yapılmıştır… Bu çay dilinizi yakarsa da mikrop kaptırmaz…. Yakması kendine dili alıştırmak içindir..
Tadını beğenmediyseniz böyle bir çayın önce dilinize bakın.. Acaba hasta mısınız? Hasta değilseniz ve çayın rengi berrak olduğu halde kokusu hoşa gitmiyorsa çay , rutubette beklemiştir.. Güneşlendirmek belli bir zaman geçtikten sonra pek işe yaramaz bu sebeple çayınızı kuytulara koymayın…
Ve içtiğiniz çay kötüyse lütfen , çaya ve dile haksızlık yapmayın….
Son olarak , çay deyip geçmeyin.. Herkes çay demleyemez… Çayın demlenmesi için önce malzeme kaliteli olmalı sonra emek vermeli… Sabırla demini almasını beklemelisiniz… Sıcak su ve çay karışımının , çay olmadığını anladığınızda , siz çayın ve dilin hikayesini anlamışsınız demektir.. Tebrikler…
Elif
Yorum