Dindar (!) Erkeğin Kadın Prototipi
“Uğursuzluk üç şeyde vardır; kadın, ev ve at.”
“Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane siyah karga arasında alaca (beyaz) bir kargaya benzer.”
“Erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne yoktur.”
“Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad olarak hiç bir şey bırakmadım”
“Siz kadınların … hileniz, fitneniz, tuzağınız büyüktür.”
“Kadınlar insanın karşısına şeytan gibi çıkarlar. Size doğru bir kadının geldiğini gördüğünüz zaman bilesiniz ki size yaklaşan bir şeytandır.”
"Kadınlarınıza okumayı öğretin, yazmayı öğretmeyin." (Fi ma kal ev kema kal)
Altına “hadis-i şerif” yazılan bu öğretilerin şekillendirdiği dindar (!) erkek dünyası , “baba , eş , ağabey , oğul” olmaları sebebiyle , sadece kendi içlerinde zararlı olmakla kalmayıp , kadınları da fazlasıyla etkiliyor… Milyonları peşinden sürükleyen bir cemaat liderinin namaz tesbîhâtının istiâze bölümünde Cehennem ateşinden, bütün ateşlerin şerrinden, dînî ve dünyevî fitnelerden ve belâlardan, âhirzaman fitnesinden, Deccâl’in ve Süfyân’ın fitnesinden, dalâletlerin, sapıklıkların, bid’aların belâların fitnelerinden, şiddetle kötülük emreden nefsin şerrinden, firavunlaşmış nefs-i emarelerin şerlerinden, kadın şerrinden, kadın belâsından ve kadın fitnesinden …. Allah’a sığındığını görmekteyiz…
Bir büyücüye gider adamın biri…. Büyücü adamın isteğini yerine getireceğini , kuvvetli bir büyü yapacağını söyler… Ama büyünün tutması için bir şart vardır… “Yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördeği” aklına asla getirmeyecektir…. Adam şartı kabul eder… Üç gün sonra büyü için buluşacaklar ve bu sürede adam aklına asla “Yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördeği” getirmeyecektir… Üç gün sonra buluşurlar … Adam der ki: “Bu şartı söylemeseydiniz , ömrümce aklıma gelmeyecek olan “yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördek” aklıma gelmeyecekti… Ama üç gün boyunca onu düşünmeden yapamadım…”
Büyücüye giden adamın trajikomik durumu gibi dindar (!) erkekler de “Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad olarak hiç bir şey bırakmadım” öğretisinin , günahlardan ve fitnelerden kaçınma arzusunun , etkisiyle , bu fitneden korunmak için (samimi) azami gayret gösterir… Öyle ki , bu fitne , hayatının en önemli unsurlarından biri haline gelir…
Kendisine yaklaşan kadın şeytanın ta kendisidir… Onu cennetten alıkoymak , cehenneme sürüklemektir gayesi… Çünkü o kötüdür , fitnedir… Hatta öyle hadisler (!) duymuştur ki , “kadınla istişare edin , ama tersini yapın” demektedir…
Okumayı öğretmeli , yazmayı öğretmemelidir.. Nasıl olsa mesleği , eş ve anne olmaktır… Okumak belki , ilaç prospektüsleri ya da , otobüse binerken gideceği yeri bulması için gerekli olabilir… Ama yazmayı öğrenirse Allah muhafaza (!) ilk işi , haram ilişkilere yelken açan mektuplar yazmak olacaktır…
Gördüğünde kendisinde , (doğal olarak) fitne uyandıran bu cinse karşı hissettiklerini , diğer erkeklerin kendi kızları ve eşleri için de hissedeceklerini düşünmesi sebebiyle , olması gerektiğinden fazla kıskançtır… Çünkü bu cins = zina=fitne= cehennemdir….
Kadına , “kocanın eziyetine sabreden kadın cennette Asiye ile birliktedir.” hadisi (!) öğretilmeli , iyi bir eş olması sağlanmalıdır… Eziyete tahammül eden , okuma bilen ama yazamayan , dünyası evi ve çocuklarından ibaret olan , istişare edilen ama tam tersi yapılan , bir kadın prototipi , İslâmî’dir.. Güzeldir.. İyidir…
İyi de , insanlara dünyada ve ahirette mutluluk vaad eden bu dinin mensubu kadınlar , neden mutsuz? Erkekler de bu prototipi meydana getirdikten sonra , yaptığı heykeli beğenmeyen heykeltıraşlar gibi neden karşısına geçip yüz ekşitiyorlar… İstenen buysa , neden her iki taraf da memnuniyetsiz? Yanlış nerede? Göze çarpan bariz bir eğrilik var… Bu eğrilik dinde olamayacağına göre , dini anlayışlarda olmalı… Bu anlayışın doğru olduğunu düşünenler , mutsuzlukların sebebini de açıklayabilmeli… Dini yamultmadan , erkeklere göre yontmadan!
Elif..
“Uğursuzluk üç şeyde vardır; kadın, ev ve at.”
“Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane siyah karga arasında alaca (beyaz) bir kargaya benzer.”
“Erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne yoktur.”
“Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad olarak hiç bir şey bırakmadım”
“Siz kadınların … hileniz, fitneniz, tuzağınız büyüktür.”
“Kadınlar insanın karşısına şeytan gibi çıkarlar. Size doğru bir kadının geldiğini gördüğünüz zaman bilesiniz ki size yaklaşan bir şeytandır.”
"Kadınlarınıza okumayı öğretin, yazmayı öğretmeyin." (Fi ma kal ev kema kal)
Altına “hadis-i şerif” yazılan bu öğretilerin şekillendirdiği dindar (!) erkek dünyası , “baba , eş , ağabey , oğul” olmaları sebebiyle , sadece kendi içlerinde zararlı olmakla kalmayıp , kadınları da fazlasıyla etkiliyor… Milyonları peşinden sürükleyen bir cemaat liderinin namaz tesbîhâtının istiâze bölümünde Cehennem ateşinden, bütün ateşlerin şerrinden, dînî ve dünyevî fitnelerden ve belâlardan, âhirzaman fitnesinden, Deccâl’in ve Süfyân’ın fitnesinden, dalâletlerin, sapıklıkların, bid’aların belâların fitnelerinden, şiddetle kötülük emreden nefsin şerrinden, firavunlaşmış nefs-i emarelerin şerlerinden, kadın şerrinden, kadın belâsından ve kadın fitnesinden …. Allah’a sığındığını görmekteyiz…
Bir büyücüye gider adamın biri…. Büyücü adamın isteğini yerine getireceğini , kuvvetli bir büyü yapacağını söyler… Ama büyünün tutması için bir şart vardır… “Yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördeği” aklına asla getirmeyecektir…. Adam şartı kabul eder… Üç gün sonra büyü için buluşacaklar ve bu sürede adam aklına asla “Yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördeği” getirmeyecektir… Üç gün sonra buluşurlar … Adam der ki: “Bu şartı söylemeseydiniz , ömrümce aklıma gelmeyecek olan “yağmurda ıslanan yeşil başlı dişi ördek” aklıma gelmeyecekti… Ama üç gün boyunca onu düşünmeden yapamadım…”
Büyücüye giden adamın trajikomik durumu gibi dindar (!) erkekler de “Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad olarak hiç bir şey bırakmadım” öğretisinin , günahlardan ve fitnelerden kaçınma arzusunun , etkisiyle , bu fitneden korunmak için (samimi) azami gayret gösterir… Öyle ki , bu fitne , hayatının en önemli unsurlarından biri haline gelir…
Kendisine yaklaşan kadın şeytanın ta kendisidir… Onu cennetten alıkoymak , cehenneme sürüklemektir gayesi… Çünkü o kötüdür , fitnedir… Hatta öyle hadisler (!) duymuştur ki , “kadınla istişare edin , ama tersini yapın” demektedir…
Okumayı öğretmeli , yazmayı öğretmemelidir.. Nasıl olsa mesleği , eş ve anne olmaktır… Okumak belki , ilaç prospektüsleri ya da , otobüse binerken gideceği yeri bulması için gerekli olabilir… Ama yazmayı öğrenirse Allah muhafaza (!) ilk işi , haram ilişkilere yelken açan mektuplar yazmak olacaktır…
Gördüğünde kendisinde , (doğal olarak) fitne uyandıran bu cinse karşı hissettiklerini , diğer erkeklerin kendi kızları ve eşleri için de hissedeceklerini düşünmesi sebebiyle , olması gerektiğinden fazla kıskançtır… Çünkü bu cins = zina=fitne= cehennemdir….
Kadına , “kocanın eziyetine sabreden kadın cennette Asiye ile birliktedir.” hadisi (!) öğretilmeli , iyi bir eş olması sağlanmalıdır… Eziyete tahammül eden , okuma bilen ama yazamayan , dünyası evi ve çocuklarından ibaret olan , istişare edilen ama tam tersi yapılan , bir kadın prototipi , İslâmî’dir.. Güzeldir.. İyidir…
İyi de , insanlara dünyada ve ahirette mutluluk vaad eden bu dinin mensubu kadınlar , neden mutsuz? Erkekler de bu prototipi meydana getirdikten sonra , yaptığı heykeli beğenmeyen heykeltıraşlar gibi neden karşısına geçip yüz ekşitiyorlar… İstenen buysa , neden her iki taraf da memnuniyetsiz? Yanlış nerede? Göze çarpan bariz bir eğrilik var… Bu eğrilik dinde olamayacağına göre , dini anlayışlarda olmalı… Bu anlayışın doğru olduğunu düşünenler , mutsuzlukların sebebini de açıklayabilmeli… Dini yamultmadan , erkeklere göre yontmadan!
Elif..
Yorum