HZ. ALİ’NİN BAŞKA HALİFELERE ÜSTÜNLÜĞÜ
1- Büreyde'den naklen: Resulullah (saa) Hayber ehlinin kalelerine indiğinde bayrağı Ebu Bekir'e verdi, fethetmeden geri döndü. Sonra Ömer aldı, Ömer de askerleriyle beraber Hayber'e hücum etti. Fakat sonunda askerleriyle beraber geri kaçtı. Askerler Resulullah (saa)'ın huzurunda Ömer'i ayıpladılar. Ömer de onları ayıpladı. Bunun üzerine Resulullah (saa) şöyle buyurdu: "Yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki, ALLAH ve resulünü sever, ALLAH ve resulü de onu severler. ALLAH kaleyi onun eliyle fethedecektir"
Ertesi gün sancağı Hz.Ali'ye verdi ve ve Hz. Ali Hayber kalesini fethetti.
Kaynak :
1) İbn-i Hasan el-Kilabi'nin "Müsned-i Dimaşk" Hadis No: 27
2) Siret-i İbn-i Hişam c.3, s.334
3) Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.5,s.33
4) İbn-i Sa'd'ın "Tabakat" c.3, s.158
5) Tarih'üt Tabari c.2, s.93
6) Tirmizi Hadis no: 3970
7) Altı Parmak Peygamberler Tarihi s.644
2- Hz. Resulullah'ın şöyle buyurduğu geçmektedir: "Ey Kureyş topluluğu! Siz ALLAH'ın kalbini imanla imtihan ettiği bir kişiyi üzerinize göndererek boynunuzu vurmadıkça çekinecek değilsiniz. Siz koyunun dağılıp kaçıştığı gibi, onun etrafından dağılıp kaçışacaksınız."
Bu arada Ebu Bekir: "Ey Resulullah! O kişi ben miyim?" der.
Hz. Resulullah: "Hayır" buyurur.
Ömer: "Ey Resulullah! O kişi ben miyim?" der.
Hz. Resulullah: "Hayır, o pabucu yamayandır" buyurur.
Hz. Ali'nin bu sırada Hz. Resulullah'ın pabucunu yamamakla meşguldü. (El-Müttaki El-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" C.6 S.393 Hadis No: 610)
3- Yine Hz. Resulullah (s.a.a)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "Sizden bir kişi insanlarla Kur'an'ın te'vili üzerine savaşacaktır. Nitekim sizinle Kur'an'ın tenzili üzere savaşıldı."
Bu arada Ebu Bekir: "O kişi ben miyim?" der.
Hazret: "Hayır" buyurur.
Sonra Ömer: "O kişi ben miyim?" der.
Hazret: "Hayır, o kişi odada pabucu yamayandır" buyurur ve bu sırada Hz. Ali (a.s) odadan elinde Hz. Resulullah'ın pabucu olduğu halde çıkıp gelir."
(Müsned-i Ahmet Hadis No: 10859, 11348 / El-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek alas-Sahihayn" adlı kitabında)
Resulullah’ın Ömer’i Red Etmesi
4- Muttalib bin Abdullah bin Huntab'tan naklen, Resulullah (saa) Sakif boyuna hitaben şöyle buyurdu: "Gerektiği gibi müslüman olacak mısınız, yoksa üzerinize nefsim gibi birini gönderirim ki boyunlarınızı vurur, soyunuzu esir eder ve mallarınızı elinizden alır"
Ömer bin Hattab dedi ki: Bu gün gibi hiçbir zaman amirliğe heves göstermemiştim, göğsümü gerip Resulullah (saa)'ın bana işaret edip: O adam budur, demesini diledim, fakat Resulullah (saa) Hz. Ali'nin bulunduğu yere gelip, Hz. Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu: "O adam budur, o adam budur"
Kaynak:
1) Siret-i Halebi c.2, s.734
2) İbn-i Hasan el-Kilabi'nin "Müsned-i Dimaşk" Hadis No: 4
3) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.81
4) Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.64 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.107
5) Abdürrezzak'ın "el-Müsannaf " c.11, s.226, Hadis No: 20389
Resulullah’ın Ebu Bekir’i Red etmesi
5- Beraat süresinin ilk ayetleri indiğinde Resulullah (saa) onları, Mekke ehline okuması için Ebu Bekir'i gönderdi. Sonra İmam Ali'yi arkasında gönderip Ebu Bekir'den almasını emretti. İmam Ali, Ebu Bekir'e yetişip ayetleri ondan aldı ve Mekke ehline kendisi okudu. Bu durumdan etkilenen Ebu Bekir, Medine'ye dönüp Resulullah (saa)'a, benim hakkımda bir şey mi indi, diye sordu. Resulullah (saa) da şöyle cevap buyurdu:
"Hayır, lakin bu ayetleri ancak ben veya benden olan birinin tebliğ etmesi için emrolundum"
Kaynak:
1) Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.151
2) Hasais en-Nisai s.91
3) Tefsir-i İbn-i Kesir c.2, s.333
4) Siret-i İbn-i Hişam c.3, s.545
5) Tabari'nin "Riyad'ul Nadara" c.2, s.147
6) Tarih-i İbn-i Kesir c.5, s.38 / Feth'ül Bari c.8, s.256
Peygamberin Terk Ettiklerinin en hayırlısı ve Vasisi kimdir?
6- Abdullah bin Ömer dedi ki: Selman-ı Farisî yanımızdan geçiyordu. Aramızdan biri ona dedi ki: Şu gelene sorsanız, peygamberden sonra aramızda olan Ebu Bekir ve Ömer’den daha faziletli olan adamın kim olduğunu sizlere bildirirdi. Hazır olanlar Selman’a sordular. Selman bize dedi ki: İsteseydim, sizlere peygamberden sonra ümmetin ve aranızda oturan Ebu Bekir ve Ömer’den daha faziletli olan adamın kim olduğunu bildirirdim.
Selman yoluna devam edince arkasından gelip ona dediler ki: Ey Ebu Abdullah, o adamın kim olduğunu bize söyleseydin. Bunun üzerine Selman şöyle buyurdu:
Resulullah (saa)’a hastalığı şiddetli olduğu vakitte yanına geçip ona sordum ki: Ey Resulullah, vasiyet ettin mi? Resulullah bana buyurdu ki: Ey Selman, vasi olanların kim olduklarını biliyor musun? Ben dedim ki: ALLAH ve Resulü daha iyi bilirler. Bunun üzerine Resulullah bana şöyle buyurdu: Adem’in vasisi Şit (as) idi, nitekim kendisi Adem’den sonra en faziletli olanı idi. Nuh (as)’un vasisi Sam idi, çünkü Nuh’tan sonra geri kalanların içinde en faziletlisi kendisi idi. Musa’nın vasisi Yuşa (as) idi. Yuşa Musa’nın terk ettiklerinin en faziletlisi idi. İsa’nın vasisi Şemun bin Ferhiya idi. Şemun İsa’nın terk ettiklerinin en faziletlisi idi.Ben de Ali’yi vasi kıldım, kendisi terk ettiklerimin en faziletlisidir.
(El-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.253 / Tirmizi el-Hanefi’nin “Menakıb-ı Murdaviyye” s.128 / MUHAMMED bin Salih et-Tirmizi'nin "el-Kevkeb ed-Dürri" s.133 / Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.353-354 / MUHAMMED Miri el-Antaki'nin "Limaze ahtertü Mezhebe Ehlilbeyt" s. 306-307 / Et-Tüsteri'nin "İhkak'ul Hak" c.4, s.327 Ali vel-Vasiyyah s.366 / El-Hemedani eş-Şafii’nin “Meveddet’ül Kurba”)
Sıddık'ul- Ekber Ve Ümmetin Faruku Hakikatte Kimdir?
7- Selman el-Farisi, Ebu Zer ve Hüzeyfe'den naklen, Resulullah (saa) Hz.Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu:
(İnne hâze, evvelü men âmene bi, ve hâze evvelü men yusâfiheni yevm el-Kıyâmeh. Ve hâze es-Sıddıyk'ul Ekber ve Fâruk hâzihil ümmet, hâze ya'sübüddin , vel mâl ya'süb'ül münâfıkin)
Meali: "Bu, bana ilk iman eden ve Kıyamet Günü’nde benimle ilk tokalaşacak olandır. Kendisi en büyük sıddık ve bu ümmetin farukudur, bu, dinin üstadıdır, mal ise zalimlerin üstadıdır."
Kaynak:
1) Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.6, s.269
2) el-Müttaki'nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.156
3) el-Heysemi'nin "Mecma üz-Zevaid" c.9, s. 102
4) İbn-i Udey'in "el-Kamil fi Düefa ir-Rical"c.4, s.229
5) el-Künci'nin "Kifayet üt-Talip"s.187
6) el-Akili'nin "Düefa'il Kebir" c.2, s.47
8- Hz. Ali şöyle buyurdu:
(Ena es-Sıddık'ul ekber, âmentü kable en âmene Ebu Bekr'in ve eslemte kable en yüslime Ebu Bekr'in)
Meali: "En büyük Sıddık benim, Ebu Bekir iman edip ISLAM olmadan önce iman edip ISLAM oldum"
Kaynak:
1) İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.3, s.251
2) İbn-i Kuteybe'nin "el-Maarif " s.73
3) İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.53
4) el-Müttaki el Hindi'nin "Kenz'ul Ummal"c.6, s.405
5) Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.58 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.155
6) el-Belazuri’nin “Ensab'ül Eşraf” c.2, s.146
7) ez-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" c.1, s.417, Hadis no: 3484
8) el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi' ul Mevedde" s.202
9) Münteheb Fedail'ün Nebi ve Ehli Beytihi s.116
10) el-Suyuti’nin “el-Cem” tertibinde c.6, s.405
11) el-Emini’nin “el-Gadir” c.2, s.314
12) es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.88-89
Hz. Ali Hakkıyla Dördüncü Halifedir
9- Hüseyn bin Zeyd, Cafer bin MUHAMMED’ten, babasından, Ali bin Hüseyin’ den, o da babası Hüseyin’den, dedi ki: Emir’ül Müminin Hz.Ali şöyle buyurdu: “Her kim benim halifelerin dördüncüsü olduğumu söylemezse ona ALLAHın laneti olsun.”
Hüseyin bin Zeyd dedi ki : Cafer bin MUHAMMED (as)’e dedim ki: Siz bundan başka mana da rivayet ettiniz mi, çünkü siz bunu yalanlamıyorsunuz.
Dedi ki : Evet, ALLAHu Teala kitabının muhkeminde buyuruyor ki: ALLAH meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, demişti (Bakara Süresi 30. Ayet) , Adem ALLAH'ın ilk halifesiydi. Ve buyuruyor ki: Ey Davud, seni yeryüzünde halife kıldık.(Sad Süresi 26. Ayet ) Davud (as) ikinci halifeydi. Harun (as) da üçüncü halifedir. ALLAHu Teala buyuruyor ki: Musa kardeşi Harun’a, Milletim içinde halifem ol ve onları ıslah et, dedi. (Araf Süresi 142. Ayet). Ali de Hz. MUHAMMED (saa)’in halifesidir. Ve buyuruyor ki: Her kim benim halifelerin dördüncüsü olduğumu söylemezse ona ALLAHın laneti olsun.
(el-Bahrani’ nin “Tefsir-i Burhan” c.1, s.13 / Gayet’ül Meram s.19 / Menakıb-ı İbn-i Şehraşub c.3, s.63 )
Hz. Ali'nin Velaayeti Altına Girmeyenler Cenneti Koklayamazlar
10- İmam Ali’den naklen Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “Ey Ali, bir kul ALLAH'a karşı Nuh’un kavmi içinde kaldığı gibi ibadet etse, Uhud dağı kadar altını olup onu ALLAH'ın yolunda harcasa, ömrü uzun olup bin kere yayan hac etmeğe ömrü yetse ve sonra Safa ve Merve arasında mazlum olarak öldürülse ve bütün bunlara rağmen senin velayetin altında değilse o kişi hiçbir zaman ne cennete girecek, ne de cennetin kokusunu koklayacaktır.”
(Menakıb-ı Hüvarezmi s.28 / Maktel’il Hüseyn s.37 / Lisan’ul Mizan c.5, s.219, Rakam: 766
İhkak’ul Hak c.7, s.177 / Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.252 / Ed-Deylemi’nin “el-Firdevs” c.3, s.364, Hadis No: 5103 / Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.458 / El-Hilli’nin “Keşf’ül Yakin” s.262 / Buğyet’üt Talib s.118 , 143-144
Keşf ül Gumme 1-112)
Vesselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh....
“Arıların Emirinin velayeti bana yeter
Ölümümde gusülümde tekfinimde yeter
Çamurum ben yaratılmadan önce yoğruldu
Haydarın sevgisiyle ateş bana nasıl deyer......”
1- Büreyde'den naklen: Resulullah (saa) Hayber ehlinin kalelerine indiğinde bayrağı Ebu Bekir'e verdi, fethetmeden geri döndü. Sonra Ömer aldı, Ömer de askerleriyle beraber Hayber'e hücum etti. Fakat sonunda askerleriyle beraber geri kaçtı. Askerler Resulullah (saa)'ın huzurunda Ömer'i ayıpladılar. Ömer de onları ayıpladı. Bunun üzerine Resulullah (saa) şöyle buyurdu: "Yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki, ALLAH ve resulünü sever, ALLAH ve resulü de onu severler. ALLAH kaleyi onun eliyle fethedecektir"
Ertesi gün sancağı Hz.Ali'ye verdi ve ve Hz. Ali Hayber kalesini fethetti.
Kaynak :
1) İbn-i Hasan el-Kilabi'nin "Müsned-i Dimaşk" Hadis No: 27
2) Siret-i İbn-i Hişam c.3, s.334
3) Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.5,s.33
4) İbn-i Sa'd'ın "Tabakat" c.3, s.158
5) Tarih'üt Tabari c.2, s.93
6) Tirmizi Hadis no: 3970
7) Altı Parmak Peygamberler Tarihi s.644
2- Hz. Resulullah'ın şöyle buyurduğu geçmektedir: "Ey Kureyş topluluğu! Siz ALLAH'ın kalbini imanla imtihan ettiği bir kişiyi üzerinize göndererek boynunuzu vurmadıkça çekinecek değilsiniz. Siz koyunun dağılıp kaçıştığı gibi, onun etrafından dağılıp kaçışacaksınız."
Bu arada Ebu Bekir: "Ey Resulullah! O kişi ben miyim?" der.
Hz. Resulullah: "Hayır" buyurur.
Ömer: "Ey Resulullah! O kişi ben miyim?" der.
Hz. Resulullah: "Hayır, o pabucu yamayandır" buyurur.
Hz. Ali'nin bu sırada Hz. Resulullah'ın pabucunu yamamakla meşguldü. (El-Müttaki El-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" C.6 S.393 Hadis No: 610)
3- Yine Hz. Resulullah (s.a.a)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "Sizden bir kişi insanlarla Kur'an'ın te'vili üzerine savaşacaktır. Nitekim sizinle Kur'an'ın tenzili üzere savaşıldı."
Bu arada Ebu Bekir: "O kişi ben miyim?" der.
Hazret: "Hayır" buyurur.
Sonra Ömer: "O kişi ben miyim?" der.
Hazret: "Hayır, o kişi odada pabucu yamayandır" buyurur ve bu sırada Hz. Ali (a.s) odadan elinde Hz. Resulullah'ın pabucu olduğu halde çıkıp gelir."
(Müsned-i Ahmet Hadis No: 10859, 11348 / El-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek alas-Sahihayn" adlı kitabında)
Resulullah’ın Ömer’i Red Etmesi
4- Muttalib bin Abdullah bin Huntab'tan naklen, Resulullah (saa) Sakif boyuna hitaben şöyle buyurdu: "Gerektiği gibi müslüman olacak mısınız, yoksa üzerinize nefsim gibi birini gönderirim ki boyunlarınızı vurur, soyunuzu esir eder ve mallarınızı elinizden alır"
Ömer bin Hattab dedi ki: Bu gün gibi hiçbir zaman amirliğe heves göstermemiştim, göğsümü gerip Resulullah (saa)'ın bana işaret edip: O adam budur, demesini diledim, fakat Resulullah (saa) Hz. Ali'nin bulunduğu yere gelip, Hz. Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu: "O adam budur, o adam budur"
Kaynak:
1) Siret-i Halebi c.2, s.734
2) İbn-i Hasan el-Kilabi'nin "Müsned-i Dimaşk" Hadis No: 4
3) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.81
4) Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.64 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.107
5) Abdürrezzak'ın "el-Müsannaf " c.11, s.226, Hadis No: 20389
Resulullah’ın Ebu Bekir’i Red etmesi
5- Beraat süresinin ilk ayetleri indiğinde Resulullah (saa) onları, Mekke ehline okuması için Ebu Bekir'i gönderdi. Sonra İmam Ali'yi arkasında gönderip Ebu Bekir'den almasını emretti. İmam Ali, Ebu Bekir'e yetişip ayetleri ondan aldı ve Mekke ehline kendisi okudu. Bu durumdan etkilenen Ebu Bekir, Medine'ye dönüp Resulullah (saa)'a, benim hakkımda bir şey mi indi, diye sordu. Resulullah (saa) da şöyle cevap buyurdu:
"Hayır, lakin bu ayetleri ancak ben veya benden olan birinin tebliğ etmesi için emrolundum"
Kaynak:
1) Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.151
2) Hasais en-Nisai s.91
3) Tefsir-i İbn-i Kesir c.2, s.333
4) Siret-i İbn-i Hişam c.3, s.545
5) Tabari'nin "Riyad'ul Nadara" c.2, s.147
6) Tarih-i İbn-i Kesir c.5, s.38 / Feth'ül Bari c.8, s.256
Peygamberin Terk Ettiklerinin en hayırlısı ve Vasisi kimdir?
6- Abdullah bin Ömer dedi ki: Selman-ı Farisî yanımızdan geçiyordu. Aramızdan biri ona dedi ki: Şu gelene sorsanız, peygamberden sonra aramızda olan Ebu Bekir ve Ömer’den daha faziletli olan adamın kim olduğunu sizlere bildirirdi. Hazır olanlar Selman’a sordular. Selman bize dedi ki: İsteseydim, sizlere peygamberden sonra ümmetin ve aranızda oturan Ebu Bekir ve Ömer’den daha faziletli olan adamın kim olduğunu bildirirdim.
Selman yoluna devam edince arkasından gelip ona dediler ki: Ey Ebu Abdullah, o adamın kim olduğunu bize söyleseydin. Bunun üzerine Selman şöyle buyurdu:
Resulullah (saa)’a hastalığı şiddetli olduğu vakitte yanına geçip ona sordum ki: Ey Resulullah, vasiyet ettin mi? Resulullah bana buyurdu ki: Ey Selman, vasi olanların kim olduklarını biliyor musun? Ben dedim ki: ALLAH ve Resulü daha iyi bilirler. Bunun üzerine Resulullah bana şöyle buyurdu: Adem’in vasisi Şit (as) idi, nitekim kendisi Adem’den sonra en faziletli olanı idi. Nuh (as)’un vasisi Sam idi, çünkü Nuh’tan sonra geri kalanların içinde en faziletlisi kendisi idi. Musa’nın vasisi Yuşa (as) idi. Yuşa Musa’nın terk ettiklerinin en faziletlisi idi. İsa’nın vasisi Şemun bin Ferhiya idi. Şemun İsa’nın terk ettiklerinin en faziletlisi idi.Ben de Ali’yi vasi kıldım, kendisi terk ettiklerimin en faziletlisidir.
(El-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.253 / Tirmizi el-Hanefi’nin “Menakıb-ı Murdaviyye” s.128 / MUHAMMED bin Salih et-Tirmizi'nin "el-Kevkeb ed-Dürri" s.133 / Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.353-354 / MUHAMMED Miri el-Antaki'nin "Limaze ahtertü Mezhebe Ehlilbeyt" s. 306-307 / Et-Tüsteri'nin "İhkak'ul Hak" c.4, s.327 Ali vel-Vasiyyah s.366 / El-Hemedani eş-Şafii’nin “Meveddet’ül Kurba”)
Sıddık'ul- Ekber Ve Ümmetin Faruku Hakikatte Kimdir?
7- Selman el-Farisi, Ebu Zer ve Hüzeyfe'den naklen, Resulullah (saa) Hz.Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu:
(İnne hâze, evvelü men âmene bi, ve hâze evvelü men yusâfiheni yevm el-Kıyâmeh. Ve hâze es-Sıddıyk'ul Ekber ve Fâruk hâzihil ümmet, hâze ya'sübüddin , vel mâl ya'süb'ül münâfıkin)
Meali: "Bu, bana ilk iman eden ve Kıyamet Günü’nde benimle ilk tokalaşacak olandır. Kendisi en büyük sıddık ve bu ümmetin farukudur, bu, dinin üstadıdır, mal ise zalimlerin üstadıdır."
Kaynak:
1) Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.6, s.269
2) el-Müttaki'nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.156
3) el-Heysemi'nin "Mecma üz-Zevaid" c.9, s. 102
4) İbn-i Udey'in "el-Kamil fi Düefa ir-Rical"c.4, s.229
5) el-Künci'nin "Kifayet üt-Talip"s.187
6) el-Akili'nin "Düefa'il Kebir" c.2, s.47
8- Hz. Ali şöyle buyurdu:
(Ena es-Sıddık'ul ekber, âmentü kable en âmene Ebu Bekr'in ve eslemte kable en yüslime Ebu Bekr'in)
Meali: "En büyük Sıddık benim, Ebu Bekir iman edip ISLAM olmadan önce iman edip ISLAM oldum"
Kaynak:
1) İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.3, s.251
2) İbn-i Kuteybe'nin "el-Maarif " s.73
3) İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.53
4) el-Müttaki el Hindi'nin "Kenz'ul Ummal"c.6, s.405
5) Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.58 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.155
6) el-Belazuri’nin “Ensab'ül Eşraf” c.2, s.146
7) ez-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" c.1, s.417, Hadis no: 3484
8) el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi' ul Mevedde" s.202
9) Münteheb Fedail'ün Nebi ve Ehli Beytihi s.116
10) el-Suyuti’nin “el-Cem” tertibinde c.6, s.405
11) el-Emini’nin “el-Gadir” c.2, s.314
12) es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.88-89
Hz. Ali Hakkıyla Dördüncü Halifedir
9- Hüseyn bin Zeyd, Cafer bin MUHAMMED’ten, babasından, Ali bin Hüseyin’ den, o da babası Hüseyin’den, dedi ki: Emir’ül Müminin Hz.Ali şöyle buyurdu: “Her kim benim halifelerin dördüncüsü olduğumu söylemezse ona ALLAHın laneti olsun.”
Hüseyin bin Zeyd dedi ki : Cafer bin MUHAMMED (as)’e dedim ki: Siz bundan başka mana da rivayet ettiniz mi, çünkü siz bunu yalanlamıyorsunuz.
Dedi ki : Evet, ALLAHu Teala kitabının muhkeminde buyuruyor ki: ALLAH meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, demişti (Bakara Süresi 30. Ayet) , Adem ALLAH'ın ilk halifesiydi. Ve buyuruyor ki: Ey Davud, seni yeryüzünde halife kıldık.(Sad Süresi 26. Ayet ) Davud (as) ikinci halifeydi. Harun (as) da üçüncü halifedir. ALLAHu Teala buyuruyor ki: Musa kardeşi Harun’a, Milletim içinde halifem ol ve onları ıslah et, dedi. (Araf Süresi 142. Ayet). Ali de Hz. MUHAMMED (saa)’in halifesidir. Ve buyuruyor ki: Her kim benim halifelerin dördüncüsü olduğumu söylemezse ona ALLAHın laneti olsun.
(el-Bahrani’ nin “Tefsir-i Burhan” c.1, s.13 / Gayet’ül Meram s.19 / Menakıb-ı İbn-i Şehraşub c.3, s.63 )
Hz. Ali'nin Velaayeti Altına Girmeyenler Cenneti Koklayamazlar
10- İmam Ali’den naklen Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “Ey Ali, bir kul ALLAH'a karşı Nuh’un kavmi içinde kaldığı gibi ibadet etse, Uhud dağı kadar altını olup onu ALLAH'ın yolunda harcasa, ömrü uzun olup bin kere yayan hac etmeğe ömrü yetse ve sonra Safa ve Merve arasında mazlum olarak öldürülse ve bütün bunlara rağmen senin velayetin altında değilse o kişi hiçbir zaman ne cennete girecek, ne de cennetin kokusunu koklayacaktır.”
(Menakıb-ı Hüvarezmi s.28 / Maktel’il Hüseyn s.37 / Lisan’ul Mizan c.5, s.219, Rakam: 766
İhkak’ul Hak c.7, s.177 / Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.252 / Ed-Deylemi’nin “el-Firdevs” c.3, s.364, Hadis No: 5103 / Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.458 / El-Hilli’nin “Keşf’ül Yakin” s.262 / Buğyet’üt Talib s.118 , 143-144
Keşf ül Gumme 1-112)
Vesselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh....
“Arıların Emirinin velayeti bana yeter
Ölümümde gusülümde tekfinimde yeter
Çamurum ben yaratılmadan önce yoğruldu
Haydarın sevgisiyle ateş bana nasıl deyer......”
Yorum