İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

33- Duymak-Kulak Vermek

1. "Kulak ver ki bilesin ve sus ki salim kalasın."
2. "Rabbani alimlerinizi kulak verin, kalplerinizi ona hazırlayın. Size eziyet bile etse (sözlerini) dinleyin."
3. "Bilin ki şüphesiz en iyi duyan kulak hatırlatmayı ezberleyen ve onu kabul edendir."
4. "Sana eziyet eden hoşlanmadığın bir şeyi duyduğunda başını öne sal ki senden geçip gitsin."
5. "Konuşan alim değilsen koruyan dinleyici ol."
6. "Münezzeh olan Allah sizlere kendisine yarayacak şeyleri koruyan kulaklar takdir etmiş ve kendisini örten körlüğe cila olsun diye gözler vermiştir."
7. "Çirkin sözü duyan, bunu söyleyen ile ortaktır."
8. "Bir hükmü duyup da ezberleyen ve doğruluğa çağrılınca yakınlaşan ve hidayet eteğine sarılarak kurtuluşa eren kula Allah rahmet etsin."
9. "Allah'ın zikrini duyan kimse de zikredendir. "
10. "Kulağını güzel şeyler duymaya alıştır. Islahını arttırmayan şeylere kulak verme, şüphesiz o şeyleri duymak kalbi paslandırır ve kınamalara sebep olur."
11. "Duymak yerine görmek ve gayp (görülmeyen) yerine haber vermek sizlere yetmelidir."
12. "Güzel dinleyen kimse daha çabuk faydalanır."
13. "Çaresiz insanın şikayetini dinlemek hususunda sabretmek efendiliktendir."
14. "Hakkın davetini duymayan kulak sağır olsun."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

34- Dünya

1. "Dünya kısa bir süredir, ahiret ise ebedidir."
2. "Dünya zarar verir, ahiret ise sevindirir."
3. "Dünya hüsrandır."
4. "Dünya fanidir."
5. "Dünya tesadüfler, ahiret ise liyakatler esasıncadır."
6. "Dünya geçici bir gölgedir."
7. "Dünyada kemal bulunmaz."
8. "Dünya hüsran pazarıdır."
9. "Dünya kötülük tarlasıdır."
10. "Dünya ağlayan kimselerin gülme vesilesidir."
11. "Dünya mihnetler yurdudur."
12. "Dünya ahiretin geçididir."
13. "Akıllı insanların boşadığıdır."
14. "Geçici dünya yurdu pis insanların arzusudur."
15. "Dünya ile sevinmek ahmaklıktır."
16. "Dünya kandırır, zarar verir ve geçer."
17. "Dünya afetler yurdudur."
18. "Dünyaya katılan (kemallerden) kopar."
19. "Dünya mutsuzların arzusudur."
20. "Dünya ahmakların aldanışıdır."
21. "Dünya akıllıların kayma yeridir."
22. "Dünya değişimler yurdudur."
23. "Dünya mihnet yurdudur."
24. "Dünya ahmakların ganimetidir."
25. "Dünyaya rağbet düşmanlık doğurur."
26. "Dünya geçmiş bir gün ve sona ermiş bir ay gibidir."
27. "Dünya gariplerin yurdudur ve mutsuzların vatanıdır."
28. "Dünyaya vurulmak en büyük fitnedir."
29. "Dünya telafi ettiği gibi de kırar."
30. "Dünya sebepleri kopucu ve emanetleri geri dönücüdür."
31. "Dünya kendisini tanımayanın yediği bir zehirdir."
32. "Dünya kötülük madeni ve aldanış yeridir"
33. "Dünya, içen kimseye saf olmaz, ve sahibine (ehline) vefa göstermez."
34. "Dünya musibetlerle doludur. Gece kapıyı facialar ve musibetlerle döver."
35. "Dünya intikal edici ve fanidir. Senin için baki kalsa da sen onun için baki kalamazsın."
36. "İnsanlar dünyanın çocuklarıdır. Çocuk annesinin sevgisi üzere yaratılmıştır."
37. "Dünya açılırsa, açılır, eğer dağılırsa gider."
38. "Dünya zararlı bir alışveriştir. İnsan ise bu alışverişte zarara uğrar."
39. "Dünya hazır bir nasiptir; iyi kötü herkes ondan yer. Ahiret ise içinde kadir olan hükümdarın hükmettiği hak yurdudur."
40. "Dünya bulut gölgesi ve rüya uykuda görülen rüyadır."
41. "İçindeki değişiklikleri gördüğü halde dünyaya bağlanmak cehalettir."
42. "Kandırılmış kimse dünya ile meşgul olan ve ahiretteki payını kaybedendir."
43. "İçindeki kötü değişimleri gördüğü halde dünyaya bağlanmak cehalettir."
44. "Dünya feci bir musibet, acı ölümler ve kesip koparıcı ibretlerdir."
45. "Dünya geçici bir aldanış, yok olucu bir serap ve yıkılmaya meyilli bir dayanaktır."
46. "Dünya nefislerin tuzağı, her ziyan ve zorluğun yeridir."
47. "Dünya vakitleri her ne kadar uzansa da kısadır. Dünyadan faydalanmak her ne kadar çok olsa da azdır."
48. "Dünyandan sakın ki, dönüşünle mutlu olasın ve yerini ıslah edesin."
49. "Dünyaya ayrılan bir zahidin gözüyle bak. Dünyaya şeyda aşığın gözüyle bakma."
50. "Bu kınanmış dünyayı reddedin. Şüphesiz dünya, sizden çok ilgi duyanlarını da terk etmiştir. "
51. "Dünyadan kaçın, kalplerinizi ondan çevirin. Zira şüphesiz dünya müminin zindanıdır. Dünyada payı az, dünya hakkında aklı hasta ve gözleri onun hakkında ağırdır (kolay açılmaz)."
52. "Terk etmeyi sevmeseniz dahi sizleri terk eden ve yenilenmesini sevdiğiniz halde bedenlerinizi eskiten bu dünyayı, siz de terk edin. "
53. "Dünyadan sakın, şüphesiz dünya şeytanın kemendi ve imanın bozucusudur."
54. "Dünyayı sevmekten sakın. Şüphesiz dünya her hatanın kökü ve her belanın kaynağıdır."
55. "Rabbinden olan nasibini ve nezdindeki yakınlığını dünyanın az bir kurumuş otuna satmaktan sakın."
56. "Rabbinden kaçmış bir köle gibi dünya peşinde olduğun bir halde, ölümün sana inmesinden sakın."
57. "Dünyaya vurulmaktan sakın, şüphesiz dünya sana mutsuzluk ve bela verir ve seni baki olanı fani olana satmaya zorlar."
58. "Bilin ki şüphesiz dünya sadece kendisinden yüz çevirmekle güvende olunan ve kendisine ait bir şeyle kendisinden kurtulmanın mümkün olmadığı bir yurttur."
59. "Dünyanın nefislerinize galebe çalmasından sakın. Şüphesiz dünyanın hazırı kirli, geleceği ise hüzündür."
60. "Bu dünyanın kalıntısını ehline bırakacak bir hür var mıdır?"
61. "Bilin ki şüphesiz dünya adeta sona ermiş, bittiğini ilan etmiş, iyiliği kötülüğe dönüşmüş, yenisi eskimiş ve şişmanı zayıflamıştır."
62. "Sahi ahiret için yaratılan kimsenin dünyayla ne işi vardır? Çok geçmeden kendisinden alınacak, üzerine sadece hesabı ve vebali kalacak bir mala ne yapsın?"
63. "Bilin ki hiç şüphesiz bugün idman günüdür. Yarın ise yarış günüdür. Kazananların ödülü cennet, geride kalanların akıbeti ise ateştir."
64. "Bilin ki hiç şüphesiz dünyadan size yönelen şimdi yüz çevirmiş, yüz çeviren ise yönelmiştir."
65. "Allah'ın seçkin kulları göçe hazırlanmıştır. Bu baki kalmayan dünyadan az bir şeyi, fani olmayan ahiretin çoğuna karşılık satmışlardır."
66. "Dünya ehlinin çeşitli hallerde akşamını sabah ettiğini görmez misiniz? Birisi ölür, ölüye ağlanır, diğeri kalır, ona da baş sağlığı dilenir, birisi derde uğrar, diğeri ziyaret eder. Birisi can vermek üzeredir. Biri dünyayı ister, halbuki ölüm de onu istemektedir. Birisi gaflet eder, oysa kendisinden gaflet edilmez. Geride kalanlar da geçip gidenlerin izi üzere giderler."
67. "Hataların en büyüğü dünya sevgisidir."
68. "Dünya elbisesini giymekten daha güzeli, onu çıkarıp atmaktır."
69. "İnsanların en zekisi dünyayı reddedendir."
70. "En büyük musibet ve mutsuzluk dünyaya vurulmaktır."
71. "İnsanların en hüsranda olanı ahirete karşılık dünyadan hoşnut olandır."
72. "Dünya ehli tatsız olayların hedefi, musibetlerin savurduğu ve üzüntülerin yağmaladığı kimselerdir."
73. "Dünya hakkında insanların en mutlusu onu terk edendir. Ahiret hakkında insanların en mutlusu ise onun için amel edendir."
74. "Sana en iyi nasihatçi dünyadır. Ondan öğüt alacak olursan sana aletlerin değişimini gösterir ve seni uzaklıklardan ve dağınıklardan haberdar kılar."
75. "Şüphesiz yeryüzünün içi ölü, dışı ise hastadır."
76. "Şüphesiz dünyanın ciddiyeti şaka, izzeti zillet ve yüceliği aşağılıktır."
77. "Şüphesiz dünya yokluk, zorluk, zeval ve intikal yurdudur. Lezzetleri, hayatın kararmasıyla eşit değildir. Dünyanın mutlulukları mutsuzluklarına vefa göstermez, yükselişleri alçalışına karşı direnmez."
78. "Şüphesiz fani güzellikleri talep eden nefis bu yolda helak düşer ve dönüşü hususunda da mutsuz olur."
79. "Şüphesiz dünya ile yarın saadete erecek olanlar bu gün dünyadan kaçanlardır."
80. "Şüphesiz dünya dini bozucu ve yakini yok edicidir. Şüphesiz dünya fitnelerin başı ve mihnetlerin köküdür."
81. "Şüphesiz Me'va cennetini mevcut dünyaya satan kimsenin çabası zayi olur ve alışverişinde hüsrana uğrar."
82. "Şüphesiz dünya ve ahiretin misali iki karısı olan erkek misalidir. Biri razı olunca diğeri öfkelenir."
83. "Şüphesiz ahiretten çok kendisine mevcut dünyanın hakim olduğu ve dünya işlerinin kendisine ahiret işlerinden çok galip geldiği kimse, şüphesiz baki olanı fani olana satmış, ebedi yurdu yokluk yurduna değiştirmiş, kendisini helak etmiş, kendisi için değişen ve yok olan nasipten hoşnut olmuş ve kendisini doğru yoldan alıkoymuştur. "
84. "Şüphesiz dünya sıkıntı, yokluk, değişim, ibret yurdu, fitne ve mihnet yeridir."
85. "Şüphesiz dünya büyük facialar yurdudur. Her kimin gidişi hızlandırılırsa (ömrü kısa olursa) kendi musibetine duçar olur. Her kime de mühlet verilirse dostlarını musibetine duçar olur."
86. "Şüphesiz dünya yüz çevirmiş ve ayrılığını ilan etmiştir ve şüphesiz ahiret ise yönelmiş ve aşikar olmuştur."
87. "Şüphesiz dünya ters yüz ve baş aşağı olmuştur. Lezzetleri kararmış, bağışları hüzün vericidir. Yaşamı dert dolu, kalışı geçicidir. Talep edenine inatçılık etmekte ve süvarisi helak etmektedir. Kendisine güvenene hıyanet etmektedir. Kendisine dayananı yerinden söküp almaktadır. Topluluğu dağılmaya yüz tutmuş bağı kopmak üzeredir."
88. "Dünyanın Allah nezdinde aşağılığı için, günahın sadece dünyada işlenmesi ve Allah nezdinde olana sadece dünyayı terk etmekle ulaşılabilmesi yeter."
89. "Allah'a and olsun bu dünyanız benim gözümde, cüzamlının elinde bulunan sıyırmış domuz kemiğinden ve bir çekirgenin ağzıyla çiğnediği yapraktan daha değersizdir. Ali'nin fani olacak nimetler ve baki olmayan lezzetlerle işi ne!"
90. "Dünyanın durumu, yılana benzer; dokununca yumuşak gelir, fakat zehiri öldürür. Sana hoş gelen şeyden yüz çevir. Zira çok azı seninle kalır. Onunla en fazla dost olduğun zaman, ondan en fazla sakınacağın zaman olsun."
91. "Dünya bir dev gibidir; kendisine uyanı saptırır, kendisine cevap vereni helak eder. Şüphesiz dünyanın yok oluşu hızlı ve nakli acildir."
92. "Şüphesiz dünya arayanın yöneldiği gibi yönelmiş, kaçanın sırt çevirdiği gibi sırt çevirmiş, padişahların birleştiği gibi birleşmiş ve acemi aceleci insanların ayrıldığı gibi ayrılmıştır."
93. "Şüphesiz dünya nankör, inatçı, hileci ve inkarcı bir binektir. Hak yoldan çıkar ve sapar hali sürekli değişmekte ve huzuru sallanıp durmaktadır. İzzeti horluk, ciddiyeti şaka, çokluğu az, yüceliği aşağılıktır. İnsanları zorluk, can çekişme, katılma ve ayrılma haleti içindedir. Dünya çalma, yağma ve helak yeridir."
94. "Şüphesiz dünya emanet bir konaktır. Kalma yeri değildir. Hayrı az ve şerri hazırdır, varlığı çalınır, bayındır yerleri viran olur."
95. "Şüphesiz dünya değişen bir aldatıcı, geçici bir gölge, eğri bir dayanaktır. Bağışı musibete arzuyu ölüme iliştirir."
96. "Şüphesiz dünyanın hayatı kısa, hayrı az, yönelişi hile, sırt çevirişi musibet, lezzetleri fani, sonuçları ise kalıcıdır."
97. "Şüphesiz dünya başı sıkıntı, sonu fena, helalinde hesap, haramında ceza olan bir yurttur. Dünyada güçlenen fitneye düşer ve fakir olan hüzünlenir."
98. "Şüphesiz dünya bedenleri yıpratır, arzuları yeniler, ölümü yakınlaştırır, (ölüm yaklaşınca da) arzuları uzaklaştırır; kim onu elde ederse, bitkin düşer; kim de onu kaybederse, zahmete düşer."
99. "Şüphesiz dünya geçici bir yurt ve meşakkat yeridir. Sakinleri yolcu, ikamet edenleri terk etmeye mecburdurlar. Süsü hile, sözü yalan, malı yağmalanmıştır. Değerli malı ganimet alınmıştır. Bilin ki dünya heveslendiren kötü bir kadın gibidir. Kendisini gösterir sonra nefretle sırt çevirir. Dünya asi ve inatçı bir merkep gibidir. Hıyanet eden bir yalancıdır."
100. "Şüphesiz dünya mihnet yurdu ve fitne yeridir. Yolunda çalışan onu kaybeder, ardından gitmeyenin peşice gelir. Kendisine bakanı kör eder, ondan basiret elde etmek isteyeni basiretli kılar."
101. "Şüphesiz dünya ecelleri yaklaştırır, arzuları uzaklaştırır, insanları yok eder, halleri değiştirir. Ona galip gelmek isteyeni mağlup eder, onunla boğuşanı yere serer. Ona isyan edene itaat ettirir. Onu terk edenin yanına gelir."
102. "Şüphesiz dünya bir tuzak gibidir. Kendisine rağbet edeni kuşatır, kendisinden yüz çevirenden sakınır. O halde kalbinle ona meyletme, yüzünle ona yönelme. Aksi taktirde seni tuzağa düşürür ve yokluğa atar."
103. "Şüphesiz dünya çok aldatıcı ve hilecidir. Bağışladığı halde önleyici, örttüğü halde çıplak bırakıcıdır. Rahatlığı kalıcı değildir, sıkıntı ve dertleri bitmez, belası kalmaz."
104. "Şüphesiz dünya bağışlar ve alır. İtaat eder ve isyana kalkışır, ürkütür ve ısındırır. Tamaha düşürür ve ümitsiz kılar. Mutlular ondan yüz çevirir,, mutsuzlar ise ona rağbet eder."
105. "Şüphesiz dünyanın hayrı az, kötülüğü hazır, lezzetleri az, hasreti uzun, nimetleri sıkıntı ve zorlukla karışıktır. Uğurlu oluşunu uğursuzlukla birlikte kılmış, faydasını zarara iliştirmiş ve tatlılığını acıyla iç içe kılmıştır."
106. "Şüphesiz dünyanın hiçbir halet üzere kalmaması ve sürekli değişmesi onun hayırsızlığındandır. Bir tarafı diğer tarafın fesadıyla ıslah eder. Birini diğerinin hüznüyle sevindirir. Onda kalmak tehlikeli ve ona güvenmek korkunçtur. Onda ebedi kalmak imkansız ve dayanmak sapıklıktır."
107. "Şüphesiz dünya bulutun gölgesi ve uykunun rüyasıdır. Sevinci hüzne bağlı, balığı zehirle karışıktır. Nimetleri çalıcı, ümmetleri yiyici ve cezaları cezbedicidir."
108. "Şüphesiz dünya kimseye vefa etmez hiçbir içiciye berrak olmaz, nimetleri elden ele geçer, halleri değişir, lezzetleri fani olur, sonuçları kalır. O halde dünya senden yüz çevirmeden sen dünyadan yüz çevir. Dünya seni değiştirmeden sen onu değiştir."
109. "Şüphesiz dünyanın değişiklikleri hızlı, intikali çok, vefasızlığı şiddetli, hilesi sürekli, hali sarsıntılı, nimetleri değişici, rahatlığı azalıcı ve lezzetleri kararmış, isteyeni hor, binicisi kayıcıdır."
110. "Şüphesiz dünya bazen tesadüfen cahil insana yönelir ve liyakat esasınca akıllı kimseden yüz çevirir. O halde cahillik halinde bir miktarı yanına gelirse veya akıl sahibi iken bir isteğin elden giderse sakın bu seni cahil olmaya zorlamasın ve akıldan soğutmasın. Şüphesiz bu seni ayıplı kılar ve yokluğa sürükler."
111. "Şüphesiz dünya bela yurdu olarak tanınmış ve vefasızlık ile nitelendirilmiştir. Halleri devam etmez, tutunanları salim kalmaz. Ondan hayat kınanmış ve güvenlik yok olmuştur."
112. "Şüphesiz dünya tatlı ve güzeldir. Şehvetlerle ihata edilmiştir. Az berrak suyu yağmış, arzularla süslenmiş ve hile ile ziynetlenmiştir. Sevinci sürekli değildir. Musibetinden kimse güvende değildir. Çok aldatıcı çok zarar verici, değişici zeval bulucu, fena olucu, yok edici ve helak edicidir."
113. "Şüphesiz dünya görünüşü görene hoş gelmiştir. Ama yok edici bir sonucu vardır. Hile ile süslenmiş, süsü ile insanları aldatmıştır. Allah nezdinde hor olan bir yurttur. Helali haram, hayrı şer, tatlılığı acıyla karışıktır. Allah dostları için onu temizlememiş ve düşmanlarına onu esirgememiştir."
114. "Şüphesiz dünyada her yudumda boğaza kaçma, her lokmada boğaza tıkanma vardır. İnsan bir nimetten ayrılmadıkça, başka bir nimete kavuşamaz. Ömründen bir günden ayrılmadıkça yeni bir güne kavuşamaz. Kendisi için bir eser ölmedikçe başka bir eser ihya olmaz."
115. "Şüphesiz dünyada öyle kimseler vardır ki biriktirilmiş hazineler onların yanındadır. Onlar sizin nezdinizde kınanmış ve kovulmuşlardır. Sizler kazanınızın kapağını açtığınız gibi Allah'ın dini de onların vesilesiyle açılır, çekirgeler gibi her yere dolar ve şehirlerin zorbalarını yok ederler."
116. "Allah dünyayı, dünyadan sonrası için yarattı. Dünya ehlini de hangisinin güzel amel işleyeceğini bilmek için imtihan etti. Biz dünya için yaratılmadık ve dünya için çalışmakla da emrolunmadık. Biz, dünyaya imtihan edilmek için yerleştirildik ve içinde sonrası için amel ederiz."
117. "Şüphesiz dünya ahiretten gaflet meşgalesidir. Dünyada olan kimse, dünya kendisine bir hırs ve iştiyak kapısı açmadıkça bir bağışa ulaşamaz."
118. "Şüphesiz dünya sizin duracağınız ve karar kılınacağınız bir yurt olarak yaratılmadı. Şüphesiz dünya ebedi yurt için salih amelleri azık alacağınız bir geçiş yeri kılındı. O halde hızla göçe hazırlanın. Hazır nimetler sizi aldatmasın. Fitneler sizi kandırmasın."
119. "Dünya öyle bir yurttur ki orada (züht) olmadan hiç kimse ondan kurtulamaz, esenliğe kavuşamaz. İnsanlar dünyaya imtihan nedeniyle müptela olmuşlardır. O halde dünyadan dünya için elde ettikleri şeyler ellerinden çıkacaktır. (Ölüm halinde geride bırakacaktır. Ahirette ise) Ondan hesabını soracaklardır. Ama dünyadan gayrisi (yani ahiret için elde ettikleri) kendisi için baki kalır ve sürekli onunla olur, ondan ayrılmaz. O halde dünya akıl sahipleri nezdinde gölgenin dönüşünü andırmaktadır ki yayar yaymaz bir de bakarsın toplanıvermiş; fazlalaşır fazlalaşmaz bir de bakarsın kısalıvermiş. Şüphesiz münezzeh olan Allah sizi dünyadan sakındırarak, uyararak, korkutarak ve bildirerek özrü bertaraf etmiştir."
120. "Dünya öyle bir yurttur ki fani-yok olması ve ehlinin de sonunda onu bırakıp gitmesi-ayrılması takdir edilmiştir. (Dünya, ehli nazarında) Pek tatlı, yemyeşildir. Dünya hemen-hızla kendini taleb edene gelir ve kendine bakanın kalbine (sevgi) katar-karıştırır O halde dünyadan en güzel azıkla göçün-ayrılın. Dünyadan kendinize yeten şeyden fazlasını istemeyin ve size ulaşan-erişenden fazlasını taleb etmeyin."
121. "Dünya, ona doğru davranana doğruluk yurdu, ondan bir şey anlayana afiyet yurdu, ondan azık toplayana zenginlik yurdu ve onunla öğüt alana öğüt yurdudur. Dünya, Allah dostlarının secde yeri (mescidi), meleklerinin namazgahı, vahyinin iniş yeri ve dostlarının ticaret yurdudur. Onlar, orda çalışmalarıyla rahmeti elde ettiler, cenneti kazandılar. Dünya, ayrılacağını bildirdiği, uzaklaşacağını ilan ettiği, kendisinin ve ehlinin faniliğini anlattığı halde onu kınayan kimdir? Oysa dünya belasıyla belayı onlar için örnek vermiştir; neşesiyle onları neşeye teşvik etmiştir. Meyillendirmek, korkutmak, sakındırmak ve uyarmak için geceyi afiyetle sabahlar, gündüzü ise felaket ve faciayla akşamlar. Bu yüzden bazıları pişmanlık sabahı dünyayı kınar, bazısı ise kıyamet günü onu över. (Zira) dünya, (ahireti) onlara hatırlatmış, onlar da onu hatırlamışlardır (düşünüp öğüt almışlardır); dünya onlara haber vermiş, onlar da tasdik etmişlerdir; dünya onlara öğüt vermiş, onlar da öğüt almışlardır."
122. "Şüphesiz dünya körün gözünün sonudur ki arkasındaki hiçbir şeyi görmez, ama gözü olan kimselerin gözü bu dünyadan öteye geçer ve dünyanın ötesinde bir yurt olduğunu bilir. Böylece gözü olan insan dünyadan göçer ama gözleri görmeyen dünyaya doğru yol alır. Gözleri gören insan dünyadan azık alır, ama gözleri görmeyen insan dünya için azık alır."
123. "Allah'ı seviyorsanız kalbinden dünya sevgisini çıkarın."
124. "Şüphesiz benim dünyayı kesin üç talakla boşadım. Artık geriye dönüş yok, dizginlerini boynuna attım."
125. "Şüphesiz eğer sen dünyaya yönelirsen dünya sana sırt çevirir."
126. "Şüphesiz sen dünyaya sırt çevirirsen, dünya sana yönelir."
127. "Şüphesiz dünya için amel edersen alışverişin hüsrana uğrar."
128. "Şüphesiz dünya sevgisinden daha zararlı bir amelle münezzeh olan Allah'ı mülakat etmezsin."
129. "Şüphesiz eğer dünyaya rağbet ederseniz ömrünüzü sizlere baki kalmayacak ve sizlerin de kendisine baki kalmayacağınız bir şeyde tüketmiş olursun."
130. "Şüphesiz dünya kendisini tanımayanın düştüğü bir tuzaktır."
131. "Şüphesiz dünya farklı haletler geçici haller ve bela oklarının hedefleridir."
132. "Şüphesiz dünya bir leştir. Kardeşler gibi üzerine toplananlar ise kardeşlikleri birbirlerini parçalamaktan ve birbirlerine saldırmaktan alı koymayan köpekler gibidirler."
133. "Dünya ehli, ancak havlayan köpekler, av peşinde koşan canavarlardır. Biri diğerini ısırır; üstün olan zayıf olanı yer; büyüğü küçüğünü kahreder; ona galip gelir. Dünya ehli; bazıları ayakları bağlanmış, bazıları ise serbest bırakılmış develer gibidir. Akıllarını kaybetmiş, meçhule dalıp gitmişlerdir."
134. "Şüphesiz dünya serap gibi yok olacak ve bulutlar gibi dağılacak çok az günlerin metasıdır."
135. "Dünyayı deneyen kimsenin misali dar ve kuru bir konaktan geniş, yeşil ve şen bir konağa yolculuk edenlerin misalidir. Geniş ve karar kılacakları yere varmak için yolun zorluğu, yolculuğun meşakkati ve yiyecek sıkıntısına katlanırlar."
136. "Nefsin afeti dünyaya vurulmaktır."
137. "Ahirete kötü giden kimse, dünya sevgisini tercih etmekle kötü gitmiştir."
138. "Dünya kötü bir evdir."
139. "Dünyaya vurulmanın meyvesi büyük sıkıntıdır."
140. "Dünyanın serveti ahiretin fakirliğidir."
141. "Dünyaya sığınanın varlığı çalınmış ve dünyadan bol nasiplenen musibete uğramıştır."
142. "Dünyanın bağışı yokluktur. Rahatlığı sıkıntı, esenliği yokluk ve bağışları yağmalanmıştır."
143. "Aklın meyvesi dünyaya düşmanlık ve nefsani istekleri bastırmaktır."
144. "Dünya sevgisi her hatanın başıdır."
145. "Dünya sevgisi fitnelerin başı ve sıkıntıların köküdür."
146. "Dünya çocuklarına karışmak belanın başı ve takvanın fesadıdır."
147. "Ümidi ve niyazı dünya olan kimsenin ümit ve isteği ümitsizlik olmuştur."
148. "Dünyanın değeri az, hasılı küçük, sevinci haksız, bağışları aldatıcıdır."
149. "Dünya hayrı değersiz ve kötülüğü hazırdır."
150. "Dünya sevgisi tamahı gerektirir."
151. "Dünya sevgisi aklı bozar, kalbi hikmet duyma hususunda sağır eder ve şiddetli bir azaba sebep olur."
152. "Dünya tatlılığı ahiret acılığını ve kötü akıbeti gerektirir."
153. "Dünya tatlılığı sabr (çok acı bir ilaç), yemeği zehir ve sebepleri çürümüş iptir."
154. "Dünyanın dirisi ölüm ile, sıhhatlisi hastalık ile karşı karşıyadır. Ölüm ve belaların hedefidir."
155. "Dünya ehline mutsuzluk, fena, yokluk ve helak hükmü verilmiştir."
156. "Dünya şehvetlerle sarılmış, hazır lezzetlerle kendini sevdirmiş, hilelerle süslenmiş ve arzularla ziynetlenmiştir."
157. "Dünyanın hayrı hasret ve şerri ise pişmanlıktır."
158. "Afetlerin başı dünyayı sevmektir."
159. "Dünya belalar ile sarılmış ve vefasızlıkla nitelendirilmiştir. Ahvali devam etmez, kendisine inenleri salim olmaz."
160. "Dünya, sahibine hordur, helali haramına, hayrı şerrine ve tatlılığı acısına karışmıştır."
161. "Fena yurdu asillerin yattığı yer, mutsuzların ve saldırganların yurdudur."
162. "Dünyayı anmak en acı derttir."
163. "Dünya horluğu, ahiret izzetidir."
164. "Dünyadan nice sakınılması gereken şey senin nezdinde hesaba gelmez."
165. "Nefsi dünyanın süslerinden alı koymak aklın meyvesidir."
166. "Dünyadan hoşnut olman, seçiminin kötülüğünden ve talihinin mutsuzluğundandır."
167. "Dünyanın artışı, ahireti bozar."
168. "Dünyanın ziyneti, zayıf akılları bozar."
169. "Aklın bozulma sebebi dünya sevgisidir."
170. "Dünya saltanatı zillet ve yüceliği aşağılıktır."
171. "Dünyanın sevinci aldatıcı ve metası yok olucudur."
172. "Mihnetlerin en kötüsü dünya sevgisidir."
173. "Fitnelerin en kötüsü dünya sevgisidir."
174. "Ahiretin salahı dünyayı reddetmektir."
175. "Dünyanın sıhhati hastalık ve lezzeti derttir."
176. "Dünyanın talakı, ahiretin mehiridir."
177. "Dünyayı taleb etmek fitnenin başıdır."
178. "Dünyayı dini ile taleb eden cezalandırılır ve kınanır."
179. "Dünyayı taleb eden ahireti kaybeder, ölüm ona çatar ve aniden yakalar ve dünyadan sadece kendi nasibine erişir."
180. "Dünyanın süslerinden yüz çeviren kimse cennet müjdesinin sevincine erişmiştir."
181. "Fena yurdunu ima eden ve beka yurdunu terk eden kimseden şaşarım."
182. "Nefsini tanıyan kimse fena yurduna nasıl ünsiyet edebilir, şaşarım!"
183. "Dünyanın kulu sürekli fitne ve beladadır."
184. "Dünyanın nihayeti fenadır."
185. "Dünyanın hilesi insanı yere serer."
186. "Ey dünya! Hileni bilmeyen ve hile tuzakların kendisine gizli kalan kimseyi kandır."
187. "Dünya hiledir, dünyada olan her şey aldatış vesilesidir ve üzerindeki her şey fanidir."
188. "Dünya çok aldatıcı, çok zarar vericidir. Sürekli değişici, zahir olucu, yok olucu ve biticidir."
189. "Dünya yemeği öldürücü bir zehir, sebepleri ise eski iplerdir."
190. "Dünyadan el çekmekle kurtuluşa erişilir."
191. "Dinin fesadı dünyadır."
192. "Dünyanın tüm karları hüsrandır."
193. "Dünya dostluğu ve ahireti terk hususunda birbirinizle samimice anlaşmışsınız."
194. "Şüphesiz dünya hileleriyle süslenmiş ve ziynetleriyle aldatmıştır."
195. "Dünyanın tüm nimetleri helak ve yok olucudur."
196. "Az dünyanın bekası devam etmez, çok dünya ise beladan güvende değildir."
197. "Dünyadan her şeyin işitilmesi, görülmesinden daha büyüktür."
198. "Şüphesiz dünyada tatlı olan her şey acı olmuş ve saf olanlar bulanıklaşmıştır."
199. "Şüphesiz (peygamber) dünyayı küçümsemiş ve horlamıştı. Başkalarının yanında da dünyayı horluyordu. Allah'ın dünyayı kendi iradesiyle kendisinden aldığı ve başkalarına imtihan için yaydığını verdiğini biliyordu."
200. "Mihnet dünya sevgisi ile birlikte kılınmıştır."
201. "Dünyanın tüm kolaylıkları zorluktur."
202. "Az bir dünya çok ahireti ortadan kaldırır."
203. "Dünyanın tüm hali sarsıntılı, varlığı çalınmış ve intikal halindedir."
204. "Dünyanın tüm müddeti bitici ve içindeki tüm diriler ölücü ve fani olucudur."
205. "Güneş ve gece bir araya gelmediği gibi Allah ve dünya sevgisi ile bir araya gelmez."
206. "Nice bina yapan kimse, içinde oturmamıştır."
207. "İnsan dünyayla ne kadar fazla uğraşırsa ona o kadar bağlanır, onu o kadar hüsran yollarına sokar ve helak edici şeylere düşürür."
208. "Kalbinde dünya sevgisi yer eden kimse nasıl Allah sevgisini iddia edebilir?"
209. "Dünyaya güvenen nice kimse faciaya düçar kalmıştır."
210. "Nice dünyaya güvenen kimse yere serilmiştir."
211. "Dünyadan kopucu olun ve ahirete bağlanın."
212. "Dünya ile ünsiyet kurduğunda ondan daha fazla sakınıcı ol."
213. "Günlerin dönüşü rüyalardır, lezzetleri dertlerdir ve bağışları ise yokluk ve hastalıklardır."
214. "Dünyanın çokluğu azlık, izzeti zillet, süsleri saptırıcı ve bağışları fitnedir."
215. "Nice azamet sahibini dünya hor kılmıştır."
216. "Dünyanın şüphesiz kendi yurtlarını olmadığı bilen ve onu (ahiret ile) değiştiren topluluk gibi olun."
217. "Fayda vermeyen bir şey zarar verir. Dünya tatlılığı ve acılığı ile göçer, fakirlik ilahi zenginlik ile birlikte olunca zarar vermez."
218. "Dünyadan bir şey kaybedince bu (senin için) bir ganimettir."
219. "Dünya ile meşgul olan kimse nasıl ahiret için amel etsin.""Her doğan şeyin bir batışı vardır."
220. "Dünyayı nefsin için bir paha ve Allah nezdinde senin için olanlara bir karşılık görmen (karlı) ticaret değildir."
221. "Dünyadan bir sevince erişen herkes ardından bir hüzne boğulur."
222. "Rahatlık bulutu kime gölge ederse, üzerine bela yağmuru yağar."
223. "Dünya için amel eden hüsrana uğrar."
224. "Kendisinden el çeken kimseye dünya, istemediği halde gelir."
225. "Dünyadan öne geçmeye çalışan kimseyi dünya kaybeder."
226. "Dünyadan uzak duran kimseyi dünya taleb eder."
227. "Dünya ile boğuşan kimse, dünya yere serer."
228. "Dünyaya isyan edene, dünya itaat eder."
229. "Dünyadan yüz çevirene, dünya bizzat gider."
230. "Dünyaya sahip olanın yere serilmesi çok olur."
231. "Dünyayı imar eden kimse, ahiretini harab eder."
232. "Dünyayı çok taleb eden kimse, kendisini helak eden şeyleri çok taleb etmiştir."
233. "Dünyayı az taleb eden kimse, kendisine güven veren şeyleri çok taleb etmiştir."
234. "Dünya süsü kendisine hoş gelen kimseye hileler galip gelir."
235. "Dünyadan hoşnut olan kimseyi ahiret zayi eder."
236. "Dünyadan olan her şeyin bir sonu ve yok oluşu vardır."
237. "Şüphesiz dünya sizlere örtüsünü kaldırmış ve hepinize eşit şekilde ilan etmiştir."
238. "Dünya sevgisi için kulaklar hikmeti duymaya karşı sağır olmuş ve kalpler basiret nurundan körelmiştir."
239. "Münezzeh olan Allah dünyayı kulları için seçmemiş ve onu düşmanlarından esirgememiştir."
240. "Verdiği sıkıntılar yüzünden kendisinden yüz çeviren kimse dışında, hiç kimse dünyadan hoş bir yüz görmemiştir."
241. "Dünya ehli akıl edecek olsaydı dünya harab olurdu."
242. "Dünya Allah nezdinde övülmüş olsaydı onu dostlarına özgü kılardı. Lakin Allah dostlarının kalbini ondan çevirtmiş, dünya hakkındaki tamahlarını yok etmiştir."
243. "Dünyadan kendisini hoşnut kılacağını isteyen kimsenin (başkalarına) kötü isnatları çoğalır, saldırganlığı uzar."
244. "Sizden birine dünya baki olsaydı; dünya, şu anda elinde olan kimseye ulaşmazdı."
245. "Dünya süsü gözüne hoş gelen kimsenin gözlerinin körlüğü ardından gelir."
246. "Dünyanın hilesine güvenen kimse, korkması gereken şeyden kendisini güvende görür."
247. "Kalbi dünya sevgisine bağlanan kimse üç şeye bağlanmış olur: Sürekli hüzün, kendisini bırakmayan bir hırs ve ulaşamayacağı bir arzu."
248. "Dünyaya zannı güzel olan kimseye mihnet ve zorluk hakim olur."
249. "Dünya süsüne rağbet eden kimse istediği bekayı kaybeder."
250. "Dünyaya mağlub olan kimse, önünü görmekten kör olur."
251. "Dünyayı imar eden kimse dinini bozar ve ahiretini harab eder."
252. "Gözünü dünyanın çocuklarıyla sınırlandıran kimse, hidayet yolunu görmekten kör olur."
253. "Dünyadan bir şey taleb eden, ahiretten istediğinden daha fazlasını kaybeder."
254. "Dünyayı ahiret ameliyle taleb eden kimseyi (bu iş) talep ettiği şeyden uzak düşürür."
255. "Dünya nimetlerinden nefsini uzak kılan kimsenin, şüphesiz aklı kemale ermiştir."
256. "Dünyadan bir şeye sahip olan kimse ahiretinden malik olduğu şeyden fazlasını kaybeder."
257. "Dünyayı tanıyan kimse, kendisine ulaşan şeyler sebebiyle hüzünlenmez."
258. "Dünyanın hilesini bilen kimse imkansız rüyalarına aldanmaz."
259. "Dünyaya ulaşan kimse sıkıntıda olur ve onu kaybeden kimse zorluğa düşer."
260. "Dünya gözünde büyük olan ve kalbindeki yeri büyüyen kimse, onu Allah'a tercih eder, ona bağlanır ve ona kul olur."
261. "Dünya sevgisini şiar edinen kimsenin içini dünya hüzünle doldurur ve kalbinin siyahlığında oynar. (Bu hüzünler şunlardır Bir hüzün kendisini meşgul eder, bir gam onu hüzünlendirir ve sonunda onu gazabına alır. Böylece, kalp damarları parçalanmış, Allah nezdinde hor hale gelmiş ve kardeşlerine görülmesi uzaklaşmış bir halde ilahi kazaya düşer."
262. "Dünyaya güvenen kimse, mutsuz ve mahrumdur."
263. "Dünyaya hizmet edeni, dünya hizmetkar edinir. Her kim de münezzeh olan Allah'a hizmet ederse dünya ona hizmet eder."
264. "Tek derdi dünya olan kimsenin kıyamet günü mutsuzluğu ve hüznü uzar."
265. "Dünya nimetlerinden uzaklaşan kimse aziz olur."
266. "Dostların toplanışını ayrılıkla dağıtmak ve sevinci hüzne çevirmek, dünyanın zorluklarındandır."
267. "Sadece içinde günah işlenmesi, dünyanın Allah nezdindeki horluğundandır."
268. "Allah nezdinde olana sadece dünyayı terk etmekle ulaşılması, dünyanın kınanmasındandır."
269. "Dünyadan önce gönderdiklerin kendin içindir. Geriye attıkların ise düşmanların içindir."
270. "Dünyanın arkadaşı olan musibet ve olayların hedefi olur."
271. "Dünyanın ölümleri, ahiretin ölümlerinden daha kolaydır."
272. "Dünya gibi hiçbir şey dini bozmaz."
273. "Dünyanın örneği gölgen gibidir; durursan durur, taleb edersen uzaklaşır."
274. "Size ne olmuş da elde ettiğiniz az bir dünyaya hoşlanıyor ve ahiretten mahrum olduğunuz nice şeye hüzünlenmiyorsunuz?"
275. "Gözünde sevimli olan bu dünya, kötü görüşünün kendisini gözünde çirkin gösterdiği ahiretten daha iyi değildir."
276. "Dünyayı taleb eden kimse ahireti elde edemez."
277. "Dünya lezzetlerinden birine ulaşan kimseye, kıyamet günü bu lezzet hüzün olur."
278. "Dünyadan azalan şey, ahirette çoğalır."
279. "Sana ve dünyaya ne olmuş ki onu elde ettiğinde düzeltmek seni ondan faydalanmaktan alıkoyuyor; faydalandığın takdirde ise ölümün sana galip gelişi boğazını tıkıyor!"
280. "Dünyadan bir şeye ulaştığında, bununla çok sevinme; dünyadan kaybettiklerin sebebiyle de üzülme!"
281. "Bina gibi bozulan yurdun ve yol azığı gibi yok olan ömrün ne hayrı vardır."
282. "Dünya (zehirli) bir yılan gibidir; derisi yumuşak, ama içinde öldürücü zehir vardır; aldanan cahil ona doğru yürür, akıl sahibi ise ondan uzak durur."
283. "Dünya metası kurumuş ve vebalı bir ot gibidir. O halde göç edilmesi kendisine güvenilip kalınmasından ve geçici nimetleri servetinden daha temiz olan, daha iyi olan otlaktan uzak durun."
284. "Dünya ile sükunete eren kimse helak olmuş, dinini mehiri kılmıştır. Dünya nerede meylederse o da oraya meyleder. Gerçekten de dünya onun tek derdidir ve onu kendisine mabut edilmiştir."
285. "Kendine kolay tut, şüphesiz ki iş yakındır, birliktelik kısa ve ikamet azdır."
286. "Dünya alı koyucu, inatçı, sırt çevirici, muzdarip, çok aldatıcı ve nankördür."
287. "Dünya ile sevinenler kıyamet günü helak olur ve dünya ile üzülenler ise kurtuluşa erer."
288. "Dünya nimetleri hususunda yarışma şüphesiz dünya nimetleri azdır."
289. "dünyadan ardında bir şey bırakma. Zira şu iki kişiden birine bırakmış olursun: Eğer Allah'a itaat yolunda harcayan olursa, senin bahtsızlığa düşerek elde ettiğinle o mutlu olur. Eğer Allah'a isyan yolunda harcayan olursa, senin topladıkların yüzünden bahtsız olmuş olacaktır; sen de ona günahında yardım etmiş sayılacaksın. Dolayısıyla bunlardan hiçbirini kendine tercih etmen doğru değildir."
290. "Sizden hiç kimse dünyadan kaybettikleri şeyler için cariye gibi ağlamasın."
291. "Dünya seni güzel emanetleriyle kandırmasın. Şüphesiz dünyanın emanetleri kendisine geri döner. Elde ettiğin haram işlerin neticeleri sana kalır."
292. "Dünyaya rağbet etme; aksi takdirde ahiretin hüsrana uğrar."
293. "Sakın dünya sizi aldatmasın, nefsani istekler size galip gelmesin, ömür size uzun gelmesin ve arzular sizi kandırmasın. Şüphesiz arzu dinden bir şey değildir."
294. "Dünyanın yücelttiği kimseyi sen yüceltme."
295. "Dünya kendisine sığınanı korumaz."
296. "Dünyanın sevinci devam etmez, hoşluğu baki kalmaz ve musibetlerinden güvende olunmaz."
297. "Az bir dünya bile dini bozar."
298. "İnsan hastayı tedavi ettiği gibi kendisini dünya dertlerinden tedavi etmeli ve hastanın perhiz ettiği gibi lezzet ve şehvetlerinden sakınmalıdır."
299. "Dünyaya rağbet olunca ahiret için amel fayda vermez."
300. "Nefsinin şerefini bilen kimseye dünyanın aşağılığından münezzeh olması yakışır."
301. "Az bir dünya, çok dünyadan hayırlıdır. Geçici miktarı insanı helak edişinden daha uygundur."
302. "Ey heva ve heves esirleri! Arzularınızı azaltın. Zira dünyaya meyleden kimseyi sadece olayların diş gıcırtısı korkutur."
303. "Ey dünyanın kulu ve dünya için amel edenler! Sizler gündüz alış veriş ediyor, gece ise yataklarınızda dönüyor ve yatıyorsunuz. Bu arada ahiretten gaflet ediyor ve ameli erteliyorsunuz. O halde ne zaman doğru yolu bulmayı düşünecek, önceden azık göndereceksiniz ve ne zaman ahiret işinize önem vereceksiniz?"
304. "Az bir dünya yeter ve çoğu helak eder."
305. "Yok olucu, kandırıcı, fani ve sevilen dünyadan sakının."
306. "Nice hoşluk, hoş olmayan şeylere dönüşür."
307. "Bazen hoşluk, hoş olmayan şeylere dönüşür."
308. "Bekasıyla fani olan, sıhhatiyle hastalanan ve güvendiği yerden gelinen (yakalanan) kimse nasıl olsun?"
309. "Şüphesiz nice uzak yakın olur ve nice yakın uzak olur."
310. "Sevdiği şeyin nihayetine eren kimse, hoşlanmadığı şeyin nihayetini beklemelidir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

35- Ecel-Ölüm Anı

1. "Allah her şeye bir ölçü ve her ölçüye bir ecel tayin etmiştir."
2. "Eceli yakın olana çare ve hilesi yardım etmez."
3. "Ecel insanı yüzüstü yere serer."
4. "Ecel korunmuş bir kaledir."
5. "Eceller arzuları keser."
6. "Ecel arzuyu rezil rüsva eder."
7. "Ecel arzuları biçer."
8. "Bilin ki şüphesiz siz az ötesinde ecel olan arzu günlerinde yaşıyorsunuz. Eceli gelmeden arzu günlerinde amel eden kimsenin amelleri fayda eder ve eceli ona bir zarar vermez."
9. "En yakın şey eceldir."
10. "Şüphesiz Allah-u Teala'nın velileri ecelini yakın ve arzularını yalancı görenler, ameli çok ve sürçmesi az olanlardır."
11. "Şüphesiz insan tam arzusuna kavuşmak üzereyken aniden eceli gelerek onu arzusuna ulaşmaktan alı koyar. Süphanellah! Bu taktirde ne arzusuna ulaşmış ve ne de arzu eden kalmıştır."
12. "Arzuların sonuna ulaştığınızda aniden gelip çatan ölümü hatırlayın."
13. "Eceller gelip çatınca arzular rezil olur."
14. "Arzunun afeti eceldir."
15. "Arzuların afeti ecellerin gelip çatmasıdır."
16. "Ecelin doğruluğu arzunun yalan oluşunu ortaya çıkarır."
17. "Eceller gelince arzuların zararlı oluşunu ortaya çıkarır."
18. "Eceller saldırıya geçince temenni ve arzuları rüsva eder."
19. "Her lahzada bir ecel vardır. (O lahzada ecel gelip çatabilir.)"
20. "Ölümü hatırlama kalplerinizden çıkıp gitmiş, yalancı arzular sizlere gelip çatmıştır."
21. "Bir çok insan amelini sürekli erteler ve sonunda aniden eceli gelip çatar."
22. "Koruyucu olarak ecel yeter (ecel gelmedikçe insan dünyadan göçmez)"
23. "Her ecel yazılmıştır."
24. "Her ecel hazırdır."
25. "Ecelini gözetleyen kimsenin arzuları kısa olur."
26. "Her insanın eceli kendisini ölüme sürüp götürücüdür."
27. "Eceller ortaya çıkarsa arzular rüsva olur."
28. "Eğer ecellerin yakınlığını ve gelip çatacağını düşünmüş olsaydınız şüphesiz yaşamanın tatlılığı ve sevinci size acı olurdu."
29. "Eceli ve yolunu görmüş olsaydınız, arzu ve arzunun aldatıcılığından nefret ederdiniz."
30. "Dünyada kalışını ve ecelini kısa gören kimsenin ümit ve arzusu da kısa olur."
31. "Saatlerin birbiri ardınca bitişi de ecellerdendir."
32. "Ecel arzulara ne de yakındır."
33. "Ecel arzu için ne de kesicidir."
34. "Yarını ömründen sayan kimse, ölümü taktir edememiştir."
35. "Önünde geçemeyeceği bir günü ve ecelinden kendisini sürekli takip eden aceleci bir isteyeni olan kimsenin kalmaya ne ümidi vardır?"
36. "Ecel, güzel bir ilaçtır."
37. "İnsanın nefesi ölüme doğru atılan bir adımdır."
38. "Ecelden daha koruyucu bir kalkan yoktur."
39. "Ecelden daha doğru bir şey yoktur."
40. "Ecelinden önce davranan, ikamet yurdu ve keramet mahalli için güzel amel işleyen kimseye Allah rahmet etsin."
41. "Arzusunu kısaltan, ecelinden önce davranan, fırsatı ganimet bilen ve amelinden azık alan kimseye Allah rahmet etsin."
42. "Ecellerinizden önce davranın, şüphesiz insanların ümitlerinin kesilmesi ve ecelinin gelip çatması yakındır."
43. "Eceline yaklaştıkça amelini güzelleştir."
44. "Saatlerin geçmesiyle ömürler fani olur."
45. "Allah her amele bir sevap, her şeye bir hesap ve her ecele bir yazı taktir etmiştir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

37- Emanet

1. "Sana güvenildiğinde emaneti eda et. Birine emanet verirsen onu itham etme. Şüphesiz emaneti olmayanın imanı da yoktur."
2. "Sana güvenen kimseye emaneti eda et. Sana hıyanet edene sen hıyanet etme."
3. "Emanet ve vefa doğru işlerdir. Yalan ve iftira ise hain sözlerdir."
4. "Emaneti olmayanın imanı yoktur."
5. "Emanete riayet edenin dini kemale erer."
6. "Emaneti küçük sayan kimse hıyanete düşmüştür."
7. "Sakınman doğru olmalıdır. İhtiyat etmen şiddetlenmeli; emanet ve yemin hususunda niyetin halis olmalıdır."
8. "Yayılması güzel olmayan her şey her ne kadar gizli tutulması istenmediyse de emanettir."
9. "Emanete riayet et, şüphesiz ki emanete riayet en üstün dindarlıktır."
10. "Emaneti güzel korumak insanın güzel inançlarının başıdır."
11. "İnsanların en kötüsü emanete inanmayan ve hıyanetten çekinmeyen kimsedir."
12. "İslam'ın başı emanettir."
13. "Allah bir kulu sevince, ona emaneti sevdirir."
14. "Emanet, güçlenince doğruluk da artar."
15. "Emanet, doğruluğa neden olur."
16. "Emanet, hakkını eda eden kimseye bir fazilettir."
17. "Emanet, riayet eden kimse için kurtuluştur."
18. "Emanet korunmadır."
19. "Emanet imandır, güler yüzlülük ise ihsandır."
20. "En üstün iman emanettir."
21. "İmanın başı emanettir."
22. "Emaneti olmayanın imanı yoktur."
23. "İçi ve dışı, fiili ve sözü aynı olan kimse emaneti eda eden ve adaleti gerçekleşen kimsedir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

38- Emel-İstek-Arzu

1. "Din arzuları kısaltmaktır. En üstün ibadet ise amelin ihlasıdır."
2. "Alışverişte insanların en hüsranda olanı ve çaba açısından en ümitsiz olanı bedenini arzularının yolunda yıpratan; mukadderatın isteklerine ulaşmakta kendisine yardımcı olmadığı, dünyadan hasretleriyle ayrılan ve ahirete veballeriyle ayak basan kimsedir."
3. "Şüphesiz münezzeh olan Allah arzusu uzun ve ameli kötü olan kimselerden nefret eder."
4. "İnsanlardan arzusu en uzun olan, ameli en kötü olandır."
5. "En yalan şey arzudur."
6. "Yalan arzular sizleri nereye kandırıyor?"
7. "En uzak şey arzudur."
8. "Uzun arzulardan sakın. Nice uzun emeline vurulan, amelini bozan ve eceli gelip çatan kimse arzusuna ulaşamamış ve kaybettiği şeyleri telafi edememiştir."
9. "Arzulara güvenmekten sakın, şüphesiz bu ahmakların ahlakıdır."
10. "Arzuyu yalanla ve ona güvenme. Şüphesiz arzu aldatmacadır ve sahibi aldanmıştır."
11. "Mağlup arzulardan ve alınmış nimetlerden sakının."
12. "Batıl arzulardan sakının. Niceleri sonuna çatamadıkları bir günü karşılamaya gitmiştir. Nice gecenin başında gıpta edilen kimse, sonunda yas tutanlara ağlamıştır."
13. "Arzuların kandırmasından sakının. Nice kimseler bir günü arzu ettikleri halde ona ulaşamamış nice bina eden kimse binasında oturamamış, nice mal toplayan onu yiyememiştir. Belki de o malı batıl yoldan toplamış veya hakkını vermediği bir yoldan biriktirmiştir. Haram olarak elde etmiş ve günahını yüklenmiştir."
14. "Cahil arzusuna güvenir ve amelini azaltır."
15. "Arzu sürekli yalan söyleyicidir. Hayatın uzaması insan için bir azaptır."
16. "Arzu serap gibidir. Kendisini göreni kandırır ve kendisine ümit bağlayanı ümitsiz kılar."
17. "Az arzu bile amelin bozulmasına neden olur."
18. "Nefis eceline çatıncaya kadar arzudan el çekmez."
19. "Arzudan daha kandırıcı bir sahtekar yoktur."
20. "Arzudan daha yalancı bir şey yoktur."
21. "Arzuları azaltmak amel için iyi bir yardımcıdır."
22. "Hiç kimse ecelini unutup kötü amel işlemedikçe arzusunu uzatmaz."
23. "Sizlere ne olmuş da ulaşamayacağınız şeyleri arzuluyor, yiyemeyeceğiniz malları topluyor ve oturmayacağınız binalar yapıyorsunuz?"
24. "Arzusu uzun olan kimse akıl etmemiştir."
25. "Amelini azaltmadıkça hiç kimse arzusunu uzatmaz."
26. "Arzu ameli yok etmek için ne kötü araçtır!"
27. "Arzuya dayanmak ahmaklıktandır."
28. "Her kim seraptan doymayı arzularsa arzusu boşa çıkar ve susuz ölür."
29. "Arzusu yolunda yürüyen kimse, eceliyle sürçer."
30. "Mümkün olmayan bir şeyi arzu eden kimsenin bekleyişi uzun sürer."
31. "Arzularının meydanında ilerleyen kimse eceliyle sürçer."
32. "Arzusu uzun olan kimse amelini bozar."
33. "Arzusu kısa olanın ameli güzel olur."
34. "Arzusunun nihayetine erişen kimse, ecelinin gelip çatmasını beklemelidir."
35. "Arzusuna kanan kimseyi arzusu aldatır."
36. "Arzusu uzun olanın ameli kötü olur."
37. "İnsanı kandırmak için arzu yeter."
38. "Nice arzu eden kimse ümitsiz olur ve nice huzurda bulunmayan kimse geri dönmez."
39. "Nice arzulayan kimse arzusuna erişmemiştir."
40. "Nice arzulara aldanan kimse amelini zayi etmiştir."
41. "Arzuları kısaltınız, ansızın ölümün gelip çatmasından korkunuz ve salih amel yapmaya koyulunuz."
42. "Arzuların doğru söylemesi çok azdır."
43. "Arzuları kısaltın, amel etmeye koyulun. Ecelin aniden gelip çatmasından korkun. Şüphesiz insan rızkının dönmesini ümit ettiği kadar, ömrün dönüşünü ümit etmemektedir. Bugün insanın kaybettiği rızkının yardın artması ümit edilir. Ama insanın ömründen dünün bugün dönüşü ümit edilmez."
44. "Emelleri kısaltın. Şüphesiz ömür kısadır. Hayır işle şüphesiz hayrın azı da çoktur."
45. "Şüphesiz ölümün doğruluğu kalbinizden çıkmış ve sizlere arzuların aldatışı galebe çalmıştır."
46. "Arzuları azaltın ki amellerin halis olsun."
47. "Arzunu kısalt. Ecelin ne de kısadır."
48. "Her arzunun aldatışı vardır."
49. "Nice arzular yalan söyler."
50. "Ecellerin bitişi arzuların aldatışındadır."
51. "Mühletlerin bitişi ve ecellerin yaklaşması arzuların aldatışındadır."
52. "Cahil insanı yalan arzuları kandırmış ve neticede güzel ameli yok olmuştur."
53. "Arzuların aldatışı ameli bozar."
54. "Eceline malik olamayanın nasıl da emelini uzattığına şaşarım."
55. "Arzusuna uymak ameli bozar."
56. "Arzusunu kısaltıp mühleti ganimet bilene ne mutlu!"
57. "Emelin nihayeti eceldir."
58. "Ömrün zayi oluşu emel ve arzular arasındadır."
59. "İnsanların en kötüsü emeli uzun ve ameli kötü olandır."
60. "Emelinin uzunluğunu ecelinin kısalığında kısalığına yay. Bedeninin sıhhati ve dününün esenliği seni aldatmasın. Şüphesiz ömrün müddeti az ve bedenin esenliği imkansızdır."
61. "Şahısların zilleti (bel bağladığı) arzularından ümitlerini kesmededir."
62. "Nice ümitler yalan arzular sebebiyle gerçekleşmez."
63. "Nice yalan ihtiraslar görülmeyen arzular sebebiyle gerçekleşmez."
64. "Nice ecel arzuların altındadır."
65. "Arzuların meyvesi amelin bozulmasıdır."
66. "Arzu hasleti ne de kötüdür. Ömrü fani kılar ve ameli yok eder."
67. "Arzulara ulaşmakla tehlikeli işlere kalkışmak kolaylaşır."
68. "Cennet amel il elde edilir; emel ile değil."
69. "Şüphesiz arzulara aldanırsanız, amelleriniz yok olunca hızlı eceller sizi yok eder."
70. "Şüphesiz sen asla arzuna ulaşamazsın. Ecelini aşamazsın. O halde Allah'tan sakın ve isteklerini güzelleştir."
71. "Arzular şeytanların gafillerin kalbindeki sultanıdır."
72. "Arzular ölümü yaklaştırır ve ümitleri uzaklaştırır."
73. "Arzular ameli bozar ve ömrü fani kılar."
74. "Arzular aldatıcı, kandırıcı ve zarar vericidir."
75. "Arzular ünsiyet edilen arkadaştır."
76. "Arzuların sonu yoktur."
77. "Arzular ecelin örtüsüdür."
78. "Arzular eceli unutturur."
79. "Arzular asla bitmez."
80. "Arzular ecelleri yakın kılar."
81. "Arzular ahmakları aldatma vesilesidir."
82. "Arzulara aldanan kimse kanmıştır."
83. "Arzular aldatır, zulüm ise insanı yere serer."
84. "Arzular çok aldatıcıdır."
85. "Arzular kandırır ve hayat geçer."
86. "Ameli güzel olan arzusuna erişmiştir."
87. "Arzularınızı yalanlayın. En güzel amellerinizle ömrünüzü ganimet bilin, akıllı ve zeki insanların öne geçtikleri gibi siz de önce geçin."
88. "Arzular akılsız insanların sermayesidir."
89. "Arzular ahmakların ahlakıdır."
90. "Arzular dağınıktır. (sona ermez)"
91. "Arzular şahısların himmetidir."
92. "Arzular seni kandırır ve seni gerçekler karşısında yalnız bırakır."
93. "Arzulardan sakının. Şüphesiz arzular gerçekleşmiş ölümlerdir."
94. "Sakın arzulara güvenme. Şüphesiz arzular akılsızların sermayesidir."
95. "En şerefli zenginlik arzuları terk etmektir."
96. "En faydalı ilaç, arzuları terk etmektir."
97. "Arzulardan sakının. Zira arzular sizlerden Allah'ın nimetlerinin sevincini giderir. İlahi nimetleri küçümsemeye ve az şükretmeye zorlar sizler."
98. "Arzuların ürünü eseftir."
99. "Arzuların ürünü esef ve meyvesi telef olmaktır."
100. "Nice arzular ölümün altındadır."
101. "En kötü fakirlik arzulardır."
102. "Arzularını yalanlayan ve ahiretini bayındır kılmak için dünyasını harab eden kimseye ne mutlu!"
103. "Nice defa arzular aldatır."
104. "Her insan arzusunu, ölümü ise kendisini taleb eder."
105. "Arzuların çokluğu aklın bozukluğundandır."
106. "Dünyanın aldatıcı arzularına ve yalan oyunlarına vurulduğu halde iman iddiasında bulunan kimse yalan söylemektedir."
107. "Arzularının aldattığı kimseyi ecelleri yalanlar."
108. "Arzulara dayanan kimse arzularına kavuşmadan ölür."
109. "Arzulara güvenen kimseyi ölüm keser atar."
110. "Arzuları çok olanın, hoşnutluğu az olur."
111. "Arzusuna uyan kimsenin sıkıntısı çok olur."
112. "Arzulardan yardım dileyen iflas eder."
113. "Arzular ve hileler seni aldatmasın. Akılsızlık için bu yeter."
114. "Arzularına dayanan kimseye arzuları vefa göstermez."
115. "Şüphesiz dallar köklerine, sonuçlar nedenlerine ve tikeller tümellerine döner."
116. "Arzular, basiret gözlerini köreltir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

39- Eziyet

1. "Eziyet etmek öfke doğurur."
2. "Mümin kimse insanların eziyetine tahammül eden, hiç kimsenin kendisinden eziyet görmediği kimsedir."
3. "En üstün şeref başkalarına eziyetten çekinmek ve ihsanda bulunmaktır."
4. "Kötülerin adeti dostlara eziyet etmektir."
5. "Aşağılık ve cahil insanların adeti yüce ve hür insanlara eziyet etmektir."
6. "Başkalarına eziyet etmekten kaçınan kimseye hiç kimse düşmanlık etmez."
7. "Başkalarına eziyetten sakınmak hayrın nişanelerindendir."
8. "Başkalarına eziyetten çekinmen düşmanların kalbini senin için ıslah eder."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] [SIZE=5] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

40- Fakirlik

1. "Fakirlik unutkanlık getirir."
2. "Perişanlık kınanmaya sebep olur."
3. "Fakirlik imanın süsüdür."
4. "Kabir fakirlikten daha hayırlıdır."
5. "Zorluk ahlakı bozar."
6. "Fakirlik izharında bulunmak, insanı fakir kılar."
7. "Yokluğu ve hastalığı gizlemek mürüvvettendir."
8. "Borçla birlikte olan fakirlik kızıl ölümdür."
9. "Borçla olan fakirlik en büyük mutsuzluktur."
10. "Fakirlik zeki insanı delilinden dilsiz kılar."
11. "Fakir insan vatanında da hordur."
12. "Fakirlik vatanda da gurbettir."
13. "Fakir insan kendi şehrinde de gariptir."
14. "Şiddetli fakirlik, rezil edici zenginlikten daha iyidir."
15. "Fakirlik ve zenginlik, münezzeh olan Allah'a sunulduktan sonradır."
16. "Darlık ahlakı çirkinleştirir ve arkadaşları ürkütür."
17. "Hoşnut olan fakir şeytanın tuzaklarından kurtulmuştur. Ama zengin şeytanın tuzağına düşmüştür."
18. "Fakirliğe izzet içinde sabretmek zillet ile birlikte olan zenginlikten daha güzeldir."
19. "Fakirlik müminin salahıdır. Onu komşuların hasetinden, kardeşlerin dalkavukluğundan ve sultanların tasallutundan rahatlığa kavuşturur."
20. "Kullardan Allah'ın en çok nefret ettiği kimse kibirli fakir, yaşlı zinakar ve fasık alimdir."
21. "Şüphesiz fakirlik nefis için zillet, akıl için dehşet ve hüzünleri celb edicidir."
22. "Cömertliğin afeti fakirliktir."
23. "Üç şey yakıcı ve helak edicidir: Zenginlikten sonraki fakirlik, izzetten sonraki zillet ve dostları kaybetmek."
24. "Fakirin dirhemi Allah nezdinde zenginin dinarından daha temizidir.""Nice fakir insan aslandan daha düşüğüdür."
25. "Zulmü adaletle ve fakirliği ise sadaka ve bağışlamakla tedavi edin."
26. "Nice fakir insan her zenginden daha zengindir."
27. "Nice zenginlik kalıcı zenginliği geri döndürür."
28. "En kötü fakirlik nefis fakirliğidir."
29. "Fakirliğin zarureti insanı çirkin işlere zorlar."
30. "Fakirliğin zararı zenginliğin sarhoşluğundan daha çok övülmüştür."
31. "Fakirin zenginliği kanaatidir."
32. "Nefsin fakirliği en kötü fakirliktir."
33. "Nice fakir insana muhtaç olunur."
34. "Nice fakir insan zengin ve nice zengin fakirdir."
35. "Nice az verilen kimse kar edici ve nice çok verilen kimse hüsrana uğrayıcıdır."
36. "Gurbette utanç yoktur. Şüphesiz utanç vatandaki yokluktadır."
37. "Fakirlik izharında bulunan fakir olur."
38. "Fakirliğini açığa vuranın değeri düşük olur."
39. "Selamette olmayı seven kimse fakirliği seçmelidir. Rahatlığı seven kimse ise dünyadan yüz çevirmeyi tercih etmelidir."
40. "Fakirliğin zorladığı kimse "la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim" (Yüce ve azim olan Allah'tan başka güç ve kuvvet yoktur.) sözünü çok söylemelidir."
41. "Muhtaç olmadıkça isteğini izhar etmemesi fakire farz olan şeylerdendir."
42. "Dünyanın ve ahiretin padişahları hoşnut olan fakirlerdir."
43. "Fakirliğin sıkıntısını çeken fakirden, Allah'ın nimetine küfreden zenginden, Allah'ın haklarında cimrilik etmeyi ganimet sayan cimriden veya hikmeti işitmekten adeta sağır olan isyankardan başkasına mı bakıyorsun?"

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler


41- Farklı Konular

1. "Hasletleri değiştirmek dışında her şeye güç yetirilebilir."
2. "Gurbete düşmek iki dağınıklıktan biridir."
3. "Mutlu insanlar, mutsuzluğa ne kadar da yakındır."
4. "Olayların sıkıntısı/yarası makam yüceliği miktarıncadır."
5. "Muhtaç insanı güzel salıvermek iki rahatlıktan biridir."
6. "Elbisen başkasının üzerinde, senin üzerinden daha kalıcıdır."
7. "Sana nazlanan kimsenin nazını kabul etme. Senden özür dileyenin özrünü kabul et ve sana kötülük edene iyilik et."
8. "Sana bir şey ulaşmayınca, sana verildiğinde senin az kalan şeylerle kendine teselli ver."
9. "Nice defa insan henüz suya kanmadan yudum boğazına düğümlenir (ölür)."
10. "Nice defa işler tatsız olur."
11. "İki arkadaşın arasını ayırmak kötü bir çabadır."
12. "Nice azamet sahibi insanlar en aşağılık insandan daha aşağı düşmüşlerdir."
13. "Bazen keskin kılıç körelir."
14. "Teslim olan kimse ilahi azaptan korunur."
15. "Çekinen her işe nail olmak ve istemek zordur."
16. "Her gaip olan dönmez."
17. "İnsanlar arasında farklılık oldukça hayır üzere olurlar."
18. "Gözlerden gaib olan her şey ilginçtir."
19. "Şüphesiz gözleri olan kimse için sabah aydınlanmıştır."
20. "İstemekte ısrar eden kimseden insanlar usanır."
21. "Her kim tatlı bir kaynağı bulur, kana kana içer ve ganimet saymazsa, susamasından ve talep ettiği halde bulamamasından korkulur."
22. "Siz hicretten sonra Araplık haline geri döndünüz, dostluktan sonra dağınık gruplara ayrıldınız."
23. "Kendine güvenen kimse yere serilir."
24. "Her gelecek olan gelmiş gibidir."
25. "Küstahlıktan sakın, şüphesiz küstahlık seni çirkinlikleri işlemeye ve günahlara düşmeye sürükler."
26. "En çirkin acizlik sıkılmaktır."
27. "İnsan çocuğunu kaybedince uyuyabilir, ama zulüm karşısında uyuyamaz."
28. "Hatıraların meyve verişi konuşmakladır."
29. "Talih doğmuş, parlayan parlamış, açık aşikar olmuş ve eğrilik doğrulmuştur."
30. "Bazı suretler vardır, maddeden soyut, güç ve kabiliyetten yücedir. Allah-u Teala onlara tecelli etmiş ve onlarda nurlanmıştır. Allah onlara doğmuş ve onlar da ışık saçmıştır. Onların hüviyetine kendi misal ve benzerliğini yansıtmış ve neticede onlarda fiillerini aşikar kılmıştır. Allah konuşan bir nefse sahip olan insanı yarattı. Eğer insan nefsini ilim ve amelle temizlerse gerçekten nedenlerinin ilk cevherlerine benzer. Eğer nefislerin mizaçları mutedil olur ve zıtlarından ayrılırlarsa sağlam yedi gökle kendisine ortak olur."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

42- Faziletler

1. "Faziletlere yücelmek zor, ama kurtarıcıdır."
2. "Fazilet kemal güzelliği ve yüce amel iledir; mal çokluğu veya büyük makamlarla değil."
3. "Seni sevene ikram et ve düşmanını bağışla ki faziletlerin kemale ersin."
4. "Nefsini faziletlere zorla. Şüphesiz nefsin rezaletlere adet etmiştir."
5. "En güçlü vesile güzel faziletlerdir."
6. "Kötülüğe iyilikle karşılık vermek ve günahları mağfiret ile örtmek en güzel faziletten ve en yüce övgülerdendir."
7. "Şüphesiz fazilet sahibi kimsenin faziletini, sadece fazilet sahibi kimseler tanır."
8. "Faziletleri elde etmekle düşman hor kılınır."
9. "Kendinizi faziletleri elde etmek, zulümden sakınmak, hak üzere amel etmek, insaf sahibi olmak, fesattan sakınmak ve ahireti ıslah etmek ile süsleyin."
10. "Faziletin tümü özgür insanlara iyilik etmek ve hayır ehli kimselere ihsanda bulunmakta toplanmıştır."
11. "Düşmanına ihsan et. Şüphesiz ihsan iki zaferden biridir."
12. "Faziletlerin başı, faziletli insanlara ihsan etmektir."
13. "İnsanın övüncü fazileti iledir; aslı ile değil."
14. "İnsanın değeri, fazileti ölçüsüncedir."
15. "Faziletlerle süslen ve çirkinliklerden uzak dur."
16. "Faziletlerin kemali hasletlerin şerafetidir."
17. "Soylar babalar ve anneler ile değildir; övülmüş faziletler iledir."
18. "Faziletleri az olanın vesileleri zayıf olur."
19. "İhsan etmek ve iyi işleri yaymak en üstün fazilettendir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

43- Fedakarlık

1. "Fedakarlık fazilettir."
2. "Fedakarlık en şerefli ihsandır."
3. "Fedakarlık iyilerin ahlakıdır."
4. "Fedakarlık ihsanın nihayetidir."
5. "Fedakarlık en şerefli keremdir."
6. "Fedakarlık en yüce ihsandır."
7. "Fedakarlık yüceliklerin yücesidir."
8. "Fedakarlık en üstün ibadet ve en yüce efendiliktir."
9. "Fedakarlık keremin en yüce mertebesi ve en üstün ahlaktır."
10. "Fedakarlık en güzel ihsan ve en üstün iman mertebesidir."
11. "Fedakarlık iyilerin metodu ve hayırlıların ahlakıdır."
12. "İnsanların ortak faydalandığı bir şeyi kendine has kılmaktan ve gören insan için açık olan bir şeye karşı gafil davranmaktan sakın. Şüphesiz aksi taktirde (kendine has kıldığın şey) senden alınıp başkasına verilir."
13. "En büyük bağış Fedakarlıktır."
14. "En güzel yücelik Fedakarlıktır."
15. "Fedakarlık ile hürler köle edilir."
16. "Fedakarlıkla kerem adına hak kazanılır."
17. "Nefsinden fedakarlık ederek başkalarına malik olabilirsin."
18. "Yüceliklerin en hayırlısı fedakarlıktır."
19. "Nefsinden fedakarlık etmekle yüce insanların cevheri belli olur."
20. "Yüceliklerin nihayeti fedakarlıktır."
21. "İnsanın yüceliği olarak fedakarlık yeter."
22. "Başkasını nefsine tercih eden mürüvvetin kemaline ermiştir."
23. "Başkasını nefsine tercih eden kimse fazilet adına müstahak olur."
24. "Malı hususunda seni tercih eden kimse şüphesiz seni kendisine tercih etmiştir."
25. "Fedakarlıkla süslenmek en üstün seçimdendir."
26. "Fedakarlık en güzel ihsandandır."
27. "Yücelikler sadece iffet ve fedakarlıkla kemale erer"
28. "Fedakarlık keremin en yüce mertebesidir."
29. "İnsanların en hayırlısı darlıkta fedakarlık ve sabır gösterendir."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

44- Fevk-Üstün

1. "Senden altındaki merhamet et ki senden üstündekiler sana merhamet etsin. Onun hatasını kendi hatanla, günahını senin rabbine (karşı işlediğin) günahınla ve merhametine olan ihtiyacını rabbinin rahmetine olan ihtiyacınla mukayese et."
2. "Kendinden üstün olana itaat et ki senden aşağıda olan da sana itaat etsin. Batınını ıslah et ki Allah ta zahirini ıslah etsin."
3. "Yükselince elinin altındaki cahiller hakkında tefekkür etme. Lakin senden üstün olan alimlere uy."
4. "Kendinden üstün olanlar rahmet ümit ettiği halde kendinden aşağıdakine merhamet etmeyen kimseye şaşarım."
5. "Kendinden üstün olana galip gelmek isteyen kimse mağlub olur."
6. "Kendinden üstün olanı idare etmeyen kimse hedefine ulaşamaz."
7. "Senden üstün olana itaat etmen seninle aynı mertebede olanı yüceltmen ve senden aşağıda olan kimseler hakkında insaflı davranman hikmettendir."
8. "Senden üstün olanla çatışmaman, senden aşağıda olanları zelil kılmaman, kudretin dahilinde olmayan bir şeyi elinde tutmaman, dilinin kalbine ve sözünün ameline muhalefet etmemesi, bilmediğin şey hakkında konuşmaman, sana yöneldiğinde işi terk etmemen ve sırt çevirdiğinde taleb etmemen hikmettendir."
9. "Alim kendinden üstün olanı kıskanmayı, kendinden düşük olanı tahkir etmeyi ve ilmi karşısında dünyanın değersiz metasından bir şey almayı terk etmedikçe alim olamaz."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

46- Fiiller

1. "Şüphesiz sizler yüce fiillere güzel konuşmaktan daha muhtaçsınız."
2. "Güzel fiillerle övgü güzelleşir."
3. "Övülmüş fiillere ve ahlaki faziletlere koşunuz. Doğru sözlülükte ve mal bağışında yarışınız."
4. "Güzel fiiller, güzel sözlerin örneğidir."
5. "İnsanın asaletinin delili, amelidir."
6. "Amelin sözden fazla oluşu en güzel fazilettir. Amelin sözden az oluşu ise en çirkin rezalettir."
7. "En kötü amel günaha sebep olandır."
8. "En çirkin amel iyiliği yok edendir."
9. "Amelin doğruluğu insanı süsler."
10. "Fiilin niteliği aklın niceliğine delalet eder. O halde iyi işi seç ve işlerinde sırtı pek ol."
11. "Söz amelle birleşmedikçe fayda vermez."
12. "İstediğini yapan kimse, istemediği ile karşılaşır."
13. "Güzel iş yapan kimse aklının çok olduğunu ortaya koyar."
14. "İnsan nefsi hakkında ne kadar doğru sözlüdür. İşi gibi hangi delili vardır. (yani insanın işi kendisinin aynasıdır.)"
15. "İnsan nefsi hakkında ne kadar doğru sözlüdür! İşi gibi şahidi olan hangi şey vardır? Bilinmeyen ağaç sadece meyve verdiğinde tanındığı gibi insan da sadece ameliyle tanınır. Böylece meyve aslına delalet eder ve fazilet sahibi faziletiyle tanınır. Aynı şekilde yüce insan edebiyle şereflenir ve aşağılık insan, rezaletleriyle rüsva olur."
16. "Her insanın hayır ve şerri ile aslının temizliğine ve pisliğine görünen amelleri delalet eder."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

47- Fikir-Düşünce

1. "Fikir yol gösterir."
2. "Fikir ibadettir."
3. "Düşünmek rüşttür."
4. "Fikir ve düşünce aklı nurlu kılar."
5. "Fikir, doğru yola hidayet eder."
6. "Fikir, sakınanların gezinti yeridir."
7. "Fikir, insana hikmet verir."
8. "Fikir saf bir aynadır."
9. "Fikir akılların cilasıdır."
10. "Allah'ın nimetleri hakkında düşünmek güzel bir ibadettir."
11. "Doğru iş tefekkürün dallarındandır."
12. "Hikmet dışında bir şey üzerinde düşünmek heva ve hevestir."
13. "Düşüncesiz suskunluk dilsizliktir."
14. "Bir söz hakkında düşünmek insanı sürçmekten güvende kılar."
15. "Mümin düşüncesiyle hüzünlü, dostluğunda ise cimridir. (herkesle dost olmaz)"
16. "Hayırı düşünmek, hayırla amel etmeye davet eder."
17. "İşlerin sonunu düşünmek insanı yok olmaktan kurtarır."
18. "İşlerin sonunu düşünmek insanı istenmeyen hadiselerden güvende kılar."
19. "Düşünmek iki hidayetten biridir."
20. "Göklerin ve yerin melekutu hakkında düşünmek halis insanların ibadetidir."
21. "İşe başlamadan önce düşünmek insanı sürçmekten korur."
22. "Fikir, itibara sahip olur, sürçmeden güvende kılar ve sırtı pek olmaya sebep olur."
23. "Düşün ki zeki olasın."
24. "Düşün ki basiret sahibi olasın."
25. "En üstün ibadet fikirdir."
26. "Aklın kökü fikir ve meyvesi esenliktir."
27. "Sürçmelerden esenlikte olmasının esası işten önce düşünmek ve sözden önce tefekkür etmektir."
28. "Bir işi yapmak isteyince düşündükten ve meşveret ettikten sonra yap. Bu günkü işi yarına erteleme. Her gün için o günün amelini yap."
29. "Tüm işlerinde düşünceyi öne aldığın takdirde her işte akıbetin güzel olur."
30. "Düşündükten sonra yap."
31. "Düşünerek düşünce ıslah olur."
32. "Sürekli düşünerek şek ortadan kalkar."
33. "Düşünmekle işlerin karanlığı ortadan kalkar."
34. "Sürekli düşünmekle akıbetler esenlikte olur."
35. "Baki olanı fani olandan ümit etmek en şerafetli görüştendir."
36. "Karar almadan önce düşün, teşebbüste bulunmadan önce meşveret et ve aniden bir işe girişmeden önce tefekkür et."
37. "Tefekkür seni basiretli kılar ve sana ibret almayı kazandırır."
38. "Fikrin meyvesi esenliktir."
39. "İnsanların bir şeye dalması o şeyin oluşunun mukaddimesidir."
40. "Sürekli düşünme ve sakınma sürçmelerden güvende kılar ve değişimlerden kurtarır."
41. "Basiretin başı fikirdir."
42. "İşten önce düşün ki yaptığınla kınanmayasın."
43. "Görüşün doğruluğu fikirlerin gezintisi iledir."
44. "Kalbin günahları düşünmekten oruçlu olması, karnın yemekten oruç tutmasından daha üstündür."
45. "Kalbi fikir ve dili zikirle meşgul olan kimseye ne mutlu!"
46. "Uzun düşünme akıbetleri övdürür ve işlerin bozukluğunu telafi eder."
47. "Uzun tefekkür tedbirin sonuçlarını ıslah eder."
48. "Uzun tefekkür meşveret edilen kimsenin görüşüne denktir."
49. "Fikirden ayrılma. Şüphesiz fikir delaletten kurtuluş yolu ve amelleri ıslah edicidir."
50. "Akıllı insanın düşünmesi hidayettir."
51. "Kısa bir saat düşünmek uzun ibadetten daha hayırlıdır."
52. "Düşüncen seni doğru yola hidayet eder ve ahiretini ıslah etmeye sevk eder."
53. "İnsanın fikri çirkin amelini güzel amelinden ayırt edip gördüğü aynadır."
54. "Çok düşünmek ve anlamak çok tekrar etmekten ve okumaktan daha faydalıdır."
55. "Günah hususunda düşünmen seni günahlara düşmeye sevk eder."
56. "İtaatler hususunda düşünmen seni, itaatlerle amel etmeye davet eder."
57. "Düşün sonra konuş ki sürçmeden güvende olasın."
58. "Ey insanlar düşünün, bakın, ibret alın ve ahiret için azık alın ki mutluluğa erişesiniz."
59. "Ölç, sonra ayır. Düşün sonra konuş. İyi bil sonra amel et."
60. "Fikir ile birlikte olduğu takdirde her gün, sana bir ibret verir."
61. "Doğru yolu bulmak için düşünce yeterlidir."
62. "Düşünceyi uzayan kimsenin görüşü güzel olur."
63. "İşleri karşılayan kimse basiretli olur."
64. "İşlere sırt dönen kimse şaşkınlık içinde bocalar."
65. "Fikri çoğalan kimsenin akıbeti güzel olur."
66. "Amelden önce düşünen kimsenin doğru işleri çoğalır."
67. "Fikri uzayan kimsenin basireti güzel olur."
68. "Fikri zayıf olan kimsenin aldanışı güçlü olur."
69. "Düşüncesini işleten kimsenin cevabı doğru olur."
70. "Allah'ın nimetleri hakkında tefekkür eden kimse başarı elde eder."
71. "Tefekkür eden kimse işlerin sonunu görür."
72. "Düşüncesini uyanık tutan kimse ümmetinin nihayetine erişir."
73. "Düşüncesini öğrendiği şeylerde arttıran kimsenin ilmi sağlam olur ve anlamadığı şeyi anlar."
74. "Allah'ın azameti hakkında tefekkür eden kimse şaşkınlığa düşer."
75. "İşlerinde düşünen kimse için her şeyde bir ibret vardır."
76. "Güzel düşünen kimse asla zillete düşmez."
77. "Nefsini, sana hikmeti arttıran düşünceden ve sana ismeti kazandıran ibretten boş tutma."
78. "Tefekkür gibi bir ibadet yoktur."
79. "Fikir gibi bir rüşd yoktur."
80. "Fikri olmayanın basireti de yoktur."
81. "İşe başlamadan önce düşün ki yaptığınla kınanmayasın."
82. "Ağır davranan kimsenin düşüncesi, acele ederek çabuk iş yapmasından daha üstündür."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

48- Fücur-Günah-Zinakarlık

1. "Günahkarlık zelil kılar."
2. "Günahkar açıkça günah işleyendir."
3. "Günah işlemek zelil bir kaledir. Ehlini barındırmaz ve kendine sığınanı korumaz."
4. "Açıkça günah işlemekten sakın. Şüphesiz açıkça günah işlemek en şiddetli günahtır."
5. "Günahkar insanla arkadaşlık etmekten sakın. Şüphesiz açıkça günah işleyen kimse arkadaşını az bir şeye satar."
6. "Şüphesiz günahkar, vefasız olan her zalimdir."
7. "Ben müminlerin emiriyim, mal ise günahkarların emiridir."
8. "Günahkar fasıktan tüm gücünüzle kaçının."
9. "Günahkar insanla ilişkisini kesmek ganimettir."
10. "Günahkarlıkla birlikte zenginlik olmaz."
11. "Günahkarlığa sevinmekten daha büyük günah yoktur."
12. "Günahkarları tanıyan kimseye onlar gibi amel etmemesi yakışır."
13. "Günah yerlerinden sakın. Şüphesiz böyle yerler Rahman'ı gazaplandırır ve (ilahi) ateşi yakar."

[f_altan]

Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[FONT=Arial] Hz. Ali'den (a.s) Hikmetli Sözler

49- Gaflet

1. "Gaflet yokluktur."
2. "Gaflet aldanıştır."
3. "Gaflet eğlenmedir."
4. "Gaflet en zararlı düşmandır."
5. "Gaflet akılsız kimselerin ahlakıdır."
6. "Gaflet uzak görüşlülüğün karşıtıdır."
7. "Gaflet nefislerin sapıklığı ve umutsuzluğun başıdır."
8. "Gaflet aldanışa sebep olur ve helak olmayı yaklaştırır."
9. "Mestliğinden ayıl, gafletinden uyan ve hızını azalt ey duyucu insan."
10. "Gafletten sakının, şüphesiz gaflet hissin/derkin bozukluğudur."
11. "Gaflet ve vefasızlık konaklarından ve Allah'a itaat hususunda yardımcıların az olduğu yerlerde sakın."
12. "Gaflet ve mühlete aldanıştan sakın. Şüphesiz gaflet amelleri bozar ve eceller arzuları keser."
13. "Gafletin devamı basireti köreltir."
14. "Sizinle öğüt arasında gaflet ve aldanıştan bir perde vardır."
15. "Kulağın duyması, kalbin gafletiyle fayda vermez."
16. "Gaflete uyanışla muhalefet gösterin."
17. "Gaflet ve aldanış sarhoşluğundan insan, şarap sarhoşluğundan daha geç uyanır."
18. "Gaflette huzur bulmak aldanıştır."
19. "Ömrü aleyhine bir hüccet olan ve günleri kendisini mutsuzluğa sürükleyen gaflet sahibi insana eyvahlar olsun."
20. "Ey duyucu insan, gafletinden uyan, aceleni yavaşlat, sırtını güçlendir, sakınmayı kuşan ve kabrini hatırla. Şüphesiz geçişin oradandır."
21. "Sapık insan kılavuzun gafletiyle nasıl hidayete erişebilir."
22. "Sapıklık olarak gaflet yeter."
23. "İnsana ömrünü kendisini kurtarmayan şeylerde zayi etmesi gaflet olarak yeter."
24. "Gafil olan, gafil kalır."
25. "Gafleti uzayan kimsenin helaki acil olur."
26. "Kendisine gaflet galebe çalan kimsenin kalbi ölür."
27. "Günlerin olaylarından gaflet eden kimseyi ölüm uyandırır."
28. "Kendisine gaflet galebe eden ve dolayısıyla da göçü unutup hazırlanmayan kimseye eyvahlar olsun!"
29. "Adem oğluna eyvahlar olsun! Onu gafil kılan nedir? Hangi şeyin salahı, rüşdü onu gafil kılmıştır?"
30. "Gafil insanın ameli yoktur."
31. "Gaflet dalalet ve aldanmak ise cehalettir."
32. "Gaflet en zararlı düşmandır."