Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

    Cemel savaşında ,Emirül müminin Ali Bin Ebu Talip (a.s) Yanında bulunuyordum.Bir adam gelip dedi ki:Ey Emirül Müminin,karşımızdakiler tekbir getiriyor,bizde getiriyoruz,onlarda La ilahe illallah diyorlar bizde diyoruz,onlarda namaz kılıyor bizde namaz kılıyoruz.peki niçin bunlarla savaşıyoruz?


    Hz.Ali (a.s) dedi ki: Biz bu ayete dayanarak onlarla savaşıyoruz.''işte bu elçiler,bir kısmını bir kısmına üstün kıldık.Onlardan,Allah'ın kendileriyle konuşduğu ve derecelerle yükseltdiği vardır.Meryemoğlu İsa'ya apaçık belgeler verdik ve onu ruhül kudüs ile destekledik.Şayet Allah dileseydi,apaçık belgeler geldikten sonra,onların peşinden gelenler(biz onların peşinden gelenleriz)
    birbirlerini öldürmezlerdi.Ancak ihtilafa düştüler,onlardan kimi inandı,kimi inkar etti.Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi.
    Ama Allah dilediğini yapandır.(Bakara 253)
    Biz inananlarız,onlarsa inkar edenlerdir.Bunun üzerine adam şöyle dedi.Kabe nin Rabbi ne and olsun ki,onlar inkar ettiler ve ardından karşı tarafa saldırdı,öldürülünceye kadar savaştı.


    Tefsirül Ayyaşi,Asbağ b.Nebata








    Yorum


      Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

      Emir-ül müminin Hz Ali (a.s):


      Tereddüt etmeyin,şüpheye düşersiniz,şüpheye düşmeyin,kafir olursunuz.

      Yorum


        Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

        [font=]İmam Ali Aleyhisselam şöyle buyurdu:[/font]

        [font=]Bizim hakkımızda guluv edip ileri gitmeyin. Bizi Allahın kulları ve yetiştirdikleri bilin. Daha sonra bizim faziletimizde istediğinizi söyleyin.[/font]

        Yorum


          Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

          İmam Ali (a.s):
          [font=]Âdem suyla çamur arasındayken ben veliydim.[/font]

          Yorum


            Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

            [quote author=f_altan link=topic=2088.msg9390#msg9390 date=1236272875]

            Çocukları: Hz. Ali (a.s)'ın çocuklarının sayısını, 33, 32, 29, 28 ve 27 yazmışlardır. Elbette o çocuklar çeşitli annelerden dünyaya gelmiştir.
            Hz. Fatıma'dan; Hasan (a.s), Hüseyin (a.s), Zeyneb (a.s), Ümmü Gülüsüm (a.s) ve Muhsin adında beş çocuğu olmuştur.

            [/quote]


            Evet mesela diğer hanımlarından olan çocukları arasında Ebubekir isminde, Ömer isminde, Osman isminde çocukları vardır İmam Ali'nin. Ama nedense bazı kimseler bu çocukların hatırına da olsa neden bu isimleri kullanmazlar düşünürüm.

            Yorum


              Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

              İmam Ali a.s çocuklarına Ehlibeyt aşığı olan Ebubekir Ömer ve Osman adındaki şahısların isimlerini vermişti. Ehlibeyti dışlamış onları ekarte etmiş, onları Allah'ın koymuş olduğu insanlığa lider makamından uzaklaştırıp evlerine hapsetmiş kimselerin adını değil. o dönemde henüz bu isimlerin ağırlığı ve anlamı Ehlibeyt aşkını ve bağlılığını çağrıştırma yolundaydı.


              Örneğin Muaviye hakkında anlatılan bir hadiste bu hakikat şöyle dile getirilir. Sahabenin biri evine üzgün ve küs olarak dönünce oğlu sorar:
              ne bu üzgünlüğün baba?
              babası der oğlum ben Muaviyeyi böyle bilmezdim.
              Oğlu: ne oldu ki?
              Babası, Muaviye'ye dedim ki artık Ehlibeyti tamamen yendin ve onları şehit ettin, onların sana karşı duracak durumları kalmadı iktidarını tehlikeden kurtardın, şu Ali'ye sövgüyü cuma hutbelerinden kaldırsan!
              Muaviye etrafına bakar ve kimse olmadığını görünce der ki:
              Adamın biri geldi iki yıl hükmetti gitti şimdi adını sanını anan yok unutuldu gitti
              sonra diğeri geldi on yıl o hükmetti şimdi o da unutuldu. Ancak biri var ki her gün beş vakitte onun ezanlarda adı anılıyor (Muhammed s.a.a'i kastediyor) onun adını silmedikçe haşimoğullarının adını silmedikçe Ali'ye sövgüyü kaldırmayacağım!


              görüldüğü gibi burada ilk dönemde Ebubekir ve Ömer adlarının halkın dilinde etkin olmadığı geçiyor...




              Ama sonraları uydurulan hadislerle bu isimler unutulup Ehlibeyte zıt ve onları dışlayan onları yönetimden uzaklaştırıp evlerine hapseden Halifelerin adları meşhur olmaya başladı. işte o andan itibaren bu isimleri şiada görmüyoruz..



              Elhamdulillah...

              Yorum


                Ynt: İmam Hz. Ali'nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

                BİSMİ TEALA
                HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN LANETİ İSE DÜŞMANLARINA

                Selamun Aleykum Doğru sözü dinleyip, hidayete uyanlara...


                Bismillahirrahamnirrahim


                <blockquote>
                Soru-198:Sizlere sormak istediğim bir soru vardı: Bazı Sünni (daha doğrusu vehhabi) sitelerde okudum, şöyle diyorlar: "Neden Hz. Ali (a.s) kendi çocuklarına birinci ikinci ve üçüncü halifenin isimlerini vermiştir? Bu onların arasında hiçbir problemin olmadığını ve Hz. Ali'nin onların hilafetlerinden razı olduğunu göstermiyor mu?" Ayrıca Osman isminin manası yılan yavrusu demektir. Çocuklara anlamlı ve sevilen isimler verilmesi tavsiye edilmişken, böyle bir ismin çocuğa verilmesi ne anlam ifade eder?[/size] </blockquote>


                <blockquote>
                Cevap-198: Muhterem kardeşim, evvela bu isimler sadece o şahıslara has isimler değil, onlardan başka bir çokları da aynı ismi taşıyorlardı. Hatta Beni Haşim içerisinde bile bu isimlere sahip olanlar vardı. Sonra Şia kaynaklarında nakledilen bazı rivayetlerde Emir-ül Mu'minin Ali (a.s)'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Ben kardeşim Osman bin Maz'un'un (Resulullah'ın önceden vefat eden çok değerli bir sahabisi) hatırasını yaşatmak için oğluma Osman ismini koydum." Aynı şey diğer isimler için de söz konusu olabilir. <blockquote>
                Elbette Emir-ül Mu'minin Ali (a.s)'ın bu isimleri koymalarındaki hedefi şu da olabilir ki bizim mücadelemiz isim kavgası değil, Allah'a ve Resulü'ne ne kadar teslimiyet ve itaat gösterip göstermemektir. Kısacası İmamlarımız gerçek İlahî ve Nebevî çizgiden ayrılan kimselerle şiddetle mücadele edip onlara karşı tavır alma ve onlardan teberri etmekle birlikte, bu mücadelenin şahıs eksenli olmadığı, duygusallığa, kavmiyetçiliğe dayanmadığını ispatlamak için de bazı çocuklarına bu isimleri vermiş olabilirler.
                Diğer hususlara gelince, Resulullah'ın bir put adını bir oğluna koyduğu rivayetinin doğru olduğunu zannetmiyoruz. Zira evvela Resulullah'ın çocuklarının isimleri kaynaklarda yazılıdır ve bunların arasında böyle bir ismi biz görmedik. Saniyen rivayetlerde de vurgulandığı gibi Allah Resulü başka bir şeyin ubudiyetini andıran isimleri gördüğünde, onları "Abdullah", "Abdurrahman" gibi Allah-u Teala'nın kulluğunu andıran isimlerle değiştirirdi.
                İsimlerin manasına gelince, aziz kardeşim bunların iyi veya kötü algılanışı şahıslara veya ortamlara göre değişebilir. Eski Araplar savaşçıl bir millet oldukları ve hep birbirleriyle veya başkalarıyla rekabet içerisinde olduklarından dolayı, bu duyguları verdikleri isimlere bile yansıyordu. Örneğin "Aslan", "Savaş", "Kılıç", "Kartal", "Şahin" vb. isimler hep bunun için koyulur ve hepsinde, çocuklarına savaşçı bir ruh aşılama ve düşmanlarına göz dağı verme gibi amaçlar güdülüyordu. "Yılan" ismini de muhtemelen bu hedefle koyuyorlardı ve "düşmanını yılan gibi sokacak ve zehirleyip öldürecek" gibi bir umut ve arzuyu dillendiriyorlardı. Ayrıca bu isim bir kuş yavrusu için de kullanılır.
                Burada şunu da eklemekte fayda vardır ki bazılarının (özellikle Vahhabilerin) bu olaya temessük ve tenezzül etmeleri, (Arapların tabiriyle) suda boğulan kimsenin çürük bir ota dahi sarılmasına benziyor. Zira Emir-ül Mu'min Ali (a.s)'ın, Hz. Fâtıma'nın ve diğer Ehlibeyt İmamları'nın halifeler ve onların hilafetleri hakkındaki tartışma götürmez açıklama ve eleştirileri ortadayken, onların hilafet ve halifelerden güya rıza ve hoşnutluğunu bunun gibi önemsiz ve değişik sebeplere dayanabilecek bir olayı gerekçe göstererek ispata çalışmak, en basit tabiriyle basiretsizliktir. Biz, sözümüz sadece iddia sanılmasın diye merak eden kimselere, önceden benzer iki soruya verdiğimiz cevapta naklettiğimiz bazı örnekleri vermekle yetiniyoruz:


                Allah hidayet etsin...[size=4]</blockquote></blockquote>

                Yorum

                YUKARI ÇIK
                Çalışıyor...
                X