Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ebu Turab künyesi ne zaman ve kim tarafından Hz. Ali’ye (a.s) verildi?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ebu Turab künyesi ne zaman ve kim tarafından Hz. Ali’ye (a.s) verildi?

    Soru: Ebu Turab künyesi hangi olayda ve kim tarafından Hz. Ali’ye (a.s) verilmiştir?
    Cevap: Bu künye Hicretin ikinci yılının Cemadilahir ya da Cemadissani ayında gerçekleşen Gazvetul Aşire olayında Hz. Ali’ye verilmiştir. Allah Resulü (s.a.a), Hz. Ali (a.s) ve Ammar Yasir’i yumuşak topraklar üzerine uzanıp uyurlarken gördü ve onları uyandırdı. Sonra elleriyle Hz. Ali’ye (s.a.a) dokunarak şöyle buyurdu: “Uyan ey Ebu Turab! Sana insanların en bedbahtını haber vermemi ister misin? buyurdu ve sonra onlar iki kişidir buyurdu; biri (Salih’in ) devesini öldüren Uhmir Semud öteki ise hazretin kafasına işaret ederek buraya-kılıcıyla darbe vurup sakalını kana bulayacak kişidir.”
    Bu hadisin senedi sahihtir ve Hâkim Ebu Abdullah Nişaburi bu rivayeti Müstedrek adlı eserde nakletmiştir. Heysemi’de bu hadisi sahih bir rivayet olarak değerlendirmiştir. Bu hadisi nakledenler: Ahmed b. Hanbel “Müsned’inde, Hâkim “Müstedrek’inde, Taberi “Tarih” adlı eserinde, İbni Hişam “es-Siretu’n-Nebeviyye”, İbni Kesir “Tarih” kitabında ve… daha ismini zikretmediğimiz birçok alim kitaplarında bu olayı nakletmişlerdir.
    Hatırlatmak gerekir ki Hz. Ali’ye (a.s) bu künyenin niçin verildiği konusunda başka görüşlerde nakledilmiştir ki burada onlardan birini naklediyoruz:
    İbni ishak bazı âlimlerden nakletmiştir: Allah Resulü (s.a.a) Hz. Ali’ye bu yüzden Ebu Turab demiştir ki O Fatıma’da (s.a) bir kusur bulduğunda ve ona öfkelendiğinde onunla konuşmuyor ve onu rencide edecek bir söz de söylemiyordu. Ancak ne zaman kızsa bir avuç toprak alıyor ve kendi kafasına bırakıyordu. İbni İshak şöyle devam ediyor; Allah Resulü (s.a.a) ne zaman Ali’nin üzerinde topraklar görse Ali’nin (a.s) Fatıma’yla (s.a) tartıştığını anlıyordu ve Ali’ye şöyle buyuruyordu: “(Yine) Ne oldu ey Ebu Turab!”
    Bu nakle şöyle cevap veriyoruz: Bu sözler kin ve öfke dolu sinelerden kâğıtlara sızan çirkin iftiradan ibarettir. Kalplerinde haset ve kin hasalığı taşıyan kimseler Emirü’l-Müminin Ali’nin (a.s) mukaddes makamına gölge düşürmek ve hazretin, Peygamberin (s.a.a) ciğer paresi kızı Fatıma’yla olan örnek aile ilişkisini karalamaya çalışanların çirkin iftiralarıdır. Bu iftiralar Sıddık-ı Ekber Ali’nin (a.s) ve Sıddıka-i Kubra Fatıma’nın (s.a) yüce ahlaki makamlarını küçük lanse etmeye çalışan müfterilerin kısır çalışmalarıdır. Çünkü Kuran’ın açık ifadesiyle o iki yüce ve eşsiz insan ismet (masumluk) makamına sahip ve her türlü kin ve öfkeden uzaktırlar.
    Allah, Ehlibeyt'in (A.S) Dünyada Ziyaretlerini Ahirette de Şefaatlerini Bizlere Nasip Eylesin! Amin!
    --------------------------------------------------------------------------------
    -Müsnedi Ahmed, c.4, s.263-264, 5/326, h.17857; s.327, h.17862; el-Müstedreku’s-Sahiheyn, 3:140, 3/151, h.4679; Tarihul Umemi vel Memluk 2:261, 408/2, Hicretin 2. Yıl olayları, es-Siretu’n-Nebeviyye, 2:236, 2/249; el-Bidayetu ven-Nihaye 3:247, 303/2 hicretin 2. Yıl olayları.
    -İbni Hişam es-Siretun-Nebeviyye c.2, s.237’de ve Ayni Umde adlı eserin c.7, s.630’da nakletmişlerdir.
    -Ahzab, 33
    -Şefii Şahurdi, el-Gadir Mecmuasından Seçmeler adlı eseri, s. 65

    #2
    Ynt: Ebu Turab künyesi ne zaman ve kim tarafından Hz. Ali’ye (a.s) verildi?

    EBU TURAB KÜNYESİ ÜZERİNE

    Ebu Turab, Hz. Ali'nin (a.s) künyelerinden biridir. Emir'ul-Muminin Hz. Ali'ye "Ebu Turab" denilmesinin sebebi şudur:
    Ammar b. Yasir şöyle diyor: Ben ve Ali b. Ebî Talib "Aşire Gazvesi"nde beraberdik. Hz. Ali bana dedi ki: "Ey Ebe'l-Yakzan (Ammar'ın künyesi),Benimudlec'den olan bu insanların nasıl çalıştıklarına bakmak ister misin?"

    Sonra kalkarak gidip onlara biraz baktık. Bu sırada bizi uyku bastı, orada bulunan hurma ağaçlarının yanına giderek toprağın üzerinde yattık. Allah'a andolsun ki, Resulullah (s.a.a) ayağıyla bizi uyandırdı. Biz de uykudan kalkarak oturduk. Toprağın üzerinde yattığımız için üzerimiz toz-toprak olmuştu. Derken Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'ye hitaben üzerinde toz-toprak olduğundan, "Ya Eba Turab!" dediler. Sonra buyurdular ki: "İnsanların en bedbaht ve şakisini sana bildireyim mi?..." (Bihar,c.19,s.188; Sefinet'ul-Bihar,c.1,s.454)

    Emir'ul-Müminin Ali (a.s)) bu künyeyi daha çok severdi. (Bihar,c.35,s.66; Sefinet'ul-Bihar,c.1,s.454)

    Beşiret'ul-Mustafa kitabında İbaye b. Rib'i'den şöyle nakledilir:

    İbn-i Abbas'a, "Neden Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'yi Ebu Turab olarak künyelendirdi?" diye sorduğumda şöyle dedi:
    "Zira Hz. Ali (a.s) yeryüzünün sahibidir (Ebu Turab'dır), yeryüzü ehline Allah'ın hüccetidir; yeryüzünün bekası ve sükuneti onun varlığına bağlıdır. Andolsun ki, Resulullah'dan (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum:
    "Kıyamet günü olduğunda ve kafir, Allah-u Teala'nın Hz. Ali'nin Şiilerine (takipçilerine) vermiş olduğu sevap ve kerametleri görünce, "Keşke Ali'nin Şiilerinden olsaydım" diyecektir. İşte bundan dolayı Kuran'da şöyle geçmektedir: "(İnkarcı diyecek ki Keşke toprak olsaydım"(Nebe: 40) (bihar,c.68,s.123; Sefinet'ul-Bihar,c.1,s.454)
    Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

    Yorum


      #3
      Ynt: Ebu Turab künyesi ne zaman ve kim tarafından Hz. Ali’ye (a.s) verildi?

      Ebu Turab konusuna ek:

      Hz. Fatıma (a.s) kadının cihadının, kocasına iyi eş olması(1) olduğunu ve evin, erkeğin dinlenme ve huzur yeri olduğunu çok iyi biliyordu. Bundan dolayı Hz. Ali (a.s), savaş alanından yorgun argın eve döndüğünde onu karşılayıp yaralarını pansuman ediyor ve savaşla ilgili haberleri ondan öğreniyordu. Kocasını daima teşvik ve tahsin ediyordu, onun cesaret ve fedakarlığını övüyordu. Bu vesileyle kalbini hoşnut ediyor, yorgun ve yaralı olan bedenini rahatlatıyordu.

      Hz. Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Eve gelip Fatıma’ya baktığımda bütün gam ve üzüntülerim yok oluyordu.” (2)

      Hz. Fatıma (a.s) kesinlikle Hz. Ali (a.s)’ın müsaadesi olmaksızın evden dışarı çıkmaz ve hiçbir zaman onu öfkelendirmezdi. Çünkü İslam’ın şöyle buyurduğunu biliyordu: “Allah Teala, kocasını öfkelendiren her kadının oruç ve namazını, kocasını kendisinden razı etmedikçe kabul etmez.”(3)

      Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma (a.s) hakkında şöyle buyurmuşlardır:
      “Allah’a and olsun ki, ben O’nu (Fatıma’yı) kesinlikle öfkelendirmedim; hayatta olduğu müddetçe onu sevmediği bir işe mecbur etmedim; O da beni öfkelendirmedi, bana karşı gelmedi; O’na baktığımda bütün gam ve üzüntüler kalbimden yok oluyordu.”(4)

      Hz. Fatıma (a.s) hayatı boyunca, kesinlikle yalan söylemez, hıyanet etmez ve hiçbir zaman Hz. Ali’nin emrinden çıkmazdı. Yine Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “And olsun Allah’a ki ben, kesinlikle Fatıma’yı öfkelendirecek bir iş yapmadım, Fatıma da hiçbir zaman beni öfkelendirmedi.” (5)

      Bu hadisler de Ehlisünnet'ten nakledilen hadisle çelişmektedir. Aslında onlar Hz. Ali'yi Ebubekir ve Ömer'le aynı kefeye koymak için bu çeşit hadisleri uydurmuşlardır. Zira onlar Hz. Fatıma'yı incittikleri için bakın Hz. Ali de onu incitmiştir demek istemişlerdir. Biliyorsunuz ki Hz. Peygamber (s.a.a) Hz. Fatıma'ya (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Teala senin gazabınla gazap eder, senin hoşnutluğunla da hoşnut olur.” (6)

      Yine Hz. Peygamber (s.a.a) Hz. Fatıma (s.a) hakkında şöyle buyurmuştur:
      “Fatıma bedenimin bir parçasıdır; ona eziyet bana eziyettir, onun hoşnutluğu benim hoşnutluğumdur.”
      ___________
      1 - Vafi, kitab-ı nikah, s. 114
      2 - Menakıb-i Harezmî, s. 256
      3 - Vafi, kitab-ı nikah, s. 114.
      4 - Bihar’ul-Envar, c. 43, s. 143
      5 - Menakıb-i Harezmî, s. 256
      6 - Keşf’ul-Ğumme, c. 2, s. 84. Usd’ul-Ğabe, c. 5, s. 522
      7 - Keşf’ul-Ğumme, c. 2, s. 92
      Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X