İbn Abbâs'tan şöyle nakledilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben buyurdu ki:
"Apaçık yol sensin; sırât-ı müstakim (dosdoğru yol) sensin; müminlerin reisi sensin."[411]
Yine İbn Abbâs'tan Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, sen benim havuzumun sahibisin; sancağımın sahibisin; vaatlerimi yerine getirensin; kalbimin habibisin; ilmimin vârisisin; sen peygamberlerin miraslarının emanet edildiği kimsesin; sen Allah'ın yeryüzündeki eminisin; sen Allah'ın yaratıklarına hüccetisin; sen imanın direğisin; sen karanlığın çerağısın; sen hidâyet meşalesisin; sen din ehli için yükseltilen nişanesin; sana uyan kurtulur, senden yüz çeviren helak olur; sensin apaçık yol; sensin sırât-ı müstakim; sensin yüzü akların önderi; sensin dinin reisi; benim mevlâsı olduğum her kesin sen de mevlâsısın ve ben her kadın ve erkek müminin mevlâsıyım; seni ancak doğumu temiz olan (helalzade olan) kimse sever ve sena ancak doğumu habis olan (zinazade olan) kimse düşmanlık besler. Ben miraca götürüldüğümde, Rabbim benimle konuştuğu zaman, bana şöyle hitapta bulundu: 'Ey Muhammed, Ali'ye benden selâm söyle ve ona bildir ki benim velilerimin İmâmı ve bana itâat edenlerin nurudur. O hâlde bu kerametten dolayı ne mutlu sana ya Ali!"[412]
İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bizi sırât-ı müstakîme (dosdoğru yola) hidâyet et" (Fatiha, 6) âyetindeki 'sırât-ı müstakîm'den maksat Emirü'l-Müminin'dir (a.s)."[413]
Bir başka senetli hadiste yine İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir:
"Sırât-ı müstakîm" Emirü'l-Müminin'dir (a.s)."[414]
Senetli bir hadiste Ebû Hamza Sümâlî'den şöyle nakledilmiştir:
"İmâm Cafer-i Sâdık'a (a.s) Allah (azze ve celle)'in 'Bu benim dosdoğru yolumdur. O hâlde onu izleyin'[415] buyruğunun tefsirini sorduğumda, şöyle buyurdu: 'Vallahi o Ali'dir ki hem mizândır, hem de sırât!"[416]
[411]- İhkâkü'l-Hak, c.14, s.378.
[412]- İsbâtü'l-Hüdât, c.2, s.59.
[413]- Ayyâşî Tefsiri, c.1, s.24, Bihârü'l-Envâr, c.92, s.240.
[414]- Bihârü'l-Envâr, c.35, s.366.
[415]- En'âm, 153.
[416]- Besâirü'd-Derecât, s.79.
"Apaçık yol sensin; sırât-ı müstakim (dosdoğru yol) sensin; müminlerin reisi sensin."[411]
Yine İbn Abbâs'tan Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, sen benim havuzumun sahibisin; sancağımın sahibisin; vaatlerimi yerine getirensin; kalbimin habibisin; ilmimin vârisisin; sen peygamberlerin miraslarının emanet edildiği kimsesin; sen Allah'ın yeryüzündeki eminisin; sen Allah'ın yaratıklarına hüccetisin; sen imanın direğisin; sen karanlığın çerağısın; sen hidâyet meşalesisin; sen din ehli için yükseltilen nişanesin; sana uyan kurtulur, senden yüz çeviren helak olur; sensin apaçık yol; sensin sırât-ı müstakim; sensin yüzü akların önderi; sensin dinin reisi; benim mevlâsı olduğum her kesin sen de mevlâsısın ve ben her kadın ve erkek müminin mevlâsıyım; seni ancak doğumu temiz olan (helalzade olan) kimse sever ve sena ancak doğumu habis olan (zinazade olan) kimse düşmanlık besler. Ben miraca götürüldüğümde, Rabbim benimle konuştuğu zaman, bana şöyle hitapta bulundu: 'Ey Muhammed, Ali'ye benden selâm söyle ve ona bildir ki benim velilerimin İmâmı ve bana itâat edenlerin nurudur. O hâlde bu kerametten dolayı ne mutlu sana ya Ali!"[412]
İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bizi sırât-ı müstakîme (dosdoğru yola) hidâyet et" (Fatiha, 6) âyetindeki 'sırât-ı müstakîm'den maksat Emirü'l-Müminin'dir (a.s)."[413]
Bir başka senetli hadiste yine İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir:
"Sırât-ı müstakîm" Emirü'l-Müminin'dir (a.s)."[414]
Senetli bir hadiste Ebû Hamza Sümâlî'den şöyle nakledilmiştir:
"İmâm Cafer-i Sâdık'a (a.s) Allah (azze ve celle)'in 'Bu benim dosdoğru yolumdur. O hâlde onu izleyin'[415] buyruğunun tefsirini sorduğumda, şöyle buyurdu: 'Vallahi o Ali'dir ki hem mizândır, hem de sırât!"[416]
[411]- İhkâkü'l-Hak, c.14, s.378.
[412]- İsbâtü'l-Hüdât, c.2, s.59.
[413]- Ayyâşî Tefsiri, c.1, s.24, Bihârü'l-Envâr, c.92, s.240.
[414]- Bihârü'l-Envâr, c.35, s.366.
[415]- En'âm, 153.
[416]- Besâirü'd-Derecât, s.79.
Yorum