Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri
2- Rahibin Yağmur Talebi İçin Yaptığı Hile
İmam Hasan Askeri (a.s) zindanda olduğu bir zamanda, Samirra’da kıtlık oldu, yağmur yağmıyordu. O zamanın halifesi (Mutemed), herkesin yağmur namazı için çöle çıkmalarını emretti. Halk üç gün ard-arda namaz için musallaya (cemaat namaz kılınan yere) gidip dua ettiler, fakat yağmur yağmadı.
Dördüncü günü, oskofların büyüğü olan “Caslik”, Hıristiyan ve ruhbanlarla birlikte çöle gittiler. Onların arasında bir rahip vardı, elini duaya kaldırır kaldırmaz şiddetle iri taneli yağmur yağdı. Müslümanlardan birçoğu, bu olayı görür görmez şaşkınlığa uğrayıp Hıristiyan dinine yönelmeye meylettiler. Bu olay halifenin hoşnutsuzluğuna yolaçtı. Halife, çaresizlikten İmam (a.s)’ı hapisten çıkararak kendi yanına getirmelerini emretti.
İmam (a.s)’ı halifenin yanına getirdiklerinde halife: “Atanın ümmetinin sapmaması için onların feryadına yetiş!” dedi.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Yarın kendim çöle gideceğim, Allah'ın yardımıyla şek ve şüpheyi gidereceğim.”
O günü Casilik, rahiplerle birlikte yağmur talebi için şehirden dışarı çıktılar. İmam Hasan Askeri (a.s) da bir grup Müslümanlarla birlikte çöle doğru hareket ettiler. Rahip elini duaya kaldırdığında İmam (a.s) kölelerinden birine: “O rahibin yanına giderek onun sağ elini tut ve parmakları arasında saklamış olduğu şeyi dışarı çıkar” buyurdu.
Köle de İmam (a.s)’ın emri doğrultusunda, rahibin parmakları arasındaki siyah kemiği çıkardı. İmam (a.s) kemiği eline alarak rahibe: “Şimdi dua et!” diye buyurdu.
Rahip ellerini duaya kaldırıp (Allah’tan) yağmur istedi. Ama bu defa gökteki az bulut da yok olarak güneş doğdu.
Halife İmam (a.s)’a: “Bu nedir?” diye sordu.
İmam (a.s) da şöyle buyurdu: “Bu kemik, peygamberlerden birinin kemiğidir. Bu adam bu kemiği peygamberlerden birisinin kabrinden çıkarmıştır. Peygamberin kemiği açığa çıktığı zaman gökten şiddetle yağmur yağar.”
İşte böylece hakikat herkese aşikâr olarak Müslümanların kalbi rahatladı.
__________
(Bihar, c. 50, s. 270)
2- Rahibin Yağmur Talebi İçin Yaptığı Hile
İmam Hasan Askeri (a.s) zindanda olduğu bir zamanda, Samirra’da kıtlık oldu, yağmur yağmıyordu. O zamanın halifesi (Mutemed), herkesin yağmur namazı için çöle çıkmalarını emretti. Halk üç gün ard-arda namaz için musallaya (cemaat namaz kılınan yere) gidip dua ettiler, fakat yağmur yağmadı.
Dördüncü günü, oskofların büyüğü olan “Caslik”, Hıristiyan ve ruhbanlarla birlikte çöle gittiler. Onların arasında bir rahip vardı, elini duaya kaldırır kaldırmaz şiddetle iri taneli yağmur yağdı. Müslümanlardan birçoğu, bu olayı görür görmez şaşkınlığa uğrayıp Hıristiyan dinine yönelmeye meylettiler. Bu olay halifenin hoşnutsuzluğuna yolaçtı. Halife, çaresizlikten İmam (a.s)’ı hapisten çıkararak kendi yanına getirmelerini emretti.
İmam (a.s)’ı halifenin yanına getirdiklerinde halife: “Atanın ümmetinin sapmaması için onların feryadına yetiş!” dedi.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Yarın kendim çöle gideceğim, Allah'ın yardımıyla şek ve şüpheyi gidereceğim.”
O günü Casilik, rahiplerle birlikte yağmur talebi için şehirden dışarı çıktılar. İmam Hasan Askeri (a.s) da bir grup Müslümanlarla birlikte çöle doğru hareket ettiler. Rahip elini duaya kaldırdığında İmam (a.s) kölelerinden birine: “O rahibin yanına giderek onun sağ elini tut ve parmakları arasında saklamış olduğu şeyi dışarı çıkar” buyurdu.
Köle de İmam (a.s)’ın emri doğrultusunda, rahibin parmakları arasındaki siyah kemiği çıkardı. İmam (a.s) kemiği eline alarak rahibe: “Şimdi dua et!” diye buyurdu.
Rahip ellerini duaya kaldırıp (Allah’tan) yağmur istedi. Ama bu defa gökteki az bulut da yok olarak güneş doğdu.
Halife İmam (a.s)’a: “Bu nedir?” diye sordu.
İmam (a.s) da şöyle buyurdu: “Bu kemik, peygamberlerden birinin kemiğidir. Bu adam bu kemiği peygamberlerden birisinin kabrinden çıkarmıştır. Peygamberin kemiği açığa çıktığı zaman gökten şiddetle yağmur yağar.”
İşte böylece hakikat herkese aşikâr olarak Müslümanların kalbi rahatladı.
__________
(Bihar, c. 50, s. 270)
Yorum