Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

    Adam ne söylediğini kulakları duymuyor.
    Dealarca kutsallarımıza, değerlerimize dil uzatmayın, hakaret etmeyin, sataşmayın dediğimiz halde, daha çok saygısızlık yaptı, hakaret etmeye başladı. Adam bunu o kadar sürdürdü ki artık onun hakaretleri, sataşmaları, tekfirleri normalleşti, kimse de bir şey demiyor. İsrail taktiği de böyle. O kadar yalan söylerler ki, bir süre sonra onun çirkinliği gider ve onu aptallar yutarlar. Yeter artık, kutsallarımıza bu kadar hakaret edilmesini alimlerimize sataşmalarını görmek istemiyoruz. Adam o kadar müçtehitlerimize, alimlerimize hakaret ettiki tam bir yüzsüzlükle benim yazılarımda böyle şeyler yok diyor yine sataşıyor.
    Sayın yöneticiler, site kurallarını unuttunuz mu? Bu adam alimlere, fazıl bildiğimiz şahıslara, kutsallarımıza hakaret etmiyor mu, sataşmıyor mu?!!
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #77
      Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

      [quote author=Mekteb-i Mülkiye link=topic=8564.msg56986#msg56986 date=1255466406]
      Allah gereken yanıtı vermiş benim bişi söylememe gerek yok;

      “Onlar, Allah’ı bırakıp alimleri rablar edindiler ve Meryem oğlu Mesih’i de ... Oysa onlar, tek olan bir ilah’a ibadet etmekten başka birşey ile emrolunmadılar. O’ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir.” (9/31)

      [/quote]

      bu kendisiyle batıl kastedilmiş hak sözdür

      tıpkı kılıçlar üzerine takılan Kur'an sayfaları gibi...

      çünkü bize hiç bir zaman hiçbir alimimizin Allah'ın helalini haram haramını helal kıldığını gösteremezsin...

      Yorum


        #78
        Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

        [quote author=islam-devleti link=topic=8564.msg56985#msg56985 date=1255466398]
        Ben Ehl-i Sünnetim fakat, Fahrettin altan her nekadar farklı bir mezhebe mensup bir alim olsada kendisinin çevirdiği kitapları okudum. Yakın arkadaşlarım var Şia dan ve kendisini tanıyorlar. Bende sonradan algıladım f_altan nikinden .

        saygılar ve sevgiler fahrettin hocam
        [/quote]

        Saygılar sevgiler bizden canım kardeşim, her ne kadar farklı mezheplerden olsak da samimi olduktan sonra aramızda sorun yoktur. Sorun bazılarının iki yüzlülüğünden kaynaklanmaktadır. Adam açıkça ben Zeydiyim derse kimse bir şey demez, saygı duyar. Ama adam ben Şiayım diyor, Şia'nın kutsallarına saldırıyor, edepsizlik yapıyor. Kafirler hakkında olan ayetleri alıp nefsinin hoş gördüğü yerlerde mümin kardeşler hakkında yazıyor. Bunların kalplerine iman oturmamış, daha ne oldukları belli değil. Bunlara yeniden iman edin ey iman edenler demek gerekir. Bir gün hanefiyim der, bir gün ataistim der, diğer bir gün Şiiyim der, daha sonra zeydiyim der, daha neler diyecek bilemiyorum. Fitne katletmekten daha beterdir. Bu adam açıkça fitnelik yapıyor. Allah ıslah etsin
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #79
          Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

          [quote author=islam-devleti link=topic=8564.msg56985#msg56985 date=1255466398]
          Ben Ehl-i Sünnetim fakat, Fahrettin altan her nekadar farklı bir mezhebe mensup bir alim olsada kendisinin çevirdiği kitapları okudum. Yakın arkadaşlarım var Şia dan ve kendisini tanıyorlar. Bende sonradan algıladım f_altan nikinden .

          saygılar ve sevgiler fahrettin hocam
          [/quote]

          sözüm size değil sn islam devleti ama genel olarak:

          bize göre büyük insanlar hep uzakta olmalı

          bir alim gelip burda yazamaz sanki büyüklenmeli ve aramızda görünmemeli...

          f. Altan hocama yapılanları ve onun yazdıklarını görünce ben de bir ara şüphe ettim bu ne iş bu alim mi diye ama gerçekten de sonradan çevirilerde ismini görünce ayıldım...

          şu ana kadar yeterince yanında olamadığım için kendisinden özür diliyorum... onun onurunu ve saygınlığını korumam için elimden geleni yapacağım Allah'ın izniyle..

          çünkü hidayetimde çevirdiği kitapların büyük payı var... Allah çalışmalarını daim vücudunun bereketini aramızda uzun etsin ...

          "bir sınıfta ilim nedir hoca nedir büyük nedir bilmeyen ve davranışlarını sadece şeytan, pis gurur ve nefsi belirleyen insanlıktan çıkmış biri ile kapıştım..."

          öğretmenin biri anlatıyor vahim bir olay:
          "öğretmenlikte yeni olduğum zamanlardı. öğrenciler benden büyüktü boyca... bizi ayırma adına bana yardım adına girdiler aramıza, beni kaldırdılar sınıfın dışına koydular...
          Kur'an'ım yere düştü.. güya benim saygınlığımı düşünenler vardı aralarında ama, beni değil bana karşı gelen.. arkadaşını korumuş oldular hocam yapmayın diye bana bağırıyorlardı o cahil diyorlardı.. hiç kimse ona bir şey dememişti.. suçlu benmişim gibi muamele görmüştüm çok gücüme gitmişti..."

          ilginç bir olay olarak hafızama kazındı... insanlar hep alimden olgunluk beklerler girmesin isterler hayatın kötülüklerin ortasına, saygınlığı adına.. böylesi aslında onu hayattan dışlamak değil de nedir. kötülükleri bizim göremediğimiz alim gözü ve basiretiyle görüp tedavi etmesinden engellemek değil de nedir. onu bırakıp nefsimize tabi olmamız değil de nedir?....

          Yorum


            #80
            Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

            ...EDİT...

            SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

            Sayın F.Altan size azda olsa saygım vardı lütfen onuda yitirmeme neden olmayınız...

            Ben şahsi olarak Mektebi Mülkiye kardeşimin bir müslümanı tekfir edecek seviyede bir cürüm işlediğine inanmıyorum. Mektebi Mülkiye kardeşim ne İmam Ali'yi Hz Peygamberden üstün gördü nede Şer'i hükümleri yok saydı. Peki cürmü ne Kur-ana zıt olduğuna kanaat getirdiği rivayetleri kabul etmemesi.

            Olabilir bu Mektebi Mülkiye kardeşimin kendi şahsi düşüncesidir bu düşünce insanı dinden çıkarırmı?

            Eğer çıkarır diyorsanız buna dair deliller getirmeniz gerek.

            İmamların dışkılarının mis gibi kokması rivayeti varmı yokmu bilmiyorum bende şahsi olarak bunu kabul etmiyorum. Bir gurub İmamların dışkılarının olmadığını iddia ediyor zaten bir gurubta mis gibi koktuğunu demek iddia ediyormuş Bu ne usul-i dindendir nede furuu dindendir. Bunu kabul etmemek insanı dinden çıkarmaz.

            Bu arada ben şunuda beyan edeyim Mektebi Mülkiye kardeşim ben sizle yapacağım münazaradan çekiliyorum hakkınızı helal ediniz. Özellikle bu ortamda ben yazışmak istemiyorum o konu hakkında inş msn üzerinden sohbet ederiz bu konu hakkında.

            Tekrar ediyorum F.Altan lütfen Allah rızası için size karşı azda olsa olana saygımı yitirmeme sebep olmayınız.

            EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

            Yorum


              #81
              Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

              Demek adamın yazılarını takip etmemişsiniz.
              Sayın hudeyfe, benim de size saygım ve sevgim vardı, halen de vardır, bu sevgi ve saygım Allah rızası içindi. Ben doğru bildiğimi söylerim, hiçbir Allah kulundan da çekinmem. Saygım azalacakmış, beni sevmeyeceklermiş bunlar benim için pek de önemli değil. Yeter ki Allah'ın sevgisini kazanabilelim. rızvanun minellah ekber. Bu adamın ne kadar tehlikeli olduğunu, kılıktan kılığa girdiğini, vurduğu darbeyi, saygısızlıklarını, tekfirlerini maalesef göremiyorsunuz...
              Sn. Hudeyfe, siz de Allah rızası için size karşı olan düşüncemde beni yanltmayın ve sevginizin yok olmasına sebep olmayın
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #82
                Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

                bu durumda yönetimden açıklama bekleme hakkımız diye düşünüyorum açılan özel başlıkta m mülkiye haklı çıktı.. cevap verilemedi... hudeyfe çekildiyse..

                hudeyfe ve mülkiyeye açılan özel başlığa başta iyi olru diye bakıyordum ama içimde tereddütler vardı hudeyfe genel başlıkta doğru dürüst cevap vermemişti ki orda versin... vakti yeter mi diye...

                mesele mektep meselesi ne m. mülkiye ne hudeyfe...

                ama söylenenler ciddiye alınacak ve cevaplanmassa çok kişinin ayağını kaydıracak cinsten diye düşünüyorum..

                bu durumda sn hudeyfe kardeşim: çekilme hakkınız var mı bize sormanız gerekmiyor mu... ya da yönetime sormanız

                ya da yönetim bize açıklama yapmalı...

                sonuçta biz bu mektebin sancısını çekiyor onurunu düşünüyoruz...

                kalkmış şimdi, şianın tüm itikadlarını metodunu şii olduğunu söyleyerek ayakları altına alan onlarla dalga geçen biri için Alim olduğundan şüphemiz olmayan sn F. Altana mı karşı çıkıyosunuz.. bu ne biçim adalet, amacınız ne..

                sizi ve yönetimi anlamaya çalışıyorum ama anlayamıyorum...

                sanki yönetim sünnilere bu kadar tolerans (alime sırt çevirecek kadar) gösteriyor şianın değerleriyle dalga geçiyor die buraya gelmeyen şiiler yok mu sanıyor... şiileri kimin uğruna küstürüyor ve kaç tanesini daha küstürecek... tek güvendiğimiz site burası diyemeyelim mi..

                iyi niyetlerimizi birer birer yargılayıp asalım mı...

                çok iyi düşünülmesi gerekiyor hem de çok... yazık olacak Ehlibeyt a.s. dostlarına...

                oysa zamanında şahsen söylemiştim hudeyfe kardeşimize: iyice düşün bu bütün ehlibeyt mektebinin sorumluluu şeklinde...

                Yorum


                  #83
                  Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

                  SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

                  Sayın Ehlibeytin_ İzinde yönetime söylersiniz benim nickimin yerine sizin isminizi yazarlar olur biter. Dediğiniz gibi ben doğru dürüst cevap veremedimki özel başlıkta cevap verebileyim. İlk rivayet hakkında 3 alim ile görüştüm özellikle biri hadis konusunda muhaddis sayılabilecek otariter biridir ama ben yazmamaya karar verdim alimlerin bana verdiği cevaplardan mı ANDOLSUN KABENİN RABBİNE hayır bu ortamda olamıyacağına ve bu gün bir alimin bana yaptığı bir nasihattan dolayıdır.

                  Dediğim gibi eğer siz yazışmak isterseniz yönetime bildirisiniz siz yazışırsınız olur biter.

                  F.Altan meselesine gelince kardeş bu ikimiz arasında bir meseledir ben F.Altanı tanır oda beni tanır F.Alatana karşı gelişim de beni ilgilendirir. Kendiside niye karşı geldiğimi bilir ki daha önce benzer durumlarda da F.Altanın fikrine zıt fikirler beyan etmiştim ( Hatırlatmak için Muntazeri benzetmesi F.Altan hatırlar) lütfen ne siz nede bir başkası bu konu hakkında fikir yürütmesin.

                  Yönetimin kime tölörans sağlayıp sağlamadığı beni ilgilendirmez KABENİN RABBİNE ANDOLSUN Mektebi Mülkiye'ye sırf zeydi veya sunni yada falanca düşüncede olduğu için ben şahsi olarak tölörans sağlamıyorum adamın küfrüne dair ben bir beyanatını görmedim. Görsem açık açık yazarım ama görmedim
                  EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

                    göremediyseniz siz o zaman haricileri biraz daha okuyun neden harici olduklarını nasıl Kur'an ayetlerini okuduklarını hangi mantık ve yöntemle, ve nasıl kime karşı kullandıklarını...

                    o zaman din adamlarını rab kabul etme ayetini bize karşı nasıl kullandığını göreceksin..

                    hiç üzerine alınmadın mı bu ayeti alimlere bağlı olma için kullandığında..

                    sence biz hakettik mi bunu hangi alimin helalini kabul ettik Allah haram kılmışken ya da tersi...

                    buna benzer sayısız örnek oldu... siz göremeyip alim görmüşse biz görmüşsek...

                    benim tartışma diye bir arzum yok öyle olsaydı genelde tartışmaya daha doğrusu didişmeye de girerdim..

                    istişareni keşke başta yapsaydın özel tartışmaya girmeden...

                    biz sana inanıyoruz yemin etmene gerek yoktu kardeşim...

                    "Rabbim iman edenlere karşı içimizde en ufak bir kin bırakmasın.."

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

                      ehlibeytin_izinde ve hudeyfe kardeş, her ikinize de samimiyetinizden ve sorumluluk duygusu taşıdığınızdan dolayı saygım sonsuzdur. Bu ebter tartışmaları bırakalım. Sözkonusu şahısın tekfirlerine, hakaretlerine ve saygısızlıklarına dair deliller çoktur. Siz bunları görmemiş olabilir veya normal karşılayabilirsiniz ama biz görüyor ve normal da karşılamıyoruz. Bunlarla uğraşmak istemiyorum, vakit kaybıdır, gören görmüş, anlayan anlamış, anlamayana da yeniden bir şey anlatacak değiliz. Adam banlamaları için hakaret etti yönetime ama editlediler yine banlamadılar. Bizim kutsallarımıza, alimlerimize, hadislerimize hakaret etti yine bir şey diyen olmadı. Artık normalleşti bu saygısızlıkları. Eminim ki başka bir üye onun yazdıklarını yazar ve aynı hakaretleri sarfetseydi şimdi forumdan çoktan uzaklaştırılmıştı. Neyse fazla uzatmayalım,
                      ehlibeytin_izinde hocamız gibilerinin kadrini bilelim, bunlar bizler ve site için bir nimettir, onlardan faydalanmaya çalışalım inş. kesserellah emsalehum (Allah onun gibilerinin sayılarını artırsın)
                      Yaradan yar ve yardımcımız olsun.
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #86
                        Ynt: MEHDÎ DÜŞÜNCESİNİN İTİKADÎLEŞMESİ ÜZERİNE

                        Mektebi Mülkiye editlediğim, "küfr saz ekibi" sözünüzden ve alaycı, küçümseyici sözlerinizden dolayı 3. nolu uyarıyı alarak forumdan bir hafta uzaklaştırıldınız.

                        Sayın F.Altan Hocam siz bir Şii alimisiniz. Bizim için bütün şii alimleri gibi saygın bir insansınız. Sizin her türlü olumsuzluk ve sorunlarda bizlere yardımcı olmanızı ve bizleri uyarmanızı ve bizlere ışık olmanızı beklerdik. Sizi böyle kısır ve seviyenizde olmayan insanlarla ikili tartışmalara girdiğinizi görmek bizleri üzmektedir. Sayın Hocam, lütfen diğer bölümlerdeki başlıklarınıza her zaman ki metodunuzla lütfen devam ediniz.

                        Ve sık, sık yönetimi suçlamanızdan ve Mektebi Mülkiye ile ikili yazışmalarınızda ki üslubunuzdan dolayı tarafımca 1 nolu uyarıyı aldınız. Lütfen bu konuda bizleri mazur görünüz. Bu forum yönetimi görevleri konusunda, Alim - Avam ayırt etmeden yoluna devam edecektir.

                        İSLAM AHLAKINA YAKIŞMAYACAK TARZDA İKİLİ ATIŞMALARA GEÇİLDİĞİNDEN BAŞLIK TARAFIMCA KİLİTLENMİŞTİR.

                        HUCR BİN ADİY

                        Yorum


                          #87
                          m mülkiyenin kilitlenen konulardaki iddialarına cevaplar (El kafi Mükemmel)

                          euzu billahi min eşşeytan
                          Hamd Alllaha, salat Resulüne tertemiz Ehlibeytine, lanet, onların düşmanlarına olsun, taa hesap gününe kadar.. Ehlibeyt yolunda yürüyen tertemiz kullara selam olsun...


                          "zorunuzamı gitti batıl rivayetlerinizi ortaya dökmem? imamların dışkısının mis gibi koktuğunu iddia eden sizin hadisiniz ben değilimki, bu mu sizin kutsalınız, subhanallah...

                          size tavsiyem ehlisünnet rivayetleri üzerindeki hakimiyetiniz ve tartışma delil getirme gücünüzü kendi kaynaklarınız içinde uygulama açısından bol bol antraman yapın, kendinizi bu alanda geliştirin. bir tane rivayetle sisteminiz çöktü.söyleyecek bişi bulamadınız hemen belaltı vurmaya başladınız.e baş edemeyince de atın bunu atın bunu Gülümseme
                          "

                          bu konuya defalarca ve değişik yerlerde cevap yazıldı. F. altan ağamızın da hasseten cevabı oldu ancak burası da cevapsız kalıp insanların zihninde tertemiz Ehlibeyt a.s.'ı mektebi ve şia üzerinde en ufak bir iç burukluğu nedeni olacak şeytani vesvese kalmasın diye açıklama yapma ihtiyacı hissettim. konu porvakaları önlemek için kilitlendiğinden de ayrı başlık açmaktan başka yolum kalmadı.

                          konuya cevabımız şöyleydi: insanın bizzat beden olarak hayvanlardan dha tiksindiricidir. bu doğasını bozup yaratıldığı temizlikte kalmamış insan türü için geçerlidir. Yaratılış öyle olmayıp mükemmeldir, bu şu ayette belirtilmiş:

                          "(şüphe duymayacağınız şekilde) biz insanı en güzel şekilde yarattık" (tin suresi)

                          bu insanın en güzel yaratılışıdır. bu manevi makamı temizliği ifade edebileceği gibi vücud bakımından tasarımını da ele alır. insan hiçbir şekilde diğer varlıklarla kıyaslanmaz... onun her şeysi mükemmeldir. kusursuzdur sterildir. (anne karnındaki bebeyi düşünün)

                          ayetin devamında ise yaratılışın bizzat insan iradesiyle bozulduğu ifade edilir:

                          "sonra onu aşağıların aşağısına attık" (tin süresi) ayetin devamında insan iradesine bağlı iman ve ameller ile bu durumlar hariç denmiş ve böylece aşağıların aşağısına atılma nedeni insanın kendi yaratılışını bozmasının insan eliyle olduğu açıklanmıştır.

                          insan yaratılış olarak asla kötü değildir. kötü kokan pislik barındıran bir varlık değildir. bu yüzden cennette yaratılmış. anne karnında dünyaya gelmiş. asla tiksindirici atığı bulunmayan bir mükemmel yaratılışa sahiptir..

                          ancak ayet bize insan türünün iradesine dayanan tasarrufu yüzünden kendini pislettiği ifade edilir: sonra onu aşağıların aşağısına attık. artık iradesiyle günah işlemiş ve ruhu kirlenmiştir. ruhuna bağlı olarak bedeni de kirlenmiş günahsız halindeki pırıl pırıl gözleri bakılmaz karanlık olmuş yüzündeki bebekliğin günahsızlığına dayalı parlaklığı ve masumluluğu yok olmuştur... yılların günah tortuları alnına giderilmez çizgiler kazırken, taşıdığı yılların kötü niyetleri de yüzündeki nuru almıştır... tabi "alınlarındaki secde iziyle tanınanlar" yine bunlardan istisnadır

                          ayet bununla kalmaz ve devam eder:

                          "ancak iman edip salih amel işleyenler hariç, onlara memnun olacakları bir ecir vardır."

                          genel hüküm olarak tüm mü'minleri kapsayabilir. ne kadar kendi yaratılışındaki temziliği korursa insan o kadar mükemmellikte kalır. hem ruh hem bedenen. temiz kalır...

                          temizliğin zirvesi olması açısından imamlarla nebiler ise yaratılışlarındaki en mükemmelliği korurlar. ve asla hiç bir şekilde tiksindiriciliği üzerlerinde barındırmazlar... tıpkı anne karnındaki bir bebenin hiç atığının olmaması gibi
                          tıpkı cennetteki insanın atığının olmaması gibi...
                          olsa olsa dünyada beşeri bedeni yönleri sebebiyle atıkları olsun. ama bunlar da tiksindirici bir tarzda değildir.. çünkü en mükemmelliği bozmadıkları için Allah'ın yarattığı mükemmellikte kalmışlardır.

                          "onun yaratışında bir kusur bulabilir misiniz sonra ikinci kez gözünüzü çevirin..." ayetteki misal bu konuya uyarlanabilir ve yaratılıştaki mükemmellik için imamlara da bakılabilir..

                          biz kendi kokmuş içimize bakarak imamlar hakkında fikir yürütemeyiz.. Zekeriyya a.s.'ın üzerindeki yaraların koktuğu iftirası ile onu şehirlerinden çıkarma bahanesi sayanlara o hazretin eşi:

                          "bu kokan sizin içinizdeki kokuşmuşluğunuzdur. sizin kibriniz ve aşağılığınızdır..." şeklindeki mükemmel yanıt bizim de bu günkü yanıtımızdır...

                          tiksindiricilik dünyada görecelidir. bizim için tiksindirici olan bazı varlıklar başka varlıklar için hayat kaynağıdır. bu bakımdan değerlendirecek olursak imamların tertemiz atıkları tabi ki bazılarının zanlarında kötü ve tiksindirici olacaktır. çünkü onların bu konuda ne bir delilleri ne bir dayanakları vardır. tek dayandıkları nokta, kendi kokmuş, günah dolu akılları nakıs kıyasları ve kendi ürettikleri kötü atıklardır... hem bedeni hem ruhi:

                          "alemi nasıl bilirsin demişler
                          kendim gibi demiş"

                          Allah insanda dikkat, tad, algılarında seçiciliği, bazı yiyeceklerden hoşlanıp diğerlerinden nefret etme duygularını mükemmel kurgulamıştır. sadece insanda değil tüm varlıklarda bu duygular ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. örneğin bir tavuk için beslenme kaynağı olan soluncan ya da pis böcek bize zararlı olduğundan bize tiksindirici görünmekte bizim için mükemmel bir ziyafette temizlik iştah açıcıyken pislik böcekleri için mikropsuz olacağından ölüm ortamı olarak görünmektedir.. eğer böyle olmasaydı doğal denge ve hayat devam etmezdi. bunda sayısız hikmetler vardır.

                          maddi dünya için, geçerli olan hayatın devamının üzerine kurulduğu algı ve duygularda seçicilik ve görelilik, aynen manevi dünya için de geçerlidir. Allah zulümlerinden dolayı bazı insanların hidayete ulaşmasını istemez. onun için de hidayete neden olabilecek olaylar tiksindirici gelir ve algı dünyalarında bunlardan hoşlanmazlar. örneğin hidayeti hakeden bir insan camileri güzel görürken, diğeri meyhaneleri güzel görür her ikisi diğerlerini çirkin ve necis görür.. sıkıcı görür...

                          imamların atıklarına bakış da öyledir. Allah hakedene hidayet için bunları olduğu gibi güzel gösterirken hidayeti engellediklerine de çirkin gösterir onları yanıltır... ki imamları hakkıyla tanıyıp göremesinler...

                          son olarak Allah'ın yarattığı hiç bir şey kötü değildir. Allah üzüm suyunu yaratmıştır tertemiz kokar ama insanlar ondan kötü kokan içki yaparlar... Allah tertemiz iblisi yaratmıştır, o kendi kendine alçalıp en iğrenç varlığa dönüşmüştür.

                          oysa imamlar tertemiz yaratılmışlar, ve tertemiz kalmışlardır...

                          bize onların temizliğini ve yollarını gösterecek kadar temiz bir zihin ve bakışla bilgi verdiği için ona ne kadar Hamd etsek azdır...

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: m mülkiyenin kilitlenen konulardaki iddialarına cevaplar (El kafi Mükemmel)

                            belaltı vurma ve bir hadisle mektebin çökmesi ya da cevap verememe konusuna gelince:

                            çökenin hangi sistem olduğuna başkaları karar versin. çünkü biz bu konuda (sen ve ben) tarafız olayı objektif göremeyiz... öyleyse ben çökmedi desem size ne kadar ikna edici gelirse sizin de çöktü demeniz bana o kadar ikna edici gelir...

                            doğrudur. sitede size bazı teknik ya da başka nedenlerle cevap gelmemiş olabilir. ancak bu şianın sistemiyle ne alakalıdır! biz her vesileyle şiayı temsil etmediğimizi alimlerimizden öğrendiklerimizi burda dile getirdiğimizi alimlerin ise her meselede cevalarının doyurucu olduğunu dile getirmekteyiz. ancak buna rağmen benim gibi bir yeni şia öğrencisinin, tıfıl birinin sizin tüm iddialarınıza cevap vermesi, gerçeği ortaya çıkarmakta ve zihinlerde uyardığınız şüphelerin yerine hak aydınlık gönüller rahatlatıcı şia delillerini yerleştirmektedir..

                            bu sözünüze neden olacak şekilde arkadaşların size cevap vermeleri konusunda kardeşlerime diyeceğim:

                            şianın cevap veremeyeceği hiç bir husus yoktur. ancak bunu biz bilmeyebiliriz. bilmediğimiz, aklımızın aldandığı bir şüphe doğduğunda bunu hemen sitede cevaplayıp belaltı vuracağımıza alime götürelim ondan aldığımız cevabı yazalım ki böyle duruma düşmeyelim. mektebi kötü göstermeyelim. bunun vebali çok büyüktür. hepinizin çevresinde alim vardır Allaha şükür cevabı hemen yazmak ve işkembeden sıkmak zorunda değiliz. gidelim alime soralım ve cevabı yazalım, hissi olmayalım..

                            adaletli olmak gerekirse ben de m mülkiye'nin cevaplarında, şii kardeşlerimizin cevap veremeyip konuyu provaka ettiklerine şahit oldum ve üzüldüm... bu da muhatabı, şianın batıl olduğu konusundaki yargısının kafasında iyice kök salmasına neden olmaktadır, ve daha da saptırmaktadır...

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: m mülkiyenin kilitlenen konulardaki iddialarına cevaplar (El kafi Mükemmel)

                              şayet ey okuyucu sen dersen ki hocam bu ayette (tin suresi ve diğer yaratılışla) bahsedilen makamlar tek başına manevi ya da tek başına maddi konulardır oysa insan türünün atıkları ise maneviyattan bağımsız bedeni durumlardır beşeri durumlardır bu durumda nasıl imamlar ve nebiler farklı olabilir?

                              bu durumda ben de derim ki günümüzde ilerleyen ruh bilimi (psikoloji) göstermiştir ki ruhi durumlar bedeni, bedeni durumlar da ruhi durumları etkilmektedir. mana dünyasının madde dünyasına etkisi artık, pozitivizmin çoktüğü günümüz çağında inkar edilemez bir gerçektir.

                              mesela sınav sitresiyle sınava giren bir öğrencinin karnı ağrımakta ve ishal olmaktadır.. bu ruhi durumun bedene olan etkisine sadece bir örnektir...

                              diğer yandan yaratılıştaki mükemmellik kusursuzluk ve sterilliğin bozulması için araya insan elinin değmesi gerekir. kimyasal atıkların, ya da başka etkenlerin tertemiz çevreyi kirlettiği gibi...

                              dersen ki, bazı insanların atıklarını ayarlayan farklı bünyesel sistem mi var ki atıkları pis kokmasın...

                              bu durumda biz pisliğin hammaddesine dikkatleri çekmemiz gerekir. İmamlar yaratılışı bozacak türde haram mı yiyorlar ya da pis yiyecek mi tüketiyorlar (içki gibi bozulmuş yeni ürünler) ki atıkları pis olsun.. fabrikanın ürünü ne kadar kaliteli olursa mamulü de o kadar kaliteli olacağı ya da curufunun o kadar az olacağı akıl sahiplerine açıktır...

                              bu konu çok uzatılabilir ve sayısız deliller ve bakış açıları geliştirilebilir ancak biz İmamların saygınlığı nedeniyle bu konuyu bu kadar bile açtığımızdan dolayı rahatsızız. sebep olanların ve bizim bağışlanmamız dileğiyle...

                              Yorum


                                #90
                                m mülkiyenin kilitlenen konulardaki iddialarına cevaplar (El kafi Mükemmel)

                                "Ehlibeyt mektebinde tabi ki yalan yanlış olmaz, örneğin Allahın gönderdiği kitaplarda da yalan yanlış olmaz ama insanlar bunu tahrif ederek içerisine yalan yanlış sokarlar. biz incili ya da tevratı eleştirdiğimizde Allah tarafıondan gönderilmiş olanları eleştirmiyoruz değil mi? haşa bu kimin haddine

                                tıpkı bunun gibi ehlibeyt mektebi eleştirildiğinde de bunu ehlibeytin şahsına bağlamak kendini kandırmaktır. kimsenin ehlibeyti imamları eleştirdiği falan yok, eleştirilen kesim onların tertemiz yoluna batıl rivayetleri sokuşturup o yolu tahrif edenlerdir.

                                bektaşilerle olan kardeşliğinize gelince bu benim bu forumda ayyuka çıkmış olan gözlemlerimdir. bektaşiliğin her ne kadar kökenleri hacı bektaşa dayanıyo gibi görünsede savundukları argümanların çoğunun kaynağı el kafideki hadislerdir birebir örtüşen öğretilerdir
                                " M. Mülkiye

                                amenna tabi ki eleştirilmeyecek kitap sadece Kur'andır. şii rivayetleri sadece şiiler eleştirebilir diğerlerinin bu hakkı yoktur gibi bir düşünceye de sahip değilim şahsen.. ancak etik olmak ve ilmi uslupla tutarlılığa bağlı kalmak şartıyla.

                                şöyle ki: genelin kabul ettiği usulü kafiyi siz, ben de şiiyim deyip, tamamen vahhabi mantığı ya da Kur'an ve akıldan başka yöntem ve bilgi kaynağı kabul etmem, mantığıyla eleştirmeniz etik değildir. Şii iseniz şia sadece Kur'an ve akıl demez. Kur'an ve Ehlibeyt der. Akıl bunları anlamada kullanılır...

                                nitekim alimlerimiz bu çerçevede el kafi ve diğer şii kaynakları eleştirmişler ve zayıf (sünnilikteki karşılığı uydurma) rivayetlerin olduğunu belirtmişlerdir. buna kimsenin diyeceği olmaz... siz de eleştirebilirsiniz biz eleştrimek için alim olma kaydını da koymuyoruz. ancak etik ve bilimsel ahlaka sadık kalmak şartıyla...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X