Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri
4- Tuzsuz Ekmek İnfak Etmek
Yağmurlu bir gece İmam Sadık (a.s) gecenin karanlığından istifade ederek tek başına evden dışarı çıkıp "Zılle-i Beni Saide"(1) tarafına yola koyuldu. Mualla b. Huneys, İmam (a.s)'ı bu karanlık gecede yalnız bırakmamak için az bir mesafeyle sessizce Hazretin arkasına takıldı.
Aniden İmam (a.s)'ın omzundan bir şeyin yere düştüğünü hissetti. O anda İmam'ın yavaş bir sesle: "Allah'ım! Bunu bana geri çevir" dediğini duydu.
Mualla bu durumu görünce yakına gidip selam verdi. İmam (a.s) Mualla'nın sesinden onu tanıyıp şöyle buyurdu:
"Mualla sen misin?"
Mualla, "Evet, ben Mualla'yım" dedi.
Mualla İmam (a.s)'ın cevabını verdikten sonra, yere düşen şeyin ne olduğuna dikkat ederken bir miktar ekmeğin yere düşmüş olduğunu gördü.
İmam (a.s): "Mualla! Bunları yerden topla bana ver" buyurdu.
Mualla da ekmekleri yerden toplayıp İmam'a verdi. Mualla diyor ki; İmam'ın omzundaki dağarcık çok büyüktü, bir insan onu ancak zorlanarak taşıyabilirdi.
İmam (a.s)'a: "Müsaade edin bu dağarcığı ben omzuma alayım" dedim. Ama İmam (a.s): "Ben bu iş için senden daha layığım" buyurdular.
İmam (a.s) ekmekle dolu olan dağarcığı omzuna alınca birlikte "Zılle-i Beni Saide" tarafına doğru hareket ettik, nihayet oraya ulaştık. Orası yoksul ve çaresizlerin, evi ve barkı olmayanların (dinlenmek için) toplandığı bir yer idi.
Herkes uykuya dalmıştı; bir kişi bile uyanık değildi. İmam (a.s) ekmekleri bir ve ikişer olarak onların elbiselerinin altına bırakıyordu; öyle ki ekmek verilmemiş hiç kimse baki kalmadı. İmam (a.s) sonra dönmeye azmetti.
Mualla diyor ki İmam (a.s)'a: "Efendim, bu gecenin karanlığında kendilerine ekmek getirdiğin bu kimseler, Şii midirler, sizin imametinizi kabul ediyorlar mı? diye sordum. İmam (a.s) cevaben: "Hayır! Bunlar benim imametime inanmıyorlar; eğer imamete itikatları olsaydı (onlara) tuz da getirirdim!" buyurdular.(2)
_________________
1 - Zille-i Ben-i Saide, halkın sıcak günlerde, sıcaktan korunması için altında toplandıkları bir gölgelik, geceleri ise fakir ve garip kimselerin orada istirahat etmeleri için uygun bir yer idi.
2 - Bihar'ul-Envar, c. 47, s. 20
4- Tuzsuz Ekmek İnfak Etmek
Yağmurlu bir gece İmam Sadık (a.s) gecenin karanlığından istifade ederek tek başına evden dışarı çıkıp "Zılle-i Beni Saide"(1) tarafına yola koyuldu. Mualla b. Huneys, İmam (a.s)'ı bu karanlık gecede yalnız bırakmamak için az bir mesafeyle sessizce Hazretin arkasına takıldı.
Aniden İmam (a.s)'ın omzundan bir şeyin yere düştüğünü hissetti. O anda İmam'ın yavaş bir sesle: "Allah'ım! Bunu bana geri çevir" dediğini duydu.
Mualla bu durumu görünce yakına gidip selam verdi. İmam (a.s) Mualla'nın sesinden onu tanıyıp şöyle buyurdu:
"Mualla sen misin?"
Mualla, "Evet, ben Mualla'yım" dedi.
Mualla İmam (a.s)'ın cevabını verdikten sonra, yere düşen şeyin ne olduğuna dikkat ederken bir miktar ekmeğin yere düşmüş olduğunu gördü.
İmam (a.s): "Mualla! Bunları yerden topla bana ver" buyurdu.
Mualla da ekmekleri yerden toplayıp İmam'a verdi. Mualla diyor ki; İmam'ın omzundaki dağarcık çok büyüktü, bir insan onu ancak zorlanarak taşıyabilirdi.
İmam (a.s)'a: "Müsaade edin bu dağarcığı ben omzuma alayım" dedim. Ama İmam (a.s): "Ben bu iş için senden daha layığım" buyurdular.
İmam (a.s) ekmekle dolu olan dağarcığı omzuna alınca birlikte "Zılle-i Beni Saide" tarafına doğru hareket ettik, nihayet oraya ulaştık. Orası yoksul ve çaresizlerin, evi ve barkı olmayanların (dinlenmek için) toplandığı bir yer idi.
Herkes uykuya dalmıştı; bir kişi bile uyanık değildi. İmam (a.s) ekmekleri bir ve ikişer olarak onların elbiselerinin altına bırakıyordu; öyle ki ekmek verilmemiş hiç kimse baki kalmadı. İmam (a.s) sonra dönmeye azmetti.
Mualla diyor ki İmam (a.s)'a: "Efendim, bu gecenin karanlığında kendilerine ekmek getirdiğin bu kimseler, Şii midirler, sizin imametinizi kabul ediyorlar mı? diye sordum. İmam (a.s) cevaben: "Hayır! Bunlar benim imametime inanmıyorlar; eğer imamete itikatları olsaydı (onlara) tuz da getirirdim!" buyurdular.(2)
_________________
1 - Zille-i Ben-i Saide, halkın sıcak günlerde, sıcaktan korunması için altında toplandıkları bir gölgelik, geceleri ise fakir ve garip kimselerin orada istirahat etmeleri için uygun bir yer idi.
2 - Bihar'ul-Envar, c. 47, s. 20
Yorum