Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri
2- Safvan bir Yahya şöyle anlatır: Cafer b. Muhammed b. Eş'as bir gün bana "Aramızda pek bahsi edilen bir mevzu olmadığı ve hakkında başkalarının bildiği şeyleri biz bilmediğimiz ve başkaları kadar tanımadığımız halde, neden şii olduğumuzu biliyor musun?"diye sordu, bilmediğimi söyleyince şöyle anlattı:
Bir gür Mansur Devaneki babamdan çok özel bir görev için becerikli ve güvenilir bir adam istedi, babam dayısını önerdi ona. Mansur, babamın dayısını çağırtıp yüklüce bir para veriyor ve bu parayla Medine'ye gidip Abdullah b. Hasan bin'el Hasan ve aralarında Cafer b. Muhammed'in de bulunduğu akrabalarıyla görüşmesini, onlara kendisinin Horasan'dan gelen bir garip olduğunu, orada çok güvenilir şialarının bulunduğunu ve onlara para gönderdiğini söyleyip bu paraları belirlendiği meblağlarda aralarında paylaştırmasını ve parayı aldıklarına dair de onlardan kendi el yazılarıyla birer makbuz almasını istiyor.
Babamın dayısı söyleneni yapıp bir süre sonra geri dönüyor, Mansur onu çağırtıp yaptıklarını anlatmasını isteyince "Hepsiyle görüşüp paraları da söylediğiniz üzere onlara verip makbuz da aldım"diyor, "Ancak, sadece Cafer b. Muhammed hariç… Mescid'unnebi'de namaz kılıyordu, arkasında oturup namazını bitirmesini bekledim, namazını bitirince daha ben ağzımı açıp tek kelime etmediğim halde o adeta aklımdan geçenleri okurcasına bana dönüp "ALLAH'tan kok!" dedi, "Peygamberin Ehl-i Beyt'ini (a.s) aldatmaya kalkışma ve Mansur'a da ALLAH'tan kormasını ve Ehl-i Beyt'e (a.s) oyun oynamaktan vazgeçmesini söyle!"
Ben olayı bilmiyormuş gibi davranarak "Anlayamıyorum efendim, ne demek itiyorsunuz?" diye sorunca beni yakınına çağırdı ve sizinle aramızdaki gizli konuşmaları ve bana verdiğiniz görevi en ince ayrıntılarıyla anlattı, duyduklarıma inanamıyordum, o sırada sanki bizim yanımızdaymış gibiydi!..."[2]
2- Safvan bir Yahya şöyle anlatır: Cafer b. Muhammed b. Eş'as bir gün bana "Aramızda pek bahsi edilen bir mevzu olmadığı ve hakkında başkalarının bildiği şeyleri biz bilmediğimiz ve başkaları kadar tanımadığımız halde, neden şii olduğumuzu biliyor musun?"diye sordu, bilmediğimi söyleyince şöyle anlattı:
Bir gür Mansur Devaneki babamdan çok özel bir görev için becerikli ve güvenilir bir adam istedi, babam dayısını önerdi ona. Mansur, babamın dayısını çağırtıp yüklüce bir para veriyor ve bu parayla Medine'ye gidip Abdullah b. Hasan bin'el Hasan ve aralarında Cafer b. Muhammed'in de bulunduğu akrabalarıyla görüşmesini, onlara kendisinin Horasan'dan gelen bir garip olduğunu, orada çok güvenilir şialarının bulunduğunu ve onlara para gönderdiğini söyleyip bu paraları belirlendiği meblağlarda aralarında paylaştırmasını ve parayı aldıklarına dair de onlardan kendi el yazılarıyla birer makbuz almasını istiyor.
Babamın dayısı söyleneni yapıp bir süre sonra geri dönüyor, Mansur onu çağırtıp yaptıklarını anlatmasını isteyince "Hepsiyle görüşüp paraları da söylediğiniz üzere onlara verip makbuz da aldım"diyor, "Ancak, sadece Cafer b. Muhammed hariç… Mescid'unnebi'de namaz kılıyordu, arkasında oturup namazını bitirmesini bekledim, namazını bitirince daha ben ağzımı açıp tek kelime etmediğim halde o adeta aklımdan geçenleri okurcasına bana dönüp "ALLAH'tan kok!" dedi, "Peygamberin Ehl-i Beyt'ini (a.s) aldatmaya kalkışma ve Mansur'a da ALLAH'tan kormasını ve Ehl-i Beyt'e (a.s) oyun oynamaktan vazgeçmesini söyle!"
Ben olayı bilmiyormuş gibi davranarak "Anlayamıyorum efendim, ne demek itiyorsunuz?" diye sorunca beni yakınına çağırdı ve sizinle aramızdaki gizli konuşmaları ve bana verdiğiniz görevi en ince ayrıntılarıyla anlattı, duyduklarıma inanamıyordum, o sırada sanki bizim yanımızdaymış gibiydi!..."[2]
Yorum