Hazretin “Kazım” lakabı bu özelliğini apaçık gösteriyor ve kendisi hışım ve öfkesini yenmesiyle meşhur biri idi. Ehl-i Sünnet’in muhaddisi ve bilgini olan İbn-i Hacer Askalani şöyle diyor: “Musa Kazım, babasının ilminin varisi ve fazilet ile kemalinin sahibiydi. Cahil insanlara karşı aşırı derece gösterdiği sabırdan dolayı, “Kazım” lakabını elde etti…”
Aşağıdaki hikâye de İmam’ın sabrının bir örneğidir:
Medine’de adamın biri İmam’a (a.s), küfür ve hakaretlerle eziyet ediyordu. İmam’ın (a.s) bazı ashabı, onu ortadan kaldırmayı önerdiler. Ama İmam (a.s) onları bu işten men etti. Onun iş yerinin adresini sordu ve bineğine binip onun çalıştığı araziye gitti. Adam İmam’ı görünce, “Ektiklerimi çiğneme!” diye bağırdı. Ama İmam aldırış etmeyerek ilerlemeye devam etti. İmam çiftçi adamın yanına vardığında binekten indi ve ona güler yüzlülükle şöyle sordu: “Bu arazi için ne kadar harcadın?” Adam, “100 dinar” dedi. İmam şöyle buyurdu: “Ne kadar kar etmeyi düşünüyorsun?” Adam, “200 dinar” diye cevap verdi. İmam adama üç yüz dinar vererek şöyle buyurdu: “Ekinin de senin olsun. Bil ki ümit ettiği karı da Allah sana verecektir.” Adam hemen ardından İmam Kazım’ın (a.s) başını öptü ve özür dileyip İmam’dan günahını affetmesini istedi. İmam (a.s) gülerek geri döndü. Ertesi gün o adam mescitte otururken İmam (a.s) geldi. Adam İmam’ı (a.s) görür görmez şöyle dedi: “Allah risaletini hangi hanedana vereceğini daha iyi bilir.” İmam’ın ashabı büyük bir şaşkınlıkla, “Daha düne kadar İmam’a küfür ediyordun” dediler. O tekrar İmam’a (a.s) dua etti. İmam (a.s) ashabına şöyle sordu: “Hangisi daha iyidir, sizin niyetiniz mi yoksa benim yaptığım mı?”
Aşağıdaki hikâye de İmam’ın sabrının bir örneğidir:
Medine’de adamın biri İmam’a (a.s), küfür ve hakaretlerle eziyet ediyordu. İmam’ın (a.s) bazı ashabı, onu ortadan kaldırmayı önerdiler. Ama İmam (a.s) onları bu işten men etti. Onun iş yerinin adresini sordu ve bineğine binip onun çalıştığı araziye gitti. Adam İmam’ı görünce, “Ektiklerimi çiğneme!” diye bağırdı. Ama İmam aldırış etmeyerek ilerlemeye devam etti. İmam çiftçi adamın yanına vardığında binekten indi ve ona güler yüzlülükle şöyle sordu: “Bu arazi için ne kadar harcadın?” Adam, “100 dinar” dedi. İmam şöyle buyurdu: “Ne kadar kar etmeyi düşünüyorsun?” Adam, “200 dinar” diye cevap verdi. İmam adama üç yüz dinar vererek şöyle buyurdu: “Ekinin de senin olsun. Bil ki ümit ettiği karı da Allah sana verecektir.” Adam hemen ardından İmam Kazım’ın (a.s) başını öptü ve özür dileyip İmam’dan günahını affetmesini istedi. İmam (a.s) gülerek geri döndü. Ertesi gün o adam mescitte otururken İmam (a.s) geldi. Adam İmam’ı (a.s) görür görmez şöyle dedi: “Allah risaletini hangi hanedana vereceğini daha iyi bilir.” İmam’ın ashabı büyük bir şaşkınlıkla, “Daha düne kadar İmam’a küfür ediyordun” dediler. O tekrar İmam’a (a.s) dua etti. İmam (a.s) ashabına şöyle sordu: “Hangisi daha iyidir, sizin niyetiniz mi yoksa benim yaptığım mı?”