Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

    6- İmam Rıza aleyhisselam 'ın Şehadet Haberini Verişi

    "Ümeyye b. Ali" şöyle diyor: İmam Rıza aleyhisselam Horasan'dayken ben Medine'de kalıyor, İmam Cevad aleyhisselam 'ın evine gidip-geliyordum; normalde İmam'ın akrabaları Hazrete selam vermek için geliyorlardı. Bir gün cariyesine, "Onlara (akraba kadınlarına) matem tutmaya hazırlanmalarını söyleyin" buyurdu.

    Ertesi gün İmam yine onlara matem tutmak için hazırlanmalarını hatırlattı! "Kimin için?" diye sorduklarında, "Yeryüzündeki insanların en üstünü için" buyurdu.

    Bir süre sonra İmam Rıza aleyhisselam 'ın şehadet haberi geldi ve İmam Cevad'ın (a.s) "Matem için hazırlanın" buyurduğu zaman İmam Rıza aleyhisselam 'ın Horasan'da şehid olduğu anlaşıldı.[6]
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #47
      Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

      7- Kadının İtirafı

      Nübüvvet ve imamet ailesinin düşmanlarından olan Kadı "Yahya b. Eksem" şöyle diyor: Bir gün Resulullah'ın (s.a.a) kabrinin yanında İmam Cevad'ı görünce çeşitli konularda onunla tartıştık; İmam hepsini cevapladı. Ben, "Sizden bir şey sormak istiyorum; fakat utanıyorum" dedim.

      -İmam, "Sen sormadan ben cevabını veriyim; sen imamın kim olduğunu sormak istiyorsun" buyurdu.

      -Ben, "Evet; vallahi bunu sormak istiyordum" dedim.

      -İmam, "Benim" buyurdu.

      -Ben, "Peki bunun için bir deliliniz var mı?" diye sordum

      O sırada İmam'ın elindeki asa konuşmaya başlayarak, "O, benim mevlam, bu zamanın imamı ve Allah'ın hüccetidir" dedi.[7]
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #48
        Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

        8- Komşuyu Kurtarmak

        "Ali b. Cerir" şöyle diyor: Bir İmam Cevad aleyhisselam 'ın huzurundaydım. İmam'ın evinden bir koyun kaybolmuştu. Komşulardan birini o koyunu çalmakla suçlayarak çeke çeke İmam'ın huzuruna getirdiler.

        İmam, "Eyvahlar olsun size! Bırakın onu; koyunu o çalmamıştır. Koyun şimdi falancanın evindedir; gidip getirin" buyurdu.

        Gidip koyunu İmam Cevad aleyhisselam 'ın buyurduğu evde bulunca ev sahibini hırsızlık suçuyla yakaladılar; adamı dövüp elbisesini yırttılar. Fakat adam koyunu çalmadığına dair yemin ediyordu.

        Onu İmam'ın yanına getirdiler. İmam, "Eyvahlar olsun size! Bu adama zulmettiniz. Koyunun kendisi onun evine girmişti; onun ise bundan haberi yoktu" buyurdu.

        Sonra da adamın gönlünü almak ve yırtılan elbisesini telafi etmek için ona bir miktar para verdi.[8]
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #49
          Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

          9- Hapisteki Adamın Kurtuluşu

          "Ali b. Halid" şöyle diyor: "Samerra"da, bir adamı eli-kolu bağlı Şam'dan getirip orada zindana attıklarını ve peygamberlik iddiasında bulunduğunu haber aldım.

          Bunun üzerine zindana giderek bir süre zindancıyla hoş-beş ettikten sonra beni o adamın yanına götürdüler. Ben onun akıllı ve şuurlu bir kişi olduğunu görünce olayın ne olduğunu sordum kendisine.

          Adam dedi ki: Şam'da, Şehitler Efendisi Hüseyin b. Ali aleyhisselam 'ın mübarek başının asıldığı söylenen yerde * ibadet ediyordum. Bir gece zikirle meşgulken karşımda duran bir adamın bana, "Ayağa kalk" dediğini gördüm.
          Ben ayağa kalkıp onunla birlikte birkaç adım yürüdük. Ansızın Kufe Mescidi'nde olduğumuzu gördüm. Bana, "Bu mescidi tanıyor musun?" diye sordu.
          Ben, "Evet; Kufe Mescidi'dir" dedim

          Orada namaz kılıp dışarı çıktık. Yine biraz yürüdükten sonra gördüm ki, Medine'de Mescid-i Nebi'deyiz. Resulullah'ın (s.a.a) kabrini ziyaret ettikten sonra mescide namaz kılarak dışarı çıktık. Biraz daha yürüdük; bu defa gördüm ki, Mekke'de, Ka'be'deyiz; tavaf edip dışarı çıktık. Biraz daha yürüdükten sonra kendimi Şam'daki kendi yerimde buldum; o adam da gözlerimden kayboldu.

          Bu gördüklerime şaşırıp kaldım. Bu olay üzerinden bir yıl geçtikten sonra yine aynı adam geldi ve önceki yılki yolculuk aynı şekilde tekrarlandı. Fakat bu defa ayrılmak istediğinde kendisini tanıtması için onu Allah'a yemin verdim. Bunun üzerine, "Ben Muhammed b. Ali b. Musa b. Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebutalib'im" dedi.

          Ben bu olayı bazı kişilere anlattıktan sonra haber Mu'tasım-ı Abbasî'nin veziri "Muhammed b.Abdulmelik-i Ziyat"a ulaştı. O da beni eli-kolu bağlı buraya getirip zindana atmalarını emretti. Ve peşinden de yalanla benim peygamberlik iddiasında bulunduğumu yaydılar halka.
          "Ali b. Halid" diyor ki: Ona, "Gerçeği bilmiyorsa öğrenmesi için Ziyat'a yazmamı ister misin?" dedim.

          Adam, "Yaz" dedi.
          Ben olayı "Ziyat"a yazdım. Ziyat benim mektubunun arkasına şöyle yazdı: Ona de ki, kendisini bir gecede Şam'dan Kufe'ye, Oradan Medine ve Mekke'ye götüren ve tekrar geri getiren kişiden kendisini zindandan kurtarmasını istesin."

          Ben bu cevaba bu cevaba üzüldüm. Ertesi günü mektubun cevabını kendisine bildirmek, onu sabırlı olmaya davet etmek için zindana gittim. Fakat zindancı, bekçiler ve diğer bir çok kişilerin rahatsız ve endişeli olduklarını gördüm. "Ne oldu?" diye sorunca dediler ki:
          "Peygamberlik iddiası eden adam dün gece zindandan çıkıp gitmiş! Nasıl gittiğini, yerin dibine mi girdiğini, yoksa göğe mi çıktığını anlayamıyoruz!" Ne kadar aradılarsa da ondan bir eser bulamadılar."[9]
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #50
            Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

            10- Ey Eba Salt! Sıkıldın mı?

            İmam Rıza aleyhisselam 'ın yakın ashabından olan ve İmam Rıza aleyhisselam !ın şehadetinden sonra Me'mun'un emriyle zindana atılan "Eba Salt-i Herevî" şöyle diyor:

            Bir yıl zindanda kaldım; içim sıkıldı. Bir gece uyanık kalıp dua ve ibadetle meşgul oldum. Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyt'ini şefaatçi kılıp Allah Teala'yı onların hakkına yemin verdim. Daha duam bitmeden İmam Cevad aleyhisselam 'ın zindanda benim yanımda olduğunu gördüm. İmam bana, "Ey Eba Salt! Sıkıldın mı?" buyurdu.
            Ben, "Vallahi evet" dedim.

            İmam, "Ayağa kalk" dedi. Ve elini zincirlerime vurdu. Zincirler çözüldü. Elimden tutarak zindandan dışarı çıkardı. Bekçiler beni gördükleri halde İmam'ın kerametiyle konuşamadılar. İmam beni dışarı çıkardıktan sonra, "Allah'ın güvencesiyle git" buyurdu, "Bundan sonra hiçbir zaman Me'mun'u görmeyeceksin. O da seni görmeyecek."
            Ve gerçekten de İmam'ın buyurduğu gibi oldu.[10]
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #51
              Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

              11- Mu'tasım Abbasî'nin Meclisinde

              "İbn-i Ebi Davud’la samimiyeti olan "Zurkan" şöyle diyor: Bir gün İbn-i Ebi Davud, Mu'tasım'ın meclisinden dönerken üzgün olduğunu gördüm. Neden üzgün olduğun sorunca dedi ki:
              "Bugün yirmi yıl önce ölmüş olmayı arzuladım" dedi!
              Ben, "Neden, ne oldu ki?" diye sordum.
              "Ebu Cafer'in -İmam Cevad- Mu'tasım'ın meclisinde başıma getirdiği bela yüzünden" dedi!

              "Olay nedir?" diye sorunca şöyle dedi:
              Biri hırsızlık yaptığını itiraf etti ve halifeden -Mu'tasım- hakkında ilahî hükmü uygulayarak kendisini temizlemesini istedi. Halife tüm fakihleri topladı. Muhammed b. Ali'yi -İmam Cevad (a.s)- de çağırdı. Bizden, "Hırsızın eli nereden kesilmelidir?" diye sordu.
              Ben, "Bilekten" dedim.
              Mu'tasım, "Hangi delille?" diye sordu.

              Ben, "Çünkü teyemmü ayetindeki 'Yüzünüze ve ellerinize meshedin'[11] buyurmaktadır. Burada elden maksat bilektir" dedim.
              Bu konuda fakihlerden bir grup da benim görüşümü savunup hırsızın eli bilekten kesilmelidir, diyorlardı. Fakat bir grup da, "Dirsekten kesilmelidir" dediler. Mu'tasım onların delilini sorunca "Abdest ayetinde 'Yüzünüzü ve dirseklerle birlikte ellerinizi yıkayın'[12] buyurmaktadır. Bu ayette elden maksat dirsektir" dediler.

              Mu'tasım daha sonra Muhammed b. Ali'ye -İmam Cevad (a.s)- dönerek, "Bu konuda sizin görüşünüz nedir?" diye sordu.
              Muhammed b. Ali, "Bunlar görüş belirttiler; beni muaf görün" dedi.
              Fakat Mu'tasım ısrar etti ve görüşünü söylemesi için yemine verdi.
              Bunun üzerine Muhammed b. Ali şöyle dedi: "Yemine verdiğin için görüşümü söylüyorum. Bunlar yanılıyorlar; çünkü hırsızın sadece parmakları * kesilmeli, geri kalan kısmına dokunulmamalıdır."

              Mu'tasım, "Bunun delili nedir?" diye sorunca şöyle dedi:
              "Çünkü Resulullah (s.a.a) secdenin yüz (alın), iki elin ayası, iki diz ve iki ayak (ayaktaki iki büyük parmak) olmak üzere yedi uzuvla yapılması gerektiğini buyurmuştur. Dolayısıyla hırsızın eli bilekten veya dirsekten kesilecek olursa secde etmek için eli kalmaz. Ve yine Allah Teala 'Secde yerleri Allah'a hastır. Allah ile birlikte bir başkasına dua etmeyin' * buyuruyor. Allah'a has olan bir şey de kesilmez.[13]
              __________________
              Kaynakça:
              [1] - Uyunu'l - Mu'cizat, s. 109, özetle..
              [2] - Biharu'l - Envar, c. 50, s. 43; Haraic-i Ravendî, s. 237.
              [3] - Biharu'l - Envar, c. 50, s. 44; Ravendî'nin Haraic'inden naklen.
              [4] - Haraic-i Ravendî, s. 237, Biharu'l - Envar, c. 50, s. 44.
              [5] - Bkz. Nuru'l - Ebsar-i Şeblencî, s. 179; İhkaku'l - Hak, c. 12, s. 424; Kâfî, c. 1, s. 497; İrşad-i Mufid, s. 304 ve Menakıb, c. 4, s. 390.
              [6] - A'lamu'l - Vera, s. 334.
              [7] - Kâfî, c. 1, s. 353; Biharu'l - Envar, c. 50, s. 68.
              [8] - Biharu'l - Envar, c. 50, s. 47, Haraic-i Ravendî'den naklen.
              * - "Re'su'l-Hüseyin" diye meşhur olan bir yerdir.
              [9] - İrşad-i Mufid, s. 304; A'lamu'l - Verâ, s. 332; İhkaku'l - Hak, c. 12, s. 427; el-Fusulu'l - Muhimme, s. 289.
              [10] - Muntaha'l - Amal, İmam Rıza aleyhisselam 'ın hayatı, s. 67; Uyun-u Ahbar, c. 2, s. 247; Biharu'l - Envar, c. 49, s. 303.
              * - İbn-i Ebi Davud, Me'mun, Mu'tasım, Vasık ve Mütevekkil'in döneminde Bağdat kadınlarından biriydi.
              [11] - Mâide, 5.
              [12] - Mâide, 5.
              * - Maksat dört parmaktır; çünkü baş parmak kesilmemelidir.
              * - Ayetin orijinalinde geçen ve Çoğulu mesacid olan mescid veya mesced secde yeri anlamındadır ve camiler, Allah'ın beyti ve alnın değdiği yer secde yerleri olduğu gibi alın ve kendileriyle secde ettiğimiz diğer altı uzuv da secde yeri sayılmaktadırlar. İşte bu nedenle bu rivayette "el-mesacid" kendisiyle secde yapılan yedi uzuv olarak tefsir edilmiştir. Ve yine Kâfî kitabında İmam Sadık aleyhisselam 'dan nakledilen diğer iki rivayette ve Ali b. İbrahim-i Kummi'nin Tefsirindeki bir rivayette "el-Mesacid" yedi uzuv olarak tefsir edilmiştir. Şeyh Saduk da "Fakih" adlı kitabında "el-Mesacid" kelimesini yedi secde uzvu olarak yorumlamıştır. Bu anlamı "Said b. Cubeyr", "Zeccac" ve "Ferra"dan da nakletmişlerdir.
              Ve yine dikkat edilmesi gerekir ki, eğer "el-Mesacid" kelimesinin yedi uzuv olarak tefsir edilmesi yanlış olsaydı, Mu'tasım'ın meclisindeki fakihler kesinlikle İmam'ın bu sözünü eleştirirlerdi. "Mu'tasım"ın kendisinin de Arap olup "el-Mesacid" kelimesinin anlamını anladığını dikkate alarak, İmam'ın buyurduğu mana yanlış olsaydı, Mu'tasım da itiraz ederdi. Dolayısıyla meclisteki fakihlerin hiç biri buna itiraz etmedikleri ve Mu'tasım'ın kendisi de İmam'ın yorumunu beğenip ona uygun davrandığına göre onların da "el-Mesacid" kelimesinden maksat kendileriyle secde edilen yedi uzuv olduğu veya bu kelimenin bir anlamının böyle olduğu kabul ettikleri anlaşılmaktadır.
              (Bkz. Tefsir-i Safî, c. 2, s. 752; Tefsir-u Nuri's - Sekaleyn, c. 5, s. 440; Tefsir-u Mecmai'l - Beyan, c. 10, s. 372.)
              [13] - Tefsir-i Ayyaşî, c. 1, s. 319; Biharu'l - Envar, c. 50, s. 5.
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #52
                Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                Allah c.c. razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.

                Yorum


                  #53
                  Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                  [quote author=atlas link=topic=3593.msg44346#msg44346 date=1248351057]
                  Allah c.c. razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.
                  [/quote]

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: İmam Muhammed Taki’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                    [quote author=atlas link=topic=3593.msg44346#msg44346 date=1248351057]
                    Allah c.c. razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.
                    [/quote]
                    [quote author=segaleyn link=topic=3593.msg44366#msg44366 date=1248357024]
                    [quote author=atlas link=topic=3593.msg44346#msg44346 date=1248351057]
                    Allah c.c. razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.
                    [/quote]
                    [/quote]

                    Allah Teala siz değerli kardeşlerimden de razı olsun, Ehlibeyt'in komşusu olasınız inşaAllah
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum

                    YUKARI ÇIK
                    Çalışıyor...
                    X