Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Bugün Hz. Fatime-i Masume (sa)'nın Vefatı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Bugün Hz. Fatime-i Masume (sa)'nın Vefatı



    Bugün Ehl-i Beyt (as) İmamlarımızın Yedincisi Hz. Musa Kazım'ın (as) kızı, Ehl-i Beyt (as) İmamlarımızın Sekizincisi Hz. Ali Rıza (as)'ın kızkardeşi Hz. Fatima-i Masume (sa)'nın vefat yıldönümü.

    Hz. Fatime-i Masume (a.s)’ın Hayatı:

    Hz. Fatime-i Masume (sa), Medine-i Münevvere Şehri, hicret'in 173. Yılı Zika'de Ayı'nın Birinci Günü Dünya'ya gelmiştir. [1] Hz. Fatime-i Masume’nin (sa) babası on iki masum imamlarımızın yedincisi Hz. Musa Kazım (a.s)’dır. 7. İmam Hz. Musa Kazım (a.s) kendi zamanında ilay-i ilimlerin taşıyıcısı, yeryüzü insanlar arasında ilay-i hüccet; ilim, takva, züht ve diğer yüce erdemler yönünden eşsiz idi. Pek az uyur, gecelerini ibadetle geçirir, secde hal de saatlerce Allah Subhaneau Teala ile münacat ederdi. Bir çok geceler tanınmayacak bir şekil de fakirlerin evlerine başvurarak şefkatli bir baba gibi onların evine gerekli olan ihtiyaç maddelerini taşırdı. Gündüzleri ise halkı hakka hidayet etmekle meşgul olur ve zalimler vasıtasıyla tahrife uğramış olan din'in gerçeklerini açıklardı.

    7. İmam Hz. Musa Kazım (as)’ın halk arasındaki manevi nüfuz ve mevkisine tahammül edemeyen ve onu kendi zalim yönetimlerinin istikrarı için bir tehlike gören zalim Abbasi hükümdarı Harun er-Reşit yıllar boyunca İmam’ı zindanlar da tutmuş çeşitli işkence ve zulümler yapmış ve sonunda da İmamı zehirleterek şehit ettirmiştir.

    Allah’ın cc salatı ona ve hidayet meşaleleri olan diğer Ehl-i Beyt İmamlarına as olsun.

    Hz. Fatime-i Masume’nin sa annesi iffet, iman ve takvasıyla tanınan ve İslami ilimlere vakıf Necme ra isimli muhterem bir hanım'dır. O İslami ilimleri 6. İmam Hz. Cafer-i Sadık (as)’ın hanımı Hamide’den ra öğrenmiştir.

    Hamide şöyle diyor: Necme bizim eve geldiği gün, Allah Resulü'nü (saa) rüyam da gördüm bana şöyle buyurdu:

    "Ey Hamide, Necme’yi oğlun Musa ile evlendir. Zira yeryüzü en iyi insanı ondan dünyaya gelecektir."

    Hamide diyor ki ben Allah Resulü'ne (saa)’in emriyle Necme’yi oğlum Musa’ya aldım ve ondan Rıza dünyaya geldi.

    Horasan'a yolculuk

    Abbasi halifelerinin yedincisi olan Me'mun, Şia’nın kıyamını önlemek için, 8. İmam Hz. Ali Rıza (a.s)'ı, Medine’den Horasan'a davet etti. Bu hususta, İmam'a çok mektuplar gönderdi ve nihayet zorla İmam’ı Horasan'a getirtti. İlk önce (siyaset icabı) hilafeti İmam'a teklif etti; ama İmam kabul etmedi. Daha sonra veliaht olmayı teklif etti. İmam (as), Me'mun'un hilelerinden haberdar olduğu için yine, ilk önce kabul etmedi, ama daha sonra Me'mun'un ısrar ve tehditleri; veliahtlığı, memleketin siyasi işlerine karışmamak şartı ile zâhir de kabul etti. İmam koyduğu bu şartla, Me'mun'un hükümetinin razı olmadığını Müslümanlara anlatmak istedi.

    Kum'un büyüklerinden nakledildiğine göre, Me'mun, 8. İmam Hz. Ali Rıza aleyhisselam'ı Medine'den Merv Şehrine götürmesinden bir yıl geçtikten sonra, yani Hicret'in 201. Yılı Hz. Fatime-i Masume sa kardeşini görmek için, bir kaç kardeşinin eşliğinde Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.[2]

    Bu yolculukta Hz. Fatime-i Masume sa ile birlikte Olanlar, bu yolculukta Hz. Fatime-i Masume sa; Fazl, Cafer, Hadi ve Kasım isminde dört kardeşi ve bir kaç yeğeni ve bir kaç hizmetçi ile birlikte idi.

    Hz. Fatime-i Masume’nin sa hastalanması Hz. Fatime-i Masume sa, bulunduğu kafile İran'ın Save şehrine ulaştığında, Ehl-i Beyt as düşmanları haberdar olup onların kafilesine saldırdılar; bu saldırı Hz. Fatime-i Masume sa'ın kardeş ve yeğenlerinden 23 kişi, vuku bulan çatışma sonucu şehit oldular.

    Kum şehrinin halkı bu haberi duyunca yardıma koştularsa da, olay yerine ulaştıklarında artık Hz. Fatime-i Masume sa'ın yakınlarından bazıları şehit olmuştu; Hz. Fatime-i Masume sa bu olaydan duyduğu hüzün ve üzüntü neticesinde şiddetli bir şekil de hastalanmıştı.

    O zaman, Save şehrinin halkı çok mutaassıp idiler; hatta I. İmam Emir'ul Mu'minin Hz. Ali (as) efendimizinin evlatlarına karşı kin besliyorlardı. Hz. Fatime-i Masume sa, ''Bura ile Kum Şehri arasındaki mesafe ne kadardır?'' diye sordular. On fersah diye cevap verdiler. Bunun üzerine ''Beni Kum'a götürün '' dediler. Ve sözlerine şunu eklediler ki: Ben babalarımdan duydum ki ''Kum şehri bizim Şialarımızın yeridir.''[3]

    Hz. Fatime-i Masume sa, 201 hicri kameri yılının Rebiulevvel ayının 23'de Kum şehrine ulaştılar.

    Hz. Fatime-i Masume sa, karşılama nakledilen sahih hadislere göre, Hz. Fatime-i Masume sa'ın Kum'a girişlerinde, Kum'un büyükleri, onların önünde Musa b. Hazrec ve Kum halkından kalabalık bir grup, Hz. Fatime-i Masume sa karşıladılar. Ve bir çok kurban kestiler.

    Hz. Fatime-i Masume sa, Kum'da, bu şehrin büyüklerinden olan Musa b. Hazrec b. Sa'd Eş'ari'nin ricası üzerine onun evine yerleştiler.

    Musa b. Hazrec'in evinde olduğu müddetçe, daima kardeşi 8. İmam Hz. Ali Rıza (as)'ı hatırlayıp ayrılığından dolayı göz yaşı döküyordu. Hz. Fatime-i Masume'nin sa bulunduğu ev şimdi "Meydan-ı Emir" mahallesinde "Sittiye" medresesinde bulunmaktadır

    Hz. Fatime-i Masume’nin sa vefat ve defni

    Hz Fatime-i Masume sa, Musa b. Hazrec’in evinde on yedi gün kaldı, ta ki Rebiussani ayının onunda, 201 hicri kameri yılında Kum Şehrinde vefat etti.

    Bu nakle göre Hz. Fatime-i Masume sa, vefat ederken doğumundan 27 yıl 4 ay ve on gün geçmekteydi.[4]

    Hz. Fatime-i Masume sa, vefat ettiğinde onu gusl edip, kefenlediler ve sonra Kum’da bulunan Babilan adlı mezarlığa defin ettiler.

    Nakle göre, kimin Hz. Fatime-i Masume’nin pak na’şını mezara indireceği hususunda, Saad ailesi arasında ihtilaf meydana gelmiş ve sonunda hepsi, Kadir isimli salih bir yaşlının bu görevi üstlenmesi hususunda ittifak etmişlerdir.

    Bu şahsın gelip cenazeyi defin etmesi için ardısıra adam gönderdiklerinde, aniden çölün kumluk tarafından yüzü örtülü iki süvarinin süratle geldiği görülmüştür. Bu iki süvari, Hz. Fatime-i Masume'nin sa cenazesinin yanına gelip atlarından indiler; cenaze namazını kıldılar, sonra Hz. Fatime-i Masume'nin sa cenazesini toprağa verdiler ve daha sonra çıkıp gittiler. Ve bunların kim olduğunu kimse anlayamadı.

    Musa b. Hazrec, kabrin üzerine hasırdan bir gölgelik dikti, daha sonraları 9. İmam Hz. Muhammed Takî (as)’ın kızı Hz. Zeyneb sa, Kum'a geldi ve o mutahhar mezarın üzerine bir kubbe yaptırdı.[5]

    Tarihten anlaşıldığına göre, bugün var olan muhteşem binalardan önce, orada iki kubbe varmış; bir kubbenin altında Hz. Fatime-i Masume'nin sa mezarı ve Musa Mübarka'nın kızı Ümmü Muhammed'in kabri; ikinci kubbenin altında ise (Musa Mübarka'nın diğer kızı Meymune'nin ve Muhammed b. Ahmed b. Musa Mübarka'nın cariyesi Ümmü Habiben'in mezarları varmış. [6]

    Hz. Fatime-İ Masume (sa)’ın Şahsiyet ve Fazileti

    8. İmam Hz. Musa Kazım aleyhisselam’ın, âlime, âbibe, ârife, zâhide, mestûre, muttakiye kızı Hz. Fatıma-i Masume sa, Allah'ın cc kendisine bağışladığı yüce bir makam ve mevkiye sahiptir. Kutsal mezarı, Dar'ül müminin olan Kum kentinde yer almıştır. Mukaddes türbesi mü'minlerin ziyaretgâhı, dua ve zikirlerin icabet yeridir. Ziyaretinin sevabı cennettir.

    Ebu’l- Kasım-i Sehab, "8. İmam Hz. Musa Kazım (as)’ın on dokuz kızı olduğunu ve kızları sadece, Masume lakabıyla meşhur olan Hz. Fatıma'nın sa Kum şehrine defnedilmiş olduğunu yazıyor.

    Merhum Hacı şeyh Abbas Kummi (ra) hazretleri de şöyle yazıyor: Hz. Musa b. Cafer (as)’ın en çok tanınan kızı Hz. Fatıma'dır sa. Mukaddes mezarı Kum kentindedir. Güzel bir türbesi vardır. Bu mekân Kum halkının göz nurudur. Aynı zamanda Müslümanların zorluklarda Allah’ın cc rahmetine nail olmak için sığındığı bir yerdir. Sürekli olarak uzak yakın bölgelerden mü'minler, Hz. Fatıma-i Masume (sa)’ın ziyaret feyzine erişmek için, sefer zahmetine katlanıp Kum şehrine giderler.

    Hz. Fatime-i Masume sa, henüz dünyaya gelmeden önce, 6. İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s), Kum şehrini övmüş ve Hz. Fatime-i Masume'nin sa şahsiyet ve makamını açıklayarak orada defnedileceğini bildirmiştir.

    1-) 6. İmam Hz. Cafer-i Sadık (as) buyurmuştur ki:

    "Allah'ın cc bir haremi vardır ki, o Mekke'dir; Allah Resulü'nün (saa)'in bir haremi vardır ki, o da Medine'dir; Emir-ül Mü'minin 1. İmam Hz. Ali (as) efendimizin de bir haremi vardır ki, O da Kufe'dir; bizim de bir haremimiz vardır, o da Kum beldesidir. Benim evlat (torun)larımdan bir hanım orada defnedilecektir ki ismi Fatıma'dır. Kim onu ziyaret ederse, cennet ona farz olur."

    Ravi diyor: 6. İmam Hz. Cafer-i Sadık (as) bu sözü, henüz 7. İmam Hz. Musa Kazım (as) dünyaya gelmeden buyurdular. [7]

    3-) Sa'd b. Sa'd şöyle diyor: 8. İmam Hz. Ali Rıza (a.s)’dan, Musa b. Cafer (as)’ın kızı Fatıma hakkında sorduğumda, İmamımız şöyle buyurdu:

    "Kim onu ziyaret ederse, cenneti hakkeder." [8]

    4-) 9. İmam Hz. Muhammed Taki (a.s)'ın da şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:

    "Kim halam (Masume'nin) kabrini Kum'da ziyaret ederse, cenneti hakkeder" [9]

    5-) Yine Sa'd, 8. İmam Hz. Ali Rıza (as)’ın ona hitaben şöyle buyurduğunu nakleder:

    "Ey Sa'd! Sizin yanınızda bize ait bir mezar vardır." Canım sana feda olsun. 7. İmam Hz. Musa Kazım (as)'ın kızı Fatıma'yı mı söylüyorsunuz? dedim. İmamımız "Evet" buyurdular. "Kim onu, hakkını tanıyarak ziyaret ederse, cenneti hakkeder." [10]

    [1]- Vesilet-ul Masumiyye s.65

    [2]- Şeyh Abbas Kummi ra, Muntehel Amal s.161

    [3]- Sakkazade Tebrizi, "Deryay-i Suhen".

    [4]- Vesilet-ul Masumiyye, s.66

    [5]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.376

    [6]- Tercüme-i Tarihi Kum, s.214

    [7]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.436

    [8]- Uyun-ü Ahbar'ir Rıza, c.2, s.267

    [9]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.376

    [10]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.376
    Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

    Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


    İmam Cafer-i Sadık (a.s)

    #2
    : Bugün Hz. Fatime-i Masume (sa)'nın Vefatı

    O CEDDE SELAM OLSUN...ALLAH EN YAKINDA BENI ONUN HAREMİNE KAVUŞTURSUN...

    Yorum


      #3
      : Bugün Hz. Fatime-i Masume (sa)'nın Vefatı

      AAAAAAAAh ah şimdi Kum'da olmak ve bu mana okyanusunun bitmez feyzinden doya doya içmek vardı.. O hazretin cefa dolu yaşamını yeniden hatırlamak ve gurbetteki İmamımızla birlikte onu Yad etmek vardı.. Şianın elem ve acı dolu mazlumiyetleriyle yeniden yakıp yüreklerimizi günah oldu ellerle Rabbimize göz yaşları içinde yalvarmak vardı..

      Rabbim Bu hidayet lambası Ehlibeyt masumesi, Hz. Fatımei Masume'nin Vefat yıldönümü nedeniyle tüm şiilerimize rahmet etsin, tüm kardeşlerime tesliyet arzederim..

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X