İmam Caferi Sadık Aleyhisselam, İmam Ali Aleyhisselam kurban olduğumdan rivayetle şöyle buyurmuştur: Bir gün İmam ALİ -Aleyhisselam- evinin önünde oturmuştu. Millet de onun önünde dizilip oturmuşlardı. Onlardan birisi ayağa kalkıp arz etti; Ey Emirulmu’minin -Aleyhisselam- Allahu Tealanın seni nazil ettiği bu mekândasın. Oysa baban (Ebu Talib Aleyhisselam) ateşte azap mı görmektedir? İmam -Aleyhisselam- ona buyurdu; Allahu Teala senin dişlerini döksün. (Konuşamaz hale getirsin) Muhammedi – Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem- hakla nebi olarak gönderene yemin olsun, eğer babam yeryüzündeki günahkârların tümüne şefaat ederse Allahu Teala onların tamamını bağışlar. Oğlu cennet ve cehennemin bölücüsüyken babam ateşle mi azaplandırılıyor?! Sonra buyurdu; Muhammedi –Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem- hakla nebi olarak gönderene yemin olsun ki, kıyamet günü Ebu Talibin –Aleyhisselam- nuru bu beş tanesinin nuru, Muhammed –Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem-, Ali – Aleyhisselam-, Fatime –Selamullahi Aleyha-, Hasan –Aleyhisselam-, Huseyn –Aleyhisselam- ve onun diğer dokuz evladı (diğer imamlar) – Aleyimusselam- dışında bütün yaratılanların nurunu söndürecektir. Çünkü onun (Ebu Talib Aleyhisselam) nuru bizim nurumuzdandır ki Allahu Teala bu nuru Adem’den-Aleyhisselam- iki bin yıl önce yaratmıştır.
(Kaynak: Tevilul Ayati Zahire Sa:393)
(Kaynak: Tevilul Ayati Zahire Sa:393)