Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

    Cabir bin Abdullah’ın Peygamber(s.a.a)’den şöyle buyurduğu nakledilmiştir

    “Cennetin kapısında şöyle yazılmıştır: “La ilaha illallah, Muhammed’un Resulullah,Aliyyun veliyullah,ehu Resulullah kalbe en yahluke’s-semavati ve’l-arzi bi-elfey amin”(Allahtan başka ilah yoktur,Muhammed Allah’ın elçisidir,Ali Allah’ın velisi ve Peygamberin kardeşidir; gökle yer yaratılmadan iki bin yıl önce)

    not:Yenabi’ul-Mevedde s.234(19.hadis)’de İmam’ul-Harem’in Kitab’us- Seb’in kitabından naklen( o da İbn-i Meğazili’nin Menakıb’inden naklen), Mir Seyyid Ali Hemedani Meveddet’ul Kurban’ın 6.Mevedde’sinde(iki hadis),Hatip Harezmi Menakıb’da,İbn-i Şirveyh Firdevsde,İbn-i Meğazili Menakıb’dan nakledilmiştir.

    Yorum


      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


      Müminlerin anası Ayşe’den rivayete göre, şöyle demiştir:

      “Şekil yaşantı ve yol bakımından kalkış ve oturuş bakımından Rasulullah (s.a.v)’e kızı Fatıma’dan daha çok benzeyen bir kimse görmedim.
      Fatıma, Peygamber (s.a.v)’in yanına girdiğinde Peygamber (s.a.v), kalkar onu öper ve yerine oturturdu.
      Peygamber (s.a.v) de onun yanına girdiğinde, Fatıma oturduğu yerden kalkıp aynı şekilde Rasulullah (s.a.v)’i öper ve kendi yerine oturturdu.”



      Sünen-i Tirmizi, c.3, s.276, Hz Muhammed (s.a.v)’in kızı Fatıma’nın değer ve kıymeti,
      Hadis: 3872, Kahraman Yayınları.



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



        (...) Bana Ebu Ma'mer İsmail b. İbrahim El-Hüzelî rivayet etti. (Dedi ki):

        Bize Süfyan Amr'dan, o da İbni Ebi Müleyke'den, o da Misver b. Mahreme'den naklen rivayet etti, Misver şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem):

        “Fatıma ancak ve ancak benden bir parçadır. Ona eziyet veren şey bana da eziyet verir” buyurdular.


        Sahih-i Müslim, c.10, s.326, Sahabe’nin Faziletleri, Kitab-u Fatıma Bint-i Nebi (Aleyhisselâm)'in Faziletleri Babı Hadis: 94.




        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


          Allah’ın Rasûlü birkaç gün hiç birşey yemedi. Bu, Resulullah’a gayet ağır geldi. Hanımlarının hücrelerine gitti. Onların yanında hiç bir şey bulamadı. Fatıma’ya gelerek

          “Ey kızım! Senin yanında yiyecek birşey var mıdır? Ben acıktım” dedi. Fatıma

          “Canım sana feda olsun babacığım! Yemin ederim ki, yanımda yiyecek hiç bir şey yoktur” dedi. Hz. Peygamber oradan ayrıldıktan sonra bir komşusu Fatıma’ya iki ekmekle bir parça et gönderdi. Fatıma onları bir kaba koydu. Kendisi ve çocukları aç olduğu halde


          “Allah’a yemin ederim ki, ben Allah’ın peygamberini kendime ve çocuklarıma tercih ederim” dedi ve çocuklarından birisini Hz. Peygamber’i çağırmak için gönderdi. Biraz sonra Hz. Peygamber ve torunu geldiler. Fatıma, Babasına


          “Canım sana feda olsun! Sen gittikten sonra Allah bana bir şey gönderdi. Onu senin için sakladım” dedi. Hz. Peygamber

          “Getir, ey kızım” dedi. Ben kabı getirdim. Üzerindeki kapağı kaldırdıktan sonra baktım ki ekmek ve et ile dolmuştur. Ona bakınca dilim tutuldu. Anladım ki bu, Allah’tan gelen bir berekettir. Allah’a hamd ettim. Peygamber’ine de selatu selam okudum ve kabı Resulullah’a takdim ettim. Hz. Peygamber bu manzara karşısında Allah’a hamd etti ve

          “Ey kızım, bu nerden gelmiştir?” dedi.

          “Ey babam! O Allah’ın katından gelmiştir. Kesinlikle Allah dilediğini hesapsız rızka mazhar eder” dedim. Peygamber bu söz karşısında Allah’a hamd ederek

          “Hamd o Allah’a mahsustur ki, seni İsrâiloğullarının en üstün hanımı olan Meryem’e benzer kılmıştır. Çünkü o, Allah kendisine bir rızık gönderse, ondan da bunun nereden geldiği sorulunca:

          “O Allah’ın katından gelmiştir. Kesinlikle Allah dilediğine hesapsız rızık verir” diyordu” dedi. Hz. Peygamber Ali’ye haber gönderdi. Ali gelince, Hz. Peygamber ve hanımları, Hasan, Hüseyin ve bütün Ehlibeyt doyuncaya kadar yediler. Çanak hala olduğu gibi doluydu ve geri kalanı da bütün komşularıma dağıtmak suretiyle değerlendirdim. Allah ona çok bereket vermişti.

          Hayatu’s Sahabe (Muhammed Yusuf Kandehlevi), c.4, s.387-388, Akçağ Yayınları.


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


            Huzeyfe (r.a)’den rivayete göre, şöyle demiştir:

            Annem bana Peygamberle ne zaman görüşmeye gideceksin diye sordu Ben de uzun zamandır Onunla görüşmüyorum” dedim. Anam beni payladı. Bunun üzerine ben: Bırak beni de gidip Rasulullah (s.a.v) ile birlikte akşam namazını kılayım, kendisinden senin ve benim için istiğfar etmesini isteyeyim dedim. Rasulullah (s.a.v)’e gittim ve akşam namazını onunla birlikte kıldım. Rasulullah (s.a.v), akşam namazının ardından nafile namaz kılmaya başladı sonunda yatsı namazını da kıldıktan sonra döndü ben de peşinden gittim. Sesimi duydu ve: “Kim o Huzeyfe mi?” buyurdu. Evet dedim. “İhtiyacın nedir? Neden geldin? Allah seni de anneni de bağışlasın” buyurdu. Sonra şöyle devam etti:

            “Şu bir melektir ki bu geceden önce yeryüzüne hiç inmemişti. Bana selam vermek için, Fatıma’nın Cennet kadınlarının hanım efendisi olduğunu bildirmek için, Hasan ve Hüseyin’in de cennet gençlerinin efendileri olduğunu bana müjdelemek için Rabb’inden izin istedi.”

            Sünen-i Tirmizi, c.3, s.265, HıÜüasan ve Hüseyin’in Hayat Hikâyeleri, Hadis: 3781, Konya Yayıncılık.




            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


              Ebu Hureyre ed-Devsi şöyle demiştir: Peygamber (S) gündüzün bir parçasında çıktı; O benimle, ben de On’unla ko­nuşmayarak Kaynuka çarşısına gelinceye "kadar (yürüdü). Sonra(oradan dönüp) Fâtıma’nın evinin önünde bir kenara oturdu ve (Hasan'ı yahut Hüseyin'i kastederek):

              — "Küçük orada mısın, küçük orada mısın?" diye sordu. Fâtıma çocuğu evden çıkmaktan biraz alıkoydu. Zannettim ki

              Bu az zaman içinde annesi çocuğu ya giydirdi yahut başını yıkayıp taramıştı. Sonra çocuk koşarak geldi. Peygamber (S) çocuğu kucak­layıp sarmaştı ve onu öptü de:

              — "Ya Allah, sen bu çocuğu sev; onu seveni de sev!" diye dua etti...

              Sahih-i Buhari, c.5, s.325-326, Kitab’ul Buyu (Alışveriş Kitabı)
              Çarşılar Ve Pazarlar Hakkında Zikredilen Hadisler Babı, Hadis: 2122, Karınca Polen Yayınları.




              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                "İhdines sıratel Mustakim (Allahım bizi dosdoğru yola hidayet eyle)" 3

                Salebi "Keşful Beyan fi Tefsir-ul Kur'an" adlı tefsir kitabında, bu ayetin tefsirinde şöyle naklediyor: "Allah'ım bizi dosdoğru yola hidayet eyle" ayetinin tefsirinde Müslim b. Heyyan Ebu Bureyde'nin şöyle dediğini duydum. Sırat'tan (Doğru yol) maksat Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Ehl-i Beyti'dir."4

                Hadis ve tefsir alimleri bu ayetin tefsirinde birden fazla hadis nakleder ve bu ayetin Hz. Muhammed ve Ehl-i Beyt'i hakkında indiğini nakletmişlerdir.


                3- Fatiha Suresi 7
                4 - Reşfet-ul Sadi s. 25 ve Yenabi-ul mevedde s. 114





                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                  "Adem Rabbinden bir takım emirler alıp onları yerine getirdi, bunun üzerine Rabbi de tövbesini kabul etti.
                  Şüphesiz ki O, daima tövbeleri kabul eden, çok esirgeyendir."*13 ,



                  İbni Abbas Hz, Resulullah'a (s.a.a) bu ayetin tefsiri hakkında sorduğunda: 'Adem (a.s), hangi kelimeler aldı da, Rabbide onun tövbesini kabul etti. " dedi. Hz. Resulullah şöyle buyurdu: "Adem, Allaha şöyle yalvarmıştı:
                  'Ey Rabbim, Muhammed (s.a.a) Ali, Fatma, Hasan ve Hüseyin'in hakkı için beni bağışla' ve yüce Allah Adem 'in bu kelimeler ile yalvarışından dolayı onun tövbesini kabul etti. "*14



                  13- Bakara Suresi 37
                  14-lbn-i Meğazili Şafii: Menakib Ali bin Ebi Talib s. 63, Suyuti el Şafii c.1 s.60



                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                    "Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda çekişenlere de ki : Geliniz, sizler bizler de dahil olmak üzere, siz kendi çocuklarınızı, biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi kadınlarınızı, biz de kendi kadınlarımızı, çağıralım, sonrada dua edelim de Allah'tan yalancılar uzerine lanet edelim" *47


                    Fahri Razi, bu ayeti kerimenin tefsirinde şöyle rivayet eder: "Hz. Resulullah o gün üzerinde siyah yünden dokulu bir örtüyle, mubahele için şehirden dışarı çıktı. Hz. Hüseyni şefkat dolukucağına almış ve Hz. Hasan'in da ellerinden tutmuştu Hz. Fatıma hazretin ardından, Hz. Ali'de Fatıma'nın ardından hareket ediyordu. Peygamber onlara şöyle buyurdu: Ben Allah'a dua ederken sizler de amin deyin. "

                    Necran Hıristiyanlarının piskoposu (Eskaf Necran) bu heyetin azamet ve haşmetli hallerini görünce Hıristiyan cemaata dönerek şöyle dedi: "Ben öyle çehreler görüyorum ki: Eğer AI- lah 'tan bir dağın yok olmasını isteseler, Allah onların duasına icabet edecektir. Sakın bunlarla mubahaleye girişmeyin. Zira helak olursunuz. Öyle ki kıyamete kadar yeryüzünde bir tek Hristiyan bile kalmaz"48

                    47- AI-i Imran Suresi 61
                    48- Fahri Razi: Tefsir-ul Kebir c. 8 s. 80 s:16

                    Bu ayeti kerimenin Ehl-i Beyt'in faziletleri yönünde nazil olduğuna dair birçok Ehl-i sünnet alimi rivayet etmiştir ve onlardan bazılarını aşığıdaki gibidir.


                    1. Nizameddin Nisaburi : Tefsir Geraib-ul Kur'an ve Gera- ib-ul Furkan c. 3 s. 213
                    2. İyun-ul-Tefsir Sefhel-ul s. 67
                    3. T efsir-ul Celaleyn c. 1 s. 283
                    4. Medarik-ul Tenzil ve Hekailkul Te'vil c. 1 s. 221
                    5. T efsir-ul Meragi c. 3 s. 171
                    6. Tefsir-ul Vazih c. 3 s. 58
                    7. Futuhat-ul İlahıyyet bi T evzih-ul Celaleyn lil Dekaik Hefiyyet c. 1 s. 283
                    Note: 8.kaynak ya unutulmuş ya da numaralandırma yanlış yapılmıştır. eKitaplaştıranın notu.
                    9. Zad-ul Mesır fı İlmul Tefsir s. 399
                    10. Ta'bir-ul Rahman, ve Tefsir-ul Menan c. 1 s. 114
                    11. Tefsir-ul Ta'cul Tefasir c. 1 s. 61
                    12. Tefsir Ebi Suud c. 1 s. 244
                    13. Mu'terek-ul Ekran fı l'can-ul Kur'an s. 562
                    14. Tefsir-ul Kur'an Hekim. c. 3 s. 322
                    15. Sahih Muslim c.7 s. 120
                    16. Sahih Tirmizi c. 4 s. 293
                    17. Musned Ahmed Bin Hanbel c. 1 s. 185
                    18. Müstedrek alal Sahiheyn c. 1 s. 150
                    19. Fahri Razı Tefsirul Mesir c. 8 s. 80

                    Ve bu kaynaklar dışında onlarca Tefsir kitaplarında, Hz. Resulullah (s.a.a) mubaheleye Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyn'i çağırmış ve şöyle buyurmuştur. "Allah'ım bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir." diye buyurmuştur. Bu hadisi ise aynı mana içinde nakletmişlerdir.



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                      "Gerçekten münafıklar, ateşin en alt tabakasındadırlar. Artık onlara alsa bir yardımcı bulamazsın"75

                      İbn-i Askır, Ahmed b. Hanbel'in rivayetine göre Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ey Ali, seni ancak mümin sever ve ancak münafık buğz eder. "

                      Daha sonra Hz. Muhammed bu ayeti okudu: "Gerçekten münafıklar, ateşin en alt tabakasındandırlar. "76

                      Meğazili, Hz. Muhammed'in (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivavet etmiştir: "Vay Ehl-i Beytime zulüm (eziyet) eden kişiye, münafıklarla beraber cehennemin en alt tabakasında cezalandırılacaktır. "77


                      75. Nisa Suresi 145
                      76. Tarih ibni Asakir c. 2 s. 253
                      77 - Menakib ibni Meğazili s. 66



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                        "Gerçek şu ki Allah Adem 'i , Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini....." 43

                        Hakim Haskani Hanefı Sekik'ten şöyle rivayet ediyor: "Abdullah'in mushafında (ibn-i Mesud'un yazdığı Kuran 'dan) bu ayeti şöyle okdum: "Gerçek şu ki Allah Ademi, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini (Al-i Muhammed ailesini) alemler üzerine (üstün) seçti. "44

                        "Çünkü Allah benim de sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, doğru yol budur."45

                        Hakim Haskani Hanefi'nin rivayetine... Hz. Muhammed (saa), İmam Ali'ye (as) şöyle dedi: "Ey Ali sen net ve aşikar yolsun, sen dosdoğru yolsun ve sen müminlerin arıbeyisin "46


                        43- AI-i imran Suresi 33
                        44- Şevahıd-ul Tenzil c.1 s. 118-119
                        45- AI-i İmran Suresi 61
                        46- Şevahid-ul Tenzil c. 1 s. 58



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                          Âl-i Yâsîn'e selam olsun.(saffat : 130 ) diye buyurmuştur. Yani Muhammed’in Ehl-i Beyt’ine

                          İbni Hacer'in nakline göre İbn-i Abbas şöyle dedi: "Al-i Yasin' den maksat, Al-i Muhammed'dir.

                          - Sevaik-ul Muhrike 11 bab


                          Al-i Yasin den kasıt Al-i Muhammed olduğu konusunda alimler ittifak etmişlerdir ve onlardan bazıları:

                          -Sahih Müslim c. 2 s. 231
                          -Mustedrek Alal Sahiheyn c. 3 s. 146
                          -Sahih Tirmizi c. 2 s. 393 ve 467
                          -Müsned İbni Hanbel c. 6 s. 313
                          -Tefsir-ul Keşşaf c. 2 s. 329
                          -Manakib Harezmi s. 35
                          -Sevaikul Muhrike s. 87
                          -Reşfet-ul Sadi s. 16


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                            "...Ve, nefsinizi öldürmeyin, şüphesiz ki Allah, sizin için rahim olandır."65

                            İbn-i Abbas bu ayetin tefsirinde şöyle rivayet ediyor: "... Ve nefsinizi öldürmeyin" yani, "Peygamber ehlini (Ehl-i beytini) öldürmeyin. " Doğrusu Allah şöyle buyuruyor: "Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, nefislerimizi ve nefislerinizi davet edelim..." Bu ayette: "oğullarımızdan kasıt İmam Hasan ve Hüseyin Kadınlarımızdan kasıt, Hz. Fatıma, nefislerimizden kasıt ise; İmam Ali'dir. "*66


                            65. Nisa Suresi 29
                            66- Şevahid-ul Tenzil c. 1 s. 143, Menakib Ibni Meğazili s. 318




                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                              O " arıbeyine " kurban olurum.

                              Yorum


                                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                                . . oysa biz İbrahim ailesine kitap ve hikmet verdik, büyük bir mülk bağışladık" 69

                                İbn-i Hacer Heysemi'nin rivayetine göre; İmam Muhammed Bakır (a.s) bu ayetle ilgili şöyle (Büyük bir mülk bağışladık) buyurmuştur: "Onlara (İbrahim ailesine) imameti verdik. Onlara itaat Allaha itaat ve onlara isyan ise Allah il isyandır. " 70

                                Değerli kardeşlerim imametten kasıt; İmam Ali ve on bir evladıdır. Hz. Resulullah imamların sayısını ve isimlerini birden defalarca sahabelere açıklamıştır. Bu konu hakkında onların alimleri tarafından değişik hadisler nakledilmiştir.

                                69- Nisa Suresi 54
                                70- Savaik-ul Muhrike s. 93 mısır



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X