Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:


    “İmamlar Hüseyin’in (a.s) neslindendir.
    Herkim onlara itaat ederse, Allah’a itaat etmiştir.
    Her kim onlara isyan ederse aziz ve celil olan Allah’a isyan etmiştir.
    Sağlam kulp onlardır, aziz ve celil olan Allah’a yakınlaşmanın vesilesi de onlardır.”


    Uyun-u Ahbar’ir Rıza (a.s), 2/58/217


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


      İmam Sadık (a.s):

      Allah-u Teala’nın, “Sizden her türlü pisliği gidermek için” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur:

      “Ayette geçen “rics” (pislik, kötülük) kelimesinin anlamı şektir.
      Allah’a yemin olsun ki biz asla rabbimiz hakkında şekketmeyiz.”

      bak. el-Yakin, 1904. Bölüm

      el-Kafi, 1/288/1



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


        Resulullah (s.a.a):

        “Kıyamet günü benim ve velayetimize halis olan Ehl-i Beyt’imin Şiaları için arşın etrafına minberler kurulur,
        aziz ve celil olan Allah şöyle buyurur:
        “Ey kullarım! Bana doğru gelin ki kerametimi sizler arasına yayayım. Zira sizler dünyada eziyet çektiniz.”


        Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/60/232



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


          İmam Bakır (a.s):

          “Peygamber’in (s.a.a) eşi Ümmü Seleme’ye Ali b. Ebi Talib hakkında sorulunca şöyle buyurdu:
          “Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim:
          “Ali ve Şiaları kurtuluşa erenlerdir.”

          el-İrşad, s,41


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


            İmam Hüseyin (a.s):

            “Ey İnsanlar! Şüphesiz aziz ve zikri yüce olan Allah kullarını kendilerini tanısınlar diye yaratmıştır. Onu tanıdıklarında ibadet ederler, ona ibadet edince O’ndan başkasına ibadetten kesilirler.” Birisi kendisine, “Ey İbn-i Resulillah! Annem babam sana feda olsun, Allah’ı tanımak nedir?” diye sorunca da şöyle buyurdu: “Her zaman ehlinin, kendilerine itaatleri farz kılınan imamları tanımalarıdır.


            el-Bihar, 23/83/22


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


              İmam Sadık (a.s):

              “Bizlere dost ve düşmanlarımıza düşman olan bir kimse öldüğünde Allah Resulü (s.a.a), Müminlerin Emiri (a.s), Hasan (a.s) ve Hüseyin (a.s) yanında hazır bulunur, onu sevindirir ve müjdelerler. Eğer bir dost değilse, onları hoşuna gitmediği bir halde görür.

              Bunun delili de Müminlerin Emiri’nin (a.s) Haris-i Hemdani’ye buyurduğu şu şiirdir:

              “Ey Haris-i Hemdani! Mümin veya münafık herkes öldüğü zaman beni karşısında hazır görür.”

              Tefsir-i Kumi, 2/265



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                İmam Ali (a.s):

                “Herkim beni seviyorsa beni ölüm anında sevdiği şekilde bulur.
                Herkim de bana düşman olursa ölüm anında beni istemediği halde bulur.”


                Sahifet-u İmam Rıza (a.s), 86/203



                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                  İmam Sadık (a.s):

                  kendisine, “Mümin, canının alınmasını hoş görmez mi?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur:

                  “Hayır! Allah’a yemin olsun ki ölüm meleği canını almaya geldiğinde o sabırsızlık gösterir. Ama ölüm meleği ona şöyle der: “Ey Allah’ın dostu! Sabırsızlanma. Zira Muhammed’i (s.a.a) gönderene yemin olsun ki ben yanına gelen merhametli bir babadan sana daha merhametli olur ve güzel davranırım. Gözlerini aç ve bak.” İmam daha sonra şöyle buyurdu: “Allah Resulü (s.a.a), Müminlerin Emiri, Fatıma, Hasan, Hüseyin ve onların soyundan olan İmamlar karşısında tecelli eder ve ona şöyle denir: “Bu Allah’ın Resulüdür…Senin arkadaşların ve yoldaşlarındır…” Bu esnada o kimse için canının alınmasından ve münadiye katılmasından daha sevimli bir şey olmaz.”

                  el-Kafi, 3/127/2


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                    Resulullah (s.a.a):

                    kendisinin Muhammed, Ahmet, Ebu’l-Kasım, Beşir, Nezir ve Dai olarak adlandırılmasının sebebini soran Yahudi’ye şöyle buyurmuştur:

                    “Muhammed olarak adlandırılmamın sebebi, şüphesiz yeryüzünde övüldüğüm içindir.

                    Ahmed olarak adlandırılmamın sebebi, gökyüzünde övüldüğüm içindir.

                    Ebu’l-Kasım olarak adlandırılmamın sebebi ise aziz ve celil olan Allah’ın kıyamet günü ateşin bir bölümünü ayırması, ilk ve son insanlardan bana küfredenleri ateşe koyması ve cenneti de bir bölüme ayırması ve bana iman edenleri ve nübüvvetimi ikrarda bulunanları cennete koyması hasebiyledir.


                    Dai olarak adlandırılmamın sebebi ise şüphesiz, insanları aziz ve celil olan Rabbimin dinine davet etmemden dolayıdır.

                    Nezir olarak adlandırılmamın sebebi ise bana isyan edenleri ateş ile uyarmam sebebiyledir.

                    Beşir ile adlandırılmamın sebebi de bana itaat edenleri şüphesiz cennetle müjdelemem sebebiyledir.”


                    Mean’il-Ahbar, 52/2



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                      Resulullah (s.a.a):

                      “Ey Haşimoğulları! Şüphesiz kardeşim, vasim, vezirim ve ehlim arasında halifem Ali b. Ebi Talib’dir.
                      O borcumu öder, verdiğim sözleri gerçekleştirir.”


                      Emali et-Tusi, 602/1244

                      Resulullah (s.a.a) Ali’ye işaret ederek şöyle buyurmuştur:

                      “Şüphesiz bu benim kardeşim, vasim, aranızdaki halifemdir. O halde onu dinleyin ve itaat edin.”

                      Kenz’ul Ummal, 36419


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                        Resulullah (s.a.a):

                        “Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır.”

                        Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 1/366/461


                        Resulullah (s.a.a):


                        “Şüphesiz Ali bendendir ve ben de Ali’denim ve Ali her müminin velisidir.”


                        Kenz’ul Ummal, 32938

                        Abdurrahman b. Ebi Leyla:

                        “Ali’yi Rahbe’de (Kufe’de) halkı şöyle ant içirirken gördüm: “Allah’a yemin ederek söyleyin bakayım, sizden Resulullah’ın (s.a.a) Gadir-i Hum günü, “Ben kimin mevlası isem o halde Ali de onun mevlasıdır” diye buyurduğunu duyanınız var mıdır? Duyan varsa kalkıp şehadette bulunsun.” Abdurrahman b. Leyla: “Adeta şu an kendilerine baktığım Bedir ashabından oniki kişi kalkarak şöyle dediler: “Şehadet ediyoruz ki Resulullah’ın (s.a.a) Gadir-i Hum günü şöyle buyurduğunu işittik: “Ben müminlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?” Biz, “Elbette ya Resulullah” deyince de şöyle buyurdu: “Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allahım! Ali’yi seveni sev ve ona düşman olana düşman ol.”

                        Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 2/11/506



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                          Resulullah (s.a.a):

                          “Ali hak iledir, hak da Ali ile ve onun etrafında döner.”

                          Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 2/297

                          Resulullah (s.a.a):

                          “Ali nereye meylederse hak onunladır.”

                          el-Kafi, 1/294/1


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                            Resulullah (s.a.a):

                            “Ali’nin bu ümmet üzerindeki hakkı babanın evlat üzerindeki hakkı gibidir.”

                            el-Bihar, 36/5/1


                            Resulullah (s.a.a):


                            “Benim sırdaşım Ali b. Ebi Talib’dir.”

                            Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 2/311/815


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                              Resulullah (s.a.a):


                              “Şüphesiz Ali ve Şiileri kıyamet günü kurtuluşa erenlerdir.”

                              Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 348/851

                              Resulullah (s.a.a):

                              “Her kim Adem’in ilmini, Nuh’un kavrayışını, İbrahim’in hilmini,
                              Yahya b. Zekeriya’nın zühdünü ve Musa b. İmran’ın öfkesini görmek isterse Ali b. Ebi Talib’e baksın.”


                              Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 2/280/804



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                                Resulullah (s.a.a):

                                “Ali müminlerin efendisidir.”

                                el-Kafi, 1/294/1


                                Resulullah (s.a.a):

                                “Ali dinin direğidir.”


                                el-Kafi, 1/294/1



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X