Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


    İmam Ali (a.s):

    “Biz Ehl-i Beyt’i zikretmek her tatsızlığın, hastalığın ve şüpheye düşürücü vesvesenin şifasıdır.”

    el-Bihar, 81/203/5




    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



      İmam Bakır (a.s) :

      Allah-u Teala’nın “şüphesiz sağlam bir kulpa sarılmıştır” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Bu biz Ehl-i Beyt’in sevgisidir.”

      Nur’us-Sakaleyn, 1/263/1054


      .


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

        «Ben bir yıl Abdullah b. Mes'ud ile oturup kalktım ve sonra da bir yıl Ali (a.s) ile oturup kalktım; ilimde Hz. Ali'nin ona üstünlüğünü bir muhacirin bir bedeviye olan üstünlüğü gibi gördüm.»
        Tarih-i Dimeşk, Terceme-i İmam Ali bölümü, c.3, s.49, hadis.1081

        Yorum


          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


          İmam Ali (a.s):

          “Eğer ilmi kaynağından almış, suyu saf kaynağından içmiş, hayrı yerinden alıp biriktirmiş, apaçık bir yola koyulmuş ve hak yolunu katetmiş olsaydınız, şüphesiz yollar size aşikar olur, (hakkın nişaneleri) sizler için apaçık ortaya çıkardı.”

          el-Kafi, 8/32/5




          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


            İmam Bakır (a.s),

            Seleme b. Kuheyl ve Hakem b. Uteybe’ye şöyle buyurmuştur:
            “Eğer doğuya ve batıya da gidecek olsanız, biz Ehl-i Beyt’ten çıkan ilim dışında doğru bir ilim bulamazsınız.”


            el-Bihar, 2/92/20



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

              Prof.Dr.Haydar BAŞ’ın Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumundan:

              Tarihi konuşmasında, “İmamlar, Ehl–i Beyt’ten gelen İmam Ali ve Hz. Fatıma’nın sulbüdür. Nasıl bir insan çalışmakla peygamber olamazsa, yine bir insan çalışmakla Ehl–i Beyt de olamaz. Bunlar, bizzat Cenab–ı Hak tarafından onlara verilen yüce makamlardır” tespitini yapan Prof. Dr. Haydar Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İmam Ali ve 12 İmam’ın hayatı incelendiğinde, imamet dönemleri boyunca Kur’an’ın muhafazası, Resulullah’ın sünnetinin ihyası ve Hz. Peygamberin kurduğu İslam Devleti’nin korunması için mücadele vermişlerdir. Denilebilir ki, İmam Ali’nin (a.s.) ve Ehl–i Beyt İmamlarının hayatı Kur’an uğruna feda edilmiştir.
              Resulullah (s.a.v.), Arafat’ta irad ettiği hutbesinde iman ve İslam esaslarını anlatmış, insan haklarını İslam açısından beyan etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Gadr–i Hum’da irad ettiği hutbesinde ise, Allah’ın emri ile Hz. Ali’yi (a.s.) imam tayin ettiğini ümmetine bildirmiştir. Hz. Ali’nin (a.s.) Emirü’l–Mü’minin oluşu bizzat Allah’ın emri iledir. Bu hutbenin yedi yerinde imamlığın Hz. Ali’nin olduğu belirtilmiştir. Hz. Ali’yi (a.s.) kendinden sonra imam olarak tayin etmiştir:
              1. “Ali b. Ebi Talib, Benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir.”
              2. “Ey insanlar biliniz ki, Allah Muhacirler’e, Ensar’a ve onlara iyilikle tâbi olanlara, köylüye ve şehirliye, Arab’a ve Acem’e, özgüre ve köleye, büyüğe, küçüğe, beyaza, siyaha Ali’ye (a.s.) itaat etmeyi farz kılmış, O’nu imam ve yetki sahibi kılmıştır."
              3. Benden sonra da Ali (a.s.), Allah’ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü (s.a.v.) ile görüşeceğiniz güne kadar O’nun evlatlarından olan Benim neslimin hakkıdır.”
              4. “Ali (a.s.), Allah tarafından tayin edilen imamdır."
              5. “İyi bilin ki, Mü’minlerin Emiri ancak Benim şu kardeşimdir. Mü’minlerin Emiri olmak Benden sonra O’ndan başka hiç kimse için helal değildir."
              6. “Ey insanlar! Bu Ali’dir (a.s.). O Benim kardeşim, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerinde halifemdir."
              7. “Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum.”
              İmam Ali’nin imameti ayetle sabittir
              Hz. Ali’nin imamet ilanının Maide sûresi 67. ayetinin nazil olmasının ardından gerçekleştiğini belirten Prof. Baş şöyle konuştu: “Ey Resul! Sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan peygamberliğini tebliğ etmemiş gibi olursun ve Allah seni insanlardan koruyacaktır." (Maide, 67) ayetinin nazil olmasından sonra Hz. Peygamber (s.a.v.), yukarıda ifade ettiğimiz gibi, hutbenin yedi yerinde Hz. Ali’nin (a.s.) imametini ilan etmiştir ve bunu Cenab–ı Hakkın emri olduğu için yapmıştır. Yani, Hz. Ali’nin (a.s.) velayetinin ilanı Allah’ın emridir. Bunun ilanının ardından, insanlar henüz dağılmamışken, ‘Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetlerimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı beğendim’ (Maide, 3) ayeti nâzil oldu. Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: ‘Allahuekber! Din kemale erdirildi. Nimet tamamlandı. Yüce Allah, Benim risaletime, Ali’nin velayetine razı oldu’ buyurdu. Yani, Hz. Ali’nin imametinin bilinmesi ile din tamamlanmıştır ve bu, Allah’ın emridir. Bu hutbe 218 Ehl–i Sünnet aliminin eserinde yer almaktadır.
              Muaviye’nin bile velayetin İmam Ali’nin (a.s.) olduğu ile ilgili itirafı vardır. Nitekim, Hz. Ebubekir’in oğlu Muhammed’in, ‘Hilafet Ali’nin hakkıdır" sözüne cevap olarak şunu söylemiştir: ‘Babanla, Faruk zorla ve çirkin bir şekilde (Ali’yi) hakkından mahrum eden ve O’nunla muhalefete kalkışan ilk kişilerdi. Çok önceden bu işi yapmayı kararlaştırmış, onun ön hazırlıklarını yapmışlardı. Sonra babanla Ömer O’ndan kendilerine biat ve yardım etmesini istediler.’ Tam metni, Nasr b. Müzahim’in Vak’at–u Sıffin’inde ve Mesudî’nin Murucu’z–Zeheb’inde kaydedilmiştir. Usul–i Kâfi, c. 1, s. 485.”


              Yorum


                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                Resulullah (s.a.a):

                “Şüphesiz kızım, Allah’ın kendisini ve onu sevenleri ateşten ayırıp uzak tuttuğu için “Fatıma” olarak adlandırılmıştır.”

                Emali’et-Tusi, 300




                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                  İmam Sadık (a.s):

                  “Şüphesiz Fatıma (a.s) için aziz ve celil olan Allah nezdinde dokuz isim vardır:
                  “Fatıma, es-Seddika, el-Mubareke, et-Tahire, ez-Zekiyye, er-Reziyye, el-Merziyye, el-Muhaddese, ez-Zehra.”

                  Emali’es-Seduk, 474/18




                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                    İmam Zeyn’ul Abidin (a.s):


                    “Bizden olan imam mutlaka masum olur. İsmet, yaratılışın zahirinde olup insanın onunla tanındığı bir şey değildir. Bu yüzden masum tayin edilmelidir.” Kendisine şöyle arzedildi: “Ey İbn-i Resulillah! O halde masumun anlamı nedir?” İmam şöyle buyurdu: “Masum Allah’ın ipine sarılan kimsedir. Ve Allah’ın ipi Kur’an’dır. Bu ikisi (masum ve Kur’an) kıyamete kadar birbirinden ayrılmazlar. İmam Kur’an’a doğru hidayet eder ve Kur’an'da imama doğru. ! Bu aziz ve celil olan Allah’ın şu sözüdür: “Şüphesiz bu Kur’an en doğru olana hidayet eder.”

                    Mean’il-Ahbar, 132/1





                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                      İmam Sadık (a.s):

                      kendisine masumun anlamını soran Hişam’a şöyle buyurmuştur:
                      “Masum Allah’ın yardımıyla tüm ilahi haramlardan kendini koruyan kimsedir.

                      Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur:

                      “Her kim Allah’a sarılırsa şüphesiz doğru yola hidayet olmuştur.”


                      Mean’il-Ahbar, 132/2



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                        Cabir:

                        “Şüphesiz Peygamber (s.a.a) Arefe’de iken Ali onun tam karşısında duruyordu. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu:

                        “Ey Ali! Yanıma gel. Beş parmağını beş parmağımın üstüne koy (elimi avuçla).
                        Ey Ali! Ben ve sen bir tek ağaçtan yaratıldık. Ben o ağacın köküyüm, sen gövdesi, Hasan ve Hüseyin ise dallarıdır.
                        Her kim bu dallardan birine tutunursa Allah onu cennete koyar.”



                        Tarih-u Dimeşk (İmam Ali’nin (a.s) Biyografisi), 1/129/179



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                          "Rabbin hakkı için onların hepsini mutlaka sorguya çekeceğiz."*1

                          Hafız Hakim Haskanni'nin rivayetine göre, Sıddı bu ayetin tefsirinde şöyle dedi:
                          "Rabbin hakkı için onların hepsini mutlaka şorguya çekeceğiz.
                          " yani İmam Ali'nin vilayeti hakkında"*2



                          1- Hicr Suresi 92
                          2- Şevahid-ul Tenzil c. 1 s.325



                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                            "Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız" (Yasin Süresi: 12. Âyet)

                            a) Hz. Hüseyin (as) buyurdu ki: "Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız" ayeti indiğinde Resulullah (s.a.a)'a sordular ki: Ey Resullullah, Kuran' da geçen bu imam Tevrat, İncil, Zebur veya Kuran mıdır? Resulullah (s.a.a): Hayır, dedi. O anda babam (Hz.Ali) Resulullah (s.a.a)'ın huzuruna gelir. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: İşte, Allahın her şeyin ilmini içinde saydığı imam şudur."[1]

                            b) Ammar bin Yasir hazretleri dedi ki: "Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) ile beraber giderken, karıncalarla dolu bir vadiye vardık. Ben ona: "Ey Müminlerin Emiri, Allah'ın yarattıklarından bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi mevcut olduğunu bilen birini bilir misin?" diye sordum. Hz. Ali (a.s) şöyle cevap buyurdu: "Evet, ben bir kişiyi tanırım ki bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi olduklarını bilir." Ben dedim ki: "O kişi kimdir?" Buyurdu ki: "Ey Ammâr, Yasin süresindeki (12. Âyet) "Biz, her şeyi apaçık bir imamda saymışız" ayetini okumadın mı?" Dedim ki: "Evet ey mevlam." Bunun üzerine Müminlerin Emiri şöyle buyurdu: "İşte o apaçık İmam, benim. (Karıncaların sayısını, içlerinde kaç erkek ve kaç dişi olduklarını da ben bilirim.)"[2]

                            Hz. İmâm Cafer es-Sadık (as) şöyle buyurdu: "Biz, her şeyi apaçık bir imamda Saymışız" (Yasin Süresi 12.Âyet) ayeti Emir'ül Müminin Hz. Ali (as) hakkında inmiştir."[3]

                            [1]- (Süleyman el-Kunduzi' nin " Yenabi' ul Mevedde" s.77)
                            [2]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.77)
                            [3]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.77)



                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                              a) Hz. Hüseyin (as) buyurdu ki: "Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız" ayeti indiğinde Resulullah (s.a.a)'a sordular ki: Ey Resullullah, Kuran' da geçen bu imam Tevrat, İncil, Zebur veya Kuran mıdır? Resulullah (s.a.a): Hayır, dedi. O anda babam (Hz.Ali) Resulullah (s.a.a)'ın huzuruna gelir. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: İşte, Allahın her şeyin ilmini içinde saydığı imam şudur."[1]

                              b) Ammar bin Yasir hazretleri dedi ki: "Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) ile beraber giderken, karıncalarla dolu bir vadiye vardık. Ben ona: "Ey Müminlerin Emiri, Allah'ın yarattıklarından bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi mevcut olduğunu bilen birini bilir misin?" diye sordum. Hz. Ali (a.s) şöyle cevap buyurdu: "Evet, ben bir kişiyi tanırım ki bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi olduklarını bilir." Ben dedim ki: "O kişi kimdir?" Buyurdu ki: "Ey Ammâr, Yasin süresindeki (12. Âyet) "Biz, her şeyi apaçık bir imamda saymışız" ayetini okumadın mı?" Dedim ki: "Evet ey mevlam." Bunun üzerine Müminlerin Emiri şöyle buyurdu: "İşte o apaçık İmam, benim. (Karıncaların sayısını, içlerinde kaç erkek ve kaç dişi olduklarını da ben bilirim.)"[2]
                              siz hz aliyi çok abartıyorsunuz.kabullenmeniz lazım oda bir insan..

                              Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir "imam-ı mübin"de (ana kitapta) sayıp tesbit etmişizdir.yasin 12

                              tek bir ayeti (süre demiyorum) bile koparıp koparıp tahrif ediyorsunuz.sünnilerin her şeyi uydurduğunu söylersiniz 'misli misli' rivayetler uydurursunuz.sünniler sizin yanınızda zemzem suyuyla yıkanmışlar...
                              sarih bir şekilde her şey ortada.

                              Yorum


                                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                                [quote author=evren link=topic=9789.msg136152#msg136152 date=1322342158]
                                siz hz aliyi çok abartıyorsunuz.kabullenmeniz lazım oda bir insan..

                                [/quote]

                                Allah’ın yücelttiğini kimse alçaltamaz. Alçalttığını da kimse yükseltemez.


                                "Sonra Biz Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine zulmedicidir, kimi de orta yoldadır. Kimi de Allah'ın izniyle tüm hayırlarda öne geçer. İşte bu; büyük lütfun kendisidir." (Fatır, 32)

                                Tefsir alimlerine göre ayette geçen kitaptan maksat Kur'an-ı Kerim ve onun hakikatleridir. Seçkin kullardan maksat ise Ehl-i Beyt imamlarıdır.


                                İmam Cafer Sadık A.s bu ayetin tefsirinde buyurdu ki: "Bu ayet özel olarak Muhammed'in (s.a.a.) Ehl-i Beyt'i hakkında nazil olmuştur. İçlerinden nefislerine zulmedenler; hak olan imamı inkâr edenlerdir (ve onlar ashab-ı şimaldir!) İçlerinden orta yolu tutanlar; hak olan imama uyanlardır (ve onlar ashab-ı yemindir.) İçlerinden Allah'ın emriyle hayırlara koşanlar ise hak olan imamlardır (ve onlar mukarreb makamında olanlardır!)" (Tefsir-i Bürhan, c. 3, s. 362)

                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X