Selam olsun Huseyne ve Huseynin yarenlerine
Bu başlıkta Kerbelada şehit olan Kerbelada cinayetlere şahit olan ve Kerbeladan sonra esir olarak diyar diyar dolaştırılan Peygamber kızlarının hayatlarından kesitler yazmaya çalışalım. .
Ben önce Hz Zeyneb (sa) dan başlamak istiyorum.
Kısaca hayatı.
Hicretin altıncı yılı Cemadiyelevvel’in beşinci günü Medine’de dünyaya gelmiştir. Adını Hz Peygamber tarafından verilmiştir. Zeyneb cennette bir ırmak adıdır. Hz Zeyneb Hz Peygamberin vefatından sonra gelişen olaylara şahit olur ve gelişen olaylar Hz Zeynebi yetiştirmekte ilerde nasıl hareket edeceğini anlatır Hz Zeyneb amca oğlu Abdullah bin Cafer bin Ebi talib ile evlenir bu ve iki erkek çocuğu dünyaya gelir iki oğluda Kerbelada şehit olurlar. Eşi Abdullah hasta olduğundan dolayı Kerbelaya gelemez.
Hz Zeynebin hayatında her yolculukta bir canını kayb eder. İlkin Medinede aziz annesini kayb eder küfeye giderler Kufede aziz babasını kayb eder. Bir sonraki yolculukları Medine orda da abisi Hz Hasan'nı kayb eder Medineden sonra yolculuğu Kerbelada orada diğer aziz kardeşi İmam Huseyni kayb eder. Sonraki yolculuk esir olarak Şama getirilir Şamda abisinin emaneti olan Hz Rugayyeyi kayb eder ve ordan da Medineye yolculuk ederler.
Hz Zeynep hicri 65 te şamda vefat eder ve mübarek mezarı Şamdadır.
Hz Zeyneb'in Kufede okuduğu hütbe
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey kufeliler dinleyin!“ Bu ses ile beraber nefesler sineye çekildi develer, atlar hareket etmekten kendilerini alıkoydular. Rüzgar Zeynep’in sesine mikrofonluk yapmak için yavaş yavaş harakete geçti. Bütün insanlar Ali kızı Zeynep’i dinlemek için sabırsızlanmaya başladılar, acaba bu esir hanım ne konuşacak diye pür dikkat olmuşlardı.
„ALLAH’a Hamd-u
Sena olsun. Selat ve selam benim babam Hz.MUHAMMED (s.a.a)’e ve temiz soyuna olsun”
deyince herkes şaşkınlık içerisinde birbirlerinin yüzlerine bakmaya başladılar ve sesini duyup ama onu göremeyenler ise Ali mi gelmiş, bu ses Hz.Ali’nin sesine benziyor zira bu fesahet ve belağat ile konuşuyor.Hani bunlar yabancılardı oysa bu hanım benim babam Hz.MUHAMMED (s.a.a) diyor, diyerek şaşkınlıklarını dile getiriyorlardı. Hz. Zeynep daha ilk cümlesiyle halkda şok etkisi yapan hitabesine şöyle devam etti.
“Ey Kufe halkı! Ey aldatılmış zavallı halk, bize mi ağlıyorsunuz?
Oysaki bizim gözlerimiz hala yaşlı ıztıraplarımız dinmemiş, feryadlarımız yatışmamıştır. Sizler, gerdanlığın kayıp edip sonrada toprak içerisinde arayan kadın gibisiniz. Sizler, ALLAH ve Resulüne iman getirdiniz ama daha sonra işlediğiniz bu büyük günahla onun kökünü kazıyıp attınız. Sizden fesat, şer ve şarlatanlıktan başka bir şey de beklenemez, sizler o güle benziyorsunuz ki ne yiyilen nede koklanandır. Sizin nefisleriniz ne kadar da kötü bir nefistir, sizler ALLAH’ın gazabına uğramış ve cehennemlik olmuş bir toplumsunuz.
Bizleri öldürdünüz şimdi bize ağlıyorsunuz. Evet! ALLAH’a yemin olsun ki çok ağlayın az gülün, bu işlediğiniz cinayetin kanı sizin yakanıza yapışmış, bu yaptığınız pis ve kötü amellerinizden kurtulamazsınız ve bu ar ve rezillik sizi kahr edecek hiç bir suyla bu çirkef lekelerinizden yıkanamazsınız.
Peygamberin oğlu ve cennet gençlerinin efendisinin kanı nasıl yıkansın, siz iyiliklerin mabedini ve yardıma muhtaç olanların derman kapısını yıkıp öldürdünüz. Siz, ALLAH’ın ve Resulünün size olan Hüccetini öldürdünüz.
Ey Kufe halkı! Öyle büyük ve kötü bir günaha saplandınız ki, ALLAH’ın azap ve felaketi sizin üzerinizdedir. Uğraşlarınız, eliniz, yaptığınız her iş ALLAH’tan bela olarak size dönsün ve maalesef o belayı sizler istediniz ve zillete düçar oldunuz.
Ey Kufe halkı! Vay olsun size, kimin cigerini söktüğünüzü biliyormusunuz? Siz, MUHAMMED Mustafa (s.a.a)’ın göğsünü açıp cigerini aldınız, ismet perdesini yırttınız. Siz Peygamberin kanını akıttınızın farkındamısınız ve ona nasıl bir saygısızlık ettiğinizi biliyormusunuz? Siz öyle büyük bir günah işlediniz ki günahınız yer ve gökyüzünü doldurdu, sizin bu yaptığınız günah ve işlediğiniz cinayetten dolayı gökyüzünden kan yağmasına şaşırmayın.
Ahiret günü ALLAH’ın kahır ve zelil edici azabı haktır ve gerçekleşecektir. Ve o gün sizin için ne bir yardımcı nede kurtarıcı olacaktır. ALLAH’ın verdiği şu sürede mutluluk yaşamayın ve ALLAH azap etmede acele etmez sabrı çoktur ve bilin ki ALLAH size bu cezayı vermek için sizi beklemektedir
Bu başlıkta Kerbelada şehit olan Kerbelada cinayetlere şahit olan ve Kerbeladan sonra esir olarak diyar diyar dolaştırılan Peygamber kızlarının hayatlarından kesitler yazmaya çalışalım. .
Ben önce Hz Zeyneb (sa) dan başlamak istiyorum.
Kısaca hayatı.
Hicretin altıncı yılı Cemadiyelevvel’in beşinci günü Medine’de dünyaya gelmiştir. Adını Hz Peygamber tarafından verilmiştir. Zeyneb cennette bir ırmak adıdır. Hz Zeyneb Hz Peygamberin vefatından sonra gelişen olaylara şahit olur ve gelişen olaylar Hz Zeynebi yetiştirmekte ilerde nasıl hareket edeceğini anlatır Hz Zeyneb amca oğlu Abdullah bin Cafer bin Ebi talib ile evlenir bu ve iki erkek çocuğu dünyaya gelir iki oğluda Kerbelada şehit olurlar. Eşi Abdullah hasta olduğundan dolayı Kerbelaya gelemez.
Hz Zeynebin hayatında her yolculukta bir canını kayb eder. İlkin Medinede aziz annesini kayb eder küfeye giderler Kufede aziz babasını kayb eder. Bir sonraki yolculukları Medine orda da abisi Hz Hasan'nı kayb eder Medineden sonra yolculuğu Kerbelada orada diğer aziz kardeşi İmam Huseyni kayb eder. Sonraki yolculuk esir olarak Şama getirilir Şamda abisinin emaneti olan Hz Rugayyeyi kayb eder ve ordan da Medineye yolculuk ederler.
Hz Zeynep hicri 65 te şamda vefat eder ve mübarek mezarı Şamdadır.
Hz Zeyneb'in Kufede okuduğu hütbe
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey kufeliler dinleyin!“ Bu ses ile beraber nefesler sineye çekildi develer, atlar hareket etmekten kendilerini alıkoydular. Rüzgar Zeynep’in sesine mikrofonluk yapmak için yavaş yavaş harakete geçti. Bütün insanlar Ali kızı Zeynep’i dinlemek için sabırsızlanmaya başladılar, acaba bu esir hanım ne konuşacak diye pür dikkat olmuşlardı.
„ALLAH’a Hamd-u
Sena olsun. Selat ve selam benim babam Hz.MUHAMMED (s.a.a)’e ve temiz soyuna olsun”
deyince herkes şaşkınlık içerisinde birbirlerinin yüzlerine bakmaya başladılar ve sesini duyup ama onu göremeyenler ise Ali mi gelmiş, bu ses Hz.Ali’nin sesine benziyor zira bu fesahet ve belağat ile konuşuyor.Hani bunlar yabancılardı oysa bu hanım benim babam Hz.MUHAMMED (s.a.a) diyor, diyerek şaşkınlıklarını dile getiriyorlardı. Hz. Zeynep daha ilk cümlesiyle halkda şok etkisi yapan hitabesine şöyle devam etti.
“Ey Kufe halkı! Ey aldatılmış zavallı halk, bize mi ağlıyorsunuz?
Oysaki bizim gözlerimiz hala yaşlı ıztıraplarımız dinmemiş, feryadlarımız yatışmamıştır. Sizler, gerdanlığın kayıp edip sonrada toprak içerisinde arayan kadın gibisiniz. Sizler, ALLAH ve Resulüne iman getirdiniz ama daha sonra işlediğiniz bu büyük günahla onun kökünü kazıyıp attınız. Sizden fesat, şer ve şarlatanlıktan başka bir şey de beklenemez, sizler o güle benziyorsunuz ki ne yiyilen nede koklanandır. Sizin nefisleriniz ne kadar da kötü bir nefistir, sizler ALLAH’ın gazabına uğramış ve cehennemlik olmuş bir toplumsunuz.
Bizleri öldürdünüz şimdi bize ağlıyorsunuz. Evet! ALLAH’a yemin olsun ki çok ağlayın az gülün, bu işlediğiniz cinayetin kanı sizin yakanıza yapışmış, bu yaptığınız pis ve kötü amellerinizden kurtulamazsınız ve bu ar ve rezillik sizi kahr edecek hiç bir suyla bu çirkef lekelerinizden yıkanamazsınız.
Peygamberin oğlu ve cennet gençlerinin efendisinin kanı nasıl yıkansın, siz iyiliklerin mabedini ve yardıma muhtaç olanların derman kapısını yıkıp öldürdünüz. Siz, ALLAH’ın ve Resulünün size olan Hüccetini öldürdünüz.
Ey Kufe halkı! Öyle büyük ve kötü bir günaha saplandınız ki, ALLAH’ın azap ve felaketi sizin üzerinizdedir. Uğraşlarınız, eliniz, yaptığınız her iş ALLAH’tan bela olarak size dönsün ve maalesef o belayı sizler istediniz ve zillete düçar oldunuz.
Ey Kufe halkı! Vay olsun size, kimin cigerini söktüğünüzü biliyormusunuz? Siz, MUHAMMED Mustafa (s.a.a)’ın göğsünü açıp cigerini aldınız, ismet perdesini yırttınız. Siz Peygamberin kanını akıttınızın farkındamısınız ve ona nasıl bir saygısızlık ettiğinizi biliyormusunuz? Siz öyle büyük bir günah işlediniz ki günahınız yer ve gökyüzünü doldurdu, sizin bu yaptığınız günah ve işlediğiniz cinayetten dolayı gökyüzünden kan yağmasına şaşırmayın.
Ahiret günü ALLAH’ın kahır ve zelil edici azabı haktır ve gerçekleşecektir. Ve o gün sizin için ne bir yardımcı nede kurtarıcı olacaktır. ALLAH’ın verdiği şu sürede mutluluk yaşamayın ve ALLAH azap etmede acele etmez sabrı çoktur ve bilin ki ALLAH size bu cezayı vermek için sizi beklemektedir
Yorum