Hz. Fatıma (a.s) kadının cihadının, kocasına iyi eş olması olduğunu ve evin erkeğin dinlenme ve huzur yeri olduğunu çok iyi biliyordu. Dolayısıyla Hz. Ali (a.s), işten veya -bir savaş söz konusu olduğu zaman- savaş meydanından yorgun argın olarak eve döndüğünde, Hz. Fatıma güler yüzle onu karşılar, işi ve savaşla ilgili haberleri ondan öğrenir ve şayet kocası savaşta yara almışsa, yaralarını pansuman eder, kocasını teşvik ve tahsin eder, cesaret ve fedakarlığını överdi. Bu vesileyle de kocasının kalbini hoşnut eder, yorgun olan bedenini rahatlatırdı. [1] Bu hususta Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yoğun bir koşuşturmanın ardından eve gelip Fatıma’ya baktığımda bütün gam ve üzüntülerim yok olup gidiyordu.” [2]
Sonra Hz. Fatıma (a.s) kesinlikle Hz. Ali′nin (a.s) müsaadesi olmaksızın evden dışarı çıkmaz ve hiçbir zaman onu öfkelendirmezdi. Çünkü o babasının;“Allah Teala kocasını öfkelendiren kadının oruç ve namazını, kocasını kendisinden razı etmedikçe kabul etmez” [3] buyurduğunu biliyordu. İslamî ölçülere riayet hususunda ise o herkesten daha duyarlı idi.
Hz. Fatıma (a.s) hayatı boyunca asla yalan söylemedi, kimseyi incitmedi, hiçbir zaman kocası Hz. Ali’nin emrinden çıkmadı ve o Hazret′i üzmedi. Hz. Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Andolsun Allah’a ki ben, kesinlikle Fatıma’yı öfkelendirecek bir iş yapmadım, Fatıma de hiçbir zaman beni öfkelendirmedi.” [4]
[1] - Vafi, kitab-ı nikah, s.114.
[2] - Menakıb-i Harezmî, s.256.
[3] - Vafi, kitab-ı nikah, s.114.
[4] - Menakıb-i Harezmî, s.256.
Sonra Hz. Fatıma (a.s) kesinlikle Hz. Ali′nin (a.s) müsaadesi olmaksızın evden dışarı çıkmaz ve hiçbir zaman onu öfkelendirmezdi. Çünkü o babasının;“Allah Teala kocasını öfkelendiren kadının oruç ve namazını, kocasını kendisinden razı etmedikçe kabul etmez” [3] buyurduğunu biliyordu. İslamî ölçülere riayet hususunda ise o herkesten daha duyarlı idi.
Hz. Fatıma (a.s) hayatı boyunca asla yalan söylemedi, kimseyi incitmedi, hiçbir zaman kocası Hz. Ali’nin emrinden çıkmadı ve o Hazret′i üzmedi. Hz. Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Andolsun Allah’a ki ben, kesinlikle Fatıma’yı öfkelendirecek bir iş yapmadım, Fatıma de hiçbir zaman beni öfkelendirmedi.” [4]
[1] - Vafi, kitab-ı nikah, s.114.
[2] - Menakıb-i Harezmî, s.256.
[3] - Vafi, kitab-ı nikah, s.114.
[4] - Menakıb-i Harezmî, s.256.
Yorum