Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)

    HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)
    Hz. Ali ve Fatıma (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) tekfin ve tedfin işlerini bitirdikten sonra olup bitmiş bir işle karşılaştılar. Ebu Bekir hilafete tayin edilmiş ve Müslümanlardan bir grup da ona biat etmişti.



    Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın bu durumu kabullenmeleri düşünülemezdi. Nitekim öyle de oldu. Hz. Ali, Hz. Fatıma ve Hz. Ali'ye tabi olan Beni Haşim kabilesi ve ashabın ileri gelenlerinden bir grup Ebu Bekir'e biat etmekten imtina ettiler. Ebu Bekir'in alelacele hilafete getirilmesinin Hz. Resulullah'ın (s.a.a) Ehl-i Beyt'i ve özellikle de Hz. Ali hakkındaki tavsiye ve buyruklarıyla çeliştiğini savundular. Bununla da kalmayıp Hz. Ali ve Hz. Fatıma bu olay karşısında Hasan ve Hüseyin’in elinden tutarak Medine’nin ileri gelen kişilerinin evlerine gidip onları yardıma çağırdılar, Peygamber’in (s.a.a) tavsiyelerini onlara anlattılar.[1]


    Hz. Ali ve Hz. Fatıma (a.s) bundan netice alamayınca menfi mücadeleyi başlatmaya karar verdiler. Bir kaç gün böyle geçti. Bu arada Ömer, Ebu Bekir’e; “Ali ve yakınlarının dışında herkes sana biat etti, onlar biat etmezlerse, senin hükümetin sağlam bir temele oturmuş sayılmaz. Ali’yi çağır, onu biat etmeye zorla” dedi. Ebu Bekir, Ömer’in sözünü beğendi; bunun üzerine Ömer'in amcası oğlu Konfoz’a: “Git Ali’ye de ki; Resulullah’ın halifesi! biat etmen için mescide gelmeni istiyor!” dedi.


    Konfoz, kaç defa Ali'nin (a.s) yanına gittiyse de Hz. Ali (a.s) Ebu Bekir’in yanına gitmekten imtina etti. Ömer çok sinirlendi, Halid bin Velid, Konfoz ve diğerlerini yanına alarak Hz. Fatıma’nın evine gitti. Kapıyı çaldı ve; “Ya Ali! Kapıyı aç” diye bağırdı.
    Hz. Fatıma (a.s) çok rahatsız olduğu halde kapının arkasına gelerek; “Ey Ömer! Bizimle işin olmasın. Bırak kendi işimizle uğraşalım” dedi. Ömer; “Kapıyı aç! Yoksa evi yakarım!!” dedi.[2]


    Fatıma (a.s); “Ey Ömer! Allah’tan korkmuyor musun? İzinsiz olarak evime mi girmek istiyorsun?!” dedi.
    Hz. Fatıma (a.s) her ne ettiyse Ömer’i kararından caydıramadı. Bilakis, Ömer, kapıyı açmadıklarını görünce; “Odun getirin de kapıyı yakayım!” dedi. [3]


    Nihayet Ömer kapıyı ateşe verdi. Sonra da şiddetle tekmelemeğe ve itmeye başladı. Kapı açıldı, Ömer içeri girmek istedi. Hz. Fatıma (a.s) Ömer’in önünü kesti. Ömer kılıfında olan kılıcıyla o Hazret'i vurmaya başladı. Hazret belki de halk gaflet uykusundan uyanır ve Ali’yi savunurlar diye ağlayıp feryat etmeye başladı. Hz. Fatıma’nın ağlayıp yardım talebinde bulunmaları, o taş yürekli insanlara hiç tesir etmedi. Hatta o Hazret'i dövmeğe başladılar ve kamçıyla kolunu morarttılar! [4]


    Bilahare Hz. Ali’yi yakaladılar ve iple bağlayıp çekerek mescide götürmeye başladılar. Hz. Fatıma (a.s), Hz. Ali’nin tehlikede olduğunu görünce ileri atılarak sıkıca Ali’nin elbisesinden asıldı ve “Kocamı götüremezsiniz” diye bağırmaya başladı. Ömer'in amcası oğlu Konfoz, Hz. Fatıma’nın, Ali’nin elbisesini bırakmayacağını görünce kamçıyla onun nazenin koluna vurmaya başladı. Öyle ki, hazret vefat ettiğinde, henüz o kamçıların izi Hazret'in pazısında bir pazıbent gibi görülmekteydi!


    Bu arada Fatıma (a.s) halkın izdihamı neticesinde kapı ile duvar arasında öyle bir sıkıştı ki, kaburga kemikleri kırıldı ve bu darbe sonucu rahminde olan çocuk da sıkt oldu! [5]


    Bu hengamede Fatıma (a.s) baygın düşmüştü. Bir de kendine geldiğinde baktı ki, Ali’yi mescide götürmüşler. Durmak câiz değildi artık, Ali’nin canı tehlikedeydi, onu savunması gerekirdi. Bütün bu ezikliğine rağmen kaburgası kırılmış olduğu halde evden çıktı ve Beni Haşim kadınlarından bir grupla birlikte mescide gitti. Ali’yi tutukladıklarını görünce onlara yönelerek; “Amcam oğlunu serbest bırakın, yoksa Allah’a andolsun ki, saçlarımı dağıtır, Peygamber’in gömleğini başımın üzerine atar, sizi Allah’a şikayet ederim! Andolsun ki, Salih'in devesi Allah'a benim bu yavrularımdan daha aziz değildir” diye seslendi.


    Sonra da yüzünü Ebu Bekir’e çevirerek şöyle dedi: “Kocamı öldürüp çocuklarımı yetim mi bırakmak istiyorsun? Onu bırakmazsan saçlarımı dağıtır ve babamın kabrinin üstünde Allah’ı imdada çağırırım!”


    Bu sözü söyledikten sonra Hasan ve Hüseyin’nin ellerinden tutarak Resulullah'ın (s.a.a) kabrine doğru hareket etti... Hz. Ali (a.s) durumun çok tehlikeli olduğunu gördü, Selman’a, Fatıma’yı bu işten vazgeçirmesini söyledi... Fatıma (a.s) Hz. Ali’nin emrini duyunca; “O emrettiği için itaat ediyorum ve sabredeceğim” dedi. [6]


    [1] - El-İmamet-u ve’s- Siyase, c.1,s. 12.
    [2] Ensab’ul- Eşraf, c.1,s.586. İkd’ul- Ferid, c.5,s.12. Şerh-i Nehc’ul- Belağa-i İbn-i Ebi’l- Hadid,c.2,s.56.
    [3] - İsbat’ul- Vasiyye,s.110. Bihar-ül Envar, c.43,s.197. el-İmamet-u ve’s- Siyase, c.2,s.12.
    [4] - Bihar’ul- Envar, c.43,s.197.
    [5] - Bihar-ül Envar, c. 43, s.198.
    [6] - Bihar-ül Envar, c. 43, s. 47, 197,198. Revzat’ul- Kafi, s.199.

    #2
    Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)



    Allah sizden razi olsun kardeş bu muhteşem bilgileri bizimle paylaştığıniz için, allah ecirinizi ehlibeyt'in eliyle versin ve allah o birinciye, ikinciye ve üçüncüye lanet etsin o zalimlere...

    Yorum


      #3
      Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)


      GADİR-İ HUM KLİBİ

      http://www.youtube.com]www.youtube.com

      http://www.youtube.com]www.youtube.com

      google'de kırık kapı videosu'na girerseniz bu değerli videoları sesli olarak seyr edebilirsiniz.

      Tüm müslüman kardeşlerimin İslam sentezi felsefesi içinde oynanan oyunların daha iyi anlaya bilmeleri için lütfen burda verilen kiliplerin izlenmeleri kendi açılarından İslam Peygamber’inin vefatlarından sonra ki gerçeklerin öğrenmelerine neden olacaktır. Birinci kilipte Gadir-i Hum meselesinin açıklanması ikinci kilipte ise Hz Fatıma’ut Zehra Semavati Vel-Arz (a.s.)’ın Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatlarından takriben üç sonra ne şekilde şehit edildiğinin gerçeklerini göreçeklerdir.
      Değerli Müslüman kardeşlerim Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları sizlere ben cennet kapılarını açıyorum diye herhangi bir garanti vereceğim diye hiç bir zaman söz vermedi. Ve bu gibi bir saçmalıklada herhangi bir bağlantısıda olmayacak. Ama şu bir gerçektirki Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları size hak ve batıl doğrultusunda gerçekleri simgeleyecektir. Siz müslüman kardeşlerim cennet ehl-i olmak için her türlü çabayı harcamaktasınız. Ama bunun karşılığı olarak O’nun pak ve Masum olan Ehl-i Beyt’ini katl ederek mi? cennet-i düşünüyormusunuz. İşte burda büyük bir yanılgı içerisindesiniz. Burda hak ve batı’lın ne anlama geldiğini idrak edemiyorsunuz.
      Değerli canlar ve Erenler sizlerde iyi biliyorsunuz ki İslam tarihinde ve kuruluşunda Hz. Muhammed (s.a.v.)’en sonra Hz. İmam Ali (a.s.)’ın çok büyük bir rolu olmaktadır. Ve bir zat Kuran’ı Kerim’de Allah’u tealaâ’nın emri ile islam devletinin başına getirilmiştir. Ama ne yazıktır ki İslam ulameları tarafında bu haktan marum bırakılarak uzaklaştırılmış ve aynı zaman biriminden de hanımı olan Hz. Fatımat’uz Zehra Semavat-i Vel Arz şehid edilmiş daha sonra kendilerini ve daha sonralarıda evlatları katledilmiş bu yetmiyormuş gibi tarih boyunca evlatları olan Alevileri katl etmeye kendilerine bir marifet bilmişlerdir. O’nun içinde her müslüman vatandaşa düşen bu kilibi dinlemesi ve arkadaşlarına göndermeleri olacaktır. Zaten kilibin içeriği açıklamaktadır.

      Canlar, bu klipte “Gadir-i Hum” olayının resimlerle anlatımını, fon müziği eşliğinde kesintisiz olarak izleyebilirsiniz. (süre : 6dk.)

      Gadir-i Hum bayramı (18 zilhicce) tüm ehlibeyt dostlarına kutlu olsun.

      Allah (cc) bizlere hep ehlibeyt’in nurundan faydalanmayı nasip etsin. Allah (cc) Onların şefaatinden bizleri mahrum bırakmasın. Amin, velhamdülillahi rabbil alemin.


      Gerçekten cennet ehl-i olmak ve Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt muhabetinden faydalanmak istiyorsanız cennet’e gidine tek yol http://www. Kuranveehlibeyt.com

      Bu iki şart ve kural doğrultusundan başka cennet ehl-i olmak imkanı yoktur. Bunun dışında cenneti vad edenler yalan söylemiş olacaklardır.

      İmam Hüseyin (a.s.) için göz yaşı döken asla cehennem yüzü görmiyecektir. Bu hadis hakında Hz. Muhammed (s.a.v.)’den sayısız tüm Ehl-i Sünney kaynak kitablarında sahi hadis olarak bulunmaktadır. Örnek olarak verirsek Aişe hatun bunun kanıtıdır.

      Tüm Müslüman kardeşlerimin bu kilip üzerinde Eh-i Beyt üzerine hazırlanmış deyişlere ve Müharrem matemlerine ulaşabilir ve yorum yazabilirler. Bu Gadir-i Hum kilibini hem dinleyip yorumlayın ve hemde arkadaşlarınıza ulaşmasını sağlayın. Çünkü Gadir-i Hum olayı İmam Ali (a.s.)’ın ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’den sonra İslam devletinin makamına getirilmiş en gerçek ve doğru delildir. Yazan. imam Dikmen




      Yorum


        #4
        Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)

        Şiilik meselesinde anlamakta en çok zorlandığım konu bu.Nasıl olurda Mekke`nin fethinde ilk yaptığı iş H.z.Fatımatül Zehra`yı binitinden itekliyerek düşüren birinden aradan geçen 12 yıla rağmen intikam almak olan biri böyle bir durumda nasıl sessiz kalr?Tamam orada böyle bir tartışma olduğu kesin ama bu kadar ileri gidebilmiş olmalarını benim aklım almıyor.

        Yorum


          #5
          Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)


          değerli can?

          umarım bu sorun bana itaptır ki siz değerli canları kuran ve ehl-i beyt hakkında saklanmış ve asır altı edilmiş kaynak ve belgelerin gündem konularına getirmek ve ehl-i beyt mazlumiyetini ispatlamak olacaktır.

          tabi ki siz veya bizlerin kuran hakkında gerçeklerden uzak olduğumuzu ve ehl-i beyt mazlumiyet hakkında gerçeklerin kuran gözüyle ne aşamada olduğunu bilmememizden kaynaklanmaktadır. onun için bu mesele ve konular hakkında geniş kapsamlı ve detaylı araştırma yapma gereğini duymak zorundayız.

          ama yinede bu konular hakkında gerçeklerin kabullenmemesi sizlerin veya biz araştırmacıların kabullenmemeleri kendi kişisel düşünce takdirimizdir?

          bu konu ve mesele hakkında mevla imam ali (a.s.) çok anlamlı ve değerli hadisleri bulunmaktadır:

          diken oldu gözüme battı ve kemik oldu boğazıma takıldı.

          aslına bakılırsa bu meselenin özü gerçektende çok derin. onun içinde imam ali (a.s.) hz. muhammed (s.a.v.) vefatlarından sonra sesiz kalması düşünülemez ve eğer bu mesele hakkında imam ali (a.s.) sesiz kaldığını düşünülürse buna da amaklık denir.

          çünki ister nechul Belağa'a ve isterse diğer islam tarih kaynak kitaplarda sayısız defalar olmak üzere bu konu ve meseleleler hakkında sözleri mevcuttur. tabi ki şimdi bu belge ve kaynakları burda sergilememiz mümkün değildir.

          ama bu konu ve meseleler hakkında kendi araştırmalarım olan www.kuranveehlibeyt.con sitesinde ve hatta daha internet sayfamda yayınlanmamış sayısız makalelerimde bu mesele hakkında sayısız delillerle karşılaşacaksınız ki imam ali (a.s.) ömer b. hattab'ın bu ihtilaf ve hilafet tavırları karşısında sesiz kalmamışlardır ki bununda nedenleri kaynakları ile belirtilmiştir.

          ve sizlerin de belirtiğiniz gibi çoğunlukla insanların ve müslümanların imam ali (a.s.) ebu bekir ve ömer b. hattab'a karşı sesiz kaldığını iddia etmekte ve bu meselenin gerçek yüzüyle bilgiz kalmaktadır.

          bu açıdan da bu mesele hakkında www.kuranveehlibeyt.com sitesinin pdf dosyasının indirerek bu konu ve mesele hakkında yeterli belge ve kaynaklarla karşılaşacaklardır.

          siz değerli kardeşlerimde kendi açılarındaki imam ali (a.s.) hakkında yanlış düşünce tavırlarından da kurtutlmuş olacaklardır. yine size teşekkür ederek kuran ve ehl-i beyt mazlumiyetiyle imam dikmen

          Yorum


            #6
            Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)

            Saygıdeğer İmam Dikmen abimiz ve büyüğümüzün araştırmaları çok kapsamlı ve tarihin ücra köşelerindeki tüm ayrıntıyı ortaya çıkartmıştır, Allah kendisinden razı olsun. Bu konuyla ilgili söyledikleri tamamıyla doğrudur dolaysıyla İmam Ali(as) efendimiz asla sessiz kalmamıştır Peygamberimizin(saa) makamları bir bir gasp ve talan edilirken o çok mücadele etmiştir münafıklarla ve döneklerle. Bu olayı bu mektup ortaya nasıl çıkarmıştır bir irdeleyelim:

            Muaviye'nin Hz. Ali'ye (a.s) yazdığı mektup

            Muaviye, Ali'ye (a.s) yazdığı mektupta Yakubî'den naklettiğimiz bu konuya şöyle değinmektedir:

            "Hatırlıyorum ki, dün insanlar Ebubekr-i Sıddık'a biat edince, evindeki mahremini (Hz. Zehra'yı) bir eşeğe bindirerek Hasan'la Hüseyin'in ellerini tutup sana yardım etmeleri için Bedir'dekilerin ve İslam'ın öncülerinin hepsinin kapılarını çaldın. Eşinle onların kapısına gittin, iki oğlunu iki senet olarak gösterip Resulullah'ın (mağaradaki) arkadaşına karşı onları tahrik ettin! Ama dört-beş kişiden başka hiç kimse sana olumlu cevap vermedi. Vallahi eğer sen haklı olsaydın şüphesiz hepsi sana yönelir, davetini kabul ederlerdi. Ama sen yersiz bir iddiada bulundun, hiç kimsenin inanmadığı bir söz söylüyordun ve olmayacak bir şey yapmak istiyordun. Ne kadar da unutkan olsam, seni kıyama teşvik eden Ebusüfyan'a "Emrimde iradeli ve sebatlı kırk kişi olsaydı onlara karşı kıyam ederdim..." diye cevabını verdiğini çok iyi hatırlıyorum."(25)
            Muammer, Zuhri'den, o da Ümm-ül Müminin Aişe'den naklettiği rivayette, Resulullah'ın (s.a.a) mirası konusunda Fâtıma'yla (s.a) Ebubekir arasında geçen tartışmalara işaret edilmiştir. Aişe bu hadisin sonunda şöyle diyor:

            "Fâtıma yüzünü Ebubekir'den çevirdi ve hayatta olduğu müddetçe onunla konuşmadı. Fâtıma Resulullah'tan (s.a.a) sonra altı ay yaşadı. Ölümünden sonra da eşi Ali Ebubekir'e haber vermeden gizlice ona namaz kılıp toprağa verdi.Hz. Zehra'nın varlığı Hz. Ali'ye saygı duyulmasına sebep oluyordu. Fâtıma hayatta olduğu müddetçe halk Ali'ye saygı gösteriyordu. Ama Fâtıma ölür-ölmez halk ondan yüz çevirdi. Fâtıma Resulullah'tan (s.a.a) sonra sadece altı ay yaşadı."
            Muammer der ki: O sırada bir Zuhri'ye, "Bu altı ay içinde Ali Ebubekir'e biat etti mi?" diye sorunca şöyle cevap verdi:
            "Hayır; bu müddet içerisinde Ali ve Haşimoğulları'ndan hiç kimse Ebubekir'e biat etmedi.(26) Ancak Ali biat ettikten sonra diğerleri de biat ettiler. Ali, Fâtıma'nın ölümünden sonra halkı kendisine karşı ilgisiz bulunca, Ebubekir'e biat etmek zorunda kaldı..."[27]


            _____________________________________

            25- Şerh-u Nehc-il Belağe-i İbn-i Ebi-l Hadid, c.2, s.67; Sıffin-i Nas-i Muzahim, s.182.

            26- Tesyir-ul Vusul, c.2, s.46'da şöyle geçer: Vallahi ne o ve ne de Haşimoğulları'ndan hiç kimse ...

            27- Bu hadisi özet olarak şu kaynaklardan naklettik: Tarih-i Taberi, c.2, s.448 ve Avrupa basımı, c.1, s.1825; Sahih-i Buharî, Kitab-u Meğazi, Gazve-i Hayber, c.3, s.38; Sahih-i Müslim, c.1, s.72 ve c.5, s.153, Resulullah'ın "nehnu la nures, Müsned-i Ahmed b. Hanbel, terekna sadakatun" buyruğu babı, Tarih-i İbn-i Kesir, c.5, s.285-286; İbn-i Abdurabbih, c.3, s.64; Tarih-i İbn-i Esir, c.2, s.126 -özet olarak kaydetmiştir-; Kitayet-ut Talib-i Genci, s.225-226; Şerh-u Nehc-il Belağe-i İbn-i Ebi-l Hadid, c.1, s.122; Muruc-uz Zeheb, c.2, s.414; et-Tenbih-u vel İşraf, s.250, bu kitapta şöyle geçer: "Fâtıma hayatta olduğu müddetçe Ali biat etmedi"; Sevaik, c.1, s.12; Tarih-u Hamis, c.1, s.193; el-İmamet-u ves Siyase, c.1, s.14, bu kitapta şöyle geçer: "Ali Fâtıma'nın vefatından sonra biat etti. Fâtıma babasından sonra 75 gün yaşadı"; İstiab, c.2, s.244; Ebu-l Feda, c.2, s.222, Ebubekir'in hayatı bölümünde, o şöyle yazar: "O altı ay sonra biat etti ve bu daha doğrudur"; Tarih-i Yakubî, c.2, s.105, o şöyle yazar: "Ali altı ay sonra biat etti"; el-Gadir-i Emini, c.3, s.102; İbn-i Hazm'ın el-Fisel adlı kitabından naklen, s.96-97, bu kitapta da Ali'nin altı ay sonra biat ettiği geçer.


            Herkes tarafından malumdurki, İmam Ali zorla götürülmüş ve biata zorlanmıştır yani kendi isteği dışında zahiren kabula zorlamışlardır kendi isteğiyle asla değil.

            Yorum


              #7
              Ynt: HZ.Fatıma (sa)' e Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Hikayesi)

              Ebu Süfyanın H.z.Ali`yi İlk Halife Ebubekire karşı kıyamı halinde destek vaat ettiğide söyleniyor.

              Yorum

              YUKARI ÇIK
              Çalışıyor...
              X