Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Peygamberin s.a.a. ve İmam Caferi Sadık a.s.’ın mübarek doğum günleri programı.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Peygamberin s.a.a. ve İmam Caferi Sadık a.s.’ın mübarek doğum günleri programı.

    Bismillahirrahmanirrahim

    İmam Caferi Sadık (a.s.) Camiinde İcra Edilen Peygamberin s.a.a. ve İmam Caferi Sadık a.s.’ın mübarek doğum günleri programı.

    Program, Zeytinburnu Caferi Sadık a.s. camiinde öğle namazını müteakiben başlayan program Nurettin Şirin’in sunuculuğunda ve seçkin konuklarla Ehlibeyt alimlerimiz ve uzaktan yakından gelen ziyaretçilerin katılımlarıyla kutlandı.

    Şeyh Muhtar Ağanın Rahman suresinden okuduğu güzel bir Kur’an ziyafetinin ardından ilk olarak kürsüye gelen Cami dernek başkanı ve Caminin yapımında emeği geçen Mehmet Tarhan katılımcılara ayrı ayrı teşekkür etti.

    Zeytinburnu belediyesi temsilcilerinin de hazır bulunduğu camide, dernek başkanının belediye yetkilileriyle sıcak teması gözlerden kaçmıyordu.. Hatta bu yüzden program sunucusu Şirin’in birkaç kez sesinin kesilmesi hiç de hoş bir görüntü oluşturmadı..

    Nurettin Şirin’in Vahdet haftası ve Ehlibeyt mektebine olan harikulade iyi niyeti ve sevgisi program sunumuna yansıyor ve izleyicilere ayrı heyecan katıyordu:

    Ehlibeyt mektebi dünyanın şu an ayağa kalkmasının nedenidir. Mazlumların ümidi mahrumların mahbubudur. Nerde bir zulüm varsa bu mektebin talebeleri oraya koşmaktadır. Pek yakında özgür adil bir dünya ve özgür Kudüs özgür Ortadoğu gerçek ve mümkün olacaktır. Bu güzel dileklerin ardından Şirin, selamlama konuşması için Cami İmamı Ahmet Ağayı davet etti.

    “İyilik ve takvada yardımlaşın” ayetinin Arapçasını okumakla konuşmasına başlayan Cami İmamı, bir insanın yetiştirdiği ağacın meyvesinden tatmasının nasıl çok güzel bir duygu ise, bizi yetiştiren alimlerimizin de burada cami ve böyle bir cemaatle görmeleri öyle sevinçli bir durumdur dedi. Devamında şeytanın, Peygamberimize vahiy gönderildiğinde, Fatiha nazil olup da onunla birlik içinde namaz kılınacağını anladığında, ağladığını, ve Kur’an hakim olunca da çok ağlayacağını söyledi.

    Caminin kaloriferleri yoktu. Alttan ısıtma kullanılıyordu ama o da çalışmıyor olmalı ki getirilen ufolarda insanlar ısınmaya çalışıyordu.. Ruhları her ne kadar program ve bayram sevinciyle ısınsa da bedenleri aşırı olmasa da üşüme hissediyordu.

    Bu selamlama konusunun ardından Medine gülünü söylemek üzere 4 genç geldi kürsüye ve güzel sesleriyle samimiyetleriyle konuşmaların arasında insanlara kutlama programını anımsatacak nitelik yaşattılar.

    Kum Uluslar arası Mustafa Üniversitesi Türkiye temsilcisi Ağa Rasul Abdullahi 40 dakika süren uzunca bir konuşma yaptı. Konuşması özetle şöyleydi:

    Bu kısa zamanda içinde bulunduğumuz Kainatın serveri Muhammed s.a.a. ‘i nasıl tanıtayım, İlimlerin sultanı Caferi Sadık a.s.’ı nasıl anlatayım, içinde bulunduğumuz Vahdet haftası olması nedeniyle vahdetten ne zaman söz edeyim… Öyle Caferi Sadık ki, hiçbir zaman ve mekanda kendisinden sonra hiçbir ilmi düzeyin üniversitenin kendilerinin ulaştığı ve yaydığı ilmin zirvesine ulaşamayacağını insanlığın hiçbir zaman bunu gerçekleştirecek gücünün olmadığını ifade etmiştir.

    Bu din Peygamber s.a.a. ile kuruldu ve kabul edildi yayıldı, ancak sonrasında o ihtişamını kaybedip de üzerine tozlar kondu tabiri caizse.. Ve İmam Caferi Sadık a.s. bunlar temizleyip yeniden dine hayat verdi. Gerçi İmam Hüseyn a.s. da kısmen bunu yaptı ama, Emevi ve Abbasi zalimlerinin birbirleriyle savaşmaları sayesinde oluşan verimli özgürlük zamanı olmadığından bu görev İmam Hüseyn’e değil İmam Caferi Sadık a.s.’a nasip oldu.. İmam Hüseynin ektiği tohumları adeta o biçti ve insanlığa 4000 talebe yetiştirerek hediye etti.

    Ancak ondan sonra yeniden din ihtişamını kaybedip de Allame Meclisi zamanında yeniden yükseldi sonrasında ise aynı durum olunca İmam Humeyni onların yolundan giderek dinin eski ihtişamını geri döndürdü..

    İnsanlık Allah’a ve Peygambere, karşı sorumludur. Allah’a iman ve onu tanıyarak sorumluluğunu yerine getirirken, Peygamber karşı sorumluluğunu ise ona ve Ehlibeytine itaat edip onların getirdiği hayat prensiplerini yaşayarak yerine getirebileceklerdir.

    Peygamberin şahitlik görevi vardır. Bu şahitliği önceki peygamberlerden farklı olarak kendinden önce ve sonrakileri de kuşatacak şekilde geniştir. Bu nedenle O (s.a.a.) yaptıklarımızı görmektedir. Tüm kıralar toplumlarının boyunlarına zincirler vurarak onların üzerine yük olur onları bağlarlar. Oysa Peygamber bu yük ve zincirleri atmak için gelmiş onlara karşı çok şefkatlidir. Onlara örnek olmuştur. Peygamber bolluk şifa ve rahmet olarak gelmişti..

    Kim Peygambere itaat ederse muhakkak ki Allah’a itaat etmiştir. Peygamberi sevmekse Ehlibeytini sevmektir bu gün..

    Ağa Abdullahi, konuşmasının sonlarında özel ödül vereceğim bilene diye yönelttiği soruya cevap gelmeyince daha doğrusu gelecek kadar beklemediğinden kendisi cevapladı. Soru, Peygambere, saygısızlık ve onun yanında sesi yükseltmenin cezası nedir iken, cevabı da bütün amellerin boşa gitmesi olmuştu…

    Son olarak gelen konuşmacı konuşmasını aynı şekilde yapan Ruhani Necat idi. Kısık sesle başladığı konuşmasını yarım saat olmadan bitiren Necat konuşmasında ağırlıklı olarak şii Sünni vahdeti üzerinde durdu. Bu amaçla Peygamberin s.a.a.’in Sünnilere göre 12 rebiulevvelde şiilere göreyse 17 rebiulevvelde dünyaya geldiğini İmam Humeynininse bu iki tarih arasındaki bir haftalık zamanı vahdet haftası olarak ilan ettiğini överek anlattı. Dünyanın her erinde zulmün olduğuna dikkat çeken Ağa Necat gelecekte bu zulümlerin biteceğini söyledi. Nitekim Türkiyede de önceden şii olmak kendini gizleme nedeni iken halihazırda istanbulda açıkça faaliyetlerini yürüten 32 kadar caminin olduğu bu zamana gelindiğini ifade etti.

    İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin de İmam Caferi Sadık a.s.’a öğrenci olduğunu ve, O’ndan ders aldığım son iki yılım olmasaydı Numan helak olduydu diyerek bunu ifade ettiğini şia ile Sünniliğin vahdet içinde olması gerektiğini böyle olursa zalimlerin ayrılıklardan ettikleri karlarını kaybedeceklerini söyleyerek konuşmasına nihayet verdi..

    Yazar Nurettin Şirin kendini adadığı şii Sünni vahdetinin gerçekleşmesi için vahdet duasıyla programa nihayet verirken, ben dua sırasında herkesin oluşturduğu zincir sebebiyle elini tuttuğum çocuğun elinin kıpır kıpır olduğunu fark ediyordum. Diğer elimdeki yetişkin abimiz ise daha sakindi..
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X