Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

[alias]

Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

Resulullah (s.a.a) bir yemeğe davet edildi.kendisini davet eden adamın evine girince duvarın üstünde yumurtlayan bir tavuk gördü.yumurta aşağı düşerek duvarda çakılı bulunan bir kazığın üzerinde durdu.aşağı düşmediği gibi kırılmadıda.Resulullah(s.a.a)
buna şaşırdı.
Adam dediki:yumurtanın bu durumuna şaşırdın mı?seni hak üzere peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki bu güne kadar
malımda hiçbir zaiyat olmadı.
Bunu duyan Resullullah (s.a.a) hemen kalktı ve adamın yemeğinden yemedi.
Şöyle Buyurdu:Bu güne kadar malında hiç eksilme olmayan adamdan Allah bir şey beklemiyordur.

[alias]

Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri


Hutbetu Resululullah Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem


Hz Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu: Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ashabının her biri arasında kardeşlik akdi okuduktan sonra, İmam Ali Aleyhisselam’ı kendisine kardeş seçip onunla kardeşlik akdi okudu ve sonra ayağa kalkıp şu mübarek ve mükemmel hutbeyi buyurdular: Ey insanlar! Ben Allah’ın kulu, nebisi, resulü, hücceti, seçilmişi, beğenilmişi ve habibiyim. Allah’a olan hüccet benim, bana hiyanet eden Allah’a hiyanet etmiştir. Allah-u Teala beni iftiharlar ve kerametlerde mukaddem bilmiş ve beni kavmin büyükleri arasından seçip iftiharlarla mümtaz kılmıştır. Hiçbir şeyin olmadığı vakit ben Rabb’imin yanında onun emaneti olarak vardım. Allah’ın hazinesi, büyük şefaat sahibi, Kevser ve İlahinin bayrağının sahibi benim. Dolu kabın sahibi, delalet ve burhanların sahibi, fazilet, nişane ve mucizelerin sahibi benim. Kıyamet günü övülüp ibadet edilecek olan önder benim. Övülmüş girilecek havuz ve katlanmış bayrağın sahibi benim. Müminlerin lideri, resulların hatemi ve metin sözü olan benim. Kıyamet günü nurdan minberin üzerine çıkacak olan benim. İlk sevinç ve mutluluk, ilk yayılan ve naşredilen, ilk mahşur edilen, ilk iyilik, İsrafilin sur’a üflediğinde kabrinden ilk kalkan benim. Ben yücelik tacı ve örtülmüş celalim, Tevrat, İncil, Zebur ve yazılmış her kitapta zikredilen nebi benim. Müşahedelerin, övünçlerin, zühtlerin, maksatların ve Allah’ın ilminin sahibi benim. Ben Allah tarafından korkutup, heber getirenim. Allah’ın emriyle emir veren, Allah’ın doğru ve hak vadesiyim, ben elçilerin sırrı, müminlerin emiri, kâfirlerin yok edicisi, facirlerden intikam alanım. Ben nebilik nişanesi, miraç gecesi değerli bilinen, yüce ve yüksek olanım, Sidret-ul Münteha’da Rabb’iyle münacat eden, fasih ve baliğ sözlere gücü yeten, fayda veren, çok bağışlayan, açan (müşkilleri halleden), cennet kapılarını aralayan ve Allah’ın Rızvanıyla ihate olunan benim. Ben cennetin kapısını ilk vuracak olanım. Onun meyvelerinden ilk yiyecek olan, onun nurlarından faydalanan ve sırrın perdelerini kaldıran benim. Ben Kureyş’ten olan kerim Fatime’lerin oğluyum. Selimim ilk faydaları benim. Ben süt veren annelerin oğluyum. Ben Kasım ve Ebul Kasım’ım. Ben hekim ve hâkim, âlim, azametin sahibi ve keramet çeşmelerinin sahibi olanım. Ben Haşim’in, hamd şeybesinin oğlu, bayrak, iftihar, övgü ve sina benim. Benim ceddim (Hz. Abdulmuttalib Aleyhisselam) Allah’ın övgüsüyle çalışan, ebabil kuşlarının onun hatırına gökten indiği ve Fil kavmini yok ettikleri kimsedir. Zemzem ve Sefa bendendir, Usabe ve Liva, Me’ser ve Neha, Meşair ve Rub’a, Zulfa ahiret, Tuba ağacı, Sidret-ıl Münteha, kubra vesile, hepsi ve hepsi benim içindir. Ben hidayetin parlayışının başlangıcıyım, ben Allah’ın bütün mahlûkatına hüccetiyim, her zaman kazanan ve zafere ulaşan benim. Bağışlayan benim. Karşılık ve nimet veren benim. Birine yüz çeviren benim. Ben bütün şaşırılacaklardan ve olağan üstülerden daha çok şaşırılan ve daha çok olağan üstüyüm. Kur-an’ın nazil olduğu benim. Mihriban benim. Rauf benim. Acıyan ve şefik benim. Yüceliklerin ihtisas olunduğu benim. Vesile için vade verilen benim. Nurun ve parlayanın sahibi benim. Burakla taşınan benim. Bütün kâinata hak üzerine seçilen benim. Nebilerin a’lem ve kudret bayrağı benim. Vasileri korkutan benim. Zayıfları kurtaran benim. Ben ilk şefaat edenim. Benim doğrunun söyleyicisi, kırmızı devenin sahibi, demirden zırhın ve miğferin sahibi. Benim kılıçtan daha keskin olan. Fazıl benim. Kamil benim. Hedef benim. Gerçeği söyleyen benim. Hak üzerine seçilen, haber veren benim. İmam benim. Hıza sahip olan benim. Hatem ve son benim. İlahi ahkâmların muhalifleri aleyhine kılıç benim. Kıyamete davet eden benim. Vaktinin yakınlaştığı benim. Yakınlaşan benim. İsmail’in kelamı benim. Tenzilin sahibi benim. Apaçık hidayetci benim. Şahit benim. Abit benim. Maksatların sahibi ve hayra vade veren benim. Ben liderlerin lideri, imamların ismeti, belaların defedicisi, nimete müjde verenim. Ben rıza denizi, akılın büyük dağı ve iffetin sığınağıyım. Bütün makam ve şanlar bana yöneliktir ve cennet benim etrafımı ihate etmiştir. Ben olağan üstü güzellik ve vakarım. Naz nimet ve şeref hediyeleriyle iki kurban edilenin oğluyum, ben imanın, amanın ve apaçık delilin şah yoluyum. Ben Med bin Adnan’ın oğluyum. Şeytan’ın hasrete düşmesine neden benim. Dokuz mürsel nebiden doğan benim. Kavminde emin diye meşhur olan benim. Mubin Kur-an’ın anası benim. Taha ve Yasin benim. Tin ve zeytin benim. Benim adım önceki kavimlerin yanında, kitaplarında Ahmet, göklerde ve yerde ise Muhammet’tir Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem. Mastarda Kevser’in sahibi benim. Mahşerde kabul edilmiş benim. Beğenilmiş habip benim. Musib -isabet eden- benim. Muzzemmil benim. Muddessir benim. Hatırlatan ve tezekkür veren benim. Âdem’in sulbünde bütün mahlûkatın ortak olduğu benim. Bütün enbiya ve resullere karşı üstünlük bulan benim. Allah’ın müjdelediği şefaat benim. Fermanımdan itaat etme emrini verdiğiyim. Allah benim risaletim için insanlardan ahit almıştır, ben yüzü ak olanları cennet nimetlerine doğru yönlendirenim. Ben değer bakımından nebilerin en üstünü, onlar arasında azamet bakımından daha çok saran, haber açısından onlar arasında en aşikâr, makam ve şan bakımından onların en yükseğiyim. Ümmet bakımından onların en değerlisi, rahmet bakımından onların arasında en çok olan, kefalet bakımından onlar arasında en koruyucu, millet bakımından onların en temiziyim. Aranızda ona yaklaşıp ona dost olabilecek başkası yoktur, zira Allah’ın ilmi sizde tahakkuk bulmuş ve nimetleri sizin yanınızdadır. Kardeşliğinizden ve dininizden dönmeyin, gerçektende Allah onu sizlerle onlar arasında birleştirip, ihsanda bulunarak benim hakkımda lütüf etmiştir, beni tezekkür edip uyarmam için sona saklamıştır. Bilin ki! Ali Aleyhisselam tanımaya layıktır. Öyle bir tanıma ki fakat ona mahsustur. O’nun hasebi ve soyu benim hasebim ve soyum, onun yolu benim yolumdur. Ali Aleyhisselam benim kardeşim ve amcam oğludur. Bana risalet ve hikmet Ali Aleyhisselam’a ilim ve ismet ata olunmuştur. Bana davet ve Kur-an ona vesayet ve delil verilmiştir. Bana kılıç ve deve ona havuz ve bayrak verilmiştir. Bana secde ve büyük şefaat Ali Aleyhisselam’a cennet ve cehennemi bölmek eta olunmuştur. Bana heybet ve vakar ona şeref ve iftihar, bana büyüklük, önderlik, yücelik ve celal ona kemal akıl ve liyakat verilmiştir. Ben risalet ve havuzla Ali Aleyhisselam dosdoğru hidayet yoluyla müjdelenmiştir. Hatice Kubra bana Fatime Zehra Selamullah aleyha O’na eş olarak seçilmiştir. Ben refref -açılmış halı- üzerinde havada taşınıp Ali Aleyhisselam’ın kelamını duydum. Ben Sidret-ul Münteha’ya çağrılıp a’la ve yüksekte Ali Aleyhisselam’dan soruldum. Ben korkutmakla görevlendirildim, Ali Aleyhisselam’a cesurluk, pehlivanlık ve kılıç ata olundu. Ben cennetin en yüksek dereceleriyle müjdelendim, Allah’tan her nerede olursam Ali Aleyhisselam’ın benimle olmasını ve benden ayrılmamasını istedim. Bana kıyamet günü beğenilmiş makam ve Ali Aleyhisselam’a da hamd bayrağı verilmiştir. Ben mucizelerden binine nişanelerle seçilip nusretle üstün kılındım ve Ali Aleyhisselam zaferle üstün kılındı. Bana Rızvan, Ali Aleyhisselam’a bağışlama ata edildi. Bana üstün akıllılık Ali Aleyhisselam’a cesaret ve zafer verildi. Ben risalette öne düştüm Ali Aleyhisselam müminlere emir olmakla. Benim sutuvvet ve galebem meydanlarda, Ali Aleyhisselam’ın sutuvvet ve galebesi tuzaklardadır. Ben nebilerin sonuncusu, Ali Aleyhisselam vasilerin sonuncusudur. Ben ümmetin nebisi, Ali Aleyhisselam davetimi ulaştırandır. Kardeşim Musa elindeki asa ile zuhur etti ve o karşısına çıkanların hileyle yaptıklarını yutuyordu, ben de Ali Aleyhisselam’ın elindeki kılıçla hilecileri ve kâfirleri ikiye bölüyorum. Ben hidayetin Ali Aleyhisselam takvanın kapısıdır. Allah’ın hizbi benim hizbim, benim hizbim Ali Aleyhisselam’ın hizbidir. Ben ve Ali Aleyhisselam bir topraktan yoğrulduk ve müminlerin sulbünde karar kılındık. Ben Allah’ın, Ali Aleyhisselam benim hüccetimdir. O benim kalbimde olanları söylemekte ve benim dilimden haber vermektedir. Karanlıklar onu yanlışa saptıramaz ve dini hiç bir afet ve belayla eskimez. Bana sorunların çözümü, Ali Aleyhisselam’a karışıklıkların ve zorlukların çözümü eta olundu. Ben Ali Aleyhisselam’ın babasının muhabbetli eteğinde ve Ali Aleyhisselam benim muhabbetli eteğimde büyüdü. O benim risaletimi kabul etmekte herkesten öne düşmüş, Allah’ın Rızvanıyla şad olmuştur. Hiç kimse iman getirmeden ona gufran ve cennet vaat edilmiştir. O benim kılıcımla vurup, benim ceddimle iftihar etmekte ve benim arzumla hamle etmektedir. Ali Aleyhisselam güçlü, korkusuz aslan, mihriban bir kardeş, amcaoğlu, âlim, hakem, sabırlı, hiçbir şeyin O’nu Allah’ı anmaktan alıkoymadığı kimsedir. Ali Aleyhisselam hakemlikte insanlar arasında Nuh’a, hilim ve ağır başlılıkta Hud’a, azim ve iradede Salih’e, ilim ve bilgide İbrahim’e, sabırda İsmail’e, yardımda İshak’a, musibet ve belalarda Yakup’a, yalanlanmakta Yusuf’a, zuhdte Musa’ya, ilerlemekte ise İsa’ya benzemektedir. Ali Aleyhisselam öyle bir kahraman ve savaşçıdır ki, asla meydanlarda savaşmaktan tembellik etmez ve yorulmaz, o benim damarlarımda yetişmiş, benim ahlakımdan beslenmiştir ve benim kılıçlarımla savaşmıştır. O’nun düşmanı benim düşmanım, O’nun dostu benim dostum, O’nun beğendiği benim beğendiğimdir. O ümmetin koruyucusu, hikmette ismet terazisidir. O’nu soyu temiz müminden başkası sevmez, bedbaht münafıktan başkası ona düşman olmaz. Ali Aleyhisselam Allah dergâhında dost, beğenilmiş ve ahlaklı, İlahinin melekutlarında ise büyüktür. Allah katında her zaman doğru ve hakkı diyendir. Hak her zaman onunladır ve asla ondan uzak durmaz. Müminler O’nu yad etmekle şad ve mutlu, münafıklar ise gamlanıp hüzünlenirler. O’nun başlangıcı benden ve sonu bana doğrudur. O ümmetin imtihan edildiği kimsedir, kendi canıyla bana yardım etti ve o gece benim yerimde yattı.


Kaynak: Nehc-ul İman s. 413, El-Katra c. 2 s. 338- 359

[alias]

Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

Hz.Muhammed (s.a.a):
[font=]İnsanların kötüsü ahiretini dünyasına satandır, ondan [/font][font=]daha[/font][font=] kötüsü [/font][font=]ahiretini[/font][font=] başkasının dünyasına [/font][font=]satandır.[/font]

[alias]

Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri

Hz.Muhammed (s.a.a):
[font=]Âdem suyla çamur arasındayken ben nebiydim.[/font]