Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HZ. ALİ (A.S)'IN İMAMETİNİ TEYİT EDEN BAZI HADİSLER

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    HZ. ALİ (A.S)'IN İMAMETİNİ TEYİT EDEN BAZI HADİSLER

    HZ. ALİ (A.S)'IN İMAMETİNİ TEYİT EDEN BAZI HADİSLER

    1- Hz. Resulullah Hz. Ali'nin kolundan tutarak şöyle buyurmuştur: "Bu sadıkların imamı, kafirlerin katilidir. Ona yardımcı olana yardım olunur, ondan yardımı esirgeyenden yardım esirgenir." (1)

    2- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ali hakkında bana üç şey vahiy olundu; Ali, Müslümanlar'ın efendisi, muttakilerin imamı ve beyaz yüzlülerin komutanıdır." (2)

    3- Hz. Resulullah Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurmuştur: "Müslümanlar'ın efendisi, muttakilerin imamı hoş geldin." (3)
    4- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bu kapıdan ilk girecek kişi, muttakilerin imamı, Müslümanlar'ın efendisi, dinin önderi, vasilerin sonuncusu ve beyaz yüzlülerin komutanıdır."
    Hazret sözünü bitirir bitirmez kapıdan Hz. Ali içeri girer. Bunun üzerine, Hazret sevinçle ayağa kalkarak, Hz. Ali'nin boynuna sarılır ve şöyle der: "Benim tarafımdan sen emanetleri vereceksin, benim sesimi sen onlara duyuracaksın ve benden sonra ihtilafa düştükleri konularda hakikati sen onlara izah edeceksin." (4)

    5- Hz. Resulullah Hz. Ali'ye işaret ederek şöyle buyurmuştur: "Bu, bana ilk iman eden ve kıyamet günü ilk benimle tokalaşacak olandır. Bu, en büyük sıddıktır. Bu, ümmetin Faruk'udur. Hak ile batılı birbirinden ayırır ve bu mü'minlerin önderidir." (5)

    6- Hz. Resulullah ensâra şöyle buyurmuştur: "Ey ensâr cemaatı! Size, kendisine tutunduğunuz taktirde, hiçbir zaman yolunuzu şaşırmayacağınız birini tavsiye edeyim mi? O Ali'dir. Onu beni sevdiğiniz gibi sevin. Bana verdiğiniz değeri ona da verin. Benim size dediğimi, Cebrail, ALLAH Azze ve Celle tarafından bana emretmiştir." (6)

    7- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "İlmin şehri benim, kapısı ise Ali'dir. İlmi arzulayan varsa kapıya gelsin." (7)
    8- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ali, ilmimin kapısıdır, risaletimin içeriğini o benden sonra ümmetime açıklayacaktır. Onu sevmek iman, ona buğzetmek ise nifaktır." (8)

    9- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ali bin Ebu Talib Hıtte kapısıdır, o kapıdan giren mü'min, çıkan ise kafir olur." (9)
    10- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ali'nin bana olan menzileti, benim ALLAH'a olan menziletim gibidir." (10)
    11- Hz. Resulullah Vedâ Haccı sırasında Arafe günü şöyle buyurmuştur: "Ali benden, ben de Ali'denim, benim tarafımdan ancak ben veya Ali mesaj ulaştırabilir..." (11)

    12- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bana itaat eden ALLAH'a itaat etmiştir, bana isyan eden ise ALLAH'a isyan etmiş olur. Ali'ye itaat eden bana itaat etmiştir, ona isyan eden ise bana isyan etmiş olur." (12)

    13- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ey Ali! Sen dünyada da efendisin, ahirette de. Senin dostun benim dostumdur, benim dostum ise ALLAH'ın dostudur. Senin düşmanın benim düşmanımdır, benim düşmanım ise ALLAH'ın düşmanıdır. Benden sonra sana düşman olana yazıklar olsun." (13)

    14- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bana iman edip inananlara, Ali bin Ebu Talib'in velayetini kabul etmesini tavsiye ederim. Onun velayetini kabul eden, benim velayetimi kabul etmiş olur. Onu seven beni, beni seven de ALLAH'ı sevmiş olur. Ona buğzeden bana, bana buğzeden ise ALLAH'a buğzetmiş olur." (14)

    15- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Kim benim gibi yaşayıp, benim gibi ölmeyi ve bana ALLAH'ın va'dettiği ebedi cennete gitmeyi istiyorsa, Ali ve ondan sonraki zürriyetini kendine veli edinsin. Çünkü hiçbir zaman onlar sizi hidayet kapısından çıkarıp dalalet kapısına yöneltmezler." (15)

    16- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Kim benim hayatımı yaşayıp, benim ölümüm gibi ölmeyi istiyor ve Rabbimin diktiği cennette mesken edinmeyi arzu ediyorsa, benden sonra kendine veli olarak Ali'yi seçsin, ona sadık kalanlara sadık kalsın. Benden sonra Ehl-i Beyt'ime uysun, onları kendine örnek alsın. Çünkü onlar benim soyumdurlar, benim tıynetimden yaratılmışlar ve benim ilim ve kavrayışımı kazanmışlardır. Ümmetimden onların faziletini yalanlayanlara, onlarla bağımı kesenlere yazıklar olsun. ALLAH onlara şefaatimi nasip etmesin." (16)

    17- Hz. Resulullah (s.a.a) Ammar bin Yasir'e hitaben şöyle buyurmuştur: "Ey Ammar! Eğer Ali'nin bir vadiye, diğer insanların ise başka bir vadiye girdiğini görürsen, Ali'nin girdiği vadiye gir. Çünkü o seni sapıklığa sevk etmez ve hidayetten de çıkarmaz." (17)

    18- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ben uyarıcıyım, Ali ise hidayetçidir. Ey Ali! Benden sonra seninle hidayet arayanlar hidayet bulacaklardır." (18)

    19- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Kim Nuh'un azmini, Adem'in ilmini, İbrahim'in hilmini, Musa'nın zekasını ve İsa'nın zühdünü görmek isterse, Ali bin Ebu Talib'e baksın." (19)

    20- Hz. Resulullah Hz. Ali'ye şöyle buyurmuştur: "Benden sonra ümmetin kahrına uğrayacaksın, ancak sen benim şeriatım üzere yaşayacaksın ve sünnetim üzere öldürüleceksin. Seni seven beni sevmiştir, sana buğzeden bana buğzetmiştir. Bir gün gelecek ki, şu sakalın başının kanıyla boyanacaktır." (20)

    21- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ey Ali! Senin yedi tane özelliğin var ki, bunlarda hiçbir kimse sana yetişemez. Sen insanların ALLAH'a ilk iman edenisin, ALLAH'ın ahdine en vefalısısın, ALLAH'ın emirlerine riayet hususunda en istikametlisisin. Sen halka karşı insanların en şefkatlisisin, insanlar arasında hakkı en eşit şekilde taksim edenisin. Sen insanların hakikati en çok bilenisin ve sen insanlar arasında en üstün fazilet sahibisin." (21)

    22- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar! Fazilet, şeref ve velayet Resulullah ve zürriyetine mahsustur, sakın batıl yollara sapmayın." (22)

    23- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin her nesli içerisinde Ehl-i Beyt'imden bu dinden sapıkların tahriflerini, batıl şeyler peşinde koşanların uydurmalarını ve cahillerin te'villerini önleyen bir grup adil kimseler buluna gelecektir. Bilin ki, önderleriniz sizin tarafınızdan ALLAH'a gönderilen elçilerinizdir. Bakınız, kimleri elçi olarak gönderiyorsunuz." (23)

    24- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Ehl-i Beyt'imin yeri, vücudunuzdaki baş, başınızdaki gözlerin yeri olsun. Elbetti ki baş, gözlerin yardımıyla yolunu belirleyebilir." (24)

    25- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Biz Ehl-i Beyt'in sevgisine sarılın. Çünkü ALLAH'ın huzuruna bizi severek çıkan kimse, bizim şefaatimizle cennete gider. Nefsimin elinde olduğu ALLAH'a and olsun ki, bizim hakkımızı tanımadıktan sonra hiçbir kulun ameli kendine bir fayda sağlamayacaktır." (25)

    26- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Âl-i MUHAMMED'i tanımak cehennemden kurtuluştur; Âl-i MUHAMMED'i sevmek sırat köprüsünden geçiştir; Âl-i MUHAMMED'in velayetini kabul etmek azaptan emanda olmaktır." (26)

    27- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü olunca, kul bir adım atmadan dört şeyden sorgulanacaktır: Ömrünü nasıl tükettiğinden, bedenini nerede eksilttiğinden, malını nereden kazanıp nerede harcadığından ve biz Ehl-i Beyt'in sevgisinden." (27)

    28- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bir kişi, Beyt-ül Haram'da Rükun ile Makam arasında devamlı namaz kılıp oruç tutsa dahi, Âl-i MUHAMMED'e kin duyduğu taktirde mutlaka cehenneme gidecektir." (28)

    29- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölürse, şehid sayılır. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölürse, günahı bağışlanır. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölürse, tevbekar olarak ölmüş olur. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölürse, imanı kamil mü'min olarak ölmüş olur. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölmüş olursa, ölüm meleği ve sonra da Nekir ve Münkir onu cennetle müjdeler. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölmüş olursa, gelinin törenle kocasının evine götürüldüğü gibi cennete törenle götürülür. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölmüş olursa, mezarından cennete iki kapı açılır. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölmüş olursa, ALLAH onun mezarını rahmet meleklerinin ziyaretgahı kılar. Kim Âl-i MUHAMMED'in sevgisi üzere ölmüş olursa, sünnet ve cemaat üzere ölmüş olur. Kim de Âl-i MUHAMMED'in buğzu üzere ölmüş olursa, kıyamet günü alnına ALLAH'ın rahmetinden ümit kesmiş yazılmış olarak gelir...." (29)

    30- Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Biz Ehl-i Beyt'i ancak mü'min ve muttaki olan sever; ve bize ancak münafık ve şaki olan kin besler." (30)



    #2
    Ynt: HZ. ALİ (A.S)'IN İMAMETİNİ TEYİT EDEN BAZI HADİSLER

    Allah razı olsun ellerine sağlık..

    Yorum

    YUKARI ÇIK
    Çalışıyor...
    X