


İlk vahiyden sonra yollarda kutlu Nebi.. O'nu anlatıyor hep.
Herkese..
En yakınından başlayarak en uzaklara..
"Qûlû Lailahe illallah ve tuflihû" Laiheillallah deyin kurtulun!
Sokaklarda, panayırlarda, çarşıda-pazarda her mekan ve imkanda O'nu anlatıyor..
Ve arkasında amcası Ebu Leheb var hep; Hakikate kör Ebu Leheb!
Halbuki ne kadar da seviyordu Muhammed'i.. Akikasını bile O yapmıştı halbuki..
Hep arkasında ve O, O'na çağırdıkça, nura çağırıdkça haykırıyor Ebu Leheb;
"İnanmayın sakın O'na! O bir sihirbazdır! O bir mecnundur. Ben amcasıyım O'nu herkesden daha iyi bilirim!"
Ve siyerin kaydettiği bin türlü eziyet..Kainata rahmet olarak gönderilen O en Sevgili'ye..
Ama hiç aldırmıyor O! Davasına kilitlenmiş.. Aklı yüreği hep O'nunla meşgul..
Ve hiç uyumuyor..
Bir gün O'nu en en çok seveni Hatice yaklaşıyor yanına şefkatle ve;
" Yavaş.." diyor.." Yavaş ol biraz ne olur..Sen hiç uyumuyorsun"
Hüzünle bakıyor O, sevdiğinin gözlerine..Yılgınlık yok ama, umudla, iştiyakla;
"Madâ vaktunnevm Ya Hatice.."
-Artık uyku vakti geçti ya Hatice!
Yankılanıyor tâ ötelerden Şimdiye..
Şu asrın karanlıklarına;
"Madâ vaktunnevm Ya Hadice.."
"Madâ vaktunnevm.. "
"Madâ vaktunnevm.. "
"Madâ vaktunnevm.. "
"Madâ vaktunnevm.. "
"Madâ vaktunnevm ya Nas!.."
Yorum