Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Lübnan, ülkesinden hareket ederek Gazze Şeridi’ne yardım malzemesi götürmeye çalışacak gemilere saldırmaması konusunda siyonist rejim İsrail’e uyarıda bulundu.

Lübnanlı yetkililer, gemilere düzenlenebilecek herhangi bir saldırıdan İsrail’in sorumlu tutulacağını belirtti. Bunu BM’ye mektupla bildirdiklerini kaydeden bir yetkili, mektupta Lübnan’ın, “yasal yükümlülüklerini yerine getiren gemilerin Lübnan limanından ayrılmasını hukuken engelleyemeyeceğinin” de belirtildiğini söyledi.

İsrail ise bu gemilerin de güç kullanılarak durdurulacağını açıklamıştı.

Lübnan, limanlarındaki iki gemiden birine yardım malzemesini götürme izni sağlamıştı. Lübnan, İsrail ile savaş halinde bulunduğu için, gemilerin doğrudan İsrail’e gitmesine değil, Kıbrıs’a hareket etmesine izin verdi.

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

bintülhüda

velfecr.com ile islamidavet.com arasında zihniyet farkı var mı ya da ne gibi farklılıklar var?

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

sorunuzun amacını anlayamadım kardeşim

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

ben çok ortak noktalar görüyorum:

İnkılaba olan muhabbet sevgi ve bağlılık,
emperyalizme olan aşırı düşmanlık
vahdete olan vurgu
sünni olmak..

bunlar ortak noktalar...

farklılıklar neler onu bilmiyorum

sanırım bir taraf Seyyid Kutup seviyor Said Nursiye pek ilgi duymuyor diğer taraf da tersi..

yanılıyor muym ve başka farklılıklar var mı?

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Burada İslâmi Davet sitesinden haber okuyanlar sanki sitenin basın danışmanı türünden sorular soruluyor. Öncelikle bu yanlış bir durum. Site ortada incelersiniz durumuna karar verirsiniz. Mektebi tanımak için;

Öncelikle Davet Dergilerini gözden geçirip, okuyabilirsiniz.
http://www.islamidavet.com/konular/davet-dergisi

İkincil olarak İslâmi Davet albümlerini dinleyerek ve sözlerini okuyarak bilgi alabilirsiniz.
http://www.islamidavet.com/dinle

Üçüncü olarakta Hizbullah HAKVERDİ'nin internette yayınlanmış olan kitabı Aşura Kültürü’nün İmam Humeyni’deki Tecellileri size tam manasıyla bilgi verecektir.
http://www.islamidavet.com/asura-kul...-hakverdi.html
Ki siteye girdiğinizde de bu durum açıkça gözükmektedir.

sanırım bir taraf Seyyid Kutup seviyor Said Nursiye pek ilgi duymuyor diğer taraf da tersi..

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Öz Muhammedi İslam hareketinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Şehid Seyyid Kutup ise gerek faaliyetleri ile gerek yazdığı eserleri ile Öz Muhammedi İslam'a hizmet eden bir islam alimidir.

Sünni olmak değilde mezhep derdi olmamak demek daha doğru olur. Zira bu dönemde artık mezhepci olmamak gerekir. Artık mezhepli olup, İslami vahdeti savunmak gerekir.

Vesselam.

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

biz de benzer gördüğümüz için siteleri inceleyip öyle sorduk..

ama ben hala cevap alamadım..

ben bir fark yok gibi görüyorum. bunların organik bağlarının olduğunu sanmıyorum ama çizgileri aynı. Öyleyse birleşmeleri ya da en azından birbirleriyle sürekli temasta olmaları görev alanlarını birlikte bölüşmeleri yararlı olur diye düşünüyorum..

mezhepli olup da mezhepçi olmamak güzel yemek yapıp da yaptığı yemeği kimseye sunmadan sadece kendisi yemek gibi bir şeydir...

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

mezhepli olup da mezhepçi olmamak güzel yemek yapıp da yaptığı yemeği kimseye sunmadan sadece kendisi yemek gibi bir şeydir...

Mezhepli olmak ihtilaf doğurmaz ama Mezhepçi olmak ihtilaf doğurur.

Risale-i Nurdan güzel bir örnekle konuya açıklık getirecek olursak;
“Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, ‘Mesleğim haktır veya daha güzeldir’ demeye hakkın var. Fakat, ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur. “ ( Yirmi İkinci Mektûb, Dördüncü Vecih)

Sadece belirttiğiniz sitelerin birleşmesi değil, tüm Müslümanların İslam İnkılabının rehberliği altında dünya emperyalizmine karşı birleşmesi gerekir.


Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, ayrılığa düşmeyin ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinizin düşmanları iken O, sizin kalplerinizde bir uzlaştırma meydana getirdi ve O'nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Bir de siz, bir ateş çukurunun tam kenarında bulunuyordunuz ve O, sizi tutup ondan kurtardı. Şimdi Allah'a doğru gidebilmeniz için size ayetlerini böyle açıklıyor. (Ali İmran 103)

Ey inananlar, Allah’a, peygambere ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin. Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız bir şeyde ihtilâfa düştünüz mü o hususta Allah’a ve Peygambere mürâcaat edin; bu hareket, hem hayırlıdır, hem de sonu pek güzeldir. (Nisa 59)

Vesselam.

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

"“Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, ‘Mesleğim haktır veya daha güzeldir’ demeye hakkın var. Fakat, ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur. “ ( Yirmi İkinci Mektûb, Dördüncü Vecih)"


dediğiniz asgari şartları yerine getirmiş, iman ve ibadet konusunda Allah'ın asgari sınırlarını tamamlamış ama fazilet müstehap ve üstünlükler konusunda doğrudur. Ama mezhebi her şeyi belirlemede, dini anlamada bir yol yöntem ve buralarda çıkan hükümler olarak görürseniz bu durumda benimki hak ve daha güzeldir, benimkine uymayan benimkinin zıttı diğer hükümler de haktır dediniz zaman işte orda bir sorun var demektir. ve böyle çürük sorunlu yerden vahdet çıkmaz. Tıpkı kendi başlarına çürümüş olan ipleri bir araya getirip bükseniz ordan sağlam halatın çıkmayacağı gibi..

mezhepler bu gün değili amei, itikadi konularda bile ayrılık ve birbirine zıtlığın yolları olmuşlardır. Ehlibeyt gibi temel birleştirici bir mektep varken kalkıp da yetkisizlerin peşine takılmak imameti inkar edip sonra da bizim mezhep doğru sizinki de doğrudur demek yol olmasa gerek. ki bu sayede doğru olmayan bir yola (görüşe mezhebe) yaşam hakkı tanımak istiyor olursunuz..

Ayetlerdeki (Ali imran 103) toptan sarılmamız emredilen ip, sizin nickinizin sahibinin ve tabi olduğunuzu söylediğiniz Velayeti fakihin rehberinin bağlandığı mektepte masum imamlardır. ki zamanın imamı a.f. tir günümüzde. Böyleyken bunu tanımayan buna itaat etmeyen bunları din alanında silip yerine kendisi geçenleri meşru kabul etmek ne fayda getirecektir..

mezhepli olmak ama mezhepçi olmamak konusuyla emri bilmaruf nehyi anil münker görevlerini nasıl bağdaştıracaksınız?

en doğruysa mezhebinizi neden yaymıyorsunuz. yaymıyorsanız en doğru olarak neden kabul ediyorsunuz.

vahdet içinse o zaman mezhebiniz vahdete aykırı mı ki onu yaydığınızda dağılma oluyor. Mezhebiniz en doğru benim diğerleri yanlış ki ben varım benim varlık sebebim bu, başkaları doğru olsaydı ben çıkar mıydım derken vahdete engel olduğunu düşünememiş mi? O düşünemediyse siz onun bağlısı olarak ne kadar düşünebileceksiniz onun kalıplarından mı taşacaksınız.

yoksa sizinkiler pratikte yaşam şansı bulmayacak denenmemiş havada kalan sloganlardan mı ibaret?

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Ehlibeytin izinde kardeşim

Çamran kardeşimiz size zaten açıklama yapmış.

Ben islami daveti önce islami davet dergilerinden tanıyorum.
Dergileri okuduğumda İslami davetin islam inkılabına bakış acısının islam inkılabına tamamıyla teslimiyeti gördüm.İslami Davet islam İnkılabını islam davasının merkezi olarak görmektedir.İslami Davetin yaklaşımı şii-sunni eksenli değil mezhepler üstüdür.

İslami Davet Velayeti Fakih i bütün müslümanların veliyyi emri olarak bilmektedir ve tüm müslümanları veliyyi emr tabi olması için çaba sarfetmektedir.İslami Davetin söylemlerinde ölçü Velayeti Fakihtir.Ortaya koyduğu mektebin Velayeti Fakihle çelişmemesi en büyük duyarlılıklarıdır.

İslami Davetin emperyalizmi algılayışı ve emperyalizmle mücadele ekseni yine İslam İnkılabıdır.

Velfecr.com ben fazla bilmiyorum.Onuda oradaki arkadaşlara sorup öğrenebilirsiniz.Yanlız izlenimlerim vellfcer.com da İslam İnkılabi çizgisine uymayan yazarlar vardır ve mektebi bütünlük sözkonusu değildir.

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Ehl-i Beyt dinin kendisidir, aslıdır.
Ehl-i Beyt mekteptir, mezhep değildir. İslam tarihini incelediğimizde Ehl-i Beyt imamları kendileri dışındaki fakihleri dışlama yoluna gitmemişlerdir ancak onlarda gördükleri hataları ve yanlışları düzeltmişlerdir.
Ehl-i Beyt imamları kendi dönemlerinin ekseni olmuştur, günümüzdeki yaygın olan mezheplerin imamlarıda (İmam Hanefi, İmam Şafii vb..) Ehl-i Beyt imamlarının yanında yer almışlar ve mevcut düzene karşı gelmişler, bu tavırlarından dolayı zindan, şehadet gibi sonuçlarla karşılaşmışlardır.

Mezhebi dinleştirmeden dinin asıl meselelerinde vahdeti sağlamamız gerekir.

Kuranı Kerim ehli kitapla bile bizi ortak bir noktada buluşmaya çağırırken (De ki: Ey kitap ehli, gelin aramızda eşit olan tek söze: Ancak Allah'a kulluk edelim, ona hiçbir şeyi eş ve ortak etmeyelim, Allah'ı bırakıp da bâzılarımız, bâzılarımızı Tanrı tanımayalım. Gene de yüz döndürürlerse deyin ki tanık olun, özümüzü Tanrıya teslîm edenleriz biz. - Ali İmran 64) Ehli kitapla bile tevhid müşterek noktamızken müslümanlarla çok daha fazla müşterek noktalarımız vardır.İslam dinini kabul etmiş, sahiplenmiş ve bu yolda her türlü fedakarlıktan kaçınmamış alimlere ve takipçilerine karşı vahdete uymayacak tavır ve davranışlarda bulunmak yanlış olur kanaatindeyim.

Ayetlerdeki (Ali imran 103) toptan sarılmamız emredilen ip, sizin nickinizin sahibinin ve tabi olduğunuzu söylediğiniz Velayeti fakihin rehberinin bağlandığı mektepte masum imamlardır. ki zamanın imamı a.f. tir günümüzde. Böyleyken bunu tanımayan buna itaat etmeyen bunları din alanında silip yerine kendisi geçenleri meşru kabul etmek ne fayda getirecektir..

"Zamanın imamını tanımayan cahiliye ölümü üzerine ölmüştür." hadisini kabul ediyoruz. Bundan dolayı da cahiliyede olduğu halde durumunu bilmeyen insanlara Hakkı ve Hakikati anlatmak en büyük görevimizdir. Ancak bunu anlatırken dışlama yolunu değilde imametin zaruretini, özellikle günümüzde müslümanların toptan Allahın ipine sarılmadıklarından dolayı içine düştükleri durumu ve beraberinde getirdiği istenmeyen sonuçları anlatmak gerekir.

Anlatım metodumuzu şu ayet belirlemelidir;

"Allah'tan bir rahmet sebebiyle sen onlara yumuşak davrandın. Eğer sen katı kalpli ve sert davransaydın, şüphesiz onlar etrafından dağılıverirlerdi." (3/Âl-i İmrân, 159)

İslam Düşmanları (Batıl cephe) tarih boyunca ihtilaf noktasında öyle fitneler yapmışlar ki bunu düzeltmek elbette kolay olmayacaktır. Bu konuda hepimize büyük görevler düşmektedir. Sabırla mücadele etmek gerekir.

Mezhep yayma konusuna gelince İslamda böyle bir durum yoktur. Yayılması gereken İslami düşüncenin ve Ehl-i Beyt sevgisinin kendisidir. Mezhep gibi kavramları gündeme getirmeden Kuran ve Ehl-i Beyt eksenli bir yaklaşıma ve anlatıma hiç bir müslüman hayır diyemez.

“Ben size iki ağır emanet bırakıyorum: Biri, Allah’ın kitabı, diğeri ise, ıtretim ve Ehl-i Beyt’imdir. Bunlara sarıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz. Ve bunlar (Kur’an ve Ehl-i Beyt) birbirinden büyüktür. Bunlar, kıyamet kopuncaya kadar asla birbirinden ayrılmazlar. Bunlar hakkında, bana nasıl halef olacağınıza iyi dikkat edin!..” (Tirmizî: 6/313-316; Müsned-i Ahmed: 3/14; Müslim: 10/252; 2/432);

vahdet içinse o zaman mezhebiniz vahdete aykırı mı ki onu yaydığınızda dağılma oluyor. Mezhebiniz en doğru benim diğerleri yanlış ki ben varım benim varlık sebebim bu, başkaları doğru olsaydı ben çıkar mıydım derken vahdete engel olduğunu düşünememiş mi? O düşünemediyse siz onun bağlısı olarak ne kadar düşünebileceksiniz onun kalıplarından mı taşacaksınız.

yoksa sizinkiler pratikte yaşam şansı bulmayacak denenmemiş havada kalan sloganlardan mı ibaret?

Öncelikle pratikte yaşam şansına baktığımız zaman Ehli Sünnet mezhepleri olarak geçen mezheplerin İslam dünyasında yüzde 80 oranında uygulanmakta olduğu bir gerçektir. Ama bu demek değildir ki Hak olan bu mezheplerin dediğidir. Burada pratikte çok fazla uygulama şansı bulan Ehli Sünnet dünyasına Ehl-i Beyt'i tam manasıyla anlatmamız gerekir.

İmam Hüseyin(as) Kerbela'da kendisine şehid etmeye gelen topluluğa Ehl-i Beyt'in konumunu, İslam düşmanları tarafından yönlendirildiklerini anlatmıştır. Biz de bugün çizgi olarak İmamın yolunda gitmeli ve asırlaca hak ve hakikattan uzaklaştırılmış müslümanlara -kendilerini dışlamadan- gerçekleri anlatmalıyız.

Selam İslami Vahdet için çalışanların üzerine olsun...

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Allah razı olsun kardeşim. Bu çok faydalı mesajında güzel noktalara değinmişsin. itiraf etmeliyim ki bazen böyle mesajlara muhatç oluyoruz.

Bu itiraf davamızı ve mektebimizi anlatmanın batıllığından değil tamamen uslup açısından. bazen geçmişteki sünni yaşam sebebiyle (yıllardır kandırılmanın verdiği bir tepki) tartışmalarda ağır eleştiri ve dil kullanabiliyoruz. bu da karşımızdakini mektebimizden soğutabilmekte..

umarız böyel uyarılar sayesinde daha dikkatli bir dil kullanırız ve ub eleştiriler sürekli devam eder biz de kendimizi tartma imkanı buluruz.

Rabbim vahdet ve ehlibeyt (a.s.) için atan o kalbinizin son anını da Ehlibeyt şefaatine layık şekilde kılsın...

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

Allah sizden ve İslami Vahdet için çalışan tüm müminlerden razı olsun.

[Qom_u_ask]

Ynt: Lübnan’dan siyonist rejim’e uyarı

[quote author=Çamran link=topic=14822.msg92637#msg92637 date=1277621375]
Allah sizden ve İslami Vahdet için çalışan tüm müminlerden razı olsun.
[/quote]

amin..