‘’ALİ’YE SÖVEN BANA SÖVMÜŞ OLUR’’ HADİSİ
88.Ümmü Seleme annemizden:
Ebu Abdillah el-Cedeli diyor ki: ‘’ Ümmü Seleme’nin yanına gitmiştim. Şöyle dedi: ‘’ İçinizde Allah’ın resulu’ne (s.a.a) mi sövülüyor!’’ Ben sübhanallah!-yahut, maazallah! Deyince şöyle devam etti:
‘’Allah’ın resulu’nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim:
Kim Ali’ye söverse, bana sövmüş olur!’’
Hadisin tahciri: hadisi Ebu Abdillah el-Cedeli kanalıyla İbn ebi Şeybe (9131. htm.), Ahmed (VI,323, ayrıca el-Menaqıb’de), Taberani, Hakim (III, 121), El-Harzemi (s.149) vb. rivayet ediyor. (Şerafuddin, en-Nass: 500; Naşir, 94)*
*:Aynı hadisi İbn Meğazili, el Kenci ve el-Harzemi (s.137) hasen bir isnad ile Abdullah b. Abbas’tan da rivayet ediyor. Bk. Şerafuddin, en-Nass:501
Hâkim’in aynı yerde biraz değişik bir isnadla; Bükeyr b. Osman (doğrusu Bükeyr b. Amir) el- Beceli kanalıyla rivayet ettiği hadis ise şöyle: ‘’ Kim Ali’ye söverse bana sövmüş olur! Kim de bana söverse Allah’a sövmüş sayılır!’’Hadisin durumu: Hadis Ebu Abdillah el-Cedeli hariç tüm ravileri siqa ve saduq. Ebu Abdillah ise sadece İbn Hazım’ın hoşlanmadığı bir ravi. Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main, Ahmed el-Icli, İbn Hıbban, Hâkim, ez—Zehebi, İbn Hacer, el- Heysemi, İbn Qayyim el Cevziyye ve daha pek çokları ona siqa ve saduq bir ravi dedikten sonra İbn Hazm’ın hoşlanmamasının ilmi bir değeri yok.(1)
(1): ez-Zehebi, IV, 544;ez-Zeyle’i, Nasb’ur-raye: 1, 176–177; İbn Hacer, et-Tehzib: VI, 375, et-Taqrib: II,436,el-İsabe: III, 99: İbn’ül Qayyim, Şerhu Sünen-i ebi Davud: 1, 264–265;el-Münavi, VI, 147;Şerafudddin, 138; Naşir,93
Dolayısıyla isnadı sahih bir hadis. Bu yüzden Hâkim isnadı sahih bir hadis diyor, Şamlı ez-Zehebi de aynen onaylıyor. El-Heysemi ile Es-Süyuti de hadise sahih diyor.(1)
(1):el-Münavi, VI,147; İbn Hamze, el-Beyan: III, 153
Hâkim’in Bükeyr kanalıyla rivayet ettiği diğer hadisin isnadı ise hasen. Çünkü Bükeyr b. Amir el- Beceli siqa ve saduq bir ravi; ancak hafızası biraz zayıf.(2) Böyle ravilerin hadislerinin isnadının ise gerçeklere ters düşmedikçe hasen sayıldığını biliyoruz.
(2): İbn Sa’d, VI, 361; Ez-Zehebi, I, 350; İbn Hacer, Et-Taqrib: I,115
88.Ümmü Seleme annemizden:
Ebu Abdillah el-Cedeli diyor ki: ‘’ Ümmü Seleme’nin yanına gitmiştim. Şöyle dedi: ‘’ İçinizde Allah’ın resulu’ne (s.a.a) mi sövülüyor!’’ Ben sübhanallah!-yahut, maazallah! Deyince şöyle devam etti:
‘’Allah’ın resulu’nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim:
Kim Ali’ye söverse, bana sövmüş olur!’’
Hadisin tahciri: hadisi Ebu Abdillah el-Cedeli kanalıyla İbn ebi Şeybe (9131. htm.), Ahmed (VI,323, ayrıca el-Menaqıb’de), Taberani, Hakim (III, 121), El-Harzemi (s.149) vb. rivayet ediyor. (Şerafuddin, en-Nass: 500; Naşir, 94)*
*:Aynı hadisi İbn Meğazili, el Kenci ve el-Harzemi (s.137) hasen bir isnad ile Abdullah b. Abbas’tan da rivayet ediyor. Bk. Şerafuddin, en-Nass:501
Hâkim’in aynı yerde biraz değişik bir isnadla; Bükeyr b. Osman (doğrusu Bükeyr b. Amir) el- Beceli kanalıyla rivayet ettiği hadis ise şöyle: ‘’ Kim Ali’ye söverse bana sövmüş olur! Kim de bana söverse Allah’a sövmüş sayılır!’’Hadisin durumu: Hadis Ebu Abdillah el-Cedeli hariç tüm ravileri siqa ve saduq. Ebu Abdillah ise sadece İbn Hazım’ın hoşlanmadığı bir ravi. Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main, Ahmed el-Icli, İbn Hıbban, Hâkim, ez—Zehebi, İbn Hacer, el- Heysemi, İbn Qayyim el Cevziyye ve daha pek çokları ona siqa ve saduq bir ravi dedikten sonra İbn Hazm’ın hoşlanmamasının ilmi bir değeri yok.(1)
(1): ez-Zehebi, IV, 544;ez-Zeyle’i, Nasb’ur-raye: 1, 176–177; İbn Hacer, et-Tehzib: VI, 375, et-Taqrib: II,436,el-İsabe: III, 99: İbn’ül Qayyim, Şerhu Sünen-i ebi Davud: 1, 264–265;el-Münavi, VI, 147;Şerafudddin, 138; Naşir,93
Dolayısıyla isnadı sahih bir hadis. Bu yüzden Hâkim isnadı sahih bir hadis diyor, Şamlı ez-Zehebi de aynen onaylıyor. El-Heysemi ile Es-Süyuti de hadise sahih diyor.(1)
(1):el-Münavi, VI,147; İbn Hamze, el-Beyan: III, 153
Hâkim’in Bükeyr kanalıyla rivayet ettiği diğer hadisin isnadı ise hasen. Çünkü Bükeyr b. Amir el- Beceli siqa ve saduq bir ravi; ancak hafızası biraz zayıf.(2) Böyle ravilerin hadislerinin isnadının ise gerçeklere ters düşmedikçe hasen sayıldığını biliyoruz.
(2): İbn Sa’d, VI, 361; Ez-Zehebi, I, 350; İbn Hacer, Et-Taqrib: I,115
Yorum