HUVE'L AZİZ
SELAM OLSUN ALAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE
Son dönemlerde okumaktan zevk aldığım eserlerden biridir Suphi es-Salih'in eseri. Akıcı ve sadece bir dili kullanması okuyucuyu bıktırmadan zevkle okumasını sağlamaktadır. Üzerinde düşünerek not aldığım yerleri gerek ehl-i sünnet gerek şia alimleri ile istişare ettiğim nerde ise tek eserdir. Hiç bir eserde üzerinde bu kadar düşünüp alimlerle istişare etmedim. (tabi Kuran-ı Kerim hariç) Hem hadis ilimlerine olan merakım hemde Suphi es-Salih'in akıcı uslubundan olsa gerek.
Hatırlatma; Eserden yapacağım alıntıdan sonra parantez içinde kendi görüşümü beyan ederken başına H harfini koyacam.
Eserin Künyesi:
Eser: Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
Yazar Prof Dr Suphi es-Salih
Mütercim: Prof Dr M. Yaşar Kandevir
Yayınevi; İFAV (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakultesi Vakfı Yayınları)
Baskı; 8. Baskı
Hadis Tedvini Üzerine
Onların hadîs tedvini hususundaki meyilleri, Kur'ân-ı Kerîm'in yazılması mevzuundaki meyilleri kadar kuvvetli olsaydı, bunun için çeşitli vesileler icat eder ve her şeye baş vururlardı. Lâkin onlar hadîsleri toplamak için - gönüllerinin arzusu, Peygamberlerinin de irşadı ile - Kur'ân-ı Kerîm'in toplanmasında takip ettikleri yoldan farklı bir metod takip ettiler. (H Kasıt sahabelerdir.)
(Sayfa 14)
Hadîslerin Kur!ân-ı Kerîm'le karışması endişesi kalmadığı sıralarda Hz. Peygamber de buna müsaade etmiştir.
(Sayfa 14) (H. Hadislerin yazılmasına)
Hattâbî, Ma'âlimü's-sünen, c. 4S s. 184'de, bv. duruma işaret ederek der ki: "Bazıları bu mevzuda şüyle söylemiştir: Rasûl-i Ekrem, birbirine karışmaması için hadisle Kur'ân'm aynı sahîfeye yazılmasını yasak etmiştir; bu yüzden okuyucu, yazı yazmanın ve hadîslerin yazı ile tesbit edilmesinin yasaklandığım zan edebilir ki, bu katiyyen. doğru değildir".
(Sayfa 15 dipnot)
"Benden bir şey yazmayınız, Kur'ân'dan başka benden bir şey yazmış olan varsa onu derhal imha etsin. Benden hadîs rivayet ediniz, bunun'bir mahzuru oktur, benim soylcmediğim bir şeyi kim bİIebile bana îsnad ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın."
Sahîhu Müslim, c. 8, s. 229; bu hadîsi Ebû Sa'id el-Hudrî rivayet etmiştir: Onun bu mevzûdaki diğer rivayetleri için bk. İbnu's-Salâh, 'Ulümu'l-hadîs s. 1 70; Hatîbu'l-Bağdâdî, Takyîdu'l-'ilm. s. 29-32. Buhârî ve diğer bâzı hadîstiler, bu hadisi tenkid ederek Ebû Sa'îdi'î-Hudrî'ye mevkuf olduğunu söylemelerdir; fakat büyük âlim Ahmed Şâkir bu iddianın yerinde olmayıp hadisin sahih olduğunu söylemektedir, (bk. el-Bâ'isu'1-hasis, s. 149). Bu hadîsin yine bizzat Ebû Sa'îdi'l-Hudri'nin rivayet ettiği şu hadîsle olan insicamı da - bizce - onun sıhhatini takviye etmektedir. Ebû Sa'îd diyor ki: "Hadîs yazmak için Rasûİ-i Ekrem'den izin istedim, bana izin vermekten çekindi" (Takyîdu'l-'ilm, s. 32; krş. Kâdî 'îyâd, el-İlmâ*, Zahiriye nüshası varak: 27 a).
Ebû Sa'îdi'l-Hudrî, Kur'ân-ı Kerîm ile karışmasından korktuğu için hadîslerin yazılması bâbında çok sıkı davranıyordu. Bu husustaki kanâatini kendinden hadis yazmak isteyen Ebû Nadra'ya şöyle açıkladı: "Biz size hadîs yazdırmayız, hadîsleri Mushaf haline getirmeyiz. Rasûlullâh (s.a.v.) söyler, biz de ezberlerdik. Biz Peygamberinizden nasıl ezberlemişsek siz de bizden ezberleyiniz (bk. Hercvî, Zemmu'l-kelâm, Zahiriye nüshası, varak 62 b).
Netice şudur: Hadîslerin yazılmasını yasak eden hadîs-i şerifi Ebû Sa'îdi'l-Hudrî rivayet etmiştir. Diğer sahabeden bir kısmı da -anlaşıldığına göre buna benzer hadisleri rivayet etmişlerdir. Ebû Hureyre'nin rivayeti için bk. "Takyidu'l-'İlm, s. 33-34"; İbnu Abbâs ve îbnu Ömer'in rivayeti için bk. "Mecme'u'z-zevâ'd, c. I, s, 150"; Zeyd b. Sâbit'in rivayeti için bk. "Câmi'u beyâni'l-'ilm, c. I, s. 63".
(sayfa 15)
Hadîsleıin yazılmasını yasak eden Ebû Sa'îd hadisi üzerine konuşurken Râ-mahurmuzî bu fikri reddederek der ki; "Ebu Sa'id'in hadisi şudur: Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'in bize hadîsleri yazmak için izin vermesini çok arzu ettik; fakat vermedi. Ben hadîslerin, hicretin ilk yıllarında ve ashabın Kur'an'la değil de hadîsle meşgul olmasından çekinildiği zamanlar ezberlendiğini zannediyorum" (Ek. el-Muhaddisü'l-fâsıl, c. IV, varak 6 a).
(Sayfa 15)
SELAM OLSUN ALAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE
Son dönemlerde okumaktan zevk aldığım eserlerden biridir Suphi es-Salih'in eseri. Akıcı ve sadece bir dili kullanması okuyucuyu bıktırmadan zevkle okumasını sağlamaktadır. Üzerinde düşünerek not aldığım yerleri gerek ehl-i sünnet gerek şia alimleri ile istişare ettiğim nerde ise tek eserdir. Hiç bir eserde üzerinde bu kadar düşünüp alimlerle istişare etmedim. (tabi Kuran-ı Kerim hariç) Hem hadis ilimlerine olan merakım hemde Suphi es-Salih'in akıcı uslubundan olsa gerek.
Hatırlatma; Eserden yapacağım alıntıdan sonra parantez içinde kendi görüşümü beyan ederken başına H harfini koyacam.
Eserin Künyesi:
Eser: Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
Yazar Prof Dr Suphi es-Salih
Mütercim: Prof Dr M. Yaşar Kandevir
Yayınevi; İFAV (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakultesi Vakfı Yayınları)
Baskı; 8. Baskı
Hadis Tedvini Üzerine
Onların hadîs tedvini hususundaki meyilleri, Kur'ân-ı Kerîm'in yazılması mevzuundaki meyilleri kadar kuvvetli olsaydı, bunun için çeşitli vesileler icat eder ve her şeye baş vururlardı. Lâkin onlar hadîsleri toplamak için - gönüllerinin arzusu, Peygamberlerinin de irşadı ile - Kur'ân-ı Kerîm'in toplanmasında takip ettikleri yoldan farklı bir metod takip ettiler. (H Kasıt sahabelerdir.)
(Sayfa 14)
Hadîslerin Kur!ân-ı Kerîm'le karışması endişesi kalmadığı sıralarda Hz. Peygamber de buna müsaade etmiştir.
(Sayfa 14) (H. Hadislerin yazılmasına)
Hattâbî, Ma'âlimü's-sünen, c. 4S s. 184'de, bv. duruma işaret ederek der ki: "Bazıları bu mevzuda şüyle söylemiştir: Rasûl-i Ekrem, birbirine karışmaması için hadisle Kur'ân'm aynı sahîfeye yazılmasını yasak etmiştir; bu yüzden okuyucu, yazı yazmanın ve hadîslerin yazı ile tesbit edilmesinin yasaklandığım zan edebilir ki, bu katiyyen. doğru değildir".
(Sayfa 15 dipnot)
"Benden bir şey yazmayınız, Kur'ân'dan başka benden bir şey yazmış olan varsa onu derhal imha etsin. Benden hadîs rivayet ediniz, bunun'bir mahzuru oktur, benim soylcmediğim bir şeyi kim bİIebile bana îsnad ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın."
Sahîhu Müslim, c. 8, s. 229; bu hadîsi Ebû Sa'id el-Hudrî rivayet etmiştir: Onun bu mevzûdaki diğer rivayetleri için bk. İbnu's-Salâh, 'Ulümu'l-hadîs s. 1 70; Hatîbu'l-Bağdâdî, Takyîdu'l-'ilm. s. 29-32. Buhârî ve diğer bâzı hadîstiler, bu hadisi tenkid ederek Ebû Sa'îdi'î-Hudrî'ye mevkuf olduğunu söylemelerdir; fakat büyük âlim Ahmed Şâkir bu iddianın yerinde olmayıp hadisin sahih olduğunu söylemektedir, (bk. el-Bâ'isu'1-hasis, s. 149). Bu hadîsin yine bizzat Ebû Sa'îdi'l-Hudri'nin rivayet ettiği şu hadîsle olan insicamı da - bizce - onun sıhhatini takviye etmektedir. Ebû Sa'îd diyor ki: "Hadîs yazmak için Rasûİ-i Ekrem'den izin istedim, bana izin vermekten çekindi" (Takyîdu'l-'ilm, s. 32; krş. Kâdî 'îyâd, el-İlmâ*, Zahiriye nüshası varak: 27 a).
Ebû Sa'îdi'l-Hudrî, Kur'ân-ı Kerîm ile karışmasından korktuğu için hadîslerin yazılması bâbında çok sıkı davranıyordu. Bu husustaki kanâatini kendinden hadis yazmak isteyen Ebû Nadra'ya şöyle açıkladı: "Biz size hadîs yazdırmayız, hadîsleri Mushaf haline getirmeyiz. Rasûlullâh (s.a.v.) söyler, biz de ezberlerdik. Biz Peygamberinizden nasıl ezberlemişsek siz de bizden ezberleyiniz (bk. Hercvî, Zemmu'l-kelâm, Zahiriye nüshası, varak 62 b).
Netice şudur: Hadîslerin yazılmasını yasak eden hadîs-i şerifi Ebû Sa'îdi'l-Hudrî rivayet etmiştir. Diğer sahabeden bir kısmı da -anlaşıldığına göre buna benzer hadisleri rivayet etmişlerdir. Ebû Hureyre'nin rivayeti için bk. "Takyidu'l-'İlm, s. 33-34"; İbnu Abbâs ve îbnu Ömer'in rivayeti için bk. "Mecme'u'z-zevâ'd, c. I, s, 150"; Zeyd b. Sâbit'in rivayeti için bk. "Câmi'u beyâni'l-'ilm, c. I, s. 63".
(sayfa 15)
Hadîsleıin yazılmasını yasak eden Ebû Sa'îd hadisi üzerine konuşurken Râ-mahurmuzî bu fikri reddederek der ki; "Ebu Sa'id'in hadisi şudur: Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'in bize hadîsleri yazmak için izin vermesini çok arzu ettik; fakat vermedi. Ben hadîslerin, hicretin ilk yıllarında ve ashabın Kur'an'la değil de hadîsle meşgul olmasından çekinildiği zamanlar ezberlendiğini zannediyorum" (Ek. el-Muhaddisü'l-fâsıl, c. IV, varak 6 a).
(Sayfa 15)