BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bundan sonra… Rasulullah s.a.a insanları Allahın dinine davet ettikten ve İslamı hakim kıldıktan sonra insanların yolunu şaşırmamaları, daim hak ve hakikat üzere olmaları için Allahın emri ile imam Aliyi a.s halife tayin etti, insanlara "size 2 emanet bırakıyorum ki, tutundukca sapmayacaksınız: Kuran ve Ehli Beytim" dedi. ancak kalbinde nifak olan bazı kimseler bunu kabullenmediler, kabullenmemek bir yana Rasulullahın s.a.a emri üzere Kuran ve Ehli Beyte a.s uyan kimseleri de engellemeye çalıştılar. bu yolun takipçilerine türlü-türlü iftiralar attılar, yalanlar nispet ettiler, insanları bu yolda uzaklaştırmak, işin hakikatini gizlemek için yapmadıklarını bırakmadılar.
işte bu videoda gördüğünüz Cübbeli Ahmet'de böyle kimselerden biridir. bu adam Şiilerin rivayetlerinin uydurma olduğunu, sünniler tarafından kabullenilmediğini söylüyor. doğrusu bizim için bu pek önem arz etmiyor, zira biz sadece Allah ve Rasulünün s.a.a hükmüne, Kuran ve Ehli Beyte a.s boyun eğmişiz. bizim için önemli olan budur, zira Rasulun s.a.a emri budur. ama biz Allah için, Allah rızası, insanlara hakkın ne olduğunu ulaştırmak için bu adamın yalanlarına cevap vereceğiz. Şiilerin rivayetlerinin değerini anlatmak için sadece şunu söylemek yeterlidir ki, ehli sünnetin en güvenilir kaynakları olan "Kutubi Sitte"de bile Şiilerin hadisleri var, Şii hadis şeyhlerinin Buhari, Müslim gibi ehli sünnet alimlerinin kitaplarında rivayetleri vardır. şimdi buna bir örnek vereceğiz:
bu yıl (h.k 213) Buharinin es Sahihinde zikr edilen şeyhlerinden olan ve Şii olan fakih Abdullah b. Musa el Absi vefat etti
ibni Esir, "el Kamil fit tarih", cild 6, hicri 213-cü yılın olayları
daha fazla bilgi için linke baka bilirsiniz: Ehli sünnet kaynaklarında 100 RAFİZİ
biz ehli sünnet kaynaklarında hadisleri rivayet edilmiş olan daha fazla Şii hadis şeyhleri akatara biliriz fakat bu kadarını gerekli görüyor ve şunuda ekliyoruz. ehli sünnet Şiilerin rivayet ettiği hadislere muhtaçtır. eğer Şiilerin rivayet ettikleri hadisler ehli sünnet tarafından kabul edilmeseydi ehli sünnetin fıkhı yok olurdu, (onlar için) sünnetin büyük bölümü yok olup giderdi. bunu onların büyük alimi ez Zehebinin kendisi itiraf etmiştir, ez Zehebi Şii ravilerden birinin biografisinde aynen şöyle der:
شيعي جلد ، لكنه صدوق ، فلنا صدقه وعليه بدعته. فلقائل أن يقول : كيف ساغ توثيق مبتدع وحد الثقة العدالة والاتقان ؟ فكيف يكون عدلا من هو صاحب بدعة ؟ وجوابه : إن البدعة على ضربين : فبدعة صغرى كغلو التشيّع ، أو كالتشيع بلا غلو ولا تحرف ، فهذا كثيرا في التابعين وتابعيهم مع الدين والورع والصدق ، فلو رد حديث هؤلاء لذهب جملة من الآثار النبوية ، وهذه مفسدة بينة. ثم بدعة كبرى كالرفض الكامل والغلو فيه ، والحط على أبي بكر وعمر ، والدعاء إلى ذلك ، فهذا النوع لا يحتج بهم
tam bir şiadır, fakat güvenilirdir. doğruluğu bize, bidati kendisine. burada şu soru sorula bilir. Bidatçi kimseye nasıl güvenmek mümkündür? oysa güvenilir birisi olmanın gerekçcesi adalet ve takvadır. bidatçi kimse nasıl adil ola bilir?
cevap şu şekildedir ki, bidat 2 şeklide oluyor:
1. ifratsız Şiilik gibi kiçik bidat. böyle bidatin Allahtan korku ve sıdk ile birlikte tabiinlerde ve onların arkasından gelenlerde oldukca fazladır. onların hadisleri redd edilirse Nebevi eserlerden (sünnetlerden) bazıları yok olup gider ki, bu açıkca fesattır.
2. İfrat Şiilik. Ebu Bekir ve Ömere karşı olmak, başkalarını da buna davet etmek gibi büyük bidat. böyle kimselerin sözleri hüccet değildir.
ez Zehebi, "Mizanul İtidal", 1/5
ez Zehebi burada bir kaç şeyi itiraf ediyor. ilk olarak, tabiin ve tebe tabiin arasında oldukca fazla Şiinin olduğunu kendisi itiraf ediyor. ikinci olarak, bu Şiilerin hadisleri kabul edilmediği takdirde (sünniler için) sünnetin bir kısmının yok olup gideceğini söylüyor. fakat sonra ez Zehebi Ebu Bekir ve Ömere karşı olanların, onları sövenlerin hadislerinin kabul edilmediğini söylüyor ki, bu sadece onun yalanıdır. şimdi kısa bir örnekle bunu ortaya çıkaracağız:
Ebu Said Abbad b. Yakub el-Esdi er-Revacini el-Kufi: Buhari ondan "es Sahih"de rivayet etmiştir.
Ebu Hatim onun hakkında dedi: "Şeyhdir, güvenilirdir"
ibni Adiy dedi ki: "O, Şiilikte ifrata varmıştı"
Abdan güvenilir birinden rivayet etti ki, Abbad selefi (yani sahabeleri) söverdi
Ali b. Muhammed el Habibi dedi: Salihden rivayet edir: Abbad her zaman Osmanı söverdi ve onun şöyle dediğini duydum: "Allah Talha ve Zübeyri Cennete sokacak kadar adaletsiz değildir, Aliye biat ettikten sonra Onunla (yani Ali a.s ile) savaştılar"
ibni Cerir dedi: Onun şöyle dediğini duydum "Kim namazında Al-i Muhammedin s.a.a düşmanlarından beraat etmezse, onlarla (yani Al-i Muhammedin s.a.a düşmanlarıyla) birlikte haşr edilecektir"
Ebu Said Abbad b. Yakub el-Esdi er-Revacini el-Kufi
görüdüğü gibi, ehli sünnet Şiilerin hadisleri olmadığı takdirde (onlar açısından) sünnetin büyük bir kısmının yok olacağını itiraf ediyor. aynı şekilde tabiin ve tebe tabiin arasında da çok fazla Şiinin olduğunu söylüyor. şu halde Cübbeli Ahmet adlı bu nasibi neye dayanarak bu yalanları söylüyor? yoksa bu adam kendi kaynaklarından bile habersizmi? bu nasibinin söylediği diğer sözlere gelince, bizim imam Aliye a.s iftira attığımızı idda etmiş, oysa gerçekte Ehli Beyte a.s düşman olan ve imam Aliye a.s iftira eden bunların ta kendisidir. isteyenler şu linke bakarak onların Ehli beyt a.s hakkındakı inançlarını gözden geçire bilirler: nasibiler ve Ehli Beyt a.s hakkındakı inançları
daha sonra bizi hurafelere inanmakla suçlamış, bizde diyoruz ki, hurafeye inanmak yahudilerden ve onları takip eden nasibilerin işidir. işte delili: nasibi kaynaklarından fıkralar
ahmakça bizi kitaplarımızdan belgeler ortaya koymakla tehdit etmesine gelince, cevaben diyoruz ki, belgeleri ortaya koymayan şerefsizdir.
kaynak: Velayet
not: yazılarımdaki renkli yerler linklerdir. üzerine tıkladığınızda ilgili kaynakların olduğu sayfalar açılacaktır
Yorum